EGEPOSTASI – Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Büyükizmir TV’de yayınlanan 8. Gün programının konuğu oldu. Gazeteci Mithat Umutoğulları’nın sorularını yanıtlayan Sandal, 13 Mart Pazar günü yapılacak CHP Bayraklı İlçe Kongresi, örgütün durumu, kongre adayları ve delegelerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sandal ayrıca belediyenin pandemi süreci ve deprem sonrası yaptığı çalışmalar, kentsel dönüşümde son durum ve yapılması planlanan projelerle ilgili de konuştu.
Başkan Sandal’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“BELEDİYELERİ BEKLEYEN SÜREÇ KOLAY DEĞİL”
“Pandemi süreci daha önce hiçbir belediye başkanının tecrübe etmediği bir sorun. Bu sorunu kucağımızda bulduk. Alışık olmadığımız bir süreçti. Pazarların açılması gerekiyordu. Dezenfektan, maske bir anda her şeyin karaborsaya düştüğü günlerde sıkıntılı bir süreç atlattık. Ama kendi tedbirlerimiz ve Büyükşehir’in kriz belediyeciliği anlayışıyla uygulamaya geçirdik. Basından haberdar olduğuz iyi şeyleri hayata geçirdik. Hala devam ediyor bir boyutu.
Deprem bir felaket. Her şeyin altüst olduğu yeni bir süreç. Düşünün 117 canımız gitmiş. 20 bine yakın yurttaşımız dışarıda. Enkaz süreci, çadırların kurulması, konutlara geçiş, temel ihtiyaçların karşılanması, mevcut binaların yıkımından vatandaşların hak kaybına kadar çok ağır bi süreç. Halen bu sürecin içindeyiz. Ekonomik kriz de her şeyi alt üst ediyor. Belediyenin bugün bulnuduğu durum iç açıcı değil. Ama bu belediye başkanının insiyatifinde gelişen bir süreç değil. Bütçemizi yaptığımızda gelir tarafı 430 milyon liraydı. O gün kurla yaklaşık 52 milyon dolara denk geliyor. Bugün ise 30 milyon dolar. Bir anda gelirlerimizin yüzde 40’ı dolar bazında uçup gitmiş. Bir de gider maliyetlerimiz var. Belediyeleri bekleyen süreç kolay bir süreç değil. Biz bu işe biraz hazırlıklıydık. Benim en çok eleştirildiğim noktalardan birisi borçların hafifletilmesi konusundaydı. Biz zaten yatırımımızı yaptık ve yapıyoruz. Ve bu bütçeyi düzenlemek bize soluk aldırıyor.
“BAYRAKLI’DA BİRÇOK İLKİN ÖNCÜSÜ OLDUK”
Bayraklı belediyesi genç bir belediye. Bu uygulamaların büyük bölümü bizden önce başarmış, ama biz buralarda kısmi iyileşmeye gittik. Ama sosyal yardımlar pandemiyle birlikte bambaşka bir boyuta taşındı. Pandemide 30 aileye sistematik yardım ettik. Eğitim mesela, pandemi döneminde başka bir boyuta çıktık. İlk defa online eğitimi verdik, daha sonra TV aracılığıyla tüm Türkiye’ye yayın yaparak gerçekleştridk. Bayraklı’da birçok ilkin öncüsü olduk. Çocuklarımızın yüzde 90’ı ilk 10 tercihinde. Gerek TVBEK, gerek internet üzerinden eğitimle ilgili kendi imkanlarımızla yeni bir çığır açtık. Yakında 3 tane kreşimizi açacağız. Ve bu kreşimizin fiziki yapısı birçok özel okulun kreşlerini standartlarının kat kat üstünde. Ama asıl önemli olan eğitim kadrossunu ayarlayabilmek. Biz orada öğretmenlerimizi seçerken asla kimseyi kayırarak işe almadık. Sınavımızı Ege Üniversitesi’nde yaptık. Mülakat için siyasi arkadaşlarımız devrede olmadılar. Hacettepe, Boğaziçi ve Ekonomi Üniversitesi’nden arkadaşlarımız mülakatları yaptı. Bize gelecek çocuk ihityaç sahibi çocuk. İhtiyaç sahibi çocuğu da doğru eğitimciyle buluşturamazsanız sadece kandırmış olusunuz. Bayraklı’da her çocuk okula gidecek demiştik. Bayraklı’da bugün bunu başardık.
“BÜYÜKŞEHİR’İN BAYRAKLIYA YATIRIMI 360 MİLYON LİRA”
Ben siyaseti şov aracı olarak görmüyorum. Kamu hizmeti olarak görüyorum. Bin günde yaptıklarımzıla ilgili kitap çıkardık. Asıl gücümüzü hoşgörüden, barıştan, birlikte istişare etmekten ve ortak akıldan alıyoruz. Büyükşehir’le, muhtarımızla, derneklerimizle, vatandaşlarımızla barıştık. Büyükeşhir’den Bayrkalı’ya yapılan yatırım 360 milyon lira. Yaşamın her alanında bu ortak akıl ve barış sürecini devam ettireceğiz.
“BİZİM KONTROL MEKANİZMAMIZ BÜYÜKŞEHİR”
Biz elimizde projeyle Büyükşehir’e gittiğimizde kamu yararı varsa Büyükşehir’den bugüne kadar dönen projemiz olmadı. 200 bin tonun üzerinde asfalt döküdlü. ‘Asfalt dökülmyüor’ denirse ben de kalkar işi söylerim. Ben CHP’li Bayraklı Belediye Başkanı’yım. Bir de kentte Büyükşehir Belediye Başkanı var. Yasal olarak statüye bağlıyız. Biz ana işlerimizi Büyükşehir Meclisi’nden geçirerek işleme koyuyoruz. Bizm kontrol mekanizmamız Büyükşehir Belediyesi.
“SOYER’E YAPILAN ELEŞTİRİLER ACIMASIZCA”
Narlıdere Metrosu, Çiğli Tramvayı, Buca Metrosu, alınan otobüsler ve tarımla yapılan yatırımları yok saymak doğru değil. Acımasız ve vicdansız eleştiriler.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE SON DURUM
Kentsel dönüşüm işi geçmişte yürürlüğe girmiş, belirli nedenlerden dolayı sonuçlanmamış. O günden bugüne mevzuatlar, inşaat teknikleri ve vatandaşların beklentileri değişmiş. Biz bu konuyu Tunç Soyer’le istişare ettik. Daha önce Bayraklı’nın Büyükşehir’e verdiği yetkiyi iptal ettii. Yetkiyi Bayraklı devraldı. Biz revizyon planını yeniden yapıtk. Bu projenin yürümemesiyle ilgil temel sıkıntıları not haline getirdik. Yeni planımızda sıkıntıları gidermeye çalıştık. Kendi meclisimizde geçirtik ve şu an Büyükşehir’de Bir dahaki meclsimizde gelecek ve saha çalışmaları başlayacak. Adalet Mahallesi ve Manavkuyu çalışmalarını tamamladık. Onur, Yamanlar, Nafiz Gürman Mahalleleri’ni kapsayan çalışmalar başladı ve Büyükşehir meclsimize gelecek noktaya geldi. Gümüşpala tarafındaki çalışmalar için start verdik. Bizim dönemimizde Bayraklı’nın bütün meseleleriyle ilgili kentsel dönüşümde yasal zeminlerin adımını attık. Depremde kat sınırları yüzde 20 olarak belirledik. Bunlar Türkiye’de bir ilk.
"BELEDİYE BAŞKANI SEÇİMLERE NASIL KARIŞMAYACAK?"
‘Belediye Başkanı ilçe seçimlerine karışmamalı’ gibi bir algı var. Ben soruyorum. Belediye başkanı parti üyesi mi? Parti üyesi. Parti delegesi mi? Evet. Partinin kamusal alandaki temsilcisi kim? İlçe başkanıyla en çok mesai harcayacak isim kim? Nasıl karışmayacak? Ve bana şu anda Türkiye’deki bütün seçimlere asla karşımayacak bir belediye başkanı söylesinler.
“BELEDİYE BAŞKANLARI İLÇE BAŞKANLARININ TALEBİYLE GELMEDİ”
Ben ömrümü siyasete adamış bir belediye başkanıyım. İlçe başkanının tercihi noktasında bir dahaki beldiye sürecini planlama gibi bir kaygım yok. İlçe başkanlarımızın bu süreci belirlemede genel merkez nezdinde çok aktiviteleri yok. Karşıyaka, Bayraklı, Bornova, Konak, Buca Belediye Başkanları, ilçe başkanlarının talebiyle mi geldi? Bir defa bizim temel kaygımız bir dahaki süreçte beni destekleycek, benim adıma çalışacak bir arkadaş değil. Gerçekçi olmadığını biliyorum. Somut örnekler ortada.
Ama burada mesele ne? Genel Başkanımız (Kemal Kılıçdaroğlu) bir yol açtı. Herkesle helalleşti ve Türkiye’deki ana pardaigmayı yerle bir etti. Yüzde 30’u sosyal demokrat, yüzde 70’i muhafazakar seçmenden söz edilirdi. Ana muhalefet stratejisinden toplumsal muhalefet stratejisine geçti. ‘Nasıl iktidara geliriz’le ilgili çaba sarf ediyor.
“ORTAK ADAY TALEBİMİZ KARŞILIK BULMADI”
Bizim bütün gayemiz, sağlıklı ve nitelikli bir örgütün oluşması. Ben bu talebimi ilgili arkadaşlara defalarca ilettim. Taleplerim olumlu karşılık almadı. En son somut olan kendi grup toplantımızdaki konuşmamızı söyleyeyim. Biz kavga istemiyoruz. Bizden yana aday istemiyoruz. Gelin şu ana kadar farklı isimlerle adları anılan adaylar, adaylıktan çekilsin. Ortak bir aday üzerinden uzlaşı sağlayalım. Partililer gerekiyorsa gelsin çarşaf listeyle gerekeni yapsınlar. Ama bu talebimiz, partililerimizin yetkilileri tarafından bazı arkadaşlarımıza iletilmesine rağmen olumlu karşılık bulmadı. Örgüt rövanş alnabilecek bir yer değildir. Güçlü örgüt demek, belediyesiyle, il örgütüyle, Büyükşehir’le omuz omuza, eş güdüm içerisinde çalışacak örgüttür. Bunun dışındaki her örgüt yapısı güdüktür. Ne kente, ne partiye, ne de vatandaşa faydası olur.
“BAYRAKLI DIŞARIDAN KİMSENİN SİYASİ DENEY ALANI DEĞİL”
Örgüt kaygısı, örgütün içinde olan insanlarda olur. Örgütün yerel seçiminde, genel seçiminde olanların kaygısı olur. Bu arada aday olmayan arkadaşların ‘Bu örgütü derleyeceğim, toparlayacağım’ demesi sağlıklı değil. İtiraz ettiğimiz nokta burası. Bayraklı dışarıdan kimsenin siyasi deney alanı değildir. Bayraklı’da delegasyon ve CHP’li partililer buna müsaade etmezler. Ben tarafımı seçeceksem CHP’li üyelerden yana kullanırım. Güdük bir siyaset görüyoruz. Bornova’da üç vekilimiz var bizde sıfır. Orada üç kurultay delegesi var bizde iki. Nesi eksik Bayraklı’nın? Bu örgütü niye güdükleştirelim? Herkese eşit mesafede bakan bir örgütü niye istemeyelim?
‘ÖRGÜT’ VE ‘İLÇE BAŞKANI’ TANIMI
Bizim kafamızdaki örgüt şu: Bir mahalledeki ilçe yöneticisi belli olmalı. İlçe yöneticisi, kanaat önderlerini belirleyebilmeli ve toparlayabilmeli. Gençlik kolları oradaki gençlik çalşmasını yürütmeli. Kadın kolları oradaki okullara girmeli. Okul Aile Birlikleri’nden ihtiyaçları, sıknıtıları ve diğer kadınların temel sorunları ile ilgili çalışmalar yapmalı. Ölçülebilir bir siyaset istiyoruz.
İlçe başkanının bir duruşu, idolojik donanımı olacak. Kafasındaki tek iş kariyer planlaması değil, kendi örgütüle, ilçe belediyesiyle, büyükşehir belediyesiyle ve il örgütüyle eş güdüm içerisinde çalışan başkan güçlü başkandır. Gerisini ben anlamam.
GÜLTEKİN’E YAPILAN ‘İTHAL ADAY’ ELEŞTİRİLERİNE YANIT
Bütün adaylar paritmizin adaylarıdır. Bütün adaylarla çalışırım. Ama ölçülebilir kişiler üzerinden konuşmak lazım. Didem Hanım’a (Gültekin) ‘Genel Merkez’de çalıştı’ eleştirisi var. Oysa Türkiye’nin farklı alanlarında çalışmış, Belediyenin olmadığı yerde ilçe örgütü açmak önemlidir. Parti meclisi üyelği yapmıştır. Sadece Genel Merkez siyasetçisi değil. Daha da önemlisi şu: Bir CHP’li kendi partisinin lise ve üniversite örgütlenmesi, il gençlik kolları başkanlığı, parti meclisi üyeliği yapmış birini ‘ithal’ olarak adlandırıyosa o partilinin partililiğinde bir sıkıntı var demektir. Sen partilini bu kadar eleştirirsen ciddi bir düşersin.
Kaymakamlığı elinin tersiyle itecek kaç tane siyasetçi vardır? Bir arkadaşımız partiye hizmet etmek için işinden istifa ediyor. Haksızlık etmemek lazım.
'YILMAZ' VE 'TEKİN' YORUMU
Mehmet Abi’yi (Yılmaz) iyi tanırım. Doğru bir isim. Bugüne kadar sıkıntımızın olmadığı bir siyasetçi ama sanıyorum uzunca bir süre ara verdi. Yeniden başlıyor olabilir. Hayırlı uğurlu olsun.
Samed Tekin genç bir arkadaşımız. Daha öncesinde de Samed arkaşdıamızın fakrlı örgütlerde çalışmaları var. Heyecanlı ve dinamik.
“DİNAMİK BİR ÖRGÜT GÜCÜMÜZE GÜÇ KATAR”
Biz Bayraklılıyız diyebilmeliyiz. Şu anda ‘Karşıyakalıyım, Konaklıyım ama Bayraklı’da oturuyorum’ demek kabul edilebilecek bir şey değil. Biz bu Bayraklı kimliğini sonuna kadar savunacağız ve destekleyeceğiz. Üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Siyasette de bunu istiyoruz. Uzantılı siyaset istemiyoruz. Başkasının güdümünde siyaset istemiyoruz. Bizimle, büyükşehirle, il örgütüyle uyum içerisinde çalışacak dinamik bir örgüt gücümüze güç katar.
‘DELEGELERE BASKI’ İDDİALARINA TEPKİ
Bayrakı’nın hiçbir delegesi hiçbir baskıya boyun eğebilecek delegeler değildir. Önce delegelerimize hakaret etmeyi bıraksınlar. Bayraklı delegesi bu kentte yaşayan, bu parti üyeleri tarafından seçilmiş, özgür iradeyle gidip adayını seçecek kişilerdir. Biz konuşuruz, fikrimizi söyleriz, fikrimizi söylemek neden baskı oluyor? Siz söylerken değil, başkan söylerken mi baskı oluyor?"