Büyükşehir'de gözler o ihalede!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 650 personeli, geçtiğimiz aylarda yaşanan taşeron krizinin ardından yeniden hareketli günler bekliyor. En son Ankara İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararı sonrasında rahat nefes alan ve işlerini kaybetme tehlikesini atlatan İZELMAN A.Ş. çalışanlarının kaderi, bugün yapılacak olan “2014 yılı için belediye hizmet binalarında temizlik, bakım, ofis yönetim, denetim hizmetlerinde çalıştırılmak üzere personel hizmet alımı” ihalesi sonrasında yeniden çizilecek. Belediye yönetiminin ihale için sıkı önlemler aldığı öğrenilirken, katılımcı firmalardan gelecek olası bir düşük teklif durumu karşısında yeniden işlerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak olan personel ise şimdiden merakla sonucu beklemeye başladı.

Haberler / Spor

5 Kasım 2013 Salı 01:01

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Geçtiğimiz yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı firmalardan İZELMAN A.Ş. çatısı altında çalışan 650 personeli işsiz kalmanın eşiğine getiren ve taşeron krizi olarak da kamuoyunda geniş yankılar ve tartışmalar uyandıran hizmet alım ihalesi yenileniyor. 2004 yılında gelen yeni düzenleme ile belediyelerin ihalesiz olarak kendi firmalarına verdiği hizmet alım ihalesine, taşeron firmalarının da katılmasına olanak sağlanırken, Kamu İhale Yasası’sında herhangi bir değişiklik yapılmadığı için belediye personeli bu sene de aynı sıkıntıları yaşayacak. Geçtiğimiz defa yaşanan ihale krizi sonrasında, taşeron tehlikesi ile karşı karşıya kalan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu sefer 650 çalışanı güvence altına almak amacı ile ekstra tedbirler alırken, emekçilerin gözü kulağı ise sabah saatlerinde yapılacak ihalenin sonucunda olacak. İhaleye halen 650 çalışanı istihdam eden belediye firması olan İZELMAN A.Ş.’nin yanı sıra dışarından firmaların da katılması beklenirken, ihale komisyonu gelen teklifleri değerlendirerek, idari ve teknik şartname kuralları yerine getiren ve en uygun teklifi veren firmayı seçecek.

BELEDİYE BU SEFER ÖNLEMİNİ ALDI

Geçtiğimiz ihalede yaşanan sıkıntılar ve yaşanan kriz ortamının tekrarlanmaması adına özenli davranan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu sefer hizmet alım ihalesinde sonucu doğrudan belirleyecek olan ihale şartnamesini ince eleyip sık dokuyarak hazırladı. Belediye yönetiminin, hazırlanan ihale şartnamesinde yeni düzenlemelere gittiği gözlenirken, hem teknik hem de idari şartname kapsamında birtakım özel hükümler ile personelini ve işin devamlılığını güvence altına almak için adımlar atması dikkat çekti.

MAAŞ VE İŞ GÜVENCESİ ÖN PLANDA TUTULDU

1 Ocak 2014-1 Ocak 2015 arasında geçerli olacak ve toplamda 650 personeli kapsayan hizmet alım ihalesinde, belediye firması İZELMAN A.Ş.’nin ihaleyi kaybetmesi söz konusu olsa bile, çalışanları güvence altına alan ve taşeronun önüne geçecek özel şartlar hazırlandı. Buna göre, ihaleyi kazanacak olan firma kesinlikle aldığı işi alt yüklenici firmaya yaptıramayacak. Ayrıca, ihaleye katılım sağlayacak olan firmalarda özel sektör ya da kamu sektöründe daha önceden benzer işi yapmış olma şartı aranırken, firmanın istihdam edeceği elemanların ise hizmet sektöründe en az 3 yıl tecrübeye sahip olması ve bunu belgelemeleri şartı aranacak. Diğer yandan, üst işveren yani belediye çalışanlar üzerinde tam yetkili olarak göze çarparken, yüklenici firma idareye bildirmeden ve gerekçe göstermeden işçi çıkartamayacak ve çalışanlar hizmet süresi boyunca iş kalitesi bakımından periyodik denetlemeler ile teftiş edilecek. Bununla birlikte ihaleyi alan yüklenici firma, mevcut personelin yüzde 80’lik kısmını devamlı olarak istihdam etmek ve işi aksatmadan yerine getirmekle yükümlü olacak. Temizlik işleri ve idari personel olarak iki sınıfta toplanan işçilerin alacakları aylık ücretler de güvence altına alınırken, birinci grup brüt olarak asgari ücretin yüzde 45 fazlasını, ikinci grup da yine brüt olarak asgari ücretin yüzde 95 fazlası oranında maaş ile istihdam edecek. Son olarak, İZSU’da yaşanan taşeron firmanın yarattığı ücret krizini de göz önünde bulunduran İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi, yüklenici firmanın her ayın 7’isinde çalışanlarına maaş ödemesi konusunda güvence vermesini şart koşarken, çalışanların ücretlerini ödemediği takdirde, bu bedeli firmanın hak edişinden kesebilecek. Cezai şartları da sıkı tutan Büyükşehir, firmaya yapılacak uyarılar dikkate alınmadığı ve sözleşme koşulları yerine getirilmediği takdirde, yüklenici firmanın sözleşmesini feshetme yetkisini de elinde bulunduruyor.

GEÇEN İHALEDE NELER YAŞANDI'

2013 yılını kapsayan hizmet alım ihalesinde ilk etapta ihaleyi alan belediye firması İZELMAN A.Ş.’nin verdiği teklif komisyonca kabul edilmiş, ancak daha sonra taşeron firma olan Hanoğlu-Zigana Ortak Girişimi, Kamu İhale Kurumu’na yazılı itirazda bulunmuştu. KİK, yüklenici firmanın itirazını haklı bulmuş ve ihale komisyonu da hizmet alım işini İZELMAN A.Ş.’nin yerine Hanoğlu-Zigana Ortak olan taşeron firmaya vermek zorunda kalmıştı. Tüm bu gelişmeler sonrasında uzun süre İzmir kamuoyunu oyalan büyük çaplı bir kriz yaşanmış ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan 650 personel işini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı. İşçilerin bağlı bulunduğu sendika olan DİSK’in de büyük bir tepki ile alanlara indiği bu süreçte, İZELMAN A.Ş. Ankara İdari Mahkemesi’ne giderek KİK’in kararı ile ilgili olarak yürütmeyi durdurma istemiyle dava açmıştı. 650 belediye çalışanının yüklenici firma Hanoğlu-Zigana Ortak Girişimi çatısı altında işe başlamasına sayılı günler kala, mahkemenin aldığı yürütmeyi durdurma kararı neticesinde, taşeron firma Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulunmamış ve hizmet alım ihalesi de yeniden İZELMAN A.Ş.’ye verilince çalışan personel rahat bir nefes almıştı.

BAŞKAN KOCAOĞLU NE DEMİŞTİ'

Diğer yandan tüm bu gelişmeler yaşanırken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kanuna uygun davranmak zorunda olduklarını belirterek, “Tazminatlar ödenecek, istemeyen görevinden ayrılacak. Bu konuda başka da çaremiz yok. Biz yasayı uygulamak zorundayız. Sendika böyle dedi diye, başkan bunu dedi diye, kamuoyu bunu dedi diye yasayı uygulamaktan vazgeçemeyiz” demiş ve bu sözleri sonrasında çalışanlar ve sendika tarafından büyük tepki toplamıştı.