Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak, Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin eşit ve aynı haklara sahip olmasını sağlamak hedefiyle Ulu Önder Mustafa Kemal’in önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, kadın hakları konusunda önemli bir mesafe kat etmiş; gurur verici atılımlar gerçekleştirmiştir.
Çağdaş medeniyet yarışına geç katılan Türkiye’de kadınlar, yaşama erkeklerle eşit koşullarla girmelerini sağlayan kazanımları Rönesans ve Reform ile medeniyet bayrağını göğüsleyen Avrupa ülkelerinden dahi önce elde etmişlerdir.
Atılan adımlardan en önemlisi de şüphesiz 1934 yılında Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesidir.
Kadının statüsünün yükseltilmesini tüm ulusun yüceltilmesiyle eşdeğer tutan Atatürk’ün açtığı bu yolda kadınlarımız bugün, toplumsal yaşamın her alanında aktif rol üstlenmektedir.
Ne var ki Türkiye bugün hedeflenen noktanın çok uzağındadır. Ülkemizde kadınlar dozu giderek artan şiddete ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
Sadece son iki ayda, Türkiye’de 47 kadın cinayete kurban gitmiştir. 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın insanlıktan nasibini almamış caniler tarafından katledilmesi ise tüm Türkiye’nin yüreğini dağlamış, bardağı taşırmıştır. Ama son olmamıştır. Zira Türkiye Özgecan’a ağlarken İstanbul’dan, Manisa’dan peş peşe acı haberler gelmiştir.
Mevcut resmin değişmesi için kadını erkeğin yanında değil arkasında gören bu zihniyetlerin yok olması şarttır. Cinsiyet ayrımcı zihniyet kalıplarıyla ve şiddetle mücadeleye yönelik kararlı adımların bir an önce atılması gerekmektedir. Bu acı veren gerçeklere daha fazla tahammül kalmamıştır.
Kadınlarımız da kendi sorunlarına sonuna kadar sahip çıkmalıdır.
Ayrımcılığın ve şiddetin son bulduğu bir Türkiye özlemi ile yaşamımıza kattıkları değerlerle bizleri onurlandıran, üreten, çalışan ve emek veren fedakar Türk kadınlarının Dünya Kadınlar Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum.
Saygılarımla…
Mehmet GÖNENÇ
Bergama Belediye Başkanı