Geçen 22 Haziran'da saat 22.00 sıralarında Denizli-Aydın Karayolu'nun Nazilli İlçesi Yeni Sanayi Mahallesi kenarındaki elektrik trafosu altında bir kişinin hareketsiz yattığını farkeden Özgür Kalenderoğlu, durumu polis ve 112 Acil Servis'e bildirdi. Sevk edilen sağlık ekipleri, üzerinden Halit Karahalil adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı ile 230 lira para çıkan kişinin öldüğünü belirledi. Savcı ve hükümet tabibinin yaptığı ilk incelemede Karahalil'in 49 dereceyi bulan hava sıcaklığı nedeniyle kalp krizinden öldüğü tespit edildi. Karahalil'in cesedi Nazilli Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı.
ÇOCUKLARI CENAZESİNİ TESLİM ALMADI
Karahalil'in, boşandığı eşi ile 2'si kız 3 çocuğunun bulunduğunu tespit eden polis, hastane morgunda bekletilen cenazeyi teslim etmek için aile bireylerine ulaştı. Ancak, çocukları, yıllardır babalarıyla konuşmadıkları icin cenazeyi teslim almak istemedi. Polis, bunun üzerine Karahalil'in başka ilçelerde yaşayan 3 kardeşinden Kuşadası'ndaki Erol Karahalil'e telefonla ulaşıp, durumu bildirdi. Erol Karahalil, İzmir'de oturan ablası ile birlikte Nazilli'ye gelerek ağabeyinin cenazesini teslim aldı. Karahalil'in cenazesi hastanenin gasilhanesinde yıkandıktan Karaçay Mahallesi'ndeki Çarşı Camisi'ne getirildi. Üç beş yakını dışında kimsesi gelmeyince cenaze namazı cami cemaatinin de katılımıyla kılındı. Talisiz adamın cenazesi daha sonra sessizce Eğriboyun Mezralığı'nda son yolculuğuna uğurlandı.
ALTINDAN DRAM ÇIKTI
Kardeşleri ve çocukları olmasına rağmen yıllardan bu yana sokaklarda hayatta kalma savaşı veren ve oldukça sıcak bir haziran akşamında bir elektrik direği altında yaşamı son bulan 67 yaşındaki Karahalil'in ölümünün ardından ortaya çıkan hayat öyküsü yürekleri dağladı. Ailesi Yunanistan göçmeni olan Halit Karahalil, Sümerbank'ta çalışan babası tarafından 'meslek sahibi olsun' diye ilçenin tanınmış tabela ustasının yanına işe yerleştirildi. Resim yapma yeteneği sayesinde kısa zamanda işi öğrenen Karahalil 1975 yılında, 26 yaşındayken geldiği Aydın ve yöresinin o dönemlerde en çok tercih edilen tabela ve ressamlarından biri oldu. O yıl evlenen Karahaili'in bir yıl sonra doğan ilk kızı 6 aylık olduğunda yakalandığı hastalık yüzünden öldü. Karahalil'in 18 yıl süren evliliği boyunca ikisi kız olmak üzere üç çocuğu daha oldu. Ressamın alkole olan düşkünlüğü nedeniyle 23 yıl önce evliliği bitince, yalnız yaşamaya başladı. İlk zamanlar işyerinde yatıp kalkan ressam, dükkan kirasını da ödemekte zorlanınca Bağkur'dan emekli olup, işyerini kapatıktan sonra sokaklarda yaşamaya başladı.
ERDOĞAN'IN ANNESİYLE PORTRESİNİ ÇİZİP YOLLADI
Sokaklarda yaşamaya başlayan Ressam Karahalil, sipariş üzerine karakalem portreler çizip, satmaya başladı. Karahalil, dönemin başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011 yılında ölen annesi Tenzile Erdoğan'la birlikte çekilmiş fotoğrafı gazetelerde yayımlanınca, portrelerini çizip Başbakanlığa yolladı.
Bir süre alkol tedavisi gören Karahalil, bunda başarılı olamayınca sokaklara döndü. Aldığı emekli maaşının büyük bir kısmını alkole veren Ressam Karahalil, kış aylarının soğuk günlerini hastane koridorlarındaki bekleme koltuklarında geçirirken kimi zaman da soğuktan korunmak için belediye kültür merkezinde düzenlenen tiyatro ve sanat etkinliklerini izlemek için sıcak salonda zamanını geçirdi. Sıcak bir yuva özlemiyle tutuşan Karahalil'i arkadaşları 6 ay kadar önce Nazilli Haluk Alıcık Huzurevi'ne yerleştirdi. Burada 4 ay kadar kalan ressam 2 ay kadar önce buradan da ayrılıp yine sokaklara döndü. Denizli-Aydın Karayolu üzerinde bir elektrik trafosunun altını kendisine mesken edinen Karahalil, burada yaşamaya başladı. Gerçek hayat hikayesini yakın arkadaşları dışında pek kimsenin bilmediği talihsiz ressamın çilelerle dolu 67 yıllık yaşam öyküsü babalar gününden birkaç gün sonra trafo dibinde son buldu. Öldüğünde ise birkaç metre ilerisinde boş bir şarap şişesinden başka bir şey olmadığı görüldü. (DHA)