İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı tüm dünyayı tehdit eden koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında 300 kişiye içerisinde dezenfektan, kolonya ateş ölçer, sıvı sabun el sabunu ve maskenin yer aldığı hijyen kiti ile gıda kolileriniKınık’a bağlı Dündarlı Köyü’nde dağıttı. Aynı zamanda eğitimin de verildiği köydeki programa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile eşi Neptün Soyer ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay da katıldı.
Köy kahvehanesindeki konuşmasında belediyenin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Büyükşehir Belediyesi Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığını kurma gerekçelerini anlattı. Koronavirüs gibi bir hastalığın çıkacağını kimsenin bilmediğini söyleyen Başkan Soyer, “Böyle bir salgın yaşanacağını kimse bilmiyordu. Biz de bilmiyorduk. Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı'nı 'İzmir’de böyle bir hastalık olursa ne yaparız' diye düşündüğümüz için geçen yıl kurduk. İyi ki kurmuşuz, şimdi daire başkanlığımız bu salgınla mücadele etmek için hem İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yol gösteriyor, hem de İzmir’de mümkün olduğu kadar herkesin hastalıktan korunması için çareler üretiyor. Bu salgın bütün dünyayı kasıp kavururken, biz İzmir’de bundan daha a z nasıl etkileniriz, nasıl sağlıklı kalabiliriz, bunun için size yardımcı olmaya çalışacağız” dedi.
“Kooperatif çatısı altında buluşursanız emeğinizin karşılığını alabiliyorsunuz”
Konuşmasında tarımın önemine de değinen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ithalata dayalı bir tarım politikası sürdürmenin mümkün olmadığını söyledi. Ülkenin artık ithalattan kurtulması gerektiğine dikkat çeken Soyer, bunun formülünü de şu sözlerle açıkladı: “Nasıl kurtulacağı? Kendi gücümüze güvenerek ve kendimiz üreterek. Bunun için kooperatif çatısı altında buluşmanız lazım. Aksi takdirde ürününüzü satmanız, karşılığını almanız mümkün değil. Ancak kooperatif çatısı altında buluşursanız emeğinizin karşılığını alabiliyorsunuz. Ürününü satabiliyorsunuz. Siz üretin, kooperatif çatısı altında örgütlenin, ben o zaman ürettiğiniz ürünleri satın alacağım. Çünkü sizin üretmenizden başka çaremiz yok. Sizin kendiniz için de bizim için de şehirli için de üretmenizden başka çaremiz yok.”
“Bu memleketin huzuru, barışı siz üretirseniz var”
Köylünün toprağına küsmesi ve üretimden vazgeçmesi halinde sorunların katlanarak büyüdüğünü ifade eden Başkan Tunç Soyer, “Siz ne zamanki toprağınıza küser, üretimden vazgeçerseniz işte o zaman evladınız iş için şehre gidiyor. İşsiz kalıyor, gecekonduda yaşamaya başlıyor. Bütün bu düzen bozuluyor. Sizin için de bozuluyor, kent için de bozuluyor. Biz, kırsalda üretim yapan sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu memleketin huzuru, barışı siz üretirseniz var. Bu huzuru ve barışı korumak için biz size sahip çıkacağız. Sizi koruyacağız. Üreticimizle destek olacağız” diye konuştu.
“İki ton salçalık domates fiyatına bir çeyrek altın almasak da üretmek zorundayız”
Dündarlı Köyü Muhtarı Ahmet Kanat da ürettikleri ürünleri kaç liraya satacaklarını bilmedikleri halde bu ülke için yorulmaya devam ettiklerini söyledi. Kanat, “Bugün geldiğimiz noktada iki ton salçalık domates fiyatına bir çeyrek altın almasak da üretmek ve çalışmaktan başka çaremizin olmadığının farkındayız. Sayın başkanımızın ‘Kooperatiflerde birleşin, üretin. Ne satacaksanız biz alacağız’ demesi içimize su serpti. Bizi çok mutlu etti. Doğru uygulanan projeler sayesinde ne kadar üreteceğimizi ve ne kadar kazanacağımızı hesaplayabiliriz” dedi.
Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı, köylülere salgından korunmaları için eğitim de verdi. Köyde ayrıca diş tarama aracı ile ağız ve diş sağlığı kontrolleri yapıldı.