Buca Belediyesi’nin üzüm üretimini yeniden canlandırmak, bağ kültürünü yaşatmak amacıyla Kaynaklar’da yaklaşık 3 yıl önce 14 dönümlük arazide kurduğu Üzüm Bağı’nda ikinci hasat 2. Bağ Bozumu Şenliğiyle yapıldı. Bando eşliğinde yapılan kortej yürüyüşü ile başlayan şenliğe yüzlerce Bucalı katıldı. Üzümü Buca’ya yeniden kazandıran Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, hasat coşkusunu CHP Buca İlçe Başkanı Kasım Akdağ, meclis üyeleri, muhtarlar ve yüzlerce vatandaşla paylaştı.
Dalından topladılar
Buca’nın bereketli topraklarında boy verip, asma dallarını dolduran üzümlerle yapılan şıra ve pekmezin ikram edildiği Buca Belediyesi 2.Bağ Bozumu Şenliği, İzmirlilere bayram havasında bir gün yaşattı. Bucalı kızların ezerek çıkaracağı şıranın ve bağ üzümlerinden kaynatılarak yapılan organik pekmezin ikram edildiği şenlikte Bucalılar, dalından üzüm toplamanın da keyfini yaşadı.
En İyi Üzüm seçildi
Üzüm Bağı’nın içinde inşa edilen Bağ Evi’nde düzenlenen şenlik programı halk oyunları gösterileri ve Buca Belediyesi Pop Orkestrasının neşeli şarkılarıyla renklendi. Bağ Bozumu Şenliği’nde En iyi Üzüm Yarışması da düzenlendi. Buca köylerinden yarışmaya katılan Necla Sakızlı birinciliği, Hülya Tekin ikinciliği, Nebahat Coşkun ise üçüncülüğü elde etti. Dereceye giren üreticilere plaketlerini veren Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, birinciliği elde eden Necla Sakızlı’yı altınla ödüllendirdi.
Tarım eğitimleri 10 binlere ulaşacak
Kaynaklar bölgesinde 3 yıl önce 14 dönüm arazide 1450 asma fidesiyle kurdukları Üzüm Bağı’nda 2. Kez Bağ Bozumu Şenliği düzenliyor olmanın gururunu yaşadıklarını vurgulayan Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, “Sizlerin emeklerinin sizlerin vergilerinin ne kadar doğru bir işe ortaklık ettiğini görüyorsunuz. Geleneksel ürünümüzü topraklarına geri döndürdük. İlk bakışta burası 14 dönümlük bir araziydi burası. Zamanla asma oldu, üzüm verdi. Gelenler üzümü tanıdı, bağ evimizde dinlendi, keyif aldı ama bu tesisin Buca adına, İzmir adına çok önemli bir rolü vardı. Çocuklarımıza temel tarım eğitimi vermek… Doğayı sevdirmek, canlıya saygıyı, can suyunun önemini, fidenin büyüyüp ürün verip bize gıda olarak dönüşüne kadar geçen süreçte ne kadar meşakkatli bir yoldan geçtiğini, toprağa akan terin önemini anlatmak için oluşturduk bu tesisi… Daha ikinci yılımızda toplam 3500 çocuğumuza Üzüm Bağı ve Bağ Evimizde tarım eğitimi vererek doğayı öğretip, aşık etmeye çalıştık. Göreceksiniz bu dönem bu sayı 10 bin’leri geçecek. Üzüm deyince Buca akla geliyordu ama artık şunu hedefleyeceğiz. İleriki yıllarda tarımla uğraşan insanlar değince, tarıma saygı deyince, tarım emekçisi deyince Buca’nın akla geleceğini ve anılacağına inanıyorum” dedi.