TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- AK Parti İzmir İl Başkanlığı, İzmir'deki koku sorununa dikkat çekmek için "koku sorununun kaynağı" kabul edilen Çiğli Arıtma Tesisi'nde basın açıklaması düzenledi.
Açıklamanın düzenleneceği alanda, güvenlik görevlilerinin tesisin kapısında tekmil nizam sıralanması ve AK Partili yöneticilerin tesise alınmaması nedeniyle arbedeyle başlayan açıklama tesisin içinde devam etti.
Yapılan açıklamaya, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, AK Parti Çiğli İlçe Başkanı Sedat Karatekin katıldı.
Alanda açıklama yapan Başkan Sürekli, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in koku sorunu ve körfez kirliliği üzerinden algı yaratmaya çalıştığını ifade ederken koku sorununun çözümü için de reçeteyi açıkladı.
Sürekli ayrıca Çiğli Arıtma Tesisi’nin 4. Faz ihalesine de değinerek ihalenin iptal edilmesinin nedeninin, ihaleyi alan Nurol inşaatı cezalandırmak olduğunu söyledi.
“AK PARTİ TÜRKİYE’Yİ AYA GÖTÜRÜYOR, BUNLAR BİZİ YAYA BIRAKIYORLAR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in, koku sorununa ilişkin vaadin yerine getirmediğini ifade eden Başkan Sürekli, “Konumuz önemli. Zaten telaşları bundan. Sayın Cumhurbaşkanımız geçen gün ulusa seslenişinde 2023 vizyonumuzu Türkiye’nin 100 yılı mottosuyla açıkladı. AK Parti Türkiye’nin 100 yılı diyor. Onlar, 100 yılın en büyük koku sorununu b dönemde yaşattılar. 100 yılın koku sorunu İzmir’de yaşandı bu dönemde. CHP ve Tunç Soyer döneminde 100 yılın koku sorununu, yaşadık, yaşıyoruz. Yaşamaya da devam edeceğiz. Bunlar iyi günlerimiz. Bütün telaşları bundan kaynaklı. Herkes gidiyor aya, AK Parti hükümeti Türkiye’yi aya götürüyor, bunlar İzmir’de bizi yaya bırakıyorlar. Koku sorununa biz 4 yıldır dikkat çekiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 10-15 yıldır bu konuya değiniyor ve vurgu yapıyor. CHP belediyeciliği demek; çöp, çamur, çukur. Bunların sonucu da koku. Çamur konusunun en önemli olduğu alan bulunduğumuz alan. Bu çamurlardan nerelere geleceğiz? Büyükşehir belediye başkanı aday olduğun ‘3 sene sonra Körfez’de yüzeceğim’ dedi. Konu oradan başladı, kendisi başlattı. İncelemeden, araştırmadan böyle bir vaatte bulundu. Çünkü yalan söylemeye ve boş vaatlere alışmışlar. İzmirlinin iradesine ipotek koyduklarını sanarak İzmirlileri boş vaatlerle meşgule diyorlar. Sonuçta seçildiler. İzmirlinin iradesi başımızın üzerinde. 3,5 yıl oldu, 4 yıla giriyoruz. Yüzmeyi artık bir tarafa bıraktık. Kendisi de bıraktı. İlk önce bir deneme yaptı. Dış körfezde yine bir algı operasyonu, İzmirliyi aldatma operasyonu yaptı. Tabii bizler bunu çürüttük. İç körfezde yüzülemeyeceği, bu vaadin boş olduğu tartışmasız kabul edilmiştir” dedi.
“SOYER ALGI OPERASYONU YAPTI”
Büyükşehir yetkililerinin koku sorununu kabul etmede geç kaldığının altını çizen Sürekli, “İzmir’de koku sorunu geçtiğimiz yıllarda vardı. Sayın cumhurbaşkanımız da buna dikkat çekiyordu. Ancak bu yıl evlerimizde oturamadık. Sokaklarda kokudan dolayı yürüyemez hale geldik. Özellikle Çiğli, Mavişehir ve Güzelyalı’da koku sorunu hat safhaya ulamışken gerilere doğru da koku nüfuz etti. Bu sorun çözülür mü? Bu sorun kısa vadede ve orta vadede çözülmez. Uzun vadede çözülür. Neden CHP belediyeciliği bunu çözemez? Çözemediler ve çözemezler de Tespit, teşhis ve tedavi yanlış. Bu zihniyetle bu çözülmez. İlk önce, ‘Koku sorunu yok’ dediler. Bizim Büyükşehir Belediye Meclis üyemiz burnuna mandal takı alay ettiler. ‘Gel Mavişehir’de gezelim’ dediler. Yalan söylediler. Koku sorununu bu yıl hepsi kabul etti. Kabul edilmeyecek bir durumda da değildi. Bunun neden onlara göre Körfez kirliliğiydi. Bunun sebebini de Gediz nehrinin körfezi kirletmesine bağladılar. Yanlıştı, yalandı, algı operasyonuydu. Söyledik. 2 yıl önce Büyükşehir Belediye başkanı İzmir’i ve Körfez’in kokusunu bıraktı Gediz’in doğduğu yere gitti. Algı operasyonları yaptı. İzmirlileri yine oyaladı. Kendince bir film çekti ve vizyona soktu. Ama Gediz nehri kirletmiyordu Körfez’i. Çünkü Gediz, dış körfeze akıyordu” diye konuştu.
“BİZ KAMU KURUMLARINI BASMIYORUZ”
Koku sorununun kaynaklarını açıklayan Başkan Sürekli, çözümü için maddeleri de sıralarken arıtma tesisisin çalışma kapasitesini de A’dan Z’ye ele aldı. Sürekli ayrıca tesise alınmamalarına da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden eleştirdi ve şunları söyledi; “Biz sorunu anlattık. Körfez’in kirlilik sebebi nedir dedik. Bilimsel konuştuk. Siyaset ve demagoji yapmadık. Doğruları söyledik. Muhalefete kulak verin dedik. Vermediler. Körfez’in kirlilik sebepleri 3 tanedir. Birincisi, dereler. Körfez’e akan dereler kirlilik oluşturuyor. Bu dereleri ıslah için yaptığınız çalışmalar külliyen yanlıştır. Bu yanlıştan dönün dedik. İki… Yağmur suyuyla kanalizasyon aynı hattan gidiyor. Bunların derhal ayrıştırılması lazım dedik. 5 bin km yağmur suyu hattı yapılası lazım dedik. Onlar bu süreçte 642 km yapmışlardı ve bu yüzde 12’lik bir dilime tekabül ediyordu. Şimdi yüzde 15’lerde. 5 bin km yağmur suyu hattı yapılması gerekirken şu an geldikleri nokta 850 km. Yine yaya kaldılar. Esas körfezin kirleticisi ve kokunun kaynağı… Bizi sokmak istemedikleri, provokasyon yaptıkları, asker gibi, polis gibi güvenlik görevlilerini dizdikleri yerden kaynaklanıyor. Telaşları da bu. İki tane yan madde var bir tane esas madde var. İzmir’in ana kirlilik nedeni Büyük Kanal Projesi’nin çalışmamasıdır. Büyük kanal projesi 4 farzda planlanmıştır, 3 faz yapılmıştır. İdeali, doğru olanı, sonuç alınması için yapılması gerekeni Avrupa’da da incelendiğinde 4-5 faz olması lazımdır. Burada da 4 faz olarak planlanmıştır ancak Büyük Kanal İzmir’de 3 fazdır. 4’ncüfazın ihalesini 10 yıldır yapamadılar, 4’ncü faz yapılmalıdır, ancak 10 yıldır yapamadılar. En son ihalesini 24 Ağustos’ta iptal ettiler. Kredisi de hazırken. Bu faz olmadan Büyük Kanal Projesi çökmüştür. Zaten diğer 3 fazdaki durum da içler acısıdır. 4’ncü faz olmayınca, 3 fazda teknolojik yenilemeler yapılmadığı için Büyük Kanal Projesi çökmüş ve fiilen bitmiştir. Bu proje yüzde 30 ile çalışmaktadır. Bu ne demektir? İzmir’in bütün atıkları, kanalizasyonu toplanıyor Çiğli’ye de toplanıyor ve bunun yüzde 30’u arıtılıyor, yüzde 70’ı arıtılamıyor. Yüzde 70’ı nerede? Bizi sokmadıkları yerde. Niye telaşları var diye merak edildi… Biz CHP Genel Başkanı gibi kamu kurumlarını basmıyoruz, kamuya açık alana geliyoruz. Geçen sene tekneler ile gelmiştik ve çamura saplanmıştık. Yığınla denizin önündeki alana biriktiriyorlar atığı. Gerçekler burada. Onlar sanal dünyada yaşıyorlar, biz gerçeklerin olduğu yerdeyiz.”
Tesiste üretilen çamurun bertarafının da yapılmayıp deniz kenarında depolanmasına tepki gösteren Sürekli, “Çalışan 3 fazdan yapılan arıtma sonucu çıkan çamurlar ne oluyor? Bu çamurlar normalde kurutma tesisinde kurutulması lazım. Planlamada normalde kurutma tesisi de var. 3 fazda çıkan çamurla kurutulmalıydı burada. Bu tesis olmadığı için çamurlarda denizin önünde bir alan bulmuşlar ve oraya çamurları döküyorlar. Denizin önünde bir alan bulmuşlar, oraya da bir alan yapmışlar. Çamuru da döküyorlar, üstüne de kireç örtüyorlar. Yıllık büyükşehir belediyesi burada 20 milyon lira kireç maliyetiyle karşı karşıya kalıyor. Burası da doldu, çamuru dökecek, üzerini kireçle kapatacak yer de yok. Ne yapacağız bu 3 fazdan çıkan çamuru? Muradiye’ye götürüyorlar ve 50 milyon lira nakliye bedeli ödüyorlar. Sonuçta burada arıtılmayan yüzde 71 kanalizasyon artığı, bu alanda depolanmış ve İzmir kokuyor. Diğer kısmı denizin altında bir alana gömülmüş, üstüne kireç yapılmış. Bir kısmı da Muradiye’ye gidiyor. İşte kokunun kaynağı burada. Bütün telaşları burada” ifadelerimi kullandı.
“CEZA VERELİM DERKEN İZMİR’İN KOKU SORUNU DEVAM EDECEK”
İptal edilen 4. Faz ihalesinde de ihaleyi alan firma olan Nurol İnşaat’a gayri-resmi cezalandırma uygulandığına dikkat çeken Başkan Sürekli, “Peki, 4. Faz ihalesi ne oldu? 10 yıldır yapmıyorsunuz? Niye yapmıyorsunuz? 3. ihaleyi Nurol firması aldı. Nurol firmasını tanıyorsunuz değil mi? Buca metrosunda en düşük teklifi veren firmaydı, 529 milyon lira düşük teklif vermişti. Zararına başkasına verdiler. İzmir’i zarar uğrattılar. Aynı Nurol firmasının burada kazandığı ihale de bu sefer de yüksek maliyet var diye iptal edildi. Nurol ihale almasın diye İzmir kokmaya devam edecek. Ceza verelim derken İzmir’in koku sorunu devam edecek. Ne kadar devam eder? Bakmayın si İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının gerçek dışı beyanlarına, en az 10 sene devam eder. Ancak AK Parti belediyeciliği İzmir’in koku sorununda kurtarabilir. Yakın zamanda Harmandalı’ya da gideceğiz. Orada can güvenliği tehlikesi var şimdiden söylüyorum. Bundan sonra ki hedefimiz, Harmandalı. Oraya da isterseniz çevik kuvvet çağırın, gideceğiz. Biz sizler gibi zorbalık yapmıyoruz. Biz demokratik hakkımızı kullanıyoruz” dedi.
“MERKEZDE DE ÜSÜTNLÜKLERİNİ KAYBDİYORLAR”
İzmir’in artırma tesisi sayısında Türkiye’de birinci sırada olmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Başkan Sürekli, anket sonuçlarına dikkat çekti ve “Hepsi safsataymış, yalanmış. Yalan söylüyorlar. Algı operasyonu yapıyorlar. CHP siyaseti yalan siyaseti. Gördünüz, yaşıyorsunuz, somut. Anketler var ellerinde, telaşları ondan. Bu anketler ne diyor biliyor musunuz? Merkez ilçelerde kokudan çöpten ve çamurdan dolayı hızlı bir eriyişleri var. Çevre ilçelerde zaten Cumhur İttifakın bariz üstünlüğü var. Şimdi merkezde de üstünlüklerini kaybediyorlar. Telaş buradan kaynaklanıyor” diye konuştu.
“TOPU TACA ATMAYA GEREK YOK”
Son olarak sorunun çözülmemesi durumunda bakanlığın soruna el atıp atmayacağına ilişkin soruyu da yanıtlayan Sürekli, şunları söyledi; “Hiç topu taca atmaya gerek yok. Tamamen onların yetkisinde, sizin dediğiniz gibi de övünüyorlar. Arıtmada Türkiye’nin bir numarasıyız diyorlar. Hepsi hikayeymiş, senaryoymuş. Yaşadık ve gördük. Söylemiyoruz, yaşıyorsunuz. Burada gidin yakın kafeteryalardan birinde oturun koku var ki sadece burada da değil Güzelyalı’da bile var. Şehrin içlerine de nüfus etmeye başladı. Artık kendileri de kabul ediyor. Önce koku yok dediler, ondan sonra Gediz’e gittiler. Bunların hepsinin ispatı bir şekilde İzmir’le paylaşıyoruz. Etkin, yerinde, düzeyli muhalefet yapıyoruz. Biz onlar gibi provokasyon üzerine kurulu bir muhalefet yapmıyoruz. Bugün de provokasyon yaptılar ama tutmadı. Kim emri verdiyse bugün burada yaşadığımız sıkıntıya kim sebebiyet verdiyse İzmirlilere şikayet ediyorum. Ama baş sorunlu Tunç Soyer’dir. Tunç Soyer belediye başkanıysa bugün yaşadığımız sıkıntı ver gerginliği ana sebebi kendisidir. Kendisini İzmirlilere şikayet ediyorum. Biz iktidara geldiğimizde lacağız, inceleyeceğiz. Çok hızlı bir şekilde 4. Faz belki de 5. Faz çalışmalarını yapacağız. İlk önce AK Parti enflasyonda da, hayat pahalılığında da öyledir. Diğer karşılaştığımız bütün sorunlarda da öyledir. Sorunu kabul eder. Sorunu kabul edeceksiniz çözümün en pratiğini bulacaksınız ve yapacaksınız. Ak Parti’nin özelliği budur. Kabul etmek, çalışma ve sonuç almak. AK Parti için zor hemendir, imkansız zaman alır.