Göreve geldikten sonra stat projesine hep destek verdiğini ve karşı çıkmadığını anlatan Cemil Tugay şunları söyledi: “Stadın adı tartışmasız Karşıyaka Zübeyde Hanım Stadyumu olacak. Bilindiği gibi Gençlik ve Spor Bakanlığı, statla ilgili tahsisi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapacaktı. Ancak stadın uygulama projesinin çizilmediğini, bakanlık tarafından avan proje gönderildiğini gördük. Sonra şunu öğrendik. TOKİ bir avan proje hazırlıyor, müteahhitlere veriyormuş ve diyormuş ki ‘kabaca böyle bir fiyat tutar.’ Müteahhitler alıyormuş projeyi daha sonra bir fiyat veriyorlarmış devlete. Uygulama projelerini de müteahhit firmalara yaptırıyorlarmış. Ama belediyelerin böyle bir çalışma şekli yok. Burada Sayıştay zaten sorun çıkarır. Bu şunu gösteriyor; göstermelik bir iş yapılmış, samimi bir iş yapılmamış. İşin en acı tarafı şu, belediye başkanı olduğum günlerde birileri dediler ki ‘ruhsatsız olarak bu betonu döktük, ruhsatsız çünkü ruhsat almak için imar affına başvurduk, para ödedik.’ Bu olay ile birlikte avan projeyi yapan mimar orada hak sahibi, ondan başka hiç kimse yasal olarak oranın projesini çizemiyor, o hakkından vazgeçmedikçe başka birisine bu projeyi yaptıramazsınız. Olayın kilitlendiği nokta burası.”
“İYİ NİYET GÖRMÜYORUM”
Tugay sözlerini şöyle sürdürdü: “TOKİ’nin bulduğu mimar beyefendi, Büyükşehir Belediyesi’ne e-mail yoluyla bir teklif göndermiş. 2021 yılı Aralık ayında 8 milyon liralık bir bedel istemiş. Bu resmi bilgi. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise, ‘Biz projeyi uygun fiyata hatta ücretsiz yaptırabiliriz. Neden 8 milyon lira verelim?’ Haklılar. ‘Mimar muvafakat belgesi versin, tahsisimizi alalım, bu süreci ilerletelim’ dediler. Ben de bunu pek çok ortamda dile getirerek, direkt mesaj göndererek, resmi yazılar yazarak bu şekilde mimarın muvafakat belgesini beklediğimizi söyledim. Ondan sonra Büyükşehir Belediyesi’nin tahsisi alacağını söyledik. Ama şu ana kadar muhatap bulamadık. Hiçbir şekilde cevap vermeyen bir bakanlık gördük. İnsanlar çıkıyor hala ‘geçmişte CHP’li belediyeler engel oldu, onlar yüzünden bu stat durdu’ gibi 8 yıl önceyi anlatıyorlar bize. Bugünden bahsedelim. Şu an yetki tamamen bakanlıkta, bakanlığın stadı yapmasında şu an hiçbir engel yok. Bir engel varmış gibi anlatılmasına gerek yok. Artık burada ben iyi niyet görmüyorum. Yıllardır bence Karşıyaka’yı böyle aldatıyorlar. 2014 seçimlerinde alelacele biz burada stat yapacağız diye yıktıktan sonra plan projesini hazırlamadan insanların muhtemelen oylarını almaya çalıştılar, sonraki süreçte de maalesef bizim eski belediye başkanlarımız kişisel tavırlarıyla orada stat yapımına karşı çıktıkları için onların eline malzeme verdiler, o malzemeyi doya doya kullandılar. Şu anda hiçbir belediye onlara engel olmuyor. Ne mahkeme kaldı, ne itiraz eden belediye kaldı. Buyurun yapın, elinizi kolunuzu tutan yok ki. ‘Paramız yok yapamıyoruz’ dediler buna da saygı duyduk, ama bu mimarın muvafakatını vermemek nedir?”
14 BİN KAPASİTELİ
Stat projesinin 3 tribünlü yapılabildiğini aktaran Tugay şöyle devam etti: “Bazı odaklar insanların kafasını karıştırmak için yalanlar uyduruyorlar ve güvensizlik yaratmaya çalışıyorlar. Stat da 3 bin kişilik değil, 14 bin civarında bir seyirci kapasitesi olacak. Seyirci kapasitesinde azalma yok. Burada kaçırılmamasını dilediğim bir şey var. Avrupa Gençler U-18 Basketbol Şampiyonası İzmir’de yapıldı, iki sahada oynandı biri Bornova, biri de Karşıyaka Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu’nda. Herhangi bir maça geldiyseniz, salon inanılmaz doluydu, binlerce insan dışarıda kaldı. Acı olan şey şu; 2005 yılından beri ilk defa 17 yıl sonra bir uluslararası organizasyonu İzmir’e verdiler. Avrupa’da final oynamış bir basketbol takımına sahip kente ilk defa böyle bir organizasyon verdiler. Bu kadar haksızlığa uğramış bir ilçe. Karşıyaka bugün Süper Lig’de oynayan birçok takımdan daha fazla taraftarı ve destekçisi olan bir kulüp. Hepimiz biliyoruz bunu. Kocaman 50 bin kişilik statlarda boş tribünlere, ruhsuz cansız maçlar oynatıyorlar. Bu şekilde mi bu ülkede sporu kalkındıracağız? Bu sene Alsancak’ta takım inşallah çok güzel maçlar çıkaracak, taraftarlarımız orada yer alacak. 3. lig, 3. lig olalı görmediği bir heyecanı ve desteği bu sene görecek. İnsanlar engellemeye çalışsalar da başaramayacaklar. Karşıyaka’nın içindeki o spor ruhunu yok edemezler. İnsanlar doğdukları anda sporun içine doğuyorlar. Ufacık çocuklar ‘Kaf sin kaf’ diye bağırarak maçtan önce sokaklarda geziyor, bunlar hep var olacak yok edemeyecekler. Karşıyaka’ya hakkını verin, engel olmayın.”