Gençlerin dilinden anlayan, onları her konuda motive etmeye çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle düzenlediği Gençlik Festivali’yle bir kez daha üniversiteli gençlerin gönlüne taht kurdu. Bu sene ilk kez düzenlenen “İzmir Gençlik Festivali’nde İzmir ve İzmir dışından 46 farklı üniversiteden gelen yaklaşık 1200 öğrenci, İnciraltı Kent Ormanı’nda çadır kurdu. Kent stresinden uzak, doğayla baş başa kalan, spor ve konser etkinliklerine katılan gençler, kendi deyimleriyle ‘bayram gibi bir 3 gün’ yaşadı. Gençler, gelecek sene planlarına şimdiden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “İzmir Gençlik Festivali”ni ekledi bile..
“GENÇLERİN DİLİNDEN İYİ ANLIYORSUNUZ”
Her gün birbirinden renkli etkinlik ve eğlencelerin düzenlendiği Kent Ormanı'nda 3 gün boyunca kurdukları çadırlarda konaklayan gençler, İzmir Gençlik Festivali’ne ilişkin düşüncelerini şöyle özetledi:
Furkan Ünlütürk (Kocaeli Üniversitesi): “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği bu festivale 30–35 kişilik bir grupla birlikte geldik. Ben hayatımda böyle bir festivale katılmadım. 3 gündür para harcayamadım. Muazzam bir ortam var. Her şey olağanüstü. Her şey o kadar iyi gidiyor ki, buradan çıkınca başıma kötü bir şey gelecek diye korkuyorum. ‘Bu bir rüya olmalı’ diyorum. Buradan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na sesleniyorum; gençlerin dilinden bir siz anlıyorsunuz. Seneye bu festival yine olsun, ben yine katılırım hatta Mart ayından rezervasyon yaptırırım.”
İlhan Beyazay (Ege Üniversitesi): “İlk defa düzenlenen bir festival olduğu için herkes gelirken tedirgin oldu ama bizi çok iyi karşıladılar. Gençlerin buna çok ihtiyacı var. Birilerinin bizi böyle düşünüyor olması, böyle kibarlık göstermesi ve ‘Nasılsınız'’ demesi bile bize yetiyor. Burada geçirdiğim günler efsaneydi. Ve bu üç gün boyunca ‘4 gün de, 5 gün de olsa kalırım’ dedim. Hiçbir zaman boş vaktimiz olmadı, sıkılmadık. Sosyal olarak çok güzel bir program yapıldı. Seneye paralı olsa bile gelirim. İzmir’in yaşanılabilecek son bir kale olduğunu düşünüyorum. Sığınabileceğimiz tek bir yer gibi şu anda. Gençler yol ya da asfalt istemiyor. Biraz eğlenmek istiyor. Doğanın içerisinde kafa dağıtmak istiyor ve görülmek istiyor. İzmir’de fark ediliyoruz. Bu yüzden bize kendimizi böyle şanslı hissettiren İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum. Ne mutlu bize.”
Gökmen Çetinkaya (Celal Bayar Üniversitesi): “Arkadaşlarımızla birlikte kayıt yaptırıp bu etkinliğe katılırken ‘güvenlik nasıl olacak, yemek, ulaşım nasıl olacak'’ diye düşündük. Öncelikle İnciraltı Kent Ormanı’nda bu etkinliğin seçilmesi çok iyi olmuş. Kendimi gerçekten bayram yaşamış gibi hissediyorum. Doğayla iç içe huzur dolu bir ortam burası. Etrafımızda gereğinden fazla güvenlik görevlisi vardı. Yemek konusunda da dışarıdan mı alacağız ne yapacağız diye tedirginliklerim vardı ama sabah, öğle ve akşam yemeklerini İzmir Büyükşehir Belediyesi verdi ve gerçekten çok lezzetliydiler. Öğrenci yemeklerinden daha fazla yemek vardı burada. Daha ne isteyelim ki… Her şey rüya gibiydi. Seneye tekrar olursa yine geleceğim. Bu festivali 3 günle de kısıtlamasınlar, 1 hafta olsun.”
Bedirhan Erçetin (Kocaeli Üniversitesi): “İzmir Büyükşehir Belediyesi böyle bir festivali ilk kez düzenledi ve ben bu kadar iyi bir organizasyon beklemiyordum. Hiçbir sorunla karşılaşmadık. Hatta her şey çok çok fazlaydı, her şey tam teşekkürlüydü.”
Mahide Özdemir (Ege Üniversitesi): “Buraya gelmeden önce tedirginliklerimiz vardı. Aç kalabilirdik, tuvalet-banyo sorunumuz olabilirdi. Ne nasıl olacak diye çekincelerimiz vardı. Sorunlar olabilir diye düşünüyorduk ama herkes çok güler yüzlüydü ve güvenlik çok sıkıydı. Bizimle çok güzel ilgilendiler. Yiyecek ve içecekler çok iyiydi hatta fazlaydı bile diyebilirim size.”