Büyükşehir'de yoğun gündem Konak Meydanı Atatürk oluyor...

Yusuf TOMRUK/EGEPOSTASI - Toplantıda Türkiye’nin en büyük meydanlarından birisi olan Konak Meydanı’nın adının Atatürk Meydanı olarak değiştirilmesi, Atatürk heykeli dikilmesi, görünür bir yere Atatürk Meydanı tabelası asılması yönünde Konak Belediyesi'nin temmeni kararı önerge olarak kabul edilerek Büyükşehir Belediyesi Meclisi gündemine alındı. Konu meclis üyelerinin oy birliği Hukuk Komisyonu’na gönderildi.  

Konak Meydanı'nı Atatürk Meydanı yapacak kararırın bir sonraki mecliste kabul edilmesi bekleniyor. Atatürk Meydanı'na Atatürk heykelenin de dikilmesi planlanıy. Konak

Meydanı’nda yalnızca Milli Mücadeleyi başlatan ilk kurşunu atan şehit gazeteci Hasan Tahsin’in heykeli bulunuyor.

‘ATATÜRK MEYDANI OLARAK ADLANDIRILDIĞINI ÖĞRENDİK’
Önerge hakkında söz alan Konak Belediye Başkanı Abdul Batur “Bu karar daha dokuzuncu ayda Konak Belediye Meclisi’inden  oy birliğiyle geçen bir temenni kararı. Meydanlara isim verme yetkisi Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu için Meclisi’mize gönderdik. Yaptığımız araştırmalarda tarihçilerin  Konak Meydanı diye bildiğimiz medyanın Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde  Atatürk Meydanı olarak adlandırıldğını öğrendik. Konak Meydanı’’nın adının değiştirilmesini ve görürünür bir noktaya Atatürk Meydanı tabelası koyulmasını istemekteyiz” dedi.  



KOMİSYONA AHLAK VE SAPKINLIK İTHAMI
AK Parti Grubu’nun bir kez daha verdiği Toplumsal Cinsiyet Eşitiği Komisyonu’nun adının değiştirilmesi önergesi aynı komisyonda oy birliğiyle, Hukuk Komisyonu’nda oy çokluğuyla reddedildikten sonra Meclis’te oy çokluğuyla bir kez daha redddedildi.  Konu hakkında söz alan AK Partili Burçin Kevser Tourchain ise Tunç Soyer’in seçim öncesi ve sonrası öncelikleri LBGTİ olan STK’larla yaptğı protokolleri örnek göstererek komisyonu toplum ve aile ahlakını bozmaya yönelik çalışma yapan kuruluşlara destek vermekle itham etti. AK Partili Tourchain bu STK’ların aynı zamanda çocukları sapkınlığa süreklediğini de belirterek ‘Önemli olan çocuklarımız ve ailelerimizdir’dedi. CHP Grubu’nun dahil edildiği bu ithamlar sonrası mecliste bağırışmalar yaşandı.



‘KOMİSYONUMUZA GERİ ÇAĞIRIYORUZ’
AK Partili Tourchain’e yanıt veren Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı Gamze Gül Çamur Biz önerge geldiğinde ne olduğunu anlamamıştık. Bizi çok kötü bir şekilde aile ve ahlak bozucu çalışmalar yapmakla itham ediliyoruz. Temmuz ayında Türkiye Belediyeler Birliği’nin 24 tanesinden birisinin de adının Cinsiyet Eşitliği Komisyonu olması kararı var. Biz daha önce yaptık bunu. Ayrıca Uluslararası toplumlarda da adı aynıdır. Bütün meclis grubumuzu itham altına almak yanlıştır. Umarım arkadaşımız bu açıklamasını geri alır. Eğer bizim bu şekilde çalışacağımızı inanıyorsanız komisyondan istifa etmeseydiniz. İtham ettiğiniz şekilde çalışmamııza engel olurdunuz. Ben buradan istifa eden arkadaşlarımızı bizimle birlikte bu eşitliği sağlamak için komisyonumuza geri çağırıyoruz” dedi.

‘DÜNYA CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DÖNDÜ'
Konu hakkında söz alan Kültür ve Turizm eski Bakanı Suat Çağlayan şunları söyledi; Bu kullanım dünyada ilk ortaya çıktığında  kadın erkek eşitliğiydi. Dünyada cinsiyet eşitliğine döndü. Olay tamamen tıbbi. İki tür cinsiyet vardır. Bir biyolojik cinsiyet bir de psikolojik cinsiyet vardır. Hepsinin kapsasın diye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği denir. Dünya ve toplumda karşılığı olması için bu ismi kullanmamız gerekiyor” dedi.

CHP’li üyeler teker teker söz alarak toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını tanımlarını tekrar tekrar yaparak ve meselinin isim değil hak temelli olduğu vurgulandı. AK Partili üyeler aynı eleştirilere devam etti.

Konu hakkında konuşmak isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’a Başkan Soyer söz vermedi.

‘DİLİMİZİ DEĞİŞTİRMELİYİZ’
Konu hakkında son sözü alan Başkan Tunç Soyer “Kıymetli bakanımız bir şey söyledi. Biyolojik cinsiyet var. Bir de Psikolojik cinsiyet var. Bu farklılığı yaşayan herkes sapık değil ki. Bunu özendirmek kimsenin haddine düşmez. Kimsenin aile değerini sorulamak da kimseye düşmez. Hepimiz için aile kutsaldır. Bizim bu memlekette yaşayan herkese eşit muamele yapmak gibi bir görevimiz vardı. O bütçeyi inceleyin Burçin Hanım. Çok net verilere ulaşacaksınız. Arkada sapkınlığı özendiren bir yere para harcanması söz konusu değil. Asıl mesele 'adam gibi iş çıkar. Adam gibi çalışıyor' gibi dilimize yerleşmiş kelimelerde. Bizim dilimizi değiştirmemiz lazım. Onun için kadınlar aralarında çözsünler dedim. Biz sözlü olarak hak etmediğimiz bir üstünlük taşıyoruz. Ne demek adam gibi olmak, adam gibi iş yapmak. Kadınlar iş çıkartmıyor mu. Burada bir eşitsizlik var. Bizim bununla ilgili farklı bir çalışma yürütmemiz lazım. Aileyi koruyorak ve sahip çıkarak toplumsal eşitliği güçlendirmeye çalışmalıyız. Dilimizde var hata ve sakatlık. Erkek egemen eril bir dilten kurtulmamız lazım. Ne demek adam gibi demelelisiniz. Bizlere de siçin önünüzü açma ve sahip çıkmak düşüyor. Birlikte çalışmanın son derece faydalı olduğunu düşünüyorum. Her birimizin ailevi değerlere ne kadar önem verdiğini biliyorum” dedi.

FAYTONLARIN ATLARI BAKANLIK’TA!
Dilek ve temennilerde söz alan Hüsnüt Bozetepe meclisin ilk günlerinde kaldırılan Büyükşehir faytonlarının atlarının akıbeti hakkında  bilgilendirme istedi. 32 atın durumunu öğrenmek isteyen Boztepe’ye yanıt veren Soyer “Faytonları kaldırmamızın temel sebebi bu hayvanların eziyet çektikleri izlenimleri ve vicdani rahatsızlıklarımızdı. Fakat bizim büyükşehir belediyemizin bu atlara bakacak bir kadrosu yoktu. Bakanlıktan gelen teklif sonrası kobay olarak değil, serum hammadesi üretmek için kullanılıyorlar. Bizim baktığımızdan da çok daha iyi bakıyorlar” dedi.

SOYER’DEN ELEKTRİK FABRİKASI İÇİN YENİ RİCA!
CHP’li üyelerin Haydarpaşa Garı’nın bir vakıfa devredildiğini belirterek. Büyükşehir’in ihale yoluyla satın aldığı Elektrik Fabrikası’nın Büyükşehir’e verilmesi gerektiğini belirtmesi üzerine AK Partili Üyeler tepki gösterdi. Konu hakkında konuşan Başkan Soyer “Bugün bir yazı geldi. Biz aleyhimize verilen iki kararın değiştirilmesini istemiştik. İhaleye girme hakkı olmayan şirketlerden olduğumuzun iptalini istemiştik. Bu istek reddedildi.  ikinci yazıda ihaleye giren şirketin kamu yararına çalışan bir şirket olduğunun tespitini istemiştik. Grand Plaza için bunu bekliyoruz. Sizden istirhamım şudur. Bu hepimizi malıdır. Biz burayı ticarethane olarak kullanmayacağız. Kütüphaneydi, müzeydi, gençlik merkeziydi bunları birlikte konuşacağız. Sizden bu konuda bir kez daha yardım talep ediyoruz” dedi.

Özgür Hızal ise konu hakkında ellerinden geleni yapacaklarını belirti.