CHP Antalya Milletvekili ve CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal partisinin Zeytinburnu'nda düzenlediği referandumla ilgili toplantıda yaptığı konuşmada, "Bugün Türkiye'de giderek yükselen, kabaran 'anayasaya hayır' dalgası var. Bu Türkiye'nin her yerinde var. Bunu anlamak lazım. Bu siyasi bir partinin organize ettiği, yönlendirdiği 'hayır' dalgası değildir. Bu oyu çok kıymetli, bu oyunuzun kıymetini bilin, bu oy olağan üstü önemli. Sakın ha tapuyu kaptırmayın. Hem gecekondunun tapusunu, hem de devletin tapusunu. İkisi de senin elinde, ikisi de senin hakkın. "Bu halkın tepkisini, milletin tepkisini, toplumun içinden gelen, yürekten gelen, akıldan gelen bu tepkisini siyasallaştırmaya, terörize etmeye çalışıyorlar. Yok PKK'lılarmış, yok FETÖ'cülermiş, vatan hainleriymiş. Türkiye'yi bugünlere getiren o güzellikleri savunmak için herkes 'hayır' diyor. Türkiye'de şimdi, zaten bir tek adam vesayeti vardı, bu anayasal güvencelere bağlanmış bir tek adam vesayetidir. Gerçek vesayet bu anayasadadır. Vesayet lafıyla bunu izah etmek hiç bir şekilde mümkün değildir" dedi.
CHP Antalya Milletvekili ve CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal, partisinin Zeytinburnu'nda düzenlediği referandumla ilgili toplantıya katıldı.
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi'ndeki toplantıya Baykal'ın yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat da katıldı.
Toplantıda konuşan Deniz Baykal, "Bugün, ülkemizin tarihi bir kırılma noktasına doğru yaklaştığı bu aşamada büyük bir milli görev duygusu içinde Zeytinburnu'ndan başlayarak bir görev yapmak üzere yola çıkıyoruz. Ülkemize hayırlı olsun, Allah mahcup etmesin, inşallah hep birlikte ülkemizin layık olduğu, hak ettiği güzel sonuçları sağlarız" dedi.
"BURADA SİYASET YAPMAK İÇİN DEĞİL BİR VATAN GÖREVİ YAPMAK İÇİN BİRARADAYIZ"
Baykal, "Bugün burada bir siyasi parti toplantısı yapmıyoruz, bir siyasi parti tartışması içinde değiliz. Elbette hepimizin siyasi kimliği vardır. Umut ediyorum bu salonda, bu muhteşem buluşmada bir arada olduğumuz değerli arkadaşlarım bizimkilerden daha farklı bir siyasi kimliği vardır. Biz burada günlük anlamda siyaset yapmak, parti tartışmak üzere buluşmadık. Burada siyaset yapmak için değil bir vatan görevi yapmak için bir aradayız. Anlayışımız burada milli bir sorumluk duygusu içinde, bir milli duyarlılık içinde, hangi siyasi anlayışa sahip olursa olsun, hangi etnik kimlikten olursa olsun, hangi inançtan, mezhepten olursa olsun Türkiye'nin bütün insanlarını daha iyi günlere taşıyacağına inandığımız bir anayasal düzeni savunmak için bir arada bulunuyoruz" diye konuştu.
"BU ANAYASA TASLAĞI TEPEDEN İNME BİR ANAYASA TASLAĞIDIR"
Deniz Baykal, "Bu ihtiyaç nereden çıkt? Niçin Türkiye birden bire bir anayasa krizi içine çekildi. Böyle bir anayasal arayışın, talebin, ihtiyacın Anadolu'da insanlarımız yaşam ortamlarında, hanelerde, okullarda, dükkanlarda, fabrikalarda , sokakta, meydan ortaya çıktığına tanık olduk m? Böyle bir milli ihtiyaç mı var, talep mi va? Bu anayasa taslağı tepeden inme bir anayasa taslağıdır. Bu anayasa taslağı aşağıdan yukarıya, milletin ihtiyacından kaynaklanan, milletin talebinden kaynaklanan, milletin arayışından kaynaklanan bir anayasa arayışı değildir. Bunu önce çok iyi bilelim. Dayatma bir anayasadır, tepeden inme bir anayasadır, müellifi belli ortaya çıkamayan bir anayasadır. Müellifi yoktur, yazarı iftiharla 'ben yazdım' diye çıkabilecek durumda değildir. Ne hukuk, ne siyaset hiç bir bakımdan, dünyanın hiçbir ölçüsüyle hazırlayana kesinlikle şeref ve onur kazandırmayacak bir anayasa taslağıdır. 12 Eylül anayasasının bir sahibi vardı. Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı. Bir hukukçu olarak çıktı, 'bunu ben hazırladım' dedi. İyi, kötü... Bunun sahibini arıyoruz. Sahibi yok ama arkasındaki siyasi irade bellidir. Sahibinin sesidir bu anayasa. Sahibi arkasındadır" şeklinde konuştu.