EGEPOSTASI- Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, TV35 ekranlarında yayınlanan Kent ve Siyaset programında Mehmet Ali Deniz’in Kemalpaşa ve İzmir gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.
Görevde geçirdiği iki yılın değerlendirmesini yapan Başkan Karakayalı, belediyedeki koronavirüs vakalarına ilişkin bilgiler verirken salgının belediye hizmetlerine olan etkisinden de bahsetti.
Başkan Karakayalı ayrıca, Kemalpaşa’da artan ve tarım arazilerini adım adım yok eden hobi bahçelerine de değindi ve Kemalpaşa’da kanun dışında çıkacak yapılara müsaade etmeyeceğini söyledi.
BELEDİYE İŞÇİLERİNİN 3'TE 2'Sİ KARANTİNADA
Koronavirüs salgınında tam kapanma öncesinde vaka sayılarında kritik bir artış meydana gelirken kamu kurum ve kuruluşlarındaki vaka sayıları da büyük oranda artmaya başladı. Kemalpaşa Belediyesi’ndeki vaka sayılarının da ülke genlinden farkı olmadığını ifade eden Başkan Karakayalı, “Şu anda belediye işçilerinin 3’te 2’si karantinada. Şu an park ve bahçelerde çalışan 5 çalışanımız var. Yetiştiremiyoruz. Çok üzücü bir durum. Elimizden geldiğince hizmet etmeye çalışıyoruz. Bayram da geliyor. Biz bu konuda da elimizden geleni yapıyoruz. İnşallah en kısa sürede pandemi biter de herkes normal hayata döner. 1,5 yıldır neredeyse her şeyimiz kısıtlandı. Eğitim, spor, müzik çalışmalarımızın hepsini askıya aldık. Hepsini bekliyoruz. Pandemi bizi çok etkiledi. Elimizden gelen her kaynağı kaynaklarımızın yüzde 70’ini pandemiye harcıyoruz. İşin ilginç yanı bizim bir de kiraz hasadı başladı. Dışarıdan insan geliyor. Onların maskesi, kontrolü, dezenfektanı…. Onlar bizi o kadar çok meşgul ediyor ki diğer işleri yapma fırsatımız olmuyor” dedi.
KARAKAYALI’DAN AŞILAMA İÇİN ALTERNATİF ÖNERİ
Salgınla mücadele, dezenfeksiyon işlemleri ya da destekler nedeniyle belediyelerin giderleri önemli ölçüde artarken İller Bankası’ndan verilen kaynaklarda kesintiye gidilmesi ve esnaftan alınan vergilerin ötelenmesiyle birlikte gelirlerde büyük oranda düşüş yaşandı. Belediyelerin ekonomik olarak büyük bir sıkıntı içinde olduğunu ifade eden Başkan Karakayalı, pandeminin geçmesi ve sıkıntıların sona ermesi için aşılamanın önemine vurgu yaptı ve konuya alternatif bir öneri getirerek, “Esnaf tamamen kapalı biliyorsunuz. Birçok yer kapandı. Bunlarda da büyük bir sıkıntı oluyor. Gıdayı biz veriyoruz. Gıda ihtiyacım var diyen bana telefon etsin yeter. Ama kirası, faturası, iletişim gideri… Bunlar sıkıntı. Biz nakdi destek veremiyoruz ayni destek veriyoruz. Tabi bu da yeterli olmuyor. Şu anda bir kıskacın içindeyiz. Bu durum sadece Kemalpaşa’da değil, her yerde böyle. Onun için en kısa zamanda bu virüs belasından kurtuluruz. Aşılamanın hızlı olması lazım. Aşılamada çok gerideyiz. 20’li yaşlara inmiş olmamız gerekiyordu. İthal mi edilecek ne yapılacak? Ben bunu önerebilirim. İsteyen ithal etsin ve eczanelerde satsınlar” diye konuştu.
“BENİM 4 BÜYÜK PROJEM VAR”
Görevde geçirdiği iki yılı değerlendiren Başkan Karakayalı, park, bahçe ve yol gibi hizmetlerin kendisinin standart görevleri olduğunu söyledi. Önemli olanın standart hizmetlerin yanında büyük projeleri hayata geçirmek olduğunun altını çizen Başkan Karakayalı, dört büyük projesi olduğunu belirtti ve şunları söyledi; “Seçimlere başladığımızda belirli bir programımız vardı. Onlar bütün belediye başkan yardımcılarının odalarında yazılıdır. Bunların yüzde 90’ı yapım aşamasında, yüzde 25-30’u bitti. Bağyurdu futbol sahası bitti mesela. Ama bunlar küçük projeler. Benim 4 büyük projem var. Örneğin; meyve işleme ve kurutma fabrikasını, soğuk hava deposunu Kemalpaşa’ya kazandırmak. Kemalpaşa, hem sanayi hem de tarım bölgesi. Kirazın kuzey yarım kürede ilk çıktığı yer. tarımını büyük bir oranda kirazdan sağlıyor. Bizim bunu değerlendirmemiz lazım. Kirazın daha başındayız. Ayrıca bu sene don olayından dolayı rekolte de büyük bir düşü var. Rekoltemiz yarı yarıya azaldı. Erik ve kayısıda da aynı durum var. Bizim buna rağmen üreticinin malını iyi bir şekilde satmasını lazım. Bunun yanında kirazın sanayi ürününe dönüştürülmesi lazım. Bunu yapabilirsek üreticiye destek olmak ve cebine daha fazla para girmesini sağlamak istiyoruz. Şu anda 32,5 dönümlük bir yerimiz var. İki kez bakanlığa yazı gönderdik ve ‘Başka yer bulun’ diye olumsuz sonuç aldık. Tekrar yazdık. Umarız ki olumlu sonuçlanır. Çünkü her şeyi hazır. Planı ve projesi hazır. Biz bu tesisi büyükşehir ve kooperatif ayağıyla yapacağız.
ÜNİVERSİTENİN SON ADIMLARI
İkincisi, ilçeye üniversitenin kazandırılmasıydı. Demokrasi Üniversitesi ile diyaloğa geçtik. Ulucak’ta eski bir binamızı 1.8 milyon liraya İstedikleri gibi onardık. Yüzde 95’ini bitirdik. O da bitince Demokrasi Üniversitesi Kemalpaşa’ya gelecek.
PAZAR YERİNİN ÜZERİNE GENÇLİK MERKEZİ
Üçüncü olarak da pazar yerimizin üstüne bir gençlik eğitim merkezi kurmak istiyorum. 6 bin 500 metrekare bir yerimiz var. Bir gençlik merkezi kurmak istiyorum oraya. Dershanesi, bilgisayar atölyeleri, spor alanları, kütüphanesi ve kafeteryası… Yani bir genç oraya geldiği zaman 12 saatini orada geçirebilecek. Her şey ücretsiz olacak. Onun da ihalesini yaptık. Şu anda yapım aşamasına girdi.
KEMALPAŞA’YA METRO MÜJDESİ
En büyük hayallerimden biri de metronun Kemalpaşa’ya gelmesi. Bunlar en büyük projelerim ve mutlaka yapmalıyız. Zaten üçünün yapımı devam ediyor. Metro için de Sayın Tunç Soyer ile görüştük. Buca Metrosu ihalesi biter bitmez doğuya döneceğini söyledi. İzmir’in batısına, güneyine ve kuzeyine metro var, doğusuna niye yok. Halbuki olması gereken en elzem yerlerden biri. İki tane organize sanayi bölgesi var Kemalpaşa’da. Binlerce insan çalışıyor. Binlerce servis ve özel arabayla işe gidip geliyorlar. Hem çevre kirliliği, hem trafik tıkanıklığı hem de maddi kayıp. 110 bin nüfuslu bir Kemalpaşa, 50-60 bin nüfuslu organize sanayi bölgeler ve bir de Manisa’nın iki tane ilçesi direk İzmir’e bağlı. Turgutlu, Salihli, Ahmetli ve Alaşehir. Bunlar Türkiye’nin en büyük ilçelerinden birkaçı. Bunların hepsi ticari ilişkilerinde İzmir’e bağlı. Bunların da önünü keseceğiz. Fabrikada çalışana ‘Al sana kart’ denilecek ve o kişiler metroyla gidip gelecek. Metro Kemalpaşa ve İzmir için şart. Bunu uzun vadeden kısa vadeye çekersek 2022’de çalışmalarına başlayacağız. Eğer bunları 2024’e kadar yaparsam dünyanın en mutlu insanı olurum. Ben bina falan istemiyorum. Ben insan odaklı çalışma istiyorum. Dar gelirlinin ve ev hanımının cebine nasıl daha çok para girer diye düşünüyorum. Bizim hayalimiz hep yerelde kalkınmayı sağlamak.”
“NASIL BAKLAVA YUNANLILARIN DEĞİL DE BİZİMSE KİRAZ DA BİZİM OLMALI”
Kuzey yarım kürenin en erken çıkan kirazı, Kemalpaşa’nın en önemli tarım ürünlerinden biri. Kemalpaşa’nın kirazı iç pazara sürülürken yurt dışına da ihraç ediliyor. Geçtiğimiz günlerde, Kemalpaşa’nın kirazı, yapılan başvuruya birlikte “Coğrafi İşaret” almaya hak kazanmıştı. Konuya ilişkin değerlendirmeler de bulunan Başkan Karakayalı, “Meclis üyemiz Ahmet Özkan Bey, bunun için uğraştı ve aldı. Artık Kemalpaşa kirazı tescillenmiş oldu. Ben geçen yıllarda İstanbul’a gittim. Ziraat9 denen kiraz var. O bizim Salihli kirazı dediğimiz kiraz. Bu tescillenme çok önemli. Almanya’da hale gittim bir baktım bizim ürünlerimiz var. Nasıl baklava Yunanlıların değil de bizimse kiraz da bizim olmalı. Türkiye’nin birçok yerinde kiraz yetiştiriliyor. Bizim kirazımız çıktığı zaman rakip olan tek tat eriktir. Kemalpaşa’daki kirazın önemi erken çıktığı için çok önemlidir. Bezim bunu değerlendirmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
“TARIM ARAZİLERİNİN İMARA AÇILMASINA HER ZAMAN KARŞIYIM”
Son zamanlarda belediyelerin en önemli sorunlarında biri, idare alanlarında açılan hobi bahçeleri oldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, imar kanunlarına aykırı yapıların yıkımında sorumluluğu belediyeye yüklerken belediyeler de ilgili alanlarla ilgili çalışmalara başladı. Pandemiyle birlikte Kemalpaşa’ya yoğun bir talebin olduğunu ve kanunlara aykırı hobi bahçesi gibi alanlarla bölgedeki tarımın yok edilmeye çalışıldığını aktaran Başkan Karakayalı, bu uygulamalara müsamaha göstermeyeceğini ifade etti ve “Bir furya başladı. Özellikle pandemi ve deprem sonrasında Kemalpaşa’ya ve doğaya kaçış var. İnsanlar belediyeye gelmeden mal kapatmaya çalışıyorlar. Yani yer yapıyorlar. Bu hobi bahçeleri dediğimiz yerler. Bunlar çok güzel tarım alanlarını bölüp parçalamak ve yok etmek demektir. Ben doğduğumdan beri toprakla haşır neşirim. Bu hobi bahçesi konusunda kanunların dediği şey belli. Katlı yaparsan toplamda 90 metrekare, yatay yaparsan 200 metrekare imar hakkı veriyor 5 bin metrekare alanda. Örnek vereyim. Bir yerde vatandaşın 4 dönüm yer almış. Baktım geçenlerde üçe bölüyor. ‘Ne yapıyorsun’ diye sorunca ‘Ben buraya satacağım’ diyor. 500’e almış, tanesini 400 liradan satacak para kazanacak. Alan kişi oraya ev yapacak. Tarım arazisi orası. Sen burayı mahvediyorsun. Yüzlerce oldu bunlardan. Yetişemiyorum. Gece yapıyorlar. Ben buna asla müsaade etmiyorum. Ben o toprakları heba ettirmem. Lütfen Kemalpaşa’dan toprak alacak olanlar belediyeye gelsinler. Kanunen ne yapılabilir biz onu kendilerine açıklarız. Ben buradan bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum. Kemalpaşa’dan mal alırken önce bize danışsınlar sonra ne yapacaklarsa yapsınlar. Mesela 26 tane ceza kestik, mahkeme kararı geldi. Bayramdan sonra bunları yıkacağız. Bana bunu Çevre ve Şehircilik Bakanım söylüyor. Kararları ve emirleri var. Sayın Valim bunu diyor. Eğer ben bu yıkımları yapmazsam ben görevimi yapmamış olurum ve zor durumda kalırım. Ben bunu yapmak zorundayım. Ama bir yandan da iyi oluyor çünkü bizim tarım arazilerini korumamız gerekiyor. Ben tarım arazilerinin imara açılmasına her zaman karşıyım” dedi.