İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Belediye personeli ile bayramlaşma töreninde buluştu. Tüm çalışanlara mutlu ve sağlıklı bir bayram dileyen Başkan Aziz Kocaoğlu, kentin her bölgesinde yoğun bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini belirterek katkı ve emeklerinden dolayı "takım arkadaşlarına" teşekkür etti. Bayramlaşma töreninde önemli mesajlar veren Başkan Kocaoğlu, 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan Marmara depreminin 19. yılı nedeniyle sağlıklı yapılaşmaya da dik kat çekti.
Deprem ve kentsel dönüşüm
Büyük depremlerden en az hasarla çıkmanın ancak kentsel dönüşümle olacağını söyleyen Başkan Kocaoğlu, "Çare, sağlıksız yapılardan kurtulup depreme dayanıklı konutlar inşa etmektir. Bunu yaparken de mutlaka ve mutlaka yeşil alanlarıyla, yollarıyla, bulvarlarıyla, parklarıyla, spor tesisleriyle, kent ormanlarıyla bir kent oluşturmak gerekir. Biz inançla, nasıl bir kentsel dönüşüm olmalıdır, çarpık yapıların yıllardır çilesini çeken insanlara ço cuklarına nasıl sağlık çözüm bulabiliriz, nasıl haklarını koruyabiliriz diye çok ciddi çalışmalar yaptık. Uzundere ve Örnekköy'den başlamak üzere iyi örnekleri çoğaltacağız" diye konuştu.
Ekonomik ve siyasi bağımsızlık
Konuşmasında, ekonomideki "kriz tehlikesi"ne de yer veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, "Daha çok üretim ve daha çok tasarruf çağrısı" yaptı. Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Bizim çocukluğumuz tarım toplumuna denk gelir. Dayanışmanın hat safhada olduğu, herkesin evin ihtiyaçları büyük ölçüde kendi üretiminden karşıladığı yıllardı. Şimdi köylere bile çarşı fırınlarından ekmek gittiği, köylünün yumurtanın marketten aldığı bir dönemi yaşıyoruz. Üretmeyip tüketiyoruz. Uzun süredir bu böyle.. Eğer ürettiğinizden çok tüketirseniz, bu sefer dışardan borç almak zorunda kalırsınız. Borçların faizleri vardır. Anadolu’da bir laf var; ‘Borçlu ölmez, benzi sararır’ diye.. Bizimki de o hesap.. Sadece belediyede değil, evlerimizde tasarruf etmemiz lazım. 'Zaten yetmiyor, neyin tasarrufunu yapacağız'' diye soranlar için de geçerli bu söylediklerim. Kaliteli üreteceğiz ve dışa bağımlılıktan kurtulacağız. Bugün Demokles'in kılıcı gibi bir şeyler dayatılmaya çalışıyorsa, bunu tasarruf ve üretimle aşacağız. Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık olmaz. Ben çok kriz gördüm; hepsinden etkilendim. Ama çok zengin bir ülkeyiz. Bu krizi de atlatacağız. Önemli olan, bu ülkede bir daha ekonomik kriz yaşanmamasıdır. Eğer üretmesek, mutlaka 5-10-15 sene sonra bir kriz daha kapımızda olacaktır. Bu günler geçecek. Kötümser değilim. Benim konuşmam, bir daha kriz yaşanmaması içindir."