Kaza, geçen yıl 27 Nisan günü, Akçay Caddesi'nde yaşandı. Gaziemir Şehit Mustafa Yaman Anadolu İmam Hatip Lisesi 11'nci sınıf öğrencisi Bürge Yolbilir ve kuzeni M.G.'ye (16), yolun karşısına geçmeye çalıştıkları sırada, Karabağlar yönünden Gaziemir yönüne giden Bekir Karaaslan yönetimindeki 32 AY 197 plakalı hafif ticari araç çarptı. Bürge Yolbilir hayatını kaybederken, kuzeni M.G. hafif yaralandı. Kırmızı ışık ihlali yaptığı belirtilen Bekir Karaaslan ise tutuklandı.
ÖNCE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VERİLDİ
İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonunda tutuklu sanık Karaaslan, 'çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbete çarptırıldı. Ceza, olası kast indirimiyle müebbet hapis cezasına düşürüldü. İyi hali indirimiyle de 25 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına çevrildi. Kazada ölen genç kızın ailesi karara itiraz etti. Bunun üzerine dosya, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Daire, yerel mahkemenin kararını Yargıtay yolu açık olmak üzere onadı.
'EMSAL OLACAK'
Acılı ailenin avukatı Mehmet Bostancı, itiraz dilekçesinde, İzmir'in işlek alışveriş merkezlerinden birinin önünde, 17 yaşındaki genç bir kıza kırmızı ışık ihlali yapan araç ile çarpıldığını anlatarak, "Alkollü ve hiçbir trafik kuralına uymayan süratli bir sürücü tarafından ölümüne sebebiyet verilmiştir. Bununla alakalı İzmir 8'nci Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye'de emsal olacak nitelikte bir karar vererek, şahsı olası kastla ölüme sebebiyet vermekle cezalandırdı. Dosya kapsamında olası kast ile kasten öldürme suçundan ceza aldığı onandı" dedi. Sanığın yargılama aşamasındaki savunmalarında, 'görmedim' dediğini hatırlatan Bostancı şöyle konuştu:
"İzmir gibi bir şehirde bir alışveriş merkezi çıkışında, her insan 200 promil alkolle, 130 kilometre hızla, iki kırmızı ışığı ihlal ederek, yaya geçidine doğru gidilmesinin kaza olmayacağını bilir. Birinin orada olacağı taktirde onu öldürmeyi göze almış olacağı aşikardır. Bu savunmalara itibar etmedik. Mahkeme de etmedi. Sanığın, çocuğun ölümüne sebebiyet vermeyle olası kastla ağırlaştırılmış müebbet ceza almasına hükmedildi. Daha sonra kişinin mahkemedeki iyi hali, ki biz bu iyi hale de inanmıyoruz. İstinaf ve temyiz başvurularımızı yapmaya devam ediyoruz. Cezası 6'da 1 oranında indirilerek, 25 yıla çevrilmiştir" dedi.
'İYİ HAL İNDİRİMİNE KARŞIYIZ'
Cezaya yapılan indirimin yersiz olduğunu savunan avukat Mehmet Bostancı, "Bizim taleplerimiz devam ediyor. Kişinin pişmanlık duymadığına inanıyoruz. Pişmanlık duysaydı olay yerinde Bürge'ye çarptığında geri dönmeyi tercih edip, ambulans arar, yaşaması için mücadele verirdi. Pişmanlık, mahkeme aşamasında cezadan kurtulmak için 'pişmanım' demekle olmaz. Mahkemedeki duruşunun, iyi hali olarak değerlendirilerek ağırlaştırılmış müebbetten indirimlerle süreli hapis cezasına dönmesini hukuken kabul etmiyoruz. İstinaf taleplerimizi olumlu değerlendirmedi ancak Yargıtay aşamasında aynı taleplerimizi yineliyoruz. Bu indirimi hak etmediğine inanıyoruz. Cezanın ağırlaştırılmış müebbette çıkartılarak, sanığın bu cezayla cezasını çekeceğine inanıyoruz" diye konuştu.
Kararın emsal olacağına dikkat çeken Bostancı, trafikte bu tarz kazalarla ölüme sebebiyet verenlerin kısa süre cezaevinde kalarak, bu suçlardan kurtulduğunu belirtti. Bostancı, şöyle konuştu:
"Cezaların, insanlar üzerinde korku yaratması gerekir. Toplumdaki bu korku, belki düzene sebebiyet verir. Kişilerin 'ben bunu yaparsam, alkollü araç kullanır birine çarparsam, cinayetten ceza alır ömrümü cezaevinde geçiririm' gibi bir korkuyla direksiyon başına alkollü geçemeyeceğine inanıyoruz. Bu noktada karar gerçekten ciddi bir emsal olacaktır. Bu karar kesinleştiğinde trafikte güvenliğin artacağına inanıyoruz." (DHA)