Ege Postası
Geri

Başkan Sengel’den tarımda eylemlilik çağrısı: Türkiye fabrika ayarlarına dönmeli

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genle Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla resmi açılışı gerçekleştirilecek olan 'Efes Tarlası Yaşam Köyü'nün tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, tarım konusunda ülke olarak kötüye gidildiğini söyledi. Tarım politikaları konusunda söylem olduğu kadar eylemin de olması gerektiğini ifade eden Başkan Sengel, Köy Enstitüleri vurgusu yaparak “Türkiye Cumhuriyeti'nin fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor derken, Köy enstitülerinden ilham alarak ve aynı zaman da üretimin ne kadar önemli olduğunu anlatmamız gerektiğini düşünmüştük”
Başkan Sengel’den tarımda eylemlilik çağrısı: Türkiye fabrika ayarlarına dönmeli
Haberler / Yerel Yönetimler
31 Mayıs 2021 Pazartesi 12:29
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEPOSTASI- Selçuk Belediyesi'nin yerelde tarımı güçlendirmek adına hayata geçirdiği ve Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in en önemli projeleri arasında yer alan 'Efes Tarlası Yaşam Köyü'nün tanıtım toplantısı bugün yerinde gerçekleştirildi.

2 Haziran’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun resmi açılışını yapacağı yaşam köyünün tanıtım toplantısını Başkan Sengel gerçekleştirdi. Açılış öncesi basın mensupları ile birlikte düzenlenen kahvaltıda bir araya gelen Başkan Sengel, atama tohumu temelinde yerel tarımın önemine dikkat çekti.

BAŞKAN SENGEL’DEN KÖY ENSTİTÜSÜ VURGUSU

Efes Tarlası Yaşam Köyü'nün gıda egemenliği açısından büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Başkan Sengel, "Bizim için önemli bir proje Efes Tarlası Yaşam Köyü. Kimle röportaj yaparsak devamlı olarak tarımdan, gıda egemenliğinden, üreticinin desteklenmesi gerektiğinden ve Türkiye Cumhuriyeti'nin fabrika ayarlarına geri dönmesi gerektiğinden bahsediyoruz. Ancak sadece söylemek yetmiyor. Sözlerden daha önemliyse yaptıklarımız o zaman bir şey yapmalıyız ve yaptığımız şey de örnek olabilecek ve aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi köylülerin anlayarak ve onlardan feyiz alarak oluşturmamız gerektiğini düşündük. Bunun içinde 5 hedef 50 projemizden bir tanesiydi burası. Kendimizin öz sermayesi ile yapacağımızı iddia ettiğimiz bir projeydi. Göreve geldiğimiz günden itibaren her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor derken, Köy enstitülerinden ilham alarak ve aynı zaman da üretimin ne kadar önemli olduğunu anlatmamız gerektiğini düşünmüştük. 5 hedef 50 proje içerisindeydi bu alan. Bununla birlikte Köy Enstitülerinin yanında köy akademilerinin de içinde bulunduğu projemiz vardı. Köy Enstitüleri ve Köy Akademileri ile bu hayalimizi Efes Tarlası'nda hayata geçirdik. Biz halen çok daha heyecanlıyız" dedi.

SELÇUK’TAN TÜRKİYE’DE BİR İLK

Okul öncesinden itibaren insanları toprak ile buluşturmayı hedeflediklerini de belirten Başkan Sengel, bu kapsamda Türkiye’de bir ilke imza attıklarını ifade etti ve "Bizler 'toprak okulu' kurduk ve sanırım bu da Türkiye'de ilk oldu. Bu noktada okul öncesi çocuklardan başlamak üzere, ilk defa tarımla uğraşacak olanlara ki bunlardan biri de benim, birçok çiftçimize, aile tarımına tekrar geri döndürüp, o işsizliği ortadan kaldırmak için atacağımız bir adım. Selçuk’ta gerçekten bir meyve sepetinin içinde yaşıyoruz, çok verimli topraklarımız var. Burada da işsizlik problemi maalesef ki var. Çünkü okuyan çocuklarımız ya okudukları yere gidiyor, ya da orada kalıyorlar. Oysa burada üretim alanları var ve geri gelip ailesi ile birlikte bu işlere devam etmiyor. Biz aslında biraz daha onları bu işlere ısındırabilmek istiyoruz. Bu yüzdene toprak okulunu kurduk. Dedik ki okul öncesinden itibaren çocuklarımız toprak ile buluşsun, tohumun ne demek olduğunu öğrensinler, hibrit tohumun nasıl hayatımızı köleleştirdiğini bilsin ve yerel tohumlar ile özgürleşebileceğimizi ve gelecek için nasıl adımlar atabileceğimizi bilsinler. Onların eline tohumları verelim ve toprakla buluşturalım. Gelsinler kendi ektiklerini kendileri toplasın ve nasıl sulandığını görsünler. Sonrasında da konvansiyonel tarımın iktisadi ve ticari tarıma haricinde yerel tohum ile birlikte üretimin ne kadar keyifli olduğunu anlatabilmek için bu çalışmaya başladık. Bununla birlikte biz de düşündük ki madem bu çalışmaları Köy Enstitüleri'nden örnek alarak yapıyoruz, muhakkak bir kütüphanemiz olmalı. Dokunarak ve kütüphanelerden vazgeçmeyeceğimizi belirterek bir kütüphane kuralım dedik. Ve bu işin içine en önemli şey göstermek ya da teoride bırakmak değil pratiğe dönüştürebilmek. Bu nedenle seralarımızı kurduk ve bütün çiftçilerimize, Küçük Menderes havzasındaki belediyelerimizi ziyaret ederek bu projemizi anlattık. Kendilerine burasının onlarında merkezi olduğunu, istedikleri bütün ürünlerin denemesini bu alanlarda yapabileceklerini belirtti. Sonrasında ise yerel tohumlarımızı araştırmaya başladık. Selçuklular bilir, buranın en önemli ürünlerinden biri kara karpuzdu. Bu kara karpuzu çeşitli kişiler saklamış ve onlardan bulup üretmeye başladık. Sonrasında bu tohum mevzusu hoşumuza gitti ve daha fazla köye giderek oralardan tohum almaya başladık. Yaklaşık 523 tane yerel tohumlarımız var ve bunları paylaşabilmek istiyoruz” diye konuştu.

SADECE KADINLARA AİT ÜRETİCİ PAZARI KURACAĞIZ

Organik ürünler için ata tohumunun önemine vurgu yapan Başkan Sengel, bu kapsamda ata tohumu merkezi kurduklarını söyledi. Yetiştirilen ürünlerin kadın istihdamına ve kadınların toplumsal hayta katılımlarını arttırmak amacıyla yalnızca kadınların yer aldığı bir üretici pazarnda satılmasını planladıklarını belirten Başkan Sengel, şunları söyledi; “Gidişat hepimizin bildiği gibi hiç hoş değil. Gidişat bizi büyük kocaman şirketlere gebe hale bırakıyor. Onların üretmiş oldukları tohumlar nedeniyle zehirleniyoruz, çünkü onların o tohumları toprakla buluştuktan sonra o tohumların yetişebilmesi için kimyasal ilaçlamalara ihtiyaç duyuyoruz ve bu kısır döngü de devam edip duruyor. Oysa kendi ata tohumlarımız olanları elimizde tutmanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle tohum merkezimizi oluşturduk. Bize yakışan, her konuşmamızda dediğimiz 'eğitim şart', evet bu şart ancak doğru eğitim şart. Zaten bizim eğitim modellememiz dünyada ilk ve tekti ve o da Köy Enstitüleriydi bundan ilham almamızdan dolayı adın İsmail Hakkı Tonguç adını vereceğimiz geçmişten günümüze kadar tarım aletlerini gösterebileceğimiz, hem de Selçuk'taki çiftçilerimiz sayesinde buraya aidiyet hissi oluştu. Onlar atalarından kalmış olan birçok aleti bizlere teslim etiler ve çok iyi şekilde devamı gele gele bir yaşam köyü kurduk. Bunların hepsinin üzerine ki bizi en çok heyecanlandıran oydu, kooperatifleşmenin ne kadar önemli olduğu bu biliyoruz. Geldiğimiz andan itibaren kooperatifimiz ile 21 salça makinesi ile başladığımız iş aldı başını gitti. Başladığımız andan itibaren 60 kadına para kazandırmaya başladık. Üretilmiş olan ürünlerin hepsi için bizler bir pazar kuralım ve bunda sadece kadınlar olsun dedik. Bizim için çok önemli bir şey, 45 kişi ile başladık ve 100 çadıra kadar çıkacağımız bir üreticiye kadın pazarı kuruyoruz. Kadınlarımız da bu kazandığı parayla ekonominin ve siyaset alanını içinde kalacak. Biz hiçbir şeyin vitrinde veya sözde kalmasını istemiyoruz."

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası