EGEPOSTASI - Konak’ta belediye arazisinin Başkent Üniversitesi’ne satışıyla ilgili tartışmalar sürerken, Belediye Başkanı Sema Pekdaş’tan çarpıcı açıklamalar geldi. Egepostası’na konuşan Başkan Pekdaş, satışı tüm detaylarıyla anlatırken, CHP’li meclis üyelerinin protestosuna ilişkin de “Ben onlara anlattım. ‘E biz bunu bilmiyorduk’ dediler. E dinleyin o zaman” diye konuştu.
Sözkonusu arsanın belediyenin müstakil arsası olmadığını, dörtte birinin belediyeye ait olduğunu belirten Başkan Pekdaş, “Yani 13 bin metrekarenin 3 bin 400 metrekaresi bizim. Geri kalanı 9 bin 600’ü Başkent Üniversitesi’nin. Orası 2000’li yıllarda, Piriştina’nın olduğu dönemde hastane alanı olarak işaretlenmiş. Merkezi iş alanı denilen MİA alanı vardır. MİA alanında siz hastane yapabilirsiniz. Bir de sosyal donatı alanı olarak ayrılan hastane vardır. O sosyal donatı alanı olan hastane orası.
Biz düzenlemeyi yaparken hastane olarak ayrılmış. O zamanlarda yüzde 35 olan şimdi yüzde 40 olan alan. Bu adamlardan da daha fazla alınmış. Bunlar dava etmişler konuyu. Bu düzenlemenin iptalini istemişler, mağdur olduklarını belirtmişler. Davayı yerelde kazanmışlar. Tapu tamamen onların adına çıkmış. Temyiz aşamasında Danıştay’da karar bozulmuş. 3 bin 400 metrekare Konak Belediyesi’nin ortaklığına verilmiş. Bizim tek şansımız belediyenin hastane yapmak gibi bir şeyi yok. Satacağız” dedi. Pekdaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
SATILMAKTAN BAŞKA ŞANSI YOK
“O arazinin satılmaktan başka şansı yok. Geldiler ‘Biz üniversiteyiz, bize tahsis edin’ dediler. Biz de ‘Tahsis edemeyiz, yok öyle bir şey’ dedik. Sadece ‘satın alabilirsiniz’ dedim. Reddettik. Adamlar o zaman ‘bize satın’ dedi. Satma kararı aldık Eylül’de. Onlar hemen hastane yapmak istiyorlarmış. Bizim için de avantaj, bir an önce satıyorum. Benim için de kar. Encümendeki arkadaşlar satışa da itiraz ediyoruz dediler. Dinleyin dedim, ama dinlemediler. Ben onlara anlattım, biz bunu bilmiyorduk dediler. Bilmiyordunuz ama önce bir dinleyin. Tahsis komisyonu o bölgede tüm incelemeleri yaptı. Özel sektör emlak beyan değeri üzerinden yapar. Defterdarlık, Milli Emlak’ın yaptığı ihaleler, TOKİ’nin yaptığı alımları da getirdim. Onlar, ne ödendiyse gerçek değerler üzerinden yatırılmak zorunda. Hatta Milli Emlak’ın galiba Devlet İhale Kanunu’na göre yaptığı bir satış var. Oradaki rakamları aldık. O rakamlara göreyse zaten metrekaresinin 3 bin 400- 4 bin 100 lira olması gerekirken ben 5 bin 100 lira rakam bildirmişim. Orada dert rakam falan değil. Burada metrekare 2 bin 500 dolar diyorlar. 4 liradan dolara diyelim, on bin lira. Oradaki bütün emsaller 3,5. Ama bunlara plan kararında 22 bin metrekare inşaat alanı demişler. Emsal 1,63 yapıyor, yarıdan az. Ona vurduğunda oran metrekaresinin 4 bin 650 lira olması gerekiyor. E biz bilmiyorduk diyorlar. E dinleyin o zaman. Biz uzun uzun dosyalar hazırlamışız. Başkent Üniversitesi bu değer fahiş deyip değerin belirlenmesi için dava açıyor. Ben 17 milyon 700 bin lira, 3 bin 400 metrekare alana, sadece hastane yapılacak alana değer biçiyorum. Bu başka kasıtla yapılan bir şey. Anlattım dosyayı da verdim. Diğer arkadaşlar da geldi. Biz bunları bilmiyorduk, e dinlemiyorsunuz. Ben anlatıyorum her yerde. Bu kadar net hesabı ve belgeleri ortada olan yerde bir şey olmaz. Ben sattığım için şanslıyım aslında. Belediyenin kasasına para getiriyorum. Biçtiğim değer de bu. ‘Halkın vergileriyle alınan yeri sattırmazmış. ‘Gitsin kendi malını satsın’mış. Git sen bunu başkasına söyle.”
ADAMLAR MAĞDUR
Başkan Pekdaş, “Özünde de gerçekte de adamlar mağdur. Yerlerini almışız, parayla bir daha satıyoruz” dediği arazide kesinleşmiş bir plan olduğunu da vurguladı. Pekdaş, “Orada emsal 1,63. Onların rakamlarına göreyse de ona göre 4 bin 650 olması lazım. Ben 5 bin 100 belirlemişim. Oradaki en yüksek rakamı belirlemişim” diye konuştu.
BEN GELME DEDİM
Gergin meclis toplantısında olmadığı için eleştirilen CHP Konak İlçe Başkanı Şakir Başak’ı savunan Başkan Pekdaş, “Pazartesi günü aradı, gündemde var mı bir şey dedi. Sesi de çok kötüydü. Gerçekten kötüydü, yok sen dinlen. Gündemde bir şey yok dedim. Önergeyle geleceklerini bilmiyordum. Ben söyledim aslında gelme diye. Ama şimdi işin o tarafı da doğru. Ben her şeyi açık açık söylerim. Gündeme gelince de örgütün başı olsun, siyasi karardır bu dedim. Yapmayacağım meclisi dedim” diye konuştu.
POLİTİKA
Sayfa başına git
