AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, bu bedelli askerliğin öncekilerden farkının 28 gün askerlik eğitimi alacak olmaları olduğunu belirterek, "28 günlük eğitim sürecinde; askeriye, toplumsal hayat, Türkiye'nin jeopolitiği, tarihi ve geleceği konusunda yetkin hocalar dersler verecek." dedi.
Bostancı, "yeni seçildiği AK Parti Grup Başkanlığı görevi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde Meclisin fonksiyonunun nasıl olacağı, terörle mücadele ve bedelli askerlik teklifleri" konusunda AA muhabirine açıklamalarda bulundu. Milletin referandumda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi onayladığını belirten Bostancı, bu sistemin yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin ayrılığı esası üzerine kurulu bir sistem olduğunu vurguladı. Bostancı, bu çerçevede partilerin üyeleri ya da genel başkanlarının Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenebildiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Eğer genel başkanları Cumhurbaşkanı olursa, Meclisteki grup için Grup Başkanı seçmek icap ediyor. Bizim görevlendirmemiz bu çerçevede oldu. Geçmişte Binali Yıldırım, Başbakan olarak görevini yürütürken aynı zamanda Grup Başkanı görevini de yerine getiriyordu. Şimdi Binali Bey TBMM Başkanı oldu, Grup Başkanı olarak da Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleri, milletvekili arkadaşlarımızın oylarıyla bu görevi üstlendik."
'AMİRAL GEMİSİ VASFI'
Üstlendiği bu görevin çok önemli olduğuna işaret eden Bostancı, AK Parti'nin Türkiye'nin en büyük ve çatısı olan partisi olduğunu bildirdi. Naci Bostancı, AK Parti'nin sadece sayısal olarak Türkiye'nin en büyük partisi olmadığını, aynı zamanda Türkiye sosyolojisi hesaba katıldığında, en renkli ve geniş çevreleri kuşatan, onları ortak bir siyasi program etrafında bir araya getiren parti olduğunu vurguladı.
AK Parti Grup Başkanı Bostancı, AK Parti'nin ülke için önemli bir fonksiyonu yerine getirdiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çünkü, siyasi olarak küçük parçalara ayrılan bir ülkede toplumsal birlik ve entegrasyon meselesi siyaseten yeterli desteği almamış olur. Seçimlerde yüzde 40-50 arasında oy alan AK Parti'nin, zaman zaman yüzde 50 oy oranına yaklaşan bir parti olarak, yüzde 50'lik bir kesimi bir araya getirebilme kapasitesini, hem siyasete ilişkin amiral gemisi olma vasfı bakımından önemli görmek gerekiyor hem de Türkiye'nin renkli sosyolojisi hesaba katıldığında, birlik ve beraberlik dediğimiz o kavramı tahkim eden siyasal yaklaşım sergilemesi bakımından, ülke için önemli bir fonksiyonu yerine getiriyor demektir. Bu partide Grup Başkanı olmak çok önemlidir. Partinin referansları ve karakteriyle uyumlu perspektifi her zaman muhafaza etmek, kamuoyu ile ilişkilerde bunu ortaya koymak hayatidir, biz de bu istikamette bir çalışma yürüteceğiz."
Naci Bostancı, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde Meclisin rolü nasıl olacak; arttı mı azaldı mı'" sorusu üzerine, muhalefetin referandum sürecinde, "Meclisin etkisizleştirileceği, devreden çıkarılacağı, bütün gücün ve yetkinin yürütmede toplanacağı, hatta yürütmede bile değil tek bir kişide toplanacağı" propagandası yaptığını söyledi. Seçimin üzerinden bir aya yakın zamanın geçtiğini belirten Bostancı, "Normalde seçimin ardından toplanan Meclisin; Cumhurbaşkanı, milletvekilleri ve bakanların yemin törenlerinden sonra kapanması gerekirdi ama öyle olmadığını gördük." ifadesini kullandı. Naci Bostancı, Meclisin şu anda çalıştığını ve iki farklı konudaki kanun teklifinin gündemde olduğunu belirtti.
Bostancı, "Eğer Meclis etkisiz olsaydı, TBMM'nin rahatlıkla sembolik görevlerini yaptıktan sonra gönül huzuru içerisinde tatile girmesi gerekirdi ama Meclis hala tatile girebilmiş değil. Hatta sürekli kanun teklifleri geliyor. Biz daha geniş çerçevede ele alabilmek ve iyi bir müzakere zemini olsun diye teklifleri ekim ayı sonuna bırakmaya çalışıyoruz. İşin ucunu bıraksak Meclisin yaz tatiline çıkması bile asla mümkün olmaz." dedi.
"Meclisin önemsizleştirileceği ve hiçbir yetkisinin kalmayacağı" iddiasında olan muhalefetin, 24 Haziran seçimlerine yönelik kampanyasını, Cumhurbaşkanlığını kazanmanın yanı sıra, Mecliste güçlü olmaya yönelik stratejiyle de yürüttüğüne değinen Bostancı, şu görüşlere yer verdi:
"Eğer muhalefet gerçekten TBMM'nin önemsizleştirileceğini düşünseydi, stratejik olarak sadece Cumhurbaşkanlığına yönelik dikkat, ihtimam ve propaganda mantığıyla davranırdı ama öyle yapmadığını, aksine Meclisi de çok fazla önemseyerek, oradaki kompozisyonu hesaba katarak davrandığını gördük. Bir bakıma propaganda dili olan 'Meclis önemsizleştiriliyor' sözü ile çelişir bir şekilde, Meclise büyük bir önem atfederek çalıştılar. Ne derle? Sözlere değil, yaptıklarına bakacaksın. Bunu muhalefetin bir siyasi çelişkisi olarak görüyoruz; muhalefetin bu seçim kampanyasını, TBMM'nin öneminin onlar tarafından da teyit edilmesinin nişanesi olarak değerlendiriyoruz."
'HALKIN HUZURUNA KATKI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE HAZIRLANDI'
AK Parti Grup Başkanı Bostancı, "Terörle mücadele kanunu teklifi" ile ilgili soruyu yanıtlarken, Türkiye'nin uzun yıllardır terörle mücadele ettiğini belirtti. Türkiye'nin hemen yanı başında Suriye'de iç savaşın devam ettiğini, emperyal bir hayaletin bölgede farklı tür, angajmanlar ve ilişkiler çerçevesinde stratejiler düzenlediğini aktaran Bostancı, Türkiye'nin teröre karşı verdiği mücadelenin, yıllardır bilinen örgütler üzerinden yürüdüğünü, 17-25 Aralık ve özellikle 15 Temmuz'dan sonra da FETÖ terör örgütü ile sürdüğünü dile getirdi. Naci Bostancı, Mecliste 20 Temmuz 2016'da OHAL kararı alındığını anımsatarak, OHAL'in, bu terör örgütleriyle mücadele edilirken, anayasal yöntem olarak demokratik sistemin içerisine yerleştiğini bildirdi.
OHAL ile iki yıldır, teröre ve özellikle 15 Temmuz'u gerçekleştiren FETÖ'ye karşı çok kararlı bir şekilde, bütünüyle onları kamudan ve toplumsal hayatın içinden söküp atmaya yönelik mücadele sürdürdüklerine işaret eden Bostancı, OHAL'in dün gece itibariyle sona erdiğini ifade etti. Bostancı, OHAL bittikten sonra bir süre daha, bu mücadeleyi sürdürenlerin elinde, toplumun selameti ve barışı bakımından imkanların olması gerektiğini vurguladı. AK Parti Grup Başkanı Bostancı, söz konusu teklifin, tamamen terörle mücadele mantığı çerçevesinde, halkın huzuruna ve esenliğine katkı sağlayacak tarzda düşünülerek hazırlandığını anlattı.
'ASKERİYENİN KABUL EDEBİLECEĞİNİN ÖTESİNDE KARŞILAMA YÖNTEMİ'
Açıklamasında bedelli askerlik konusuna da değinen Bostancı, bunun çok önemli olduğuna belirtti. Bostancı, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye ulusal ordu anlayışıyla silahlı kuvvetlerinin örgütlendiği bir Cumhuriyet'tir. Ulusal ordu, hem bizim için çok hayatidir ve vatan savunması bakımından çok önemli görevleri vardır hem de ulusal bilincin teşekkülünde çok önemli bir rolü yerine getirir. Bu nedenle silahlı kuvvetlerin bu vasfının devam etmesine ilişkin hassasiyet her zaman muhafaza ediliyor. Bedelli askerlik esasında; toplumsal şartların getirdiği bir ihtiyaç olarak silahlı kuvvetlerin kendi bünyesine alabileceğinden daha fazla askerlik çağına gelmiş olanların, bu hizmetlerini topluma yönelik olarak yapmaları ve bunu talep etmeleri halinde, silahlı kuvvetlere ilişkin hizmetlerini bir başka yöntemle yerine getirmeleri şeklinde bir yaklaşımdır. Eğer kişinin şartları ve durumu, bedelli biçiminde bu görevi ifa etmesine imkan tanıyor ise bunu onlara verilen bir hak olarak görmek gerekir. Çünkü bedelli; askerlik çağına gelmiş ama askeriyenin alabileceğinden daha fazla olan kesimleri bir şekilde eritebilmek ve nüfusun olağan akışı içerisinde teşekkül eden bu sayının askerliğe ilişkin taleplerini, askeriyenin kabul edebileceğinin ötesinde karşılayabilmek için bir yöntemdir."
Naci Bostancı, bu bedellinin öncekilerden farkının, 28 gün askerlik eğitimi olduğunu bildirdi. "Bu eğitimi askeri eğitim olarak değil, daha çok teorik eğitim olarak görmek gerekir. Çünkü, askeriyeyi, askerlikten uzak bir şekilde sadece para verilerek geçilen bir aşama olarak görmüyoruz." diyen Bostancı, 28 günlük eğitim sürecinde; askeriye, toplumsal hayat, Türkiye'nin jeopolitiği, tarihi ve geleceği konusunda yetkin hocaların dersler vereceğini aktardı. AK Parti Grup Başkanı Bostancı, 1 milyon 324 bin kişinin bedelli kapsamına girdiğini ifade etti. Genellikle kapsama girenlerin üçte bire yakınının başvurduğuna değinen Bostancı, öyle olması durumunda 400 bin civarında müracaat beklediklerini dile getirdi.
'YEREL SEÇİM ZAMANINDA'
Naci Bostancı, "yerel seçimin bu yılın kasım ayına alınacağı ve ekim ayında çıkması düşünülen bedelli askerliğin de bu nedenle erkene alındığı" iddialarıyla ilgili soru üzerine, "Bizim erken yerel seçime ilişkin bir yaklaşımımız söz konusu değil." ifadesini kullandı. Seçimin erkene alınabilmesi için anayasa değişikliği gerektiğini belirten Bostancı, "Bunu yapacak sayımız yok. Böyle bir teklif de getirmiş değiliz. Kanaatimiz, seçimin zamanında, 2019 yılının mart ayında yapılacağı şeklinde." diye konuştu.