Ege Üniversitesi'nin 2019- 2020 Akademik Yılı Açılış Töreni, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından halk oyunları gösterileri ile başladı. Törene, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, öğretim görevlileri, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan Binali Yıldırım, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bölgedeki paydaşlar Rusya ve Amerika ile mutabakata vardığını söyleyen Yıldırım, "Bunun amacı şudur: Sınırlarımızın hemen ötesinde oluşturulmaya çalışılan bir yapay devlet hayalini tümden ortadan kaldırmak. İki şeyi birbirinden ayırmak lazım. Kürtler bizim kardeşimiz, Türkmenler bizim kardeşimiz. Ama bizim düşmanımız, eline silah alıp gözünü kırpmadan masum insanları öldüren alçak bölücü terör örgütleridir. PKK, YPG, DEAŞ, FETÖ. Onlar düşmanımızdır ama bölgeye zarar vermeyen unsurlar da bizim kardeşlerimizdir. Bu iki şeyi birbirine karıştırmamak gerekiyor" dedi.
Türkiye'nin bölgedeki operasyonlarından dolayı bazı ülkelerin rahatsız olduğunu kaydeden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dost bildiğimiz bazı ülkeler, 'Türk ordusu Kürtlere saldırıyor' diyor. Kocaman bir yalan, büyük bir alçaklık. Biz Suriye'nin, komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılıyız. 8 yılı aşan bu ızdırap, bu terör sona ersin. Buradaki insanlar da vatanına dönsün. Bunun için gayret ediyoruz. Bunun için büyük bir fedakarlık yapıyoruz. Bazen birileri 'Bunlar daha memleketine gitmez' diyor. Ben öyle düşünmüyorum. Hepimiz yurt dışına gidiyoruz. Bir söz vardır, 'Bülbülü altın kafese koymuşlar, ille de vatanım' demiş. Bunlar doğdukları, büyüdükleri, tatlı hatıralarının olduğu yerlere mutlaka gidecekler. Olaya biraz daha empati ile bakmamız gerekiyor."
'BİLGİ ARTIK EN BÜYÜK GÜÇ'
Konuşmasında üniversitelerin önemine değinen Binali Yıldırım, Ege Üniversitesi'nin kendisi ile yaşıt olduğunu belirtti. Yıldırım, "Ege Üniversitesi kurulduğunda sadece tıp fakültesi, ziraat fakültesi olan, aynı yılda hemşirelik yüksek okulu açılan bir üniversiteydi. Bugün 17 fakültesi, 9 enstitüsü, bir konservatuvarı, 37 uygulama ve araştırma merkezine sahip. Ege Üniversitesi'nin tarihi yakın siyasi tarihimizin bir özeti gibi" dedi.
Dünyadaki gelişmelere değinen Yıldırım, internetin öneminde dikkat çekerek, "Dünyada ülkeler ikiye ayrılıyor. Çevrim içi ülkeler ve çevrim dışı ülkeler. Bu çok güzel bir şey ama artısı ve eksisi var. Bilgi iletişim teknolojileri her zaman üstünlük sağlar. Bu altyapıya sahipseniz, yarışta bir adım öne çıkıyorsunuz. Küresel refahtan bahsederken klasik üretim yollarını pek konuşmuyoruz. Şöyle bir hafızanızı yoklayın. Dünyanın en büyük şirketleri 200 yıl önce kurulan şirketler değil. 160 yıl geçmişi olan Türk Telekom veya PTT, TCDD, bu şirketler ile geçmişi 30 yılı bulan bilişim şirketlerini karşılaştırdığınızda, aralarında dijital uçurum var. Bugün yüzlerce milyar dolarlarla bütçeleri ifade edilen şirketlerin tamamı akıl terine daha fazla yatırım yapan şirketler. O halde üniversitelerimize düşen daha çok bilgi üretmek, daha çok bilgiye sahip olmak, bilgiyi insanlığın yararına kullandırmak. Bilgi artık en büyük güç, silah. Güçlü ordu değil bilgi. Bakın ABD'nin 2'nci Körfez işgalinde tek kurşun atmadan ülkeyi teslim aldı. Bunu da siber savaşlar sayesinde başardı" dedi.
'HİÇBİR ZAMAN KAMU BÜTÜN ÜNİVERSİTE MEZUNLARINI İSTİHDAM EDEMEZ'
Türkiye'deki üniversite sayısının her geçen gün arttığını ancak bazı kesimlerin alt yapısı oluşturulmadan üniversitelerin açıldığı yönünde eleştirilerinin bulunduğunu hatırlatarak, "Bazı kesimler, 'Altyapı olmayan üniversite niye açılıyor' diyorlar. Mükemmel iyinin düşmanıdır. Mükemmeli beklerseniz, hiçbir zaman, hiçbir şey yapamazsınız. Daima iyiye razı olacaksınız, adım atacaksınız, sonra mükemmel her zaman hedefiniz olmaya devam edecek. Üniversiteye erişimde Türkiye dünyada ikinci sıraya yükseldi. İstiyoruz ki üniversite eğitimi alan öğrenci sayımızı olabildiğince artıralım. Ancak üniversiteleri sadece mezun olduğunda kamuda işe girmek için araç olarak görmeye devam edersek bu gelecek için büyük bir hayal kırıklığı olur. Hiçbir zaman kamu, bütün üniversite mezunlarını istihdam edemez. Üniversite sizin ufkunuzu açacak. Hangi alana yönelecekseniz, çok daha kapsamlı değerlendirme ve karar verme yeteneği kazandıracak. Üniversiteye bakışı böyle görmek lazım" diye konuştu.
'KEŞKE BU BEYİNLERİMİZ ORADA DEĞİL DE BURADA BU İŞİ YAPSALAR'
Üniversitede okuyanların kendilerini geliştirmesi gerektiğini anlatan Yıldırım, geçen ay Silikon Vadisi'ne gittiğini belirterek, şunları söyledi:
"Akıl terini kullanarak yükte hafif, pahada ağır bir kaynağa sahip oluyorsunuz. Yazılım, donanım, yenilikçi teknolojiler, araştırma geliştirme. Bunlar daha ülkemizde 10 yıl öncesine kadar ihraç edilirken gümrük vergi numarası verilmeyen şeylerdi. Bugün gençlerin üretip dünyaya ihraç ettikleri bilgisayar oyunun yıllık bedeli 2018'de 1 milyar 100 milyon dolara ulaştı. Gençler yapıyorlar. Bu bizim gençlerimizin akıl terinin başarısızdır. Üniversiteler başta olmak üzere teknoparklara ve araştırma geliştirmeye çok büyük kaynak ayırdık. Teknoparklarda çalışanların vergi yükü vesairesi devlet tarafından karşılanıyor. Amacımız bilgi iletişim teknolojilerinde Türkiye'nin bulunduğu noktayı daha da ileri taşımaktır. Teknoloji firmaları artık çok büyük kaynağa erişebiliyorlar. Geçen ay Silikon Vadisi'ndeydik. Sosyal paylaşım sitelerinin merkezleri de orada. Orada gördüm, gurur duydum ama bu buruk bir gururdu. Orada bizim beyinlerimiz vardı. Bin 800 Türk beyni, genç mühendis oralarda bütün dünya için akıl teri üretiyor, programlar yazıyor. Yeni yeni buluşlar ortaya koyuyor. Elimizdeki bu akıllı telefonların bazı yazılımları orada bizim mühendisler tarafından yapılıyor. Büyük gurur duyum ama bu gurur biraz buruk bir gurur oldu. Keşke bu beyinlerimiz orada değil de burada bu işi yapsalar. Bu da not etmek istediğim başka bir konu."
İBRAHİM ÇOLAK'A TEŞEKKÜR ETTİ
Binali Yıldırım, 2019 Dünya Artistik Şampiyonası'nda halka branşında altın madalya kazanan İbrahim Çolak'a da teşekkür ederek, Şimdi İbrahim'den beklediğimiz, olimpiyat şampiyonu olmaktır. Hele hele ilk dünya şampiyonun İzmir'den çıkması, 64 yıllık Ege Üniversitesi'nden çıkması da aynı bir gurur vesilesi" dedi.
Konuşmasının ardından Yıldırım, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak ile birlikte şampiyon İbrahim Çolak'a ve antrenörü Yılmaz Gültekin'e plaket ve hediyeler takdim etti. Yıldırım, fakülteye birincilikle giren öğrencilerle, yaptıkları projelerle ödüller alan öğretim üyelerine hediye verdi. (DHA-AA)