EGEPOSTASI- CHP’de gözler ilçe kongrelerine çevrilirken, Bayındır’da eski Belediye Başkanı Ufuk Sesli’nin kongrede Behzat Aydilek’in karşısına rakip olarak Zühre Karaoğlan’ı çıkarmak istediği, Murat Gülbay ile birleşmeleri noktasında görüşmeler yaptığı iddialarına Karaoğlan’dan yanıt geldi. Karaoğlan, “Bizim Halk Hareketimiz ne Ufuk Sesli’nin ne de Behzat Aydilek’in hatta ilin hiç kimsenin altına yerleştirilemez.Ufuk Bey bizi toplamaya çalışıyormuş gibi bir söylenti var. Eğer ben bugün Behzat Bey veya Ufuk Bey arasında sıkışmış ve etki altında kalan bir siyasetçi olsaydım, Ufuk Bey’in ekibiyle ve Murat Bey’in bulunduğu mahallede listeleri birleştirseydim, şu anda Murat Bey’in tüm listesi delege olacaktı.Biz hiç kimseye hizmet etmediğimiz için tarafsızlığımızdan ödün vermedik” dedi.
“O GÜN KARAR VERDİM”
CHP’de uzun yıllar siyaset yaptığını belirten Zühre Karaoğlan, aynı zamanda sivil toplum kimliğiyle de sahada olan bir partili olduğunu vurguladı.
Eşinden dolayı Bayındırlı olduğunu ifade eden Karaoğlan, 25 yıllık Bayındır geçmişi olduğunu hatırlatarak, “Esnafı çok iyi tanırım, bölgede ticaret yaptığımız bir geçmişimiz var. Burada çok büyük siyasi bir tekel olduğunu gördüm. Birlikte onlarla çalışmak için sahaya çıktığımda İlçe eski Başkanı Behzat Bey (Aydilek) ve eski Belediye Başkanı Ufuk Bey’in (Sesli) ayrıştığını ve halktan ne kadar koptuklarını gördüm. Nitekim seçimi yaklaşık 5 bin fark oyla kaybettik. O günden sonrada ben dedim ki başkan adayıyım. Bu tarih seçimin kaybedilmesinden 10 gün sonra İl Başkanı Deniz Yücel’in ilk defa Bayındır’a geldiği gündü” dedi.
Karaoğlan sözlerine şöle devam etti;
“O gün bu gündür girmediğim köy, girmediğim kahve yok.Bayındır’ı biz tekrar tekrar dolaşan bütün haftanın 6 gününü bu işe ayırmış gönüllü aktivistleriz. Yeni nesil siyaset isteyen, halkın küskünlüğüne çare olacak bir grubuz.Sermayeden uzak bu kısır döngüyü bitirecek hareketin öncüsüyüm. Bayındır’da esnafa, köylüye sorun bizler yüce değerler için savaşan bir ekibiz. Biz bu yola bu inançla çıktık. Yeni nesil siyaset dedik.Geçmişte hiçbirimizin belediyeyle organik bağı yok. Aramızda gazeteci, iş insanı, çoban, itfaiye çalışanı ve ev hanımı var. Yani biz bütün kırsalı da baz alarak yepyeni siyasi bir fikirle yola çıktık. Burada çok büyük dönüşüm hareketinin temsilcileriyiz.”
“BURADA SİYASİ BİR TEKEL VAR”
Murat Gülbay ile ittifak yapacağı iddilarına açıklama getiren Karaoğlan, “Bizim hareketimiz ses getirdiği için il yönetimi Behzat Aydilek'i tekrar atamaya kalktı. Bizler bunu da boykot ettik. Güçlü bir iradeyiz.Nitekim genel yönetim Behzat Bey’in ekibiydi.Buna rağmen ilk defa yıllar sonra biz Bayındır’da köy köy, mahalle mahalle halka verdiğimiz sözü tutup sandık kurdurduk.Her mahallenin 59 tutanağında imzamız var ‘sorunsuz geçti’ diye. Dolayısıyla iki cümleyle özetlenecek bir hareketten bahsetmiyoruz. Murat Bey’in adaylığına gelince burada siyasi bir tekel var. 6-7 yıldır hakimiyetini kurmuş. Türkiye’nin her yerinde her partide bu tartışmalar var biz de demokrasi olduğu için biraz yüksek sesli geçiyor. Biz bu tekelin tamamen kırılıp halka kucaklaşan yeni potansiyeller keşfetmek için çıktık. Murat Bey ben de varım dedi. Biz hala onun neden var olduğunu anlamış değiliz onun açıklaması kendisinde hangi kitleye de hitap ettiğini de bilmiyoruz. Ama tek bildiğimiz bir şey var biz yukarıda 97 delege sandığı kurduk bitirdik onlar daha sahada yoktu. En son bizim 4 mahallemiz vardı 2 mahallede Behzat Bey’le rövanş çatışmasına girdiler.Algı siyasetine giriştiler biz bu siyasetin analizini böyle yapmadık. Biz bütünü kapsayan bir hedefle yola çıktık. O hedefle dümdüz devam ediyoruz” dedi.
“BU TERAZİDE KİMSEYE GRAM EKLEMEK İSTEMEDİK”
Zühre Karaoğlan, mahallesinde delege seçimlerini kaybetmesini şöyle açıkladı:
“Benim delege olamayışım çok uzun bir hikayedir. Son zamanlarda yönetimdeki arkadaşlarımızdan bazıları 3 yıla yayılan süre içinde 2 bin kusür üyemizden bir çoğunu bilinmeyen bir nedenle üyelikten düşürdüler. Bir üye tekelimiz oluşmuş. Sorunlardan bir tanesi de buydu. Dolayısıyla bizim Halk Hareketimiz ne Ufuk Sesli’nin ne de Behzat Aydilek’in hatta ilin hiç kimsenin altına yerleştirilemez. Ufuk Bey bizi toplamaya çalışıyormuş gibi bir söylenti var. Eğer ben bugün Behzat Bey veya Ufuk Bey arasında sıkışmış ve etki altında kalan bir siyasetçi olsaydım, Ufuk Bey’in ekibiyle ve Murat Bey’in bulunduğu mahallede listeleri birleştirseydim, şu anda Murat Bey’in tüm listesi delege olacaktı.Biz hiç kimseye hizmet etmediğimiz için tarafsızlığımızdan ödün vermedik.Bu terazide biz kimseye gram eklemek istemedik.Delege seçilememekle bir başkan adayını sandığa gömmek konusundaki bu hırsla ilgili de Behzat Bey’in ekibine önceden naçizane fikirlerde bulundum. Üyelik bilinci diye bir şey vardır. Bir delegeyi sandığa gömmekle bir başkan adayını sandığa gömecek farkı anlamıyorsak demek ki üye yapısında da bir düzenleme gerekiyor” dedi.