Osmaniye'nin Toprakkale ilçesinde henüz 6 aylıkken cami avlusuna bırakılan Burak Türk, çevredekiler tarafından karakola götürüldü. Ailesinin sahiplenmediği Türk, burada yetiştirme yurdu olmadığı için Antalya Zübeyde Hanım Çocuk Yetiştirme Yurdu'na yerleştirildi.
Kimliksiz olan adı bile bilinmeyen Türk'e, adı da soyadı da kaldığı yurt yetkilileri tarafından verildi. Yurtta yaşarken her gün ailesinin gelip kendisini almasını bekleyen Türk, umudunu hiç kaybetmedi. 2007 yılında 18 yaşını doldurunca yurttan ayrılan ve çeşitli işlerde çalışan, aynı zamanda kendini web tasarım alanında da geliştiren Türk, bir yandan hayata tutunmak için mücadele ederken diğer taraftan da devlet memuru olarak atamasının yapılmasını bekledi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı yurtlarda iki yıldan az olmamak üzere kalanların devlet memurluğuna sınavla değil kurayla atanması nedeniyle şansının olduğunu düşünen Türk, yurttan çıktıktan sonra çalıştığı yerlerde barındığı, ikametgahı sabit olmadığı için geçen yıl devlet memuru olarak atamasının yapılmadığını öğrenemedi. Bu yıl bir kez daha devlet memuru olarak atanmaya hak kazanan Türk, bir devlet kurumunda işe başlayana kadar hayatını sürdürebileceği bir iş arıyor.
'KALACAK YER BULMAM LAZIM'
Geçen yıl çalışmak için İzmir'e gelen, uzun süre tasarım işleri yapan ancak daha sonra işsiz kalan lise mezunu Türk, kalacak yeri olmadığında sığındığı parklara döndü. Bornova Büyükpark'ta yatıp kalkan Burak Türk, bir kaç gönüllü vatandaşın desteği ile geçici süreliğine ilçedeki bir pansiyona yerleştirildi. Bu pansiyonda uzun süre kalamayacağını, gönüllülerin birkaç günlük kalacabileceği kadar ücret ödediklerini söyleyen Türk, ataması yapılıncaya kadar çalışabileceği bir iş arıyor. Ayaklarındaki eğirilik nedeniyle 'çürük’ raporu bulunduğunu, buna rağmen 15 aylık askerlik görevini tamamladığını anlatan Burak Türk, "Askerden geldikten sonra gidecek ailem olmayınca kalacak yer aramaya başladım. Yazılım işi yapıyorum. Ama her gün iş olmuyor. Bulaşık yıkadım, farklı işler yaptım. Ben daha önceleri memur olma hakkımı kazandım ama ikametgah adresim olmadığı için bana ulaşamadılar. Şimdi yeni yapılacak olan atamaları bekliyorum. O zamana kadar kalacak yer bulmam lazım" dedi.
'SOKAKLAR KARANLIK VE ŞEFKATSİZ'
İş bulamadığı zamanlar dışarda kaldığını belirten Türk, "Parklarda yatıp kalktığım zaman kendi halimde öyle oturuyorum. Zaman geçiriyorum" diye konuştu. Atamalar başladığında tercihini milli eğitim, adliye veya emniyetten yana kullanacağını söyleyen Türk, sokakta kalmanın zorluklarına değinerek, "Allah kimseyi sokağa düşürmesin. Çok zor bir durum. Yeri geliyor eviniz bir bank, bir duvar dibi veya her an üstünüze yıkılacak yapılar olabiliyor. Evsiz kalmak, anne ve babasız büyümek kadar zor. Sokaklar ıssız, karanlık, şefkatsiz. O nedenle bir aile ve yuva sıcaklığına hasretim. Dışarda kalmama rağmen kötü bir alışkanlığım yok. Hiç bir şeyim yok. Evim de yok. O nedenle bulaşık, temizlik işleri olursa çalışırım" dedi.
Bir yandan geçmişini arayan, diğer taraftan geleceğini kurmaya çalışan Burak Türk, şimdi kendisine uzatılacak yardım elini bekliyor.