Ege Postası
Geri

Binali Yıldırım’dan İzmir’de ‘Anayasa değişimi’ çağrısı: Erdoğan’ın önü açılsın!

Türkiye’nin 27. ve son Başbakanı Binalı Yıldırım, İzmir’de “Türkiye’nin Sivil Anayasa Yolculuğu Projesi” paneline katıldı. Yıldırım burada Anayasa değişimini savunarak, “Bizim yeniden güçlü bir lidere ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı adayı olması için önü açılmalıdır. Seçimde kimin kazanacağını yine vatandaşlar karar verecek ama dünyada baş tutan lider kalmadı. Herkesin gözü Türkiye’de. Bu çok büyük bir yük.” dedi.
Binali Yıldırım’dan İzmir’de ‘Anayasa değişimi’ çağrısı: Erdoğan’ın önü açılsın!
Haberler / Politika
26 Şubat 2025 Çarşamba 16:38
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

ŞİLAN KOCADAĞ/ EGEPOSTASI- Türkiye’nin 27. ve son Başbakanı, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, İzmir’de bulunan Bakırçay Üniversitesi’nde, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen ve Hukuki Araştırma Derneği’nin (HUDER) düzenlediği “Türkiye’nin Sivil Anayasa Yolculuğu Projesi” paneline konuşmacı olarak katıldı. 

Panele aynı zamanda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç ve İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan da katıldı.

‘KOLTUK ELİMİZDE KALDI’

Binali Yıldırım konuşmasında, “17 Nisan referandumunu yaparak koltuk elimizde kaldı. Kendi makamını kendini parçalayarak teslim eden adam benim. Ben kendi koltuğumu ortadan kaldırmak için kendimi parçalıyorsam bu yaptığımız için o kadar önemlidir. Neticede başkanlığı sona erdirdik. Sistem değişikliğini hayata geçirdik. Hukukçu değilim ama bugünkü anayasadan çok daha vizyoner ve Türkiye ihtiyacını karşılayan bir anayasa olmuştur 1921 anayasası. Daha sonra 1924 anayasasında meclis üstünlüğü ön görüldü. Burada eksik bir şey vardı. Çok partili sisteme geçilemediği için tek parti idaresinde bu anayasa otoriter bir uygulamaya dönüşmüştü.” dedi. 

‘SİYASİ İRADE TERBİYE EDİLDİ’

1960 darbesinde hükümetin alaşağı edildiğini belirten Yıldırım, “Başbakanlar, bakanlar asıldı. 1961 anayasası da darbeden sonra yapılan darbecilerin yaptığı bir anayasadır. Bu anayasada bir çok vesayet unsuru var. Hiçbir zahmete katlanmadan kampanya yapmadan yapılan bir cumhuriyet senatosu var. Bunlar da darbeciler, üst düzey bürokratlar vs. Anayasa mahkemesi tesis ediliyor bu güzel bir şey. O günkü kurulan anayasa mahkemesi daha sonraki yıllarda vesayet aracı olarak kullanılıyor. Milli güvenlik kurulu kuruldu. Aslında darbe yapmadan hükümeti baskı altında tutmanın aracıydı. Toplanarak siyasi iradeyi terbiye ediyorlardı.” ifadelerini kullandı. 

‘BİZ ÜNİVERSİTEYE GİDERKEN BÜYÜKLER DUA OKURDU’

Üniversitelerin, sendikaların daha sonra hükümete ve siyasete ayar verme aracı olarak kullanılmaya başlandığını söyleyen Yıldırım, “Hak aramak yerine siyasi iktidarı alaşağı etmek için faaliyet gösteriyorlardı. Demokratik meşruiyeti olmayan anayasalar sistemde yer almaya başladı. Bu böyle devam etti. 70’li yıllar Türkiye’nin kayıp yıllarıdır. Biz üniversiteye giderken büyüklerimiz dua okurdu, akşam eve gelebilelim diye. O yıllardan 80’e kadar on tane hükümet kuruldu. Bir senede ne yapabilirsin? Hangi kalkınma projesini yapabilirsin? 

Daha sonra tekrar darbe kapıyı çaldı. Partiler uyuşamadı. Nihayet 80 darbesini Kenan Evren ve arkadaşları yaptılar. O güne kadar olan terör işleri bir günde bitti. Bu nasıl oluyor anlaşılır gibi değil. Her gün onlarca insan teröre kurban gidiyordu ama darbeden sonra hiçbir şey yok. Bir günde ne değişti? Vesayetçiler sivil idareye, siyasi idareye, halk iradesine güvenmedi. 12 Eylül Anayasasını darbeciler hazırladı. Önceki anayasalarda var olan vesayet unsurları daha da kuvvetlendi. Kenan Evren, Cumhurbaşkanına çok yetki verdi. Çünkü kendisi olacağını düşündü. Parlementer sistem gibi takdir edilen ama uygulamada tam bir ceberut başkanlık sistemi hayata geçti. Siyasi partilerin üzerindeki kısıtlamalar, denetimler daha da arttırıldı. Parti kapatma çok kolaylaştırıldı. Anayasa mahkemesi YÖK gibi kuruluşlar eliyle vesayet çok daha güçlendirildi.” ifadelerine yer verildi. 

2010’DA EN RADİKAL DEĞİŞİKLİK YAPILDI

Modern anayasalarda vesayetin olmadığını söyleyen Yıldırım, “Vesayet, halkın vermediği bir gücü kullanmaktır. 82’de bu anayasa oylandı. Yüzde 90’nın üzerinde ‘evet’ oyuyla kabul edildi. O günleri yaşayan biri olarak, millet kısa süre içerisinde ‘bizim bunlardan kurtulmanın yolu anayasayı kabul etmek’ dedi. Ondan sonra Turgut Özal geldi. Ülke için çok güzel işler yaptı. Özal’ı da tüketmeye çalıştılar. Bir referandum yaptı. O da 87’de siyasi yasakların kaldırılmasıydı. Bu referandumu kaybetti. Ayrıca o referandumda seçilme yaşı 35’ten 25’e düşürüldü. 2001’de temel hak ve özgürlükleri genişletildi. Bizim dönemimizde ilk değişiklik 2004 yılında yapıldı. MYK’nın yetkilerini kısıtladık. Daha sonra 2010 değişikliği yapıldı. Bu değişiklik TC Anayasa yolculuğunda, bugüne kadar gelmiş geçmiş en radikal değişiklik. HSYK ve Anayasa Mahkemesinin yapısı biraz daha iyileştirildi. Bireysel başvurular geldi. Daha geniş bir temsil imkanı getirdik. Anayasada 135 madde değişti ama anayasa hala aynı.” dedi. 

ANAYASADA DARBE İZİ VAR! 

Türkiyenin bir sivil anayasaya ihtiyacı var mı sorusuyla konuşmasına başlayan Yıldırım, “Hayat pahalılığı ve bölgemizde olan gelişmeler, bunun Türkiye üzerinde oluşturduğu tehditler… Anayasa değişikliği bir anlamda kuşaklar arasındaki değişimle doğru orantılıdır. Vesayet unsurları, darbe izlerinin silinmesi bu işin artıları. Ne kadar değişiklik yaparsak yapalım 82 Anayasasının üzerinde bir darbe izi var. Darbe izinin kalkması lazım. Bunun yolu yeni baştan sivil anayasa yapmak" dedi.

YEREL YÖNETİMLER ANKARA’DAN AYRILSIN!

Yıldırım, Sivil anayasanın yapılmasını ve herkesin katkı koymasının gerektiğini belirterek, “Anayasa ile iki firmanın aralarında yaptıkları sözleşmeden farkı yok. Sözleşme şirketle çalışan arasında, burada da milletle o milleti yönetecek devlet ve onun kurumları arasında anlaşma yapılıyor. Bazen, 'Anayasanın değişmez maddeleri neden var?' deniliyor.

Türkiye'nin ilk dört değiştirilemez maddesi 100 yıllık bir birikimin sonucudur. Dünden bugüne konmuş bir şey değil. Üniter devlet yapısı, demokratik laik Cumhuriyet. Bunlar bize Atatürk ve silah arkadaşlarının emanetidir. Bunun üzerine hiç kimse bir şey yapamaz. Bunları tartışmaya açamaz. Ama başka yapılacak işler var. Yargıyı daha iyi çalıştıracağız. Yargıdaki güven düşük. Davalar geç karara bağlanıyor. Bu bir sorun. Belki yeni anayasada bunlara biraz daha fazla ehemmiyet vermemiz icra edecek. Teröre destek verenler ana dil konusunu açıyorlar. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti Devlet. Vatandaşlık tanımında, ‘bu ülkeye bağlı olan herkes Türk’tür’ diyor. Bin yıldır Kürtler, Süryaniler, Türkler bu topraklarda. Vatandaşlık tanımı yeni anayasa da elbette gözden geçirilebilir. Vatandaşlığı önceleyen bir güncelleme yapılabilir. Bu bazı etnik grupların kendilerinin imha edildiği düşüncesinden kurtarabilir. Yeni anayasada yerel yönetimlerin her şeyini Ankara’dan kontrol edilmesi yerine belediyeye kaynak verilmesi lazım. Onlar da yerel meclislerdir. Belediyenin ne yapacağına Ankara karar vermesin, kaynaklarını da kendisi oluştursun. Bu da ele alınabilir.” ifadelerine yer verdi. 

ANAYASADA ERDOĞAN’IN ÖNÜ AÇILSIN!

Son olarak Yıldırım, “Etrafımız istikrarsızlıkla, tehlikelerle, tehditlerle sarılmış durumda. Bütün bu şartlar altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü olarak ayakta kalmak mecburiyetindedir. Bunun için istikrara, güvene ve en önemlisi güçlü lidere ihtiyaç var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı adayı olması için önü açılmalıdır. Yeni Anayasa bunu da öngörmeli. Sivil anayasa bir an önce yapılmalı ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın da tekrar aday olmasının yolu açılmalıdır. Seçimde kimin kazanacağını yine vatandaşlar karar verecek ama dünyada kafa tutan lider kalmadı. Herkesin gözü Türkiye’de...” dedi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası