TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Menemen’de Serdar Aksoy’un tutuklanmasıyla başlayan kaos, belediyeye bağlı şirket olan Meta-Su çalışanlarının maaşlarının ödenmemesi ve Menemen Belediye Meclisi’nde Meta-Su ve MENAŞ şirketlerinin yetkilerinin şirketlerin yönetim kurulu başkanı Deniz Karakurt’tan alınıp Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan’a devredilmemesiyle devam ediyor.
Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan, maaşların ödenmemesinin nedeninin Meta-Su ve Menaş şirketlerinin yönetim kurulu başkanı Deniz Karakurt’un, şirket yetkilerini belediyeye devretmemesi olduğunu iddia etmişti. Yetkilerin devredilmemesinin ardından işçiler 2 Şubat günü şantiyeye alınmamışlardı. Pehlivan ardından işçilerle yaptığı konuşmada, Meta-Su ile belediye arasında bir protokol olmadığını hatırlatmış ve belediyeye bağlı bir şirket olmadığını söylemişti. Pehlivan bu nedenle işçilere kanuni olarak belediyeden maaş yatıramayacağını ifade etmişti.
Pehlivan’ın iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Deniz Karakurt ise Pehlivan’ın iddialarına belgeli yanıt vermişti. Belgelere göre; 1 Ocak 2019 tarihinde Meta-Su ile Menemen Belediyesi arasında Dönemin Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in imzasının olduğu bitiş tarihi ise 31 Aralık 2021 olan toplu iş sözleşmesi yapıldığı ortaya çıkmıştı.
İşbaşı yapmaları iki haftadır engellenen belediye işçileri bugün bir basın açıklaması yayımladılar. Yapılan açıklamada, siyasi çekişmelerin faturasının belediye işçilerine kesildiği belirtilirken yapılan uygulamanın hukuksuz bir uygulama olduğunu altı çizildi.
“HİÇKİMSE EMEKÇİLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPMASIN”
Serdar Aksoy’un görevden alınmasıyla başlayan siyasi çekişmenin faturasının işçilere kesildiğinin ifade edildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Menemen Belediyesi Başkan Vekili Sayın Aydın Pehlivan, Belediye Meclisi’nde şirket yetkilerini alamadığı gerekçesiyle, Meta-Su ve MENAŞ’ta çalışan 660 emekçiyi, hukuk dışı bir şekilde günlerdir işbaşı yaptırmamıştır.
Him kimse emekçiler üzerinden siyaset yapmasın. Hiç kimse bizleri, kendi siyasetine alet etmesin. Bizler, siyasi partiler arasında yaşanan siyasi tartışmaların, gerilimlerin tarafı değiliz. Bizler, bu sürecin ne savcısı ne de hakimiyiz. Aksine biz emekçiler, siyasi partiler arasındaki çekişmelerin mağduruyuz.
“BU YAPTIĞINIZ NE HUKUKİDİR NE DE İNSANİDİR”
Menemen Belediyesi Başkan Vekili Sayın aydın Pehlivan’a soruyoruz:
Emekçilerin hiçbir etkisinin, sorumluluğunun olmadığı bu sürecin faturasını hangi mantıkla, hangi akılla biz belediye emekçilerine kesiyorsunuz?
Neden hukuk dışı bir şekilde belediye emekçilerine iş vermiyorsunuz?
Belediye emekçileri olarak, Covid salgınıyla, deprem ve sel afetleriyle boğuştuğu bu zamanda, iş vermeyerek bizleri açlık ve yoksulluk gibi bir insani bir afete, bir felakete mahkum etmeye ne hakkınız var? Bu yaptığınız ne hukukidir ne de insanidir.
Biz emekçiler hiçbir kusurumuz olmamasına rağmen hukuk dışı bir şekilde iş verilmediği, haksızlığa ve hukuksuzluğa uğradığımız için kızgınız.
Biz emekçiler, yarınlarımızın nasıl olacağını bilmemenin verdiği belirsizlikle, ailelerimzi nasıl geçindirip borçlarımızı nasıl ödeyeceğimizi bilmemenin endişesiyle öfkeliyiz.
Biz emekçilere, emeğiyle alınteriyle geçinenlere, bu zulmü bu acıyı bu sıkıntıyı yaşatmanın hiç kimsenin hakkı yok.
“SADECE İŞİMİZE, EKMEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ”
Menemen Belediyesi Başkan Vekili Sayın Aydın Pehlivan’a talebimiz açık ve nettir. Belediye emekçilerini işlerini derhal geri verin.
Hiçbir yasal dayanağı olmadan ‘660 emekçiye iş vermiyorum’ diyemezsiniz. Bizler çalışmadan, alınteri dökmeden ücret almak istemiyoruz. Bizlere işbaşı yaptırmak yasal sorumluluğunuz. Biz emekçiler uğradığımız haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında duyduğumuz öfkeye rağmen büyük bir olgunluk ve sabırla sorunun çözülmesini bekliyoruz. Günledir gerilimi artırmadan, taşkınlık yapmadan sadece işimize, ekmeğimize sahip çıkıyoruz.
“SABRIMIZI DAHA FAZLA ZORLAMAYIN”
Süreci bu hale getirenlere çağrımızdır: Sizler de biz emekçiler kadar olgun olun. Sizler de biz emekçiler kadar ayrıştırıcı değil; uzlaştırıcı, kindar değil; hakkaniyetli olun. Sizler de biz emekçiler kadar Menemen halkını düşünün. Siyasi tartışmalarla, gerilimlerle ateşe benzini döküp biz emekçileir açlıkla terbiye edip bizleri kışkırtmaya kalkışmayın.
Unutmayın, biz emekçilerin de sabrının bir sınırı var. Bizim sabrımızı daha fazla zorlamayın. Rüzgar ekenin fırttına biçeceğini unutmadan; bu hukuksuzluğu, adaletsizliği elbirliği ile giderin. Aksi takdirde yaşanacak olumsuzlukların sorumlusu biz emekçiler değil, bu siyasi krizden beslenip bizleri açlığa ve yoksulluğa mahkum edenler olacaktır.”