Belde başkanlarının umudu anayasa mahkemesi’nde
BÜYÜKŞEHİR Kanunu çıkmasına rağmen tartışmalar dinmedi. Balıkesir'deki CHP'li belde belediye başkanları Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açmaya hazırlanırken, yasadaki çelişkileri de gündeme getirdi.
BALIKESİR- CHP Balıkesir İl Başkanı Muzaffer Mavuk, partisinin 10 belde belediye başkanından 9'u ile toplantı yaptı. Başkanlara Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaları için hazırlanan bireysel başvuru dilekçelerini teslim eden Mavuk, "Yeni yasa ile Balıkesir büyükşehir oluyor ve belde belediyeleri kapanıyor. Beldelerdeki belediye başkanlarımız bu yasanın iptali için bireysel olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. Ama Anayasa Mahkemesi'ne başvuru gerçekten aşırı derecede engellenmektedir. Öncelikle birinci engel; Yasaların iptaline karşı bireysel başvuru yolları tıkanmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın 5'inci maddesine aykırı olan bu yasaya karşı iptal yolu tıkanmıştır. Buna rağmen bütün Türkiye çapında CHP'li belediye başkanlarımız Anayasa Mahkemesi'ne yasanın iptali için bireysel olarak başvuracaklardır" dedi.
Mavuk, ikinci engel olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurmak için bir format belirlendiğini anlatırken bu formatın elektronik olarak doldurma zorunluluğu bulunduğunu söyledi. CHP İl Başkanı Muzaffer Mavuk, şöyle devam etti:
"Fakat bu formatın elektronik olarak doldurulması mümkün değil. Balıkesir'de bunu çözmeye çalıştık. Bunun imkansız olduğunu gördük. Ankara ile iletişime geçtik. Ankara'dan da elektronik olarak bunun doldurulması mümkün değil. Elle doldurulması halinde de geçerli değil. Bu engel karşısında bizler aynı formata uygun dilekçe hazırladık. Belediye başkanlarımıza bu dilekçeleri vereceğiz. Bu gerekçeleri her belediye başkanımız genişletebilir veya olduğu gibi de verebilir."
Balıkesir'in Edremit İlçesi'ne bağlı Güre Beldesi Belediye Başkanı CHP'li Kamil Saka ise, 13 ilde büyükşehir belediyesi kurulması ve 26 ilçe kurulması ile ilgili yasanın 1'inci maddesi 2'nci fıkrasında çelişki olduğunu savundu. Başkan Saka, yasanın anayasaya aykırı olarak ilçe belediyesini belde belediyelerinin üst kurum ve kuruluşu haline getirdiğini ifade ederken, şöyle dedi:
"Bu tamamiyle anayasaya aykırı bir durumdur. Çünkü belde belediyeleri ile ilçe belediyeleri arasında anayasaya göre herhangi bir fark yoktur. 6 bin 330 sayılı Büyükşehir Kanunu'nun 1'inci maddesi 2'nci fıkrası şöyle der: 'Birinci maddeye göre, tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köyler, mevcut personelini, taşınır ve taşınmazlarını, iş makinelerini ve diğer taşıtları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan alacak ve borçlarını katılacakları ilçe belediyesine bu kanunun yayınlandığı tarihten itibaren bir ay içinde bildirir.' Bu bizce de gayet doğal bir şey çünkü o belediyeye katılacaktır. Ancak madde "Bu belediye ve köylerin taşınmazlarının tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, yeni nazım ve uygulama imar planının yapılması, imar plan değişikliği ve revizyonu ile her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç) iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları katılacakları ilçe belediyesinin onayına bağlıdır' diye devam ediyor. Bu yasa bu madde ile anayasaya aykırı olarak ilçe belediyesini belde belediyelerinin bir üst kurum ve kuruluşu haline getirmektedir. Bu tamamiyle anayasaya aykırı bir durumdur. Çünkü belde belediyeleri ile ilçe belediyeleri arasında anayasaya göre herhangi bir fark yoktur. Yasada "Belde belediyesi bundan sonra yapacağı her türlü imar plan tadilatı, her türlü iş makinası, araç gereç ve emlak alım satımını ancak ilçe belediyesinin onayıyla yapar' diyor. Aslında belediyelerimiz kaldırılırken bir ilçe belediyesine değil, büyükşehir belediyesine bağlanarak kapatılıyor."
Mavuk, öncelikli olarak bu maddenin önüne geçilmesi gerektiğini aynı aynı yasada belde belediyelerinin seçimlere kadar, bir başka ifade ile 15 ay daha devam edeceğinin belirtildiğini, ancak bu madde ile de 1 ay içinde belde belediyelerinin tüm tasarruflarının ortadan kaldırıldığına dikkat çekti.(DHA)