ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hizmet binalarında yaklaşık bir milyon lira harcanarak satın alınan elektronik personel takip sistemi ve kurulan turnikeler sancılı bir süreci de beraberinde getirdi.Çalışanlar dün ve önceki gün mesai giriş çıkışlarında belediye hizmet binasının üçüncü katına kadar taşınan turnike sıralarında adeta saç baş yoldu.
Yer yer güvenlik görevlileri ile karşı karşıya gelen belediyedeki işçi ve memurlar, sendikaların "kırmızı çizgi" ilan ettiği yüz tanıma ve parmak izi sisteminin resmen uygulama konmasıyla mağduriyet yaşadı. Başlayan bu uygulamaya sendikalardan ortak tepki geldi. Belediyede örgütlü üç sendika personelin büyük tepki gösterdiği yeni sistem devam ettiği takdirde yeni bir eylem sürecine start vereceklerini iş bırakacaklarını dile getirdi.
"HODRİ MEYDAN!"
Tüm-Yerel-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Hakan Kıran Uygulanan söz konusu sistemin önüne geçeceğiz. Üç sendika ortak bir eylem yapma kararı aldık. Dağıttığımız bildiriler vasıtasıyla belediye personelini uygulamayla ilgili bilgilendirdik. Eğer denetim yapılacaksa bunun kartlı geçiş sistemi olması konusunda kabul ettik. Aksini kabul etmemizi de beklemesinler. Her türlü tepkiyi göstermeye hazırız. Belediye bu yöntemle memurlarına potansiyel bir suçlu gibi davranmaktadır. Bu nasıl bir mantıktı? İdarenin bu inadı devam ettiği takdirde kartlarımızı da göstermeyeceğiz. Hodri meydan... Buyursunlar yapsınlar... Ortamı daha fazla germesinler. Dayatmayı kabul etmiyoruz."
MEMURLARDAN ORTAK TEPKİ: FİŞLEME KARTI DEĞİL YEMEK KARTI İSTİYORUZ
Belediyede çalışan memurlar olarak öncelikli taleplerinin sosyal haklarda iyileştirme olduğunu hatırlatan KESK'a bağlı Tüm-Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ulus Bozkır, "Tüm sendikalar olarak ortak bir tepki gösterdik ve bu konuda kararlıyız. Mücadelemizi de sonuna kadar sürdüreceğiz. Sistem devre dışı bırakılmadığı takdirde eylem sürecine başlıyoruz. Yasaya aykırı bu uygulama sona ermediği takdirde gelecekte başka türlü sıkıntılar olacak, bu konuda belediyeyi son kez uyarıyoruz. Bu sisteme karşı Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde açılan ve personelin lehine sonuçlanan örnek davalar var. Valilik de benzer uygulama hayata geçirilmek istendi ancak geri adım attılar. İzmir Büyükşehir Belediyesi adeta kapalı bir cezaevine döndü. Tepkiler giderek artıyor. Bu yapılan icraatleriyle övünen bir kurumun çalışanlarına güvenmediğinin kanıtıdır. Belediye kamu kaynaklarını bu şekilde boşa harcayarak bütçesini israf edeceğine emekçilerine sosyal haklarını versin. Biz belediyeden fişleme kartı değil, asıl hakkımız olan yemek ve yol kartı istiyoruz" diye konuştu.
İŞÇİLER GREVE HAZIRLANIYOR: GEREKİRSE İŞ BIRAKIRIZ
Belediyede örgütlü bulunan işçiler adına açıklama yapan DİSK Genel-İş Sendikası 3 No'lu Şube Başkanı Güral Doğan da "Tavrımız belli" diyerek "Yapılan görüşmelerde kart izi uygulamasının kabul edilebilir olduğunu ancak farklı bir sisteme izin vermeyeceğimizi ısrarla dile getirmiştik. Demek ki bizi anlamamışlar. Böyle bir şeye sendika olarak kesinlikle izin vermiyoruz. Gerekirse iş bırakırız. Aziz Kocaoğlu hariç herkes kart basacak. Bürokratlar ile konuştuğumuz da buydu. Ama parmak izi, retina taraması yasalara kesinlikle aykırıdır. Bu ve benzeri uygulamalara karşıyız" ifadelerini kullandı.
"AK PARTİ'DEN NE FARKINIZ KALDI'"
Uygulamaya karşı çıkan ve kabul etmeyeceklerini vurgulayan DİSK Genel-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı Arif Yıldız ise şunları kaydetti: "Bunun adı mobbingtir. İzmir Büyükşehir Belediyesi sosyal belediyecilikle bağdaşmayan bir uygulamanın altına imza atmaktadır. Hep karşı çıktığınız AK Parti iktidarından ne farkınız kald? Bize sorulmadan hazırlanan uygulamanın yarattığı sıkıntılara hep birlikte tanık oluyoruz. Belediyede mobbing resmen hayata geçmiştir. Bize uygulamanın sadece kartla sınırlı kalacağı ve yüz taramasıyla parmak izi uygulamasının iptal edileceği yönünde söz verdiler. Ancak sözlerinde durmadıklarını ve ısrarla bu uygulamaya başladıklarını görüyoruz. Büyükşehir'de fişleme devam etmektedir. Sendikalar olarak ortak karar aldık ve karşı durmaya devam edeceğiz."