“Otizm olmasaydı insanlar bugün hala mağaralarda ateş etrafında oturuyor olurdu. İnsanlığı bugüne taşıyan birçok buluş otistik beyinler sayesinde gerçekleşti. Einstein, Mozart, Tesla gibi isimlerin ortak bir özelliği, otistik bir beyne sahip olmalarıydı” diyor kendisi de otistik olan Amerikalı Hayvan Bilimi Uzmanı Prof. Temple Grandin. İzmir’de yaşayan Mahsun Gül de çocukluğunda otizm teşhisi almıştı. Ama onu destekleyen bir ailede doğduğu için çok şanslıydı. Özel eğitim gördü ve normal okullarda yaşıtlarıyla birlikte okudu. Ege Üniversitesi Oto Boya ve Karoseri Bölümü’nü bitirdi. Yaşıtları gibi konuşamıyordu ama sözcüklerle değil resimle düşünüyordu. Okul hayatı boyunca resme ilgi duydu. Resim yapmayı hep sevdi.
Belediye kursunda resimle tanıştı
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin KPSS hazırlık kurslarına katıldığı sırada engellilere yönelik düzenlenen resim kursları ilgisini çekti. Sonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde engelli öğrenciler için açılan resim kursuna katıldı. 2 yıl içinde resim öğretmeni Ömür Öcal Asri’nin destekleriyle kendini geliştiren Mahsun, Picasso resimleriyle dikkat çekmeye başladı. Ünlü İspanyol ressam ve heykeltıraş Picasso’nun çizgilerini ve sanatını kendine yakın bulan Mahsun, şimdi gece gündüz ünlü ressamın resimlerini kendi yorumu ve renkleriyle yapıyor. Picasso’nun resimlerini kendine çok yakın bulduğunu ve onun resimlerini gördükten sonra hayatını araştırmaya başladığını belirten Mahsun Gül, ünlü ressama “Picasso olmazsa resim sanatı olmaz” diyecek kadar hayran. 23 yaşındaki Mahsun’un şimdi en büyük hedefi kendi atölyesini kurmak ve ünlü ressamlarla birlikte çalışabilmek.
Picasso ve Mahsun
Merkezde 35 öğrencisi bulunduğunu ve hepsinin birbirinden özel ve yetenekli çocuklar olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi Konak Engelli Merkezi Resim Öğretmeni Ömür Öcal Asri, “Burada çocuklarımız resim yeteneklerini fark ettiler. Mahsun da bu öğrencilerimden biri. Kısa sürede kendini geliştirdi. Sergimize katılanlar Picasso’nun resimlerini Mahsun’un gözünden ve onun yorumuyla gördüler. Kendi çizgileri ve tarzı olduğunu fark ettim. Picasso’nun resimlerini önüne koyduğumda, onun ünlü bir ressam olduğunu ve yaşamadığını bile bilmiyordu. ‘Picasso da benim gibi resim yapıyormuş’ dedi. Daha önce yarım saat resim yaparken Picasso ile tanışınca çalışmaları saatlerce sürmeye başladı. Mahsun'la çalışmak çok keyifli” diye konuştu.
Mahsun’un annesi İlknur Gül, çocuğunun hep arkasında olduğunu ve resim sevgisini desteklediğini ifade ederek şunları söyledi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı resim kursuyla kendini geliştirdi. Özgüveni arttı ve kendini mutlu hissediyor. Kimse otizmi bilmiyor. Oysa birçok kişinin yapamadığı şeyleri bu çocuklar yapıyor. Önyargılarımızı bir kenara bırakıp onları desteklememiz gerekiyor. O zaman hayata daha fazla tutunup daha mutlu ve başarılı oluyor” şeklinde konuştu.