Dünyayı tehdit eden koronavirüs salgınının ardından iş yükü de sorumlulukları artan sağlık personeli, fedakarca çalışıyor. Salgının ülke genelinde yayılmasının ardından evlerine gidemeyen, kendilerini izole etmek zorunda kalan sağlık personeli, ailelerine duydukları özlemle, görevlerini yürütüyor. Ekipler, gün boyu görevli oldukları istasyonlarda bekliyor, vaka anonsu yapıldığında da olay yerine gidiyor.
İzmir'de 112 Acil Sağlık ambulansı doktoru Serhat Sami Çengel (50), "Şu anda sağlıkçıya ulaşmanın en kolay yolu 112. Böyle olunca da vaka sayımız arttı. Ancak eskisi gibi çağrı geldiği zaman hemen çıkamıyoruz. Çünkü hem kendimizi hem de hastaları korumak zorundayız. Bu nedenle korucuyu kıyafetler giyiyoruz. Böyle olunca da çıkış süremiz biraz uzuyor. Bu kıyafetlerin içerisinde uzun süre kaldığımız zaman ciddi anlamda, içerisinde çok terliyoruz ve bu durum bizim için biraz daha yorucu oluyor" dedi.
'ÖZEL KIYAFETLE VAKALARA GİDİYORUZ'
Koronavirüs şüphesi olan vakalara yönelik anons geldiğinde, personele şüpheli vaka duyurusu yaptıklarını anlatan Çengel, "Sonra koruyucu kıyafetlerimiz giyiyoruz, olay yerine gidiyoruz. Olay yerine ulaştığımızda yaptığımız ilk iş, eve girdiğimiz anda evdeki herkesin ateşine bakmak. Eğer ateşleri 37.5, 38 veya üzerinde olursa onlara şüpheli olarak yaklaşıyoruz ve hepsine maske takıyoruz. Ardından hastanın ateş dışında şikayetlerini dinliyoruz. Sonra diğer bulgulara bakıyoruz ve ona göre de kişiyi hastaneye götürüyoruz. İstasyona geri döndükten sonra öncelikle ambulansı dezenfekte ediyoruz. İçerisinde gümüş ve bir takım antiviral ajanların bulunduğu bir makinemiz var. Onunla 10 dakika boyunca ambulansı dezenfekte ediyoruz, aracı daha sonra havalandırıyoruz. Sonra üzerimizdeki kıyafetleri, ayrılan çöplere atıyoruz" diye konuştu.
'TEST YAPTIRMAK İSTEYENLER BİZİ ÇAĞIRIYOR'
Bu süreçte tüm Türkiye'nin desteğine ihtiyaç duyduklarını da söyleyen Doktor Çengel, "Sayın Bakanımız Fahrettin Koca sağ olsun arkamızda. Bunu fazlası ile hissediyoruz ve kendisine şükran duyuyoruz. Onun dışında bütün halkımızın da bizi desteklemesini canı gönülden istiyoruz. En fazla yaşadığımız sıkıntı kıyafet içerisinde uzun süre kalmak. Yaklaşık 30- 40 dakika boyunca kıyafet içerisinde kalıyoruz ve çok terliyoruz. Sıvı kaybediyoruz. Kıyafette hiçbir sıkıntımız yok. Her türlü eksilen malzeme yerine koyuluyor" dedi. Bazı vatandaşların koronavirüs testi yaptırmak için kendilerini çağırdığına da dikkat çeken Çengel, 112 personelinin böyle bir hizmet vermediğini ifade etti.
AİLELERİNE HASRET KALDILAR
Sağlık personeli, bu süreçte aileleriyle de görüşemiyor. Sağlık çalışanlarının evlerine gitmediğini, riskli olduğu için farklı yerlerde kaldıklarını anlatan Çengel, şunları söyledi: "Ailelerimizle görüşemiyoruz. Benim yaşlı anne ve babam var. Ne yazık ki bu süreçte onlara gidemiyorum. Yine 23 yaşındaki oğlumu da bu salgının ardından göremedim. Sarılamadım. Bizi en çok bu durum üzüyor. Ailemiz bizi özlediklerini söylüyor. Onlar da bizim için endişelenip üzülüyor. Hasta olmamamız için bizi uyarıyorlar. Ailemizle aynı evde kalmıyoruz. Kendimize karantina uyguluyoruz. Uzaktan görüşebiliyoruz. Daha önce pek ayrı kalmadık ailemizden. Bu şekilde ayrı kalmak çok zor. Bir de özellikle yaşlılar evde, daha çok bizlere ihtiyaç duyduğu dönemde yanlarında olamıyoruz. Bu süreçte onlara destek verememek de bizi üzüyor."