TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye’de bir yıldan uzun bir süredir koronavirüsle mücadele devam ederken salgınla mücadelede en çok tartışılan konulardan biri yüz yüze eğitim oldu.
Toplumun azımsanmayacak bir kesimi ve milyonlarca öğrenci yüz yüze eğitime ve sınavların yüz yüze yapılmasına karşı çıkarken aşılama çalışmalarının başlamasıyla yeni bir tartışma konusu da başlamış oldu. Aşılama çalışmalarıyla birlikte milyonların gündemine öğretmen ve öğrencilerin aşılanması konusu ülke gündemine oturdu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün yaptığı açıklamada, ilkokul öğretmenlerinin aşılama çalışmalarının başladığını, 8. Ve 12. Sınıflarda ise yüz yüze eğitime devam edileceğini söyledi.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, öğretmenlerin aşılanmasında çok geç kalındığını ve eğitimin tüm kademelerinde yüz yüze eğitimin sona ermesi gerektiğini söyledi. Başkan Vardal ayrıca YKS ve LGS’nin iptal edilmesi çağrısında bulundu.
“AŞILAMA KAMPANYASINDA EKSİKLİK VAR”
Bakan Koca’nın öğretmenlerin aşılama çalışmalarının başladığı ifadelerini olumlu bir adım olarak değerlendiren Başkan Vardal, bir noktaya dikkat çekti ve “Şöyle bir sorun var: Bu arkadaşlarımızın tamamı bugün aşılanmış olsa dahi bu aşılanmanın koruyuculuk özelliği 6 hafta sonra başlayacak. Bu da mayıs ayının sonu demektir. Bu koşullarda baktığımız zaman aşıların koruyuculuk özelliğinin mayıs sonunda oluşması, vakaların 55 bin bandında olması ve son 1,5 ayda 22’nin üzerinde öğretmen arkadaşımızı yitirmiş olmamız daha fazla önlemi beraberinde getiriyor. Bunlar nelerdir? Aşılama süreci tamamlanana kadar yüz yüze eğitime ara verilmelidir. Aşılama kampanyasında şöyle bir eksiklik de var: İlkokullardaki yöneticiler, rehber öğretmenleri ve yardımcı hizmetliler sınıfındaki diğer personelin aşılanması yok. Öğretmenler dışında kalan diğer eğitim emekçilerinin de hızlı bir şekilde aşılama kampanyasına dahil edilmesi gerekiyor. Çünkü o arkadaşlarımız, sınıfta olmasalar da okulun her alanında Covid ile karşı karşıya kalıyorlar. Kısaca, bu aşılanmanın en kısa sürede aşılanması gerekiyor. Öğrenci ve öğretmenler için düzenli test yapılması gerekiyor. Ayrıca sadece ilkokul değil, 8. ve 12. sınıflara ders veren öğretmenlerin de hızlı bir şekilde aşılanması gerekiyor. Aksi takdirde eğitim emekçisi kayıplarının artmasına neden olacaktır” dedi.
“AŞILAMA ŞUBAT AYINDA BAŞLAMALIYDI”
Öğretmenlerin aşılanmasına geç kalındığının altını çizen Başkan Vardal, “Öğretmenler, sağlık emekçilerinden sonra aşılanması gereken ikinci grup olarak düşünülmeliydi. Bu konuda kesinlikle geç kalındı. 15 Şubat’ta köy okullarında yüz yüze eğitimin başladığı tarihte 1 Mart’ta diğer okullarda da yüz yüze eğitimin başlayacağı biliniyordu. Bu tarihlerde hızlıca aşılama çalışmalarına başlanması gerekiyordu. Eğer 15 Şubat’ta aşılamaya başlamış olsalardı öğretmenlerin antikor süresi tamamlanmış olacaktı ve öğretmenlerimiz güvenli bir şekilde eğitim faaliyetlerini sürdürebileceklerdi. Bu konuda kesinlikle geç kalındı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın şubat sonunda açıklamaları vardı ama ne yazık ki öğretmenler verilen tarihten iki ay sonra aşılamaya başladılar. O zaman aşılanma başlamış olsaydı belki kaybettiğimiz arkadaşlarımızı yitirmeyecektik. Şu anda İzmir’de 120’nin üzerinde öğretmen ve 200’ün üzerinde öğrencide Covid-19’a rastlandı” diye konuştu.
“SINAVSIZ EĞİTİMİN MÜMKÜN OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ”
8. ve 12. sınıflarda yüz yüze eğitime devam edilmesinin ardında uzaktan eğitim konusunda yaşanan aksaklıkların ve uzaktan eğitim sisteminin öğrencilerin öğrenimleri için yeterli olmamasının yattığını ifade eden Başkan Vardal, sınavların iptal edilmesi çağrısında bulunarak şunları söyledi; “Pandemi öncesinde var olan eğitimdeki fırsat eşitsizliği pandemi döneminde uzakta eğitimle iyice görünür oldu. Bu konuda yüz yüze yapılamayan ya da fırsat eşitliğini oluşturmayan bir eğitimin sınavının olması bu eşitsizliği pekiştirecektir. Bu öğrencilerin üst öğrenime geçerken bu sınavlardan elde edecekleri puanlar onların başarılarına yansıyacaktır. Sınavlardaki başarısızlıkların gelecek hayatlarına olumsuz etkisi olacaktır. Biz bir yıldır sınavsız eğitimin mümkün olduğunu söylüyoruz. Ama maalesef Milli eğitim bakanlığı bu konuda hiçbir adım atmadı. Gerekli zamanı vardı. LGS’nin iptal edilmesi gerekiyor. Aksi halde ciddi bir fırsat eşitsizliğiyle karşı karşıya kalacağız.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
