İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) Temmuz ayı olağan meclis toplantısında kentsel dönüşüm çalışmalarına dair bilgi verdi. Uzundere'de yapılan kentsel dönüş projesinin detaylarını anlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, "Uzundere'nin kentsel dönüşümün ilk ihalesini 1 buçuk sene önce yaptık. 3 etap Uzundere, 3 etap Örnekköy'de hazırlanmış durumda. Yaklaşık bin 500 civarında daire ve iş yeri dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Biz 35 bin ile 40 bin konut civarında üretmek için 7 bölgede çalışma yapıyoruz. Bunlar ilk etap. Bayraklı'da 3 bin hektar alanda çalışıyoruz ama şu an çalıştığımız alan 60 hektar. Diğerlerini etap etap götürüyoruz. Bir kentsel dönüşüm bölgesini belirlediğimizde makro olarak bölge dönüştüğünde ne ile karşılaşacağı? Büyük fotoğraf ne olaca? Önce buna çalışıyoruz. Sonra kentsel dönüşüm alanını belirliyoruz ve etap etap hareket ediyoruz. Onların içinde de kademe kademe uzlaşıyı sağlıyoruz. En fazla çıktığımız metrekare 100 bin metrekare civarında oluyor" diye konuştu.
Bir çok yüklenicinin ihalelere girmesini ve rekabet ortamının sağlanması gerektiğini vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentsel dönüşüm çalışmalarında kimsenin hakkını yemediklerini kaydetti. Vatandaşın hakkının maksimum düzeyde korunacağını söyleyen Kocaoğlu şöyle konuştu: "Kentsel dönüşüm çalışmalarında, kamu buradan bir artı değer almayacak. Artı değer çıkarsa müteahhidin ihaleye girdiği bedel, kar da eder zarar da eder, o kardan başka ne kalıyorsa, çöp dahil olmak üzere oradaki mal sahiplerine, vatandaşlara kalacak. Bu şekilde uyguluyoruz. Bir müteahhit girecek 100 evi yıkacak. O anlaşmanın yürürlüğe girmesi hemen hemen imkansız. Burada bir güvenceye, otoriteye, hak dağıtan, hakem olan hem yüklenicinin hem mal sahibinin hakkını koruyacak adalet dağıtacak bir mekanizmaya ihtiyaç var. Biz bu mekanizmayı gerçekleştirerek Türkiye'deki kentsel dönüşüme yeni bir vizyon getirdik. Bizim yaptığımız işin özü bu. Müteahhit mal sahibini görmüyor. Giriyor, ihaleye giriyor, inşaatını yapıyor. Tapular bizde. Yükleniciyle bir kişi muhatap. 5 kişiyle anlaşıp apartman yapsanız ne kadar zorluk çıktığını biliyorsunuz. Ama biz 100 tane mal sahibini birleştirip size sunuyoruz. Bu yöntemin yaygınlaştırılması gerekiyor. Kentsel dönüşüme hepimizin ihtiyacı var. Hele hele İzmir'in ve İstanbul'un belirli bölgelerinin çok ihtiyacı var. Birinci derece deprem bölgesindeyiz. Elimizi hızlı tutmamız lazım. Bunun süresinin ekonomik kalkınma belirleyecek. İzmir'deki vatandaşlarımız ev alacak duruma gelirse, arz-talep dengelenirse mutlaka evi olmayan vatandaş ev almak isteyecek. ‘İzmir'de arsa yok' diye bir söylem var. Biz bir taraftan planlamamızı yapıyoruz. İzmir'in bu çanağının dışına çıktığınız zaman bir taraf Torbalı bir taraf Aliağa. Bizim konut ihtiyacımızı kentsel dönüşüm karşılayacak."
KOCAOĞLU'NDAN MÜTEAHHİTLERE ÇAĞRI
Kentin uzun müddet, bütün projeksiyonlara göre 2050 yılına kadar kentsel dönüşümle konut, iş yeri, ofis ihtiyacını karşılayacak potansiyelinin bulunduğunu kaydeden Başkan Aziz Kocaoğlu, " Yüklenici firmalar kentsel dönüşüme sıcak bakmalılar. Örnek projeler yapmalılar. İhalelerimize girmeliler. Ege Mahallesi'nde yüzde 40 ile size kimse arsa vermez. Ege Mahallesi'nde bugün TARİŞ'in arazisindeki şartları biliyorsunuz. Onun yanında kimse yüzde 40 emsalle arsa vermez. Yine Uzundere, Örnekköy, Aktepe- Emrez, Ballıkuyu'da birçok alanımızda bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Konut sektöründe çalışan müteahhit firmalarımızın eğer büyümek istiyorlarsa kentsel dönüşüm ihalesine girmek zorundalar. Birleşmeleri gerekiyor. Proje bazında ortaklık da olabilir. Mutlaka bir yol bulmaları ve buradan yürümeleri gerekiyor. Kar düşük, yüksek olabilir ama çıkış yolu en emniyetli konut üretimi bizim yaptığımız yöntemdir" dedi.
'KEMERALTI'NDAKİ 11 BİN BİNAYI AYAĞA KALDIRMADAN TURİZMDEN BAHSETMEK BOŞ LAFTIR'
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin İzmir Jeotermal Anonim Şirketi'nde yüzde 50 hissesinin bulunduğunu da anımsatan Başkan Kocaoğlu, "İzmir'in tüm jeotermali tek elden yöneterek maksimum faydayı elde etmeye çalışıyoruz. Yüzde 50 ortaklığı seviyorum. Katolik ortaklığı gibi kimse kimseden ayrılamıyor. Bu bir model. İlk defa İzmir'de uygulandı ve başarılı oldu" diye konuştu. Kocaoğlu, açıklamasında İzmir'in tasarım kenti olması gerektiğini vurguladı. Zenginleşmenin yolunun teknoloji kullanmaktan, tasarım ve inovasyondan geçtiğini ifade eden Kocaoğlu, "Bizim 2009 senesinde yaptığımız arama konferanslarında İzmir'in tasarım kenti olma konusunda bir süreç başlattık. Dönertaş'ın üstünde tasarım atölyemiz var. Mutlaka EBSO öncülüğünde sanayicilerimizin bizim de desteğimizle İzmir'in tasarım kenti olması, tasarım ünitelerinin de İzmir'in merkezinde turizmi ayağa kalkındıracak Kemeraltı bölgesinde yerleşmesi gerekiyor. Kemeraltı'ndaki 11 bin binayı ayağa kaldırmadan turizmden, hizmet sektörünün gelişmesinden bahsetmek boş laftır" dedi.
MAVİŞEHİR MESAJI
Açıklamasının ardından meclis üyelerinden gelen soruları da yanıtlayan Başkan Aziz Kocaoğlu, Mavişehir'de ve İzmir'in bazı ilçelerinde trafik sorunu yaşandığının hatırlatılması, üçüncü bir çevre yolunun yapılmasının gerekli olduğunun hatırlatılması üzerine, "3'üncü çevre yolu merkezi hükümetin planlayacağı bir olaydır. Biz 2007'de TOKİ'yle oturduk Mavişehir planı yaptık. Ondan sonra bakanlık ve TOKİ tarafından olmayacak yerlere gitti. Oradaki o yoğunluğun sebebi büyükşehir belediyesi değil. Çok direndik, yargıya gittik. Elimizdeki her olanağı kullandık. Kök bedava yap inşaatı. Bu doğru değil. Her alanın şehir planlaması diye bir bilim var. Her alanın da kaldıracağı bir nüfus yoğunluğu var. Aklı ve bilimi rehber almadan yapılan planlamalar Mavişehir ve benzeri sıkıntıları yaratıyor" yanıtını verdi. İmar affı hakkında da açıklama yapan Kocaoğlu, imar barışının kentsel dönüşüme maliyet artışı getireceğinin, sıkıntı yaratacağının bir gerçek olduğunu vurguladı. İmar affında birçok çelişkinin söz konusu olduğunu açıklayan Kocaoğlu, "Biraz aceleye getirilmiş bir şeydir. Alsancak'taki bina dönüştürecek kişinin maliyetini belediye ödemez. Böyle bir dünya yok. 6306 sayılı yasa çok olanak sağlıyor. Benim babamdan kalma evim var. Kerpiç ev. Depremden sonra yapılmış. Ev çöktü. Ben kimseye gittim para istemedim. Evi yaptım oturdum. Alsancak'ta oturan adam evini kendisi yenileyecek, parasını da verecek. 9 kat meselesi var. Sıkıştırılmış kat. Onların da sayıları sınırlı. Fabrikan, evin yıkıldıysa kimse gelip sana fabrika, ev yapmıyor. Gökdelenler yapılsın. Kordon'a 10 apartmanı birleştirip gökdelen yaparsanız, Kordon diye, İzmir diye bir şey kalmaz. Kent, kentli kalmaz. Kamu alanı kalmaz. Herkes dünyasına kapanır. Bunlar yanlış. Bina yenilenir. Ver 300-400 bin lira paranı ver, depreme dayanıklı hale gelsin. Benim belediyemde yok. Alsancak'ta emsal 6 ile 8 arasında. Zaten 2 buçuk emsalden sonra kent yaşanmaz hale geliyor. Oraya bir daha emsal vermek burada yaşama demek. İmarlı alanlar belli. O alan içinde konutunu yenileyecek adam yenileyecek. İmarlı alandan sonra başlayan gecekondulardan kentsel dönüşüme başlıyoruz. Nede? Oraya gelen insan 70 yıl önce gelmiş. Kentli olmuş. Apartmanda oturabiliyor. En sondaki gecekondudan başlarsam onun daha sabit işi yok. O apartman masraflarını karşılaması mümkün değil" dedi.
Asfalt yollar ve trafik lambaları üzerinden gelen iki eleştiriye dair de konuşan Kocaoğlu, asfalt konusunda bir zafiyet bulunduğunu özellikle köylerde hiçbir şeyin olmadığını söyledi. Kocaoğlu, şunları dile getirdi: "Yol, arıtma, su, asfalt yok. Yok yok yok. Bunların hepsiyle mücadele ediyoruz. Ben de arkadaşları sık sık asfalt kalitesi konusunda uyarıyorum. Kentte dolaşan bir vatandaş olarak uyarıyorum. Trafik lambaları sistemi kesin olarak oturmadı. Bu sistemin oturması için gerekenleri konuşuruz. İki eleştiriye de canı gönülden katılıyorum." Planlamayla gerçekleşecek dönüşümü riskli bulduğunu söyleyen Kocaoğlu, "Bir taraftan planlama yapıyoruz. Kentsel dönüşümde yol ve yöntem. Planlama da yol ve yöntem. Ama planlamada büyük balık küçük balığı yer gibi bir risk var" diye konuştu.
TRAMVAY ÇİĞLİ'YE KADAR GİDECEK
Tramvayın, Mavişehir İZBAN'a bağlanacağını, çift ring olarak Atatürk OSB'den geçeceğini belirten Aziz Kocaoğlu şu bilgileri verdi: "Tramvay Çiğli İZBAN'dan, Ata Sanayi'den ve Katip Çelebi Üniversitesi'nden geçecek. O zaman gerçek anlamda Karşıyaka tramvayından maksimum fayda sağlanacak" dedi. Bazı meclis üyelerinin, ‘tarih verebilir misiniz' demesi üzerine Kocaoğlu, "Devlette, belediyede tarih verilmez. 80 yerden izin alırsın. Narlıdere Metrosu'nun izni 2 senede çıktı. Nasıl tarih vereceği? Şimdi Buca Metrosu'nu bekliyoruz, uğraşıyoruz. Alt Yapılar Genel Müdürlüğü inceleme yapıyor. Aralık ayında kalkınma bakanlığına gitti. Ana kısım bitti. Üst yazıyla yüksek planlamaya gönderecek. Bakanlar imzalayacak, gelecek" diye konuştu. Karşıyaka Stadı ile ilgili de açıklama yapan Başkan Kocaoğlu, 7-8 bin kişinin ayakta 7-8 bin kişinin oturarak maç izleyeceği stat yapılacakmış. Ben bu stat konusundan illallah ettim, yaka silktim. Stadın yeri kesseniz yine yanlıştır. Örneköy'deki stat cuk oturur. ESHOT garajı yaptığımız yeri verin dedik. Bir şey de istemiyoruz. Otobüsleri Örnekköy'deki yere taşıyalım dedik. Karşıyaka bölgesinde bir yere ihtiyacımız var. Burayı alın burada stat yapın dedik. Örnekköy'ü de bize verin ESHOT garajı yapalım dedik. Olmadı. Yapılır inşallah" dedi.
EBSO Meclis Başkanı Salih Esen de Kocaoğlu'na 'Yerel seçimlerde aday olacak mısınız'' diye sordu. Kocaoğlu, "Bu konuyu 6 ay kala, 1 Ekim 2018 tarihinde bir aksilik olmazsa bir basın toplantısıyla duyuracağım. Aday olup olmayacağımı İzmirli hemşerilerimizle paylaşacağım. Seçimler Kasım'da da olsa bir formül buluruz. Hiçbir koltuk boş kalmaz" yanıtını verdi. (DHA)