Başbakan Binali Yıldırım, TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada ise “15 Temmuz’un birinci yıl dönümünü geride bırakırken, o gece her biri destan yazan şehitlerimizi, gazilerimizi minnetle yad ediyorum. Bütün vatandaşlarımız, bu milletin diz çöktürülemeyeceğini, teslim alınamayacağını dosta düşmana göstermiştir. Darbecilere karşı duran askerimizi, polisimizi, medya mensuplarını selamlıyorum. Dün Hakkari Yüksekova’da teröristlerin hain pususu sonucu yaralanan 17 askerimize Allah’tan şifa diliyorum. Tunceli’de geçtiğimiz haftalarda PKK tarafından şehit edilen öğretmen Necmettin Yılmaz’a Allah’tan rahmet diliyorum. Dün yaylada mallarını davarlarını otlatırken hiç bir şeyden haberi olmayan vatandaşımızı da bu alçaklar katletti. Terör örgütü darbe üstüne darbe aldıkça bulduğu her fırsatta masum insanlara saldırıyor, gerçek yüzünü bir kez daha gösteriyor. Bu esasında terörün tabiatında var, terörist kalleştir, terörist korkaktır. Artık bölücü terör örgütü çaresizdir, çünkü kesintisiz süren operasyonlarla örgüt artık nefes alamaz duruma gelmiştir” şeklinde konuştu.
Bölgede yoğun bir şekilde operasyonların devam ettiğini hatırlatan Yıldırım, “Yiyecek sağlamayı bile temin edemeyecek hale geldiler. Çaresizliklerinin nedeni budur. Bunun için sivil ve savunmasız vatandaşlarımızı hedef alıyorlar. Bu topraklarda tek bir terörist kalmayıncaya kadar bütün örgütlerle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Sadece sınırların içinde değil sınır ötesinde de uluslararası hukuktan doğan haklarımızı kullanarak terör mücadelesine devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un yıl dönümünde aynı duygularla darbenin tek bir ağızdan lanetlendiğini anlatan Yıldırım, vatandaşların meydanlara akın ettiğini ve 81 ilde demokrasi nöbetlerinin tutulduğunu hatırlattı. Yıldırım, Türkiye’nin her köşesindeki nöbetlere yurt dışındaki gurbetçilerin de katıldığını belirterek, birçok ülkede darbe girişiminin kınandığını ve lanetlendiğini ifade eti.
“O kutlu şehitler vatanını bir dolara satmaya kalkan FETÖ’cülere karşı koyarken bir an bile tereddüt etmediler” diyen Yıldırım, “Onlar şairin ifadesiyle, ‘sahipsiz olan memleketin batması haktır, sen sahip olursan bu vatan batmayacak’ dediler darbecilere geçit vermediler. Milletimiz, 15 Temmuz’un yıl dönümünde şehitlerine sahip çıkarak ahde vefa örneği göstermiştir. O duygu dolu anlarda 15 Temmuz’da milletin mücadelesini yeniden hatırladık” ifadelerine yer verdi.
Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz anma törenlerinde bir kere daha şahit olduk ki bu millet istiklali konusunda çelikten bir iradeye sahip, bu millet esir alınamaz, istiklali uğruna tankların üzerine yürür, tankların üzerine yürür. Kim milletin birliğine, kardeşliğini kastederse millet onlardan öyle bir hesap sorar ki. Milletimizin şanlı direnişine leke sürmeye çalışanların olduğunu görüyoruz. Kendi yaptıklarını masum gösterip, vatan savunmasına gölge düşürmeye çalışanlar var, kendi korkularını saklayıp milletin cesaretini görmezden gelenler var.”
“Yaşananlara kontrollü darbe diyerek, kendi kontrolünü başkasına kaptıranlar var” diyen Yıldırım, “Biz, bize söylenenlere bir yere kadar müsamaha gösteririz. Ancak, o gece vatanı için can veren şehitlerimize haksızlık edilmesine asla izin vermeyiz. Gazilerimize, sokağa dökülen milyonlarca insanımızın mücadelesine gölge düşürmeye kimsenin haddi yok, hakkı da yok. Bunu yapanlar millete karşı en büyük ayıbı işliyor. Başta ana muhalefet partisi genel başkanı Kılıçdaroğlu olmak üzere bu ayıbı işleyenlerin millete özür borcu var. Şehitlerimizin yakınlarına, gazilerimize özür borcu var. Lafı evirip çevirmeye gerek yok, 15 Temmuz’da da Türkiye’yi işgal etmeye çalışan FETÖ terör örgütü, Kılıçdaroğlu’nun son dönemdeki eylem ve söylemlerinden cesaret alıyor. Ana muhalefet partisi genel başkanı yol yorgunu” şeklinde konuştu.
HER AÇIKLAMAYI DÜŞÜNMEDEN YAPIYOR
Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Yıldırım, “Sağolsun kendisi referandum sürecinde bizi çok düşündü. Biz de kendisini uyarıyoruz. Kontrollü ruhlara karşı dikkatli ol. Her açıklamayı düşünmeden yapan Kılıçdaroğlu, diğer yandan da sırtını PKK’ya yasladığını ifade edenlerin yüzünü güldürüyor. Sözde adalet yürüyüşünde, hiç utanılmamış, sıkılma gösterilmemiş, PKK’nın siyasi kanadına bile özgürlük istenmiştir. Biz, şehit yakınlarımızla milletimizle kol kola, şehitler abidesine yürürken ana muhalefet partisi genel başkanı da FETÖ’cülerle, bölücülerle kol kola yürümeyi tercih etmiştir. Oy ve iktidar hesabı yapmak siyasette düşülebilecek en dip noktadır. Bugün ana muhalefet partisi genel başkanı kendisini bu noktaya getirmiştir Türkiye’nin geleceğe doğru uzanacağı kardeşlik yoluna çukur kazanlar, milleti sokağa çağırıp, kardeşi kardeşe kırdıranlar, 16 yaşındaki yavrunun kardeşi olanlar o yürüyüşte özgürlük talep etmişlerdir. Kandile, Pensilvanya’ya fırsat olanlara yüz vermek şehitlerimizin ruhunu incitmektedir. Böyle giderse anamuhalefet partisi sözde adalet mitinglerini övmek için gizli gizlik hayranlık duydukları AK Part mitinglerinin fotoğraflarını kendilerine aitmiş gibi paylaşamaya devam edecekler” dedi.