Bunun nedeni, Türkiye siyasetinde aldığı rol veya Meclis çalışmalarında gösterdiği performans değil. MHP bu popülariteyi genel başkanlık yarışına borçlu. Kongrelerini genellikle ‘tek aday tek isim’ üzerinden yapan partide artık kıyasıya bir yarış yaşanıyor.
Olağanüstü kongrede partinin tüzüğünü değiştirerek, ‘genel başkan adayı’ olmaya çalışan Meral Akşener, muhalifler arasında lokomotif görevi sürdürüyor.
Kulislerde, Akşener’le birlikte genel başkanlık yarışında olduğunu söyleyen Sinan Oğan, Ümit Özdağ ve Koray Aydın’ın, eğer genel başkan değişikliği noktasına gelinirse, Akşener’in bayrağı altında yola devam edecekleri de konuşuluyor. Ancak, bu noktayı görebilirler mi işte asıl sorun burada yatıyor.
Çünkü Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nin atadığı çağrı heyetinin 15 Mayıs’ta yapılacak dediği kongre kararına Tosya ve Gemerek Mahkemeleri engel oldu.
Muhalif cephe, Tosya ve Gemerek Mahkemeleri’nin kararlarının 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararını etkilemeyeceğini savunarak, ‘kurultayı toplayacaklarını’ belirtiyor. Genel Merkez ise düzenlenecek bir kurultayı ‘korsan kongre’ olarak değerlendiriyor. Kurultayın hukuki olmayacağına vurgu yapan Genel Merkez ise Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Ankara Valiliği’ne yazı göndererek kurultay kapısına gelenlerin içeri alınmamasını istedi.
KARAR BEKLENTİSİ
Akşener ise bu girişimler karşısında anlaşılan eski İçişleri Bakanı olmasına güveniyor. Akşener, genel merkezin bu girişimine şu ilginç sözlerle yanıt verdi: “Ben Meral Akşener isem o kongrenin önünde duracağım. Eski içişleri bakanı olarak orada olacağım. Çağrılan kolluk güçleri bakalım kendi eski içişleri bakanlarını nasıl karşılayacakla? Ben orada olacağım.”
Muhalifler, Yargıtay’dan bu hafta karar çıkmasını bekliyor. MHP Genel Merkez yönetimi ise Yargıtay’dan yakın gelecekte karar çıkmayacağına inanıyor ve iki mahkeme kararıyla 15 Mayıs’ta kurultay toplanamayacağını savunuyor. Muhaliflerin avukatlarının Yargıtay’a başvurarak, ‘karanınızı bir an önce verin’ talebinde bulunduğu biliniyor.
Tüm girişimlerin olumsuz sonuçlanması, Yargıtay’ın olumsuz yanıt vermesi ya da her şeye rağmen kurultayın gerçekleşememesi durumunda muhalefetin nasıl bir yol izleyeceği de merak konusu. Milletvekili olmayan Akşener, Aydın ve Oğan’ın dışında, MHP yönetiminin yaklaşımına mesafeli duran Oktay Vural, İsmail Ok ve Yusuf Halaçoğlu ile açıktan yarışa katılan Ümit Özdağ’ın MHP’de kalmaları mümkün olacak mı'
Kulislerde, Akşener’in MHP’den dışlanması durumunda, yeni bir oluşumun içinde olabileceği ve gönlü kırgın MHP’lileri de bu çatı altına çağıracağı iddia ediliyor.
Ancak, olası erken seçime girmeye olanak sağlamak için ‘sıfırdan teşkilatlanmak yerine’ var olan bir partinin yönetimini devralabilecekleri de ifade ediliyor. Siyasette, seçime girmek için yapılan bu işbirliğine ‘tavşan parti formülü’ deniliyor. Bu tavşanın, Demokrat Parti olacağı da iddialar arasında. (Hürriyet)