POLİTİKA
EGEPOSTASI – Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 10. Köy programının konuğu oldu.
Türkiye ve İzmir gündemine ilişkin Birol Soylu’nun sorularını yanıtlayan Başkan Arda göreve başladığı günden bu yana geçen 3 yılını değerlendirdi. İlçede tamamlanan ve yapılması planlanan projeler hakkında bilgi veren Başkan Arda, eski kurşun fabrikasında gömülü duran nükleer atıklar, Aktepe-Emrez Kentsel Dönüşüm Projesi ile ilgili de açıklamalarda bulundu.
Başkan Arda’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“PANDEMİ SÜRECİNİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRDÜK”
“Hem deprem olsun, hem sel olsun, biz Gaziemir Belediyesi olarak hızlı şekilde aksiyonlarımızı aldık. Belediye hizmetlerimizi yerine getirdik ve vatandaşlarımızın yanında olduk. Sel bakınında bir eve girmiştim, 2 karış su basmıştı. Gece saat 03.30’da ev hanımı ‘Başkanım size kahve ikram edeyim’ dedi. Biz gece yarılarına kadar onların yanındaydık. Daha sonra aynı yerlere ziyarete gittiğimde bana hatırlattılar ‘O gün yanımızdaydınız unutmadık’ diye. Biz bir program dahilinde çalışıyoruz. Pandemi süreci, doğal afetler bizi etkilemiş gibi görünse de bunu fırsata dönüştürdük. Özellikle pandemi süreci projelerin hazırlığı ile geçti. Tabii ülkenin şu an içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı da kurum olarak en çok hissedenlerden birisiyiz. Buna rağmen biz kaynaklarımızı doğru yönettiğimizi, yeni kaynaklar yarattığımızı biliyoruz. Kaynaklarımıza sahip çıkma, kamusal alanda tasarruf yaratma gibi uygulamalar yaptık. Ekonomik süreçte en önemlisi, Gaziemir’de yaşayan dezevantajlı ailelerimizin durumuydu. Sosyal market sistemi kurduk. 350 aileyle başlamıştık 729 aileye ulaştık.
‘PORTA KAFE’ VE ‘TOPLUM MERKEZİ’ MÜJDELERİ
Porta Kafe’lerimiz birer sosyal projedir. Her projemizin içerisine bir STK’yı entegre ediyoruz. Porta Kafe’de Gaziemir Üretici Kadın Kooperatifi’yle beraber çalışyıoruz. Orada çalışan 26 kadının yaptığı yemekler satılıyor. Vatandaş orada saatlerce otursa da kimse ‘Neden oturuyorsun’ diye sormuyor. Mali müşavir olarak hesaplarını ben takip ediyorum. Büyük bir kar amacımız yok ama asla zarar ettirmeyeceğim. İlki 23 Ağustos’tan beri çalışıyor. İkinci kafe ise haftaya açılacak. Önümüzdeki hafta Sarnıç’ta toplum merkezi açacağız. Burası Sarnıçlı vatnadaşlarımızın kendilerini ifade edebilecekleri, sıknıtılarını paylaşacakları bir toplum merkezi olacak. Burada 5 tane sosyal hizmet uzmanımız, 6 psikologumuz, 1 çocuk gelişim uzmanımız olacak. Şehir stadımızın yenilenmesinde de Büyükşehir Belediyemizin katkıları oldu.
“GAZİEMİR MARKA ŞEHİR OLMUŞ DURUMDA”
Gaziemir şu anda marka şehir olmuş durumda. Şehir merkezine yakın olması, Adnan Menderes Havalimanı, Ege Serbest Bölgesi, Fuat İzmir ve AVM’lerin gelmesiyle hızlı bir ivmeyle büyümüş bir ilçedir. Burada en önemli şeylerden birisi Emlak Bankası evlerinin olduğu bölgedir. Yanılmıyorsam 1974 yılında Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde kamulaştırılmış bir arazidir. Buraları toplu konu yapı kooperatiaflerinin ilk çıktığı dönemde planlı, projeli arsa üretmek için kamulaştırılmıştı. Fakat Bülent Ecevit’in iktidardan gitmesiyle birlikte bu arazi arsa ofisinden Emlak Bankası’na devredildi. Sonra Emlak Bankası o evleri yapıp sattı. Buradaki güzel nokta, üstünde hiçbir bina yokken devlet tarafından planının yapılmasıdır. Orası çok güzel bir mahalleye dönüştü. Bu dönüşüm Gaziemir’in diğer yerlerindeki gelişimini de tetikledi. Gaziemir’in tamamına yakını planlanmış durumda. Birkaç bölge kaldı, onun için de çalışmaları sürdürüyoruz. Özellikle Emlak Bankası’nın olduğu bölümde sadece temizlik yapıyoruz. Oraya fazla kaynak harcamıyoruz. Bizim planlı şehirler üretmemiz gerekiyor ama maalesef özellikle İzmir 50’li yıllardan sonra aldığı göçle plansız büyümeye tabi olmuş. Şimdi kentsel dönüşümü konuşuyoruz.
KENTSEL DÖNÜŞÜM MÜJDESİ VE ‘KILIÇDAROĞLU’ SÜRPRİZİ
Aktepe-Emrez bölgesini kapsayan İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm alanı şu an Gaziemir’de. Bu kentsel dönüşüm yasayla Büyükşehir Belediyesi’ne verilmiş durumda ama o 120 hektarın içerisinde hazineye ait parsellerin de Büyükşehir’e karşı devredilmesini öngörüyor. Ancak yasa çıktıktan sonra Büyükşehir, bu yasaya dayanark Hazine’ye ait yerler devredilmesi için Milli Emlak’a başvuruyor. Fakat satış gerçekleşmiyor. Davalar açılıyor, davalar sonucunda Büyükşehir’e bedeli karşılığı devrediliyor. Büyükşehir’e devredildikten sonra hedeflediği boş parsellere binalar yapıp, kimse mağdur bu dönüşü tamamlamak. Yasa çıkartıp, o yasaya uymadan hareket ederseniz, süreci uzatmış olursunuz. Tunç Başkan’a ben çok teşekkür ediyorum. Tunç Başkan’la yaptığım ilk görüşmede söyleidğim şeylerden birisi Aktepe-Emrez’de dönüşümü başlatmaktı. Mağdur oldukları için evlerinin onarımını dahi yapamıyorlar. Okul ve yeşil alan ihtiyacı da olan düzensiz bir bölgeydi. Orada yaklaşık 300 konutluk proje için start veriyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor, şu an ruhsat aşaması sürüyor. Çok yakında muhtemelen Genel Başkanımızın (Kemal Kılıçdaroğlu) da katılımıyla temel atma törenini gerçekleştireceğiz. İkinci etap için de Büyükşehir Belediyesi 20 Hazşran’da ihaleye çıkıyor. Burada yaptığımız ihalelere kimse girmiyor. Ekonominin kötü gidişi ve kentsel dönüşüm hiç olmayacakmış gibi algı yaratıldığı için insanlar umutsuz. Bu sürecin uzamış olması vatandaşlarımızı da çok üzdü. Mevcut pazar yerinin olduğu yerde ilk binalar yapılacak. Büyükşehire de yeni pazar yeri yapıyor ve tamamlanmak üzere. Gaziemir’de kentsel dönüşüm bizim dönemimize başlamış olacak.
"AKTEPE-EMREZ'DE KANSER VAKALARI ARTTI"
Belediye başkanı olarak orada bir durma eylemi yaptığmızda ses getirdi. Amacımız bir farkındalık yaratmaktı ama 2007’den bugüne kadar orası için mücadele eden insanları yok saymamak gerekiyor. Çevre Mühendisleri Odası, İzmir Barosu, Tabip Odası gibi… Halkın da orasıyla ilgili umutsuzluğu ve bir adım atılmayacağı ile ilgili düşüncesi vardı. Olumlu, pozitif bir dil kullanarak, kimseyi suçlamadan devam ettik. Ama görevi olan kişileri de göreve davet ederek farkındalık yarattığımızı görüyorum. Çok üzgünüm ki sözle ‘Çalışyıoruz yapyoruz’ dendi ama şu ana kadar bir şey yapılmadı. Ben resmi olarak Nükleer Düzenleme Kurulu, Maden Araştırma Kurumu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, en son Sağlık Bakanlığı’na yazı yazdım. Oradaki insanların sağlığıyla ilgili ciddi endişelerimiz var. Bizim sahada sosyal hizmet uzmanlarıyla birlikte, özellikle engelli vatandaşlarla ilgili yaptığımız çalışmada ilk gözlemlerimiz endişelerimizi haklı kılar yönde. Kanser vakalrında artış var. Tehlikenin boyutlarını bilmek için Sağlık Bakanlığı’nın bunu bizimle paylaşımasını istedik. Maalesef doyurucu yanıtlar gelmyior,. Bizi en çok tedirgin eden şeylerden birisi nükleer atıkların kentsel dönüşüm alanının bitiş noktasında olması. Bu atıkların miktarı, tehlikenin boyutu konusunda bir araştırma yapılsın. Bunu tespit eden devletin kendi kurumu. Bu tehlikeyi ilk olarak Türkiye Atım Enerjisi tespit etmiş. Onların üstüne gitmesi gerekiyor ama maalesef gidilmemiş. Bir ceza kesildiği söyleniyor ama ben görmedim. Bu cezanın tahsil edildğini göstermeleri gerekiyor. Bir taraftan nükleer santral yapmaya çalışan bir ülke, buradaki nükleer atıklarla baş edemiyorsa neler olacak. ‘İzmir’in Çernobil’i’ dedik, şu an ‘İzmir’in Çernobil’i’ni bilmeyen yok. Son adımımız uluslararası alanda bir farkındalık yaratmak olacak. Orası temizleninceye kadar mücadele edeceğiz.
"İHALEYE ÇIKIYORUZ, KİMSE GİRMİYOR"
İller Bankası’ndan gelen paylarla ilgili belediye meclis toplantılarında devamlı bilgi verdim. Vatandaşlar belediyenin yaşadığı zorukları bilsinler. Biz bu sıknıtıları bilgilendirirken, belediye büteçsini 3 yılda çok iyi bir noktaya getirdğimi de söylemek istiyorum. Belediyenin son aylık maaşları toplam 10 milyon lira, İller Bankası’ndan gelen miktar ise 6 milyon lira. Aradaki farkı emlak vergisi, ruhsat harçları gibi kendi kaynaklarımızla finance ediyoruz. Ama böyle olunca yatırıma çok para kalmıyor. Bu yılın ilk 5 ayında bizim 1 yıllık elektrik, su akaryakıt bütçemiz bitti. Onun dışında gençlik merkezi yapmak istiyoruz. Arsamız, ruhsatımız, paramız hazır. Ama ihaleye çıktığımızda ihaleye giren olmuyor. İnşaat firmaları önünü göremiyor, onlara avans veremiyoruz. Anacka bir işi yaptıktan sonra hak edişini ödeyebliyoruz.
SARNIÇ İÇİN 'PAZAR YERİ' ÇAĞRISI
Sarnıç bölgemizde vatandaşlarımızın pazar ihtiyacı var ama yerimiz yok. Kamuya, devlete ait yerler var. Cumhurbaşkanlığı’nın Tasarruf Genelgesi’nde ‘Yatırımlarla ilgili kaynağınızı arsalara harcamayın’ diye madde var. Milli Emlak Müdürlüğü ve Orman Müdürlüğü’na ait araziler var. Bunların bize tahsis edilmesi gerekiyor.
"NEGATİF ALGI İÇİN ISRARLA ÇALIŞIYORLAR"
İzmir’le belediyelerin çalışmadığı yönünde bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Sarnıç’ta Vatan Caddesi var. Vatandaşların ‘Burasını yenileyin’ diye bir talebi oldu. Biz de yenileme yoluna gittik. İZSU ve TEDAŞ’a yazılarımızı yazdık. İki kurum da çalışmaya başladı. Bakıyorum AKP ve MHP Grup Başkanvekilleri gitmiş orada ‘Toz varmış’ diyor. Nasıl olacak? Boyacı küpü değil ki, batırıp çıkaracaksınız? İş yapsanız da eleştiriliyorsunuz. Negatif bir algı için ısrarla çalışıyorlar. Porta Kafe vatandaşlar tarafından inanılmaz beğenilen bir yer. 2 yıldır sadece bir kafeyle ilgili ne Sayıştayı, ne İçişleri Bakanlığı Müfettişliği, ne savcılığı kaldı. Yok ihalede yolsuzluk yapmışız, yok organize suç örgütü kurmuşuz şeklinde inanılmaz iftiralar atılıyor. Sosyal Market’te 729 aileye nasıl yardımcı olyuormuşuz? Hayırsever vatandaşların hepsinin kaydı var. Burada gaziemirli vatandaşlar herşeyi görüyor. Ben hem sahada, hem anketlerde CHP’nin oyunu artırdığını çok yakından görüyorum.
Sayfa başına git
