Başbakan Binali Yıldırım, Suriye ve Irak'ta yönetim boşluğu olduğu için bu ülkelerden bazı emperyal devletlerin de desteğiyle modern silahların Türkiye sınırlarına sızdığını belirterek, "Terör eylemlerinde askerimize, polisimize, güvenlik korucularımıza saldırıyorlar, şehitler veriyoruz. İşte bunu dikkate alarak yeni bir strateji belirledik, ülke topraklarına gelmeden terörü bulunduğu yerde yok etmek." dedi.
İzmir'de bir otelin kongre merkezinde muhtarlarla buluşan Yıldırım, muhtarların demokrasinin vazgeçilmez yöneticileri olduğunu, vatandaşa en yakın siyasetçiler olduğunu söyledi.
Yıldırım, toplantıdan önce kendisine Bornova'daki Işıkkent bölgesinde sanayi esnafının yol sorunuyla ilgili bir not ilettiğini aktararak, belediyelerin işinin vatandaşın işini kolaylaştırmak olduğunu, vatandaşın seçimlerde verdiği yetkiyi, ona karşı, onun hayatını zorlaştıracak şekilde kullanmanın ahlaki ve insani olmadığını vurguladı.
Büyükşehir yasasından sonra bütün köylerin mahalleye dönüştüğünü, altyapı ve kanalizasyon gibi hizmetlerden de büyükşehir belediyelerinin sorumlu olduğunu hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Yeni yasaya göre kaynaklar bu hizmetlerin yapılması için büyükşehir belediyelerine gönderiliyor. Büyükşehir belediyelerinin bunu adil bir şekilde mahallelere dağıtması gerekiyor. Bir yere sıcak asfalt yapıp, bir yeri ihmal ediyorsa görevi kötüye kullanıyor demektir. Hizmette siyaset olmaz, hizmet millet içindir. 'Bana destek verenlere hizmet edeyim, vermeyenlere yapmamayım' demek suç işlemektir. Seçim ayrı bir şey, seçim bitince artık bizim partimiz falan yok. Temsil ettiğimiz insanlar var. Oy versin vermesin herkese karşı sorumluluk var."
Yıldırım, birlik, beraberlik ve kardeşliğin ancak ve ancak oy veren - vermeyen herkesi kucaklamakla gerçekleşeceğine dikkati çekerek, muhtarların zor şartlarda görev yaptığını bildiklerini, bu yüzden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uzun süredir muhtarlarla Ankara'da bir araya gelip, memleket meselelerini konuştuğunu, bunun da gelecekte devam edeceğini dile getirdi.
"Terörü bitireceğiz"
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin yıkacağını açıkladığını anımsatan Yıldırım, "Her ne kadar Muharrem Bey, 'ben Külliye'yi yıkacağım' diyorsa da milletin evini yıkmaya gücü yetmez. Bu kararı millet verir." dedi.
Anadolu'nun yüzyıllar boyu barışın ve huzurun merkezi olduğunun altını çizen Binali Yıldırım, Türkiye'nin kapısına gelen her mazluma kucak açtığını, kapısını çalana kimlik ve mezhep sormadığını belirtti.
Yıldırım, Türkiye'nin birliği ve bütünlüğünün bozulmasına asla müsaade etmeyeceklerini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu millete acılar yaşatan terörü bitireceğiz. Terörle mücadelede büyük başarı kazandık, Güneydoğu'da dağlarda ve meralarda ay yıldızlı bayrak dalgalanıyor, terörün yerinde yeller esiyor. İşimiz bitmedi, ülke topraklarından temizliyoruz.
Suriye'de ve Irak'ta yönetim boşluğu olduğu için oradan bazı emperyal devletlerin de desteğiyle en modern silahlar ülkemize sızıyor. Terör eylemlerinde askerimize, polisimize, güvenlik korucularımıza saldırıyorlar, şehitler veriyoruz. İşte bunu dikkate alarak yeni bir strateji belirledik, ülke topraklarına gelmeden terörü bulunduğu yerde yok etmek. Fırat Kalkanı'nda, Afrin'de bunu yaptık. Şimdi Kuzey Irak'ta yapıyoruz. Güvenli bir hat oluşturuyoruz ki buradan sızmalar olmasın, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği tehdit altına girmesin."
Başbakan Yıldırım, İzmir'in Türkiye'nin bir özeti olduğunu, Türkiye'nin her tarafından vatandaşların İzmir'de bulunduğunu belirtti.
Yıldırım bu nedenle "Güneydoğu'da terör var, bundan İzmir'e ne deme" şanslarının olmadığını kaydederek, terörün yurdun hangi köşesinde olursa olsun bir başka köşesini de rahatsız ettiğini, çünkü o insanların akrabalarının İzmir'de yaşadığını, o bakımdan bu mücadelenin bölgesel değil, bütün ülke çapında bir olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 16 yıl Türkiye'ye büyük hizmetler yapmaya çalıştıklarını anlatan Yıldırım, "Yapamadıklarımız da elbette vardır. Ancak 15 yıl içerisinde Türkiye'yi 3,5 kat büyüttük. Hayal olan birçok projeyi gerçeğe dönüştürdük." diye konuştu.
'Gerisini Aziz Kocaoğlu saysın'
Yıldırım ilk defa 2011 yılında İzmir'den milletvekili adayı olduğunu hatırlatarak, verdiği sözler bulunduğunu, 35 proje sözündeki projeleri teker teker yaptığını bildirdi.
İzmir'e yapılan hizmetlere değinen Başbakan Yıldırım, "Daha var saymıyorum, burada bırakıyorum. Gerisini Aziz Kocaoğlu saysın." dedi.
"Tezkerelerini ellerine vereceğiz"
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin her bakımdan iyiye gittiğini vurgulayarak, "Ülkemizde kaos, kriz, dedikodu, yalanların belirli kaynaklardan beslendiğini unutmayın. Amaç Türkiye istikrarsızlığa sürüklensin ve bölgedeki dış güçler planlarını sorunsuz bir şekilde uygulasın. Seçime kalmış bir ay, değerlendirme kuruluşları Türkiye'nin notunu, bankaların notunu düşürüyorlar. Bu size normal geliyor m? Bunların hepsi oyun. Şurada 4 günümüz kaldı. 4 gün sonra onların da tezkerelerini ellerine vereceğiz, geldikleri yere göndereceğiz." ifadelerini kullandı.
Geçen sene rekor büyüme sağladıklarını, bir önceki sene büyük bir darbeden, felaketin eşiğinden dönüldüğünü anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Orada da siz sahip çıktınız. Bayrağı indirtmediniz, ezanları dindirtmediniz. Meydanları doldurdunuz. alçaklara, FETÖ'cülere bu ülkeyi temsil etmediniz. Bu sene yine ilk 4 ay rekor büyüme yaptık, yüzde 7,4. İşsizlik... Mart ayı, bir önceki mart ayına göre yüzde 1,6 azaldı. Son 1 senede 1 milyon 20 bin vatandaşımıza yeni iş bulduk. Şu anda toplam çalışan sayısı 28 milyon 500 bini buldu. İhracatımız, turizmimiz artmaya devam ediyor. Avrupa'nın 6, dünyanın 17. ekonomisi konumuna gelmişiz. Fakat bütün bu gelişmeler ortadayken birileri rahatsız. Seçim tabii, kampanya, herkes bildiğini söyleyecek, sizler de dinleyeceksiniz, kararınızı sonunda vereceksiniz. Bakıyorum adayların ortak bir söylemi var. Hepsinin ortak söylemi, muhalefet adaylarının hepsinin ortak söylemi 'Recep Tayyip Erdoğan'ı indirelim de ne olursa olsun.' Bazı dış mihraklar da aynı şeyi söylüyor. Bu tesadüf mü' Niye, Recep Tayyip Erdoğan onların burada rahatça at oynatmasına izin vermiyor, onun için rahatsız oluyorlar. 'Bizim Türkiye'yle problemimiz yok, bizim problemimiz Recep Tayyip Erdoğan' diyorlar. Bizim adaylar da bunu söylüyor. Ne kadar tesadüf. O halde onlara inat milletin adamı, Türkiye sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan'ı yeni sistemin cumhurbaşkanı seçecek miyiz'"
Muhalefet adaylarının yapılan projeleri durduracaklarını söylediğini aktaran Yıldırım, "Külliyeyi yıkacağız, Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız, nükleer santrali kapatacağız, hızlı trene ne lüzum var' diyorlar, göçü artırırmış. 'Yerli otomobil projesi ilkelliktir' diyorlar. Yapılanı bozmak, işleri durdurmak, milletin faydasına olan herşeyi durdurmak, bu ne biçim bir iş. Böyle bir siyaset olur mu, böyle bu ülkeye hizmet edilir mi'" diye konuştu.
"Bari taş koymayın"
Milletin yapılanları bildiğini, yapılanlara da kimsenin dokunmasına izin vermeyeceğini vurgulayan Yıldırım, "Sağolun, milletimize müteşekkiriz. Yaptıklarımızı onayladığınız için, 12 seçimde arka arkaya bize destek verdiniz. Biz milletin yoluna baş koymuşuz. Siz, bari milletin yoluna taş koymayın yeter." dedi.
Başbakan Yıldırım, İzmir'in Ege'nin incisi olduğuna değinerek, şu görüşlerini paylaştı:
"İzmir'i ihmal eden Türkiye'yi ihmal etmiş olur. İzmir'in marka şehir olmasını istiyoruz. Türkiye'nin 3. büyük şehrinin binalarının yüzde 65'i kaçak, ruhsatız. 'Her yer İzmir gibi olsun' diye övündüğün tablo bu m? Yüzde 65'i kaçak, ruhsatız, depreme dayanıksız olan bir İzmir mi övünme kaynağımız olacak. Elbette değil, onun için imar barışını çıkardık. Sizden önemli ricam bu, imar barışını anlatın. Bu, İzmir'in kurtuluşu olacak. Cumhuriyet tarihinin en büyük barışıdır. Artık vatandaşlar, belediyeler, devlet el sıkışıyor, geçmişteki bütün eksikleri yanlışları bir tarafa bırakıyoruz. Yeni bir sayfa açıyoruz. Mülkiyet problemi olanlar, imara aykırılıklar olanlar, başkasını yerine hazine, orman, vakıf, inşaat yapmış olanlar, kat mülkiyeti olmayanlar, plan projesiz yapılar, hepsi bu imar barışı içerisinde çözüme kavuşturuluyor."
Başbakan Yıldırım, vatandaşın devlete ihtiyaç duyduğunda ilk çalacağı kapının muhtar olduğunu belirterek, mahallede özellikle köylerde devletin bütün kurumlarını temsil ettiğini bildirdi.
Yıldırım, muhtarların işlerini kolaylaştırmak için çabaladıklarını vurgulayarak, muhtarların istek ve önerileri doğrultusunda gereken tedbirleri aldıklarını, takibini yaptıklarını aktardı.
"Hükümet güvenoyunu sandıkta alacak"
Türkiye'nin 24 Haziran'da önemli bir seçim yapacağına işaret eden Başbakan Yıldırım, geçen yıl yapılan halk oylamasına sunulan anayasa değişikliklerinin bu seçimle birlikte uygulamaya gireceğini kaydetti.
Yıldırım, 24 Haziran seçimlerinde hükümetin sandıkta kurulacağını, güvenoyunu sandıkta alacağına değinerek, "Güven oylaması milletin bizatihi kendisi tarafından yapılacak. Demokraside katılımcılığı temsilde adaleti en üst düzeye çıkaran bir süreci başlatıyoruz. Böylece işler daha hızlı yürüyecek, bürokrasi daha hızlı çalışacak. Vatandaşın arzu ettiği hizmet en güzel şekilde yapılacak." diye konuştu.
Muhtarların ferasetine güvendiklerini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Eminim milletimiz, muhtarlarımızla Türkiye'yi eski sisteme döndürmek isteyenlere değil, ileriye götürmek isteyenlerle birlikte yol yürümeye devam edecektir. Yapılana çamur atana, işleyeni bozana değil iş üretene, hizmet edene ve yatırım yapana milletimiz bugüne kadar hep destek oldu, yanında oldu. Terörden beslenen siyasete dur deme vakti geldi. Milletimizi bölmeye çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Ülkemiz sınırları ötesinde sözde 'Kürt devleti kuracam' diye Kürtlerin kanı ve canı üzerinde ülkemize bedel ödetenlere en iyi cevabı bu seçimlerde milletimiz verecek."
"İzmir'e olan sorumluluğum devam ediyor"
Başbakan Yıldırım, başbakanlığının bu seçimlerde sona ereceğini hatırlatarak, "Ama İzmir'e olan sorumluluğum devam ediyor. Hem de artarak devam ediyor, bu makamlar gelip geçicidir ama İzmir milletvekili olarak ben bana destek veren hemşehrilerimin her türlü sorunuyla bundan sonra da daha artan bir şekilde ilgileneceğim, bunu bilmenizi istiyorum. Bunun için daha çok vaktimiz olacak daha çok bir araya geleceğiz, daha çok dertleşeceğiz. İzmir için hayallerimizi hayata geçireceğiz." dedi.
AK Parti iktidara geldiğinde muhtarların en önemli problemleri arasında sosyal güvenlik hakları ve maaş olduğuna işaret eden Yıldırım, bunlara duyarsız kalmadıklarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla önce ücretlerde iyileştirme yaptıklarını, daha sonra da muhtarların sosyal güvenlik primlerini ödemeye başladıklarını anlattı.
Yıldırım, Türkiye'de bulunan 50 bin 253 muhtar için özel bir daire kurulduğunu bunun yanı sıra muhtar bilgi sisteminin hayata geçirildiğini aktararak, "Bilgileri direkt oraya aktarıyorsunuz. Kurulan bu daire bu bilgileri işliyor, size dönüş yapıyor. Şu ana kullananlar için söylüyorum, müracatların yüzde 87'si olumlu sonuçlanmış." ifadelerini kullandı.
E-devletin büyük kolaylıklar sağladığını bildiren Yıldırım, "Bir çok işler e-devlet'ten yapılıyor ama biraz muhtarların aleyhine oldu. Eskiden kağıtlar filan veriyorduk, oradan üç-beş kuruş alınıyordu, o azaldı." diye konuştu.
Muhtarların çeşitli sorunlarını aktarması üzerine Başbakan Yıldırım, bu sorunlarla ilgili gerekli kişilere talimatların verileceğini vurguladı.
Yıldırım, muhtarların şehir içi ulaşımının ücretsiz olmasına yönelik bir talebi üzerine, "Şehir içi ulaşımını gündeme aldık, hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, konuşmasının ardından muhtarların talep ve önerilerini dinledi. (AA)