POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP’nin çözüm sürecinde devamlı çelişkili hareket ettiğini belirterek "Kararsız Kasım" gibi davrandığını, itimat edilemeyecek bir duruma düştüğünü söyledi. Açılış ve incelemelerde bulunmak...

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP’nin çözüm sürecinde devamlı çelişkili hareket ettiğini belirterek "Kararsız Kasım" gibi davrandığını, itimat edilemeyecek bir duruma düştüğünü söyledi. Açılış ve incelemelerde bulunmak üzere Denizli’ye gelen Bozdağ, vilayet binasında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Muhalefet partilerinin çözüm sürecinde olduğu gibi 12 Eylül 2010’daki anayas değişikliği referandumunda da halka yalanlar söylediğini iddia eden Bozdağ, şunları söyledi: “Biz o dönemde, ‘Geçici madde 15 yürürlükten kalkıyor. Darbe yapanlar yargılanacak.’ diyoruz meydanlarda. Hem CHP’nin hem de MHP’nin sayın genel başkanları ise bütün illerimizde, ‘AK Parti sizi aldatıyor. 12 Eylül askeri darbesini yapanlar yargılanmaz. Bunlar size yalan söylüyor, sakın kanmayın.’ diye meydan meydan gezdir. Halkımız yüzde 58 ile ‘evet’ dedi. Ne old? Şu anda Kenan Evren ve arkadaşları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı m? Başlattı. İddianame düzenledi m? Düzenledi. Mahkeme, iddianameyi kabul edip yargılamaya başladı m? Başladı. Pekiyi ben soruyorum, kim yalan söylemiş millet? Meydan meydan gezip, 'Yalana dolana oy vermeyin.' diyenler bunlar. Şimdi çıkıp Türkiye’deki bütün insanlarımızdan, ‘Yalanımıza oy vermeye sizi mecbur ettiğimiz için özür diliyoruz.’ demeleri lazım ama hiç bu konuların üzerinde durmuyorlar. Şimdi de benzer yalan ve iftiraları söylüyorlar.”

Çözüm süreci Türkiye gündemine geldiği günden bu yana MHP ve CHP’nin veya karşı olan kesimlerin söylediklerinden bir tanesinin dahi ima yollu bile olsa gerçekleştiğini hiç kimsenin söyleyemeyeceğini belirten Başbakan Yardımcısı Bozdağ, “Yok şöyle olacak, böyle olacak diye yalan ve iftiralarla 'cek cek' edebiyatı yapıyorlar. Onun için sürecin selameti bakımından milletimizin bize dönük muhalefetin iftiralarınaı değil, bizim söylediklerimizi ve yaptıklarımızı değerlendirerek karar vermesinin son derece önemli olduğunu düşünüyorum." diye konuştu. CHP'de barış bildirisini imzalayan 22 vekile karşı bildiri yayımlayanlarla ilgili bir başka soruya karşılık ise Bozdağ, bunun CHP’nin içişleri olduğunu, bu partide çözüm sürecine destek olan milletvekilleri de bulunduğunu söyledi: "Partinin bazı milletvekilleri destek veriyor. Bir kesimi de çözüm sürecine destek verenleri hain ilan ediyor. Gönül ister ki Türkiye’nin ana muhalefet partisinin bu sürece dair net bir görüşü olsun. Karşıysa da net bir görüşü olsun, destekliyorsa da.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, "Biz sürece karşıyız." dediğini hatırlatan Bekir Bozdağ, “Önce, ‘Kredi açtım, kredi veriyorum.’ dedi. Sonra, ‘Krediyi geri aldım.’ dedi. Ondan sonra başka laflar söyledi. Şimdi biz de şaşırdık. Kılıçdaroğlu’nun kredisi devam ediyor mu, aldı m? ‘Yüzde 63 bizim partimizde destek var.’ diyor genel başkan yardımcısı. Sonra onu zorluyorlar, istifa ettiriyorlar. Sonra Sezgin Tanrıkulu önerge veriyor. Bizim araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili verdiğimiz araştırma önergesiyle CHP’li milletvekillerinin verdiği önergenin cümlelerini yan yana koyup değerlendirdiğinizde, neredeyse birbirinin aynısı denebilecek kadar örtüşüyor. Biz önergeyi verince hemen geri çektiler.” dedi.

Kendileri Âkil İnsanlar'la ilgili konuyu gündeme getirmeden önce Kılıçdaroğlu’nun, "Âkil adamlar" diye defalarca söylediğini, kendileri gündeme getirince ise, "Ben öyle demedim de şöyle dedim." şeklinde konuştuğunu hatırlatan Bozdağ, şunları kaydetti: "Komisyon için önerge verdik, ‘Gelin.’ deyince önergelerini geri çektiler, ‘Biz buna milletvekili vermeyiz.’ dediler. Bizim muhalefet böyle. Gelin diyoruz gelmiyorlar, biz gelelim diyoruz, onu da kabul etmiyorlar. Milletimiz bunları takip ediyor. Bu CHP’nin iç meselesidir ama Türkiye için hayati meselelerde bir partinin böyle Kararsız Kasım rolünde olmasını pek doğru görmüyorum. İktidar net, muhalefet de net olmalı. Bugün net olan bir CHP yok. Hangisine itimat edeceğiz, hangisine karşı çıkacağız bilemiyoruz.”