Ege Postası
Geri

Büyükşehir’de gündem BAYSAN A.Ş.: AK Parti ve CHP arasında ‘kamu yararı’ tartışması

İzmir Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı Meclis Toplantısı 2. Bileşimine damgasını vuran konu Büyükşehir iştiraki olan BAYSAN A.Ş.’ye yapılması planlanan 8 milyonluk ayni ve 58 milyonluk nakdi destek oldu. AK Parti gurubu tarafından yapılan eleştiriler, destek ile hayata geçirilecek projeyle kamusal zararın yaratılacağı yönünde olurken eleştirilere yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kamu yararına fiyatların regül edilmesi üzerinden örnek verdi ve “İzmir’deki sütün fiyatını belirleyebileceğiz. Bizim hem piyasa fiyatını regüle ederek hem de küçük üreticinin ürününü daha büyük alanda satmasına neden olacak olan kamu faydası tüm kentin yararına olacak” dedi.
Büyükşehir’de gündem BAYSAN A.Ş.: AK Parti ve CHP arasında ‘kamu yararı’ tartışması
Haberler / Yerel Yönetimler
15 Aralık 2021 Çarşamba 20:19
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı Meclis Toplantısı 2. Bileşimi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirildi. Oturuma damgasını vuran konu ise Büyükşehir iştiraki olan BAYSAN A.Ş.’ye yapılması planlanan 8 milyonluk ayni ve 58 milyonluk nakdi destek oldu. 

AK PARTİ’DEN KABİP ÜYESİ İÇİN GÖREVDEN ALMA TALEBİ

Oturum başlangıcında söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, geçtiğimiz oturumda gündeme gelen İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Divan Katip Üyesi Dolunay Bayer'in sosyal medyada yaptığı paylaşım oldu. Bayer, kendisinin ve AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe’nin olduğu görseli, “Şeytan ayrıntıda gizlidir” notuyla paylaşmıştı. İlk oturumda Boztepe tarafından gündeme getirilen paylaşım ilişkin söz alan Yıldız, Bayer’in katip üyeliğinin düşürülmesini talep etti. 

Belediyenin yazılı olduğu kadar yazılı olmayan kuralları da vardır. Bizler Divan Katip üyelerini en genç üyelerimizden seçeriz. İşleyişi görsünler diye. Ama her şeyden önce geçen oturumda görmüş olduğumuz paylaşım bir katip üyesine hiç yakışmamıştır Şeytan ayrıntıda gizlidir denen fotoğrafta iki kişi bulunmaktadır. Biri kendisidir biri de meclis üyemiz Hüsnü Boztepe’dir. Paylaşımda söylediği ‘Şeytan ayrıntıda gizlidir’ cümlesindeki şeytandan kastı kendisidir ya da Hüsnü Boztepe. Bu paylaşımız kesinlikle yanlıştır. Eğer arkadaşımız bu görevi yerine getiremiyorsa 150 yıllık meclisin katip üyeliğini bırakmasını talep ediyoruz. Böyle bir hatanın bir meclis üyesi olarak yapılmasını kabul etmediğimizi, kınadığımızı söylüyoruz. Meclis Başkanı olarak sizi ve katip üyesi CHP grubuna mensup olduğu için CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu’yu sorumlu tutuyoruz. Bu konuda bir açıklama bekliyoruz. 

“ONUR KIRICI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”

Yıldız’ın görevden alınma talebine ilişkin yanıt veren Başkan Soyer, paylaşımı “onur kırıcı” olarak değerlendirmediğini, konuşularak hallolabilecek bir konu olduğunu ifade etti ve “Bu olsa olsa bir espri maiyeti taşır. Ben onur kırıcı, incitici bir şey oluğunu düşünmüyorum. Ama bu, hem meclis hem de katip üyemizle aramızda konuşup telafi edebileceğimiz bir şey. Ben genç arkadaşlarımızın yaptığı bazı davranışları hata olarak kabul etmesek bile onları siyasetten uzaklaştıracak bir noktaya gelmesini istemem. Ben bunu onur kırıcı olduğunu da düşünmüyorum. O nedenle arkadaşımızın görevden alınmasını düşünmem. Ama bir büyüğe karşı yapılan saygısızlık olarak görülürse de bu konuşularak halledilebilir” diye konuştu.

BAYSAN A.Ş.’YE DESTEK TANSİYONU YÜKSELTTİ

Mecliste gündeme gelen, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan ve “Başka bir tarım mümkün” vizyonunun hayata geçirilmesinde önemli bir kurul olarak görülen Baysan’ın Bayındır’da süt tesisi kurması için Büyükşehir tarafından toplamda 66 milyon 405 bin liralık ayni ve nakdi yardım yapılmasına ilişkin önerge, mecliste tartışmalara neden oldu. 

BÜYÜKŞEHİR’İN TİCARET YAPMASINI UYGUN BULMADIK

İlgili önergeye ilişkin söz alan AK Partili meclis üyesi Fikret Mısırlı, projede belediyenin zarara gireceğini belitti ve “Bu konu bize acil kaydıyla geldi. BAYSAN’a 66 milyonluk bir para aktarıyoruz. Komisyonda bir arkadaşımız, paranın nerelerde nasıl kullanılacağına ilişkin açıklama yaptı. Bunların içinde şu anda mevcut et entegre tesisi, süt dolum tesisindeki bir takım makine ve ekipmanların yanı sıra, Urla’daki tarım lisesi yapılacak olan arazi var. Buraya kadar sorun yok. Ama biz şunu sorduk: Siz yapacağınız bu yatırımla günlük 100 tonluk bir yatırımdan bahsetti bunların tamamının kullanılmayacağını ve kalanının Migros gibi yerlere satılacağın söyledi. Fiyat skalasına baktığımızda maliyetimizi sorduk ve 10 lira 50 kuruş denildi. Biz de bu kadar rakibin olduğu bir piyasada sen bir yandan çiftçiyi desteklerken yüksek fiyattan almamız kamu faydasıdır. Ama biz bunu satma noktasına geldiğimizde o bahsettiğimiz raflarda bahsettiğimiz markalarda satma ihtimalimiz yok. Biz de şunu sorduk: Biz çiftçiyi destekleyeceksek alımlarımızı yüksek fiyattan kooperatiflerden alıyoruz. O zaman tesise ne ihtiyaç var? Biz zaten bu sütü normal koşullarda kooperatiflerden alalım. Ama bizim büyükşehir olarak sütü alıp işleyip paketlemek ve satmak gibi asli bir görevi yok. Buradan çıkacak faydaya baktığımızda BAYSAN A.Ş.’nin diğer şirketlerde olduğu gibi zarara uğraması söz konusu. Belediye şirketlerimizin 2 milyar 700 milyona kadar borcu var. Bu borçlar varken Büyükşehir’in ticaret yapmasını uygun bulmadık” dedi.

“KUCAĞIMIZDA BİR İZBETON DAHA BULMAK İSTEMİYORUZ”

Mısırlı’nın ardından konuşan AK Partili meclis üyesi Erhan Çalışkan, zarara ilişkin İZBETON örneği verdi ve “BAYSAN’la yapılmak istenen iş iyi bir iş ancak iyi bir iş yaparken bizim konuştuğumuz konu işi kötülemek değil, o işin paranın korunarak yapılması için elimizden geleni yapmak. Başka  bir tarım kampanyasının BAYSAN şirketine aktarılan paralarla yürütüleceğini anladık. 100 ton süt alınacak dendi. Bunun büyük bir bölümü Süt Kuzusu projesinde kullanılan süt olacak. Bunun dışındaki manda, oyun ve keçi sütünü de alıp markette de rekabeti az olan be üst gelir grubuna hitap eden bir ürün olarak piyasaya çıkaracaksınız .Kamu kaynağıyla yatırım yapıyorsak bunun 2 nedeni olmalı. Öncelikle üreticiyi desteklemek. İkincisi ise kamu yararı gözetmesi. Marka yaratmak da bir amaçtır ama ikincildir. BAYSAN’da şöyle bir problem var: 3,5 liralık sütü 5 liraya alacaksınız .Bu şekilde süt üreticisi desteklenecek. 5 lira aldınız 10,5 liraya sütü mal edeceksiniz. Daha kar yok, işletme gideri yok. Biz 5 sene sonra kucağımızda bir İZBETON daha bulmak istemiyoruz. Bu iş buraya dönmesin tek isteğimiz bu” ifadelerini kullandı. 

“YATIRIM BEDELİ OLARAK KULLANILACAK”

Eleştirilerin ardından söz alan CHP’li meclis üyesi Bülent Sözüpek, projeye ilişkin bilgi verdi ve “5 yıl sonraki bir olayda niyet okumaların doğru bulmuyorum. Biz BAYSAN’a Bayındır’da bir süt fabrikası yapıyoruz ve bunun için sermaye aktarıyoruz. Komisyondaki arkadaşlarımız zaten yeterince bilgi verdi. BAYSAN, bu sermaye artışıyla süt işletme fabrikası yatırım bedeli olarak kullanılacak. Günde 75 ton içme ve 25 ton işleme sütü üretilecek. Keçi, koyun ve Manda sütü için 56 milyonluk alım sözleşmesi imzalanacak. Ayrıca et işletme tesisi için de işletme sermayesi olarak kullanılacak. BAYSAN, alacağı bütün ürünleri kooperatiflerden alacak. Ayrıca belediyemizin sosyal yardımlarında Aş Evlerine özel ürünler üreterek maddi durumu yetmeyen vatandaşlarımızın evine et girmesini saplayacak” dedi.

ÜRÜNLER İZMİR’DEN DEĞİL BURDUR’DAN ALINIYOR

Konuya ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, ilerleyen dönemlerde ortaya çıkabilecek sorunlara değindi ve şunları söyledi; “Meclis üyesi arkadaşlarımız yapılmak istenileni eleştirmedi. Sadece 50 milyonun üzerindeki parayla yapılacaklara ilişkin ayrıntılı bilgi istediler. Yaklaşık 2,5 yıldır siz ve ekibiniz ‘Başka bir tarım mümkün’ vizyonuyla ortaya çıktını. Tarım denilince hayvancılık ve tarımsal faaliyetler aklımıza geliyor. Siz ilk olarak başkanlığınız ilk döneminde bir üretici pazarı kurdunuz. Pagos’ta bir Pazar kurdunuz. Son zamanlarda gittiğiniz mi bilmiyorum ama ben gittim. Ne üretici ne tüketici gitmiyor. Yani bir şeyin planlıyor olmanız o şeyin işleyeceği anlamına gelmiyor. Sonra Halkın Bakkalı dediniz. Hem üretici hem tüketici kazanacaktır. İzmir’de Beydağ, Tire, Bayındır gibi yerler, hayvancılık ve tarımda önemli yerler. Elimde Burdur’daki 2 farklı şirketten alınan ürünlere ilişkin 2 fatura var. Biz size üretim yapmayın demiyoruz ticaret yapmayın diyoruz. Burdur’dan lamayı herkes bilir. Hani kooperatiflerden hani İzmir’deki yerli üreticiden alacaktınız. Böyle mi koruyacaksınız yerli üreticiyi? İlerleyen dönemlerde biz BAYSAN’ı denetleyemeyeceğiz. 50 milyonu aktaracağız. Yine gidecek Burdur’dan, Ankara’dan ya fa başka yerlerden ticaret yapmak adına ürün satın alacak.”

“EN UYGUN FİYATI KİM VERİRSE ONA VERMEK ZORUNDAYIZ”

Hızal’ın ardından konuşan CHP'li meclis üyesi İrfan Önal ise kamu ihale kanununu hatırlatırken, "Yeni bir tartışma yaratmak istemiyorum ancak manüpülatif sözlerle konuşmak ne kadar doğru. Belediyemizin bütün şirketleri kamu ihale kurallarına dahil. Bir ihale yapıldığında en uygun kim veriyorsa ona verilmek zorunda. Biz mevzuata uygun bir şekilde en iyi fiyat veren şirketlerden alınıyor. Kooperatiflerimiz İzmirlilerin elinden toplanmış ürünleri alıyor" diye konuştu.

“İZMİR’DEKİ SÜTÜN FİYATINI BELİRLEYEBİLECEĞİZ”

Tüm eleştirilerin ardından konuşan Başkan Soyer, geçmişten örnek vererek proje kapsamında kamu yararının ne şekilde gözetildiğini açıkladı ve “Tetrapak maliyeti gerçekten çok yüksek maliyet. İzmirli sütünü İzmir'de paketleyemiyor. Balıkesir'de paketliyor. Bu çok ağır maliyet. Bizim tesisimizin böyle güçlü bir avantajı var. Fiyatı regüle edilmesi gibi bir faydası vardır. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu kurumlar bunu yapıyordu. Ama ne oldu? Doğru olabilir. Devletin sırtına yük getiriyor olabilirler. Ama onarın özelleştirilmesiyle gübre şu kadar oldu, sütün fiyatı artı… Piyasa fiyatlarını özel sektör belirliyor. Kamunun fiyat belirleme gücü kalmadı. Burada kamu fiyatı nerede diye soruldu. Buradaki en büyük yarar fiyatın regüle edilmesi. Biz bu şekilde İzmir’deki sütün fiyatını belirleyebileceğiz. Ayrıca küçük üretici de ihracatçı haline getirilecek. Büyükşehir gücünü kullanacak, küçük üreticiye sahip çıkacak ve ürününü ihraç etmesini sağlayacak. Ama o sütleri ayrı işleme kapasiteniz varsa katma değeri de artıyor. Bizim hem piyasa fiyatını regüle ederek hem de küçük üreticinin ürününü daha büyük alanda satmasına neden olacak olan kamu faydası tüm kentin yararına olacak. Eğer üretici doğduğu yerde doğarsa göçün önüne geçmiş oluyorsunuz. Ayrıca vatandaşın önüne de sağlıklı ve kaliteli ürünlerle buluşturuyorsunuz. Eğer bu İZBETON’a dönerse de gurur duyarız. İZBETO muazzam işler yapıyor çünkü. Bunlar kamucu politikalar. Biz, kamucu politikalar üretmeye devam edeceğiz. Kamunun hakkını koruyan ve onların hakkı için üretim yapan bir belediye olmaya devam edeceğiz. Evet her yaptığımız proje tutmayabilir. Pagos’taki Pazar mesela. Çok çabaladık ama olmadı. Ama vazgeçmeyeceğiz. Biz üretici ve tüketiciyi daha fazla buluşturmalıyız. Halkın Bakkalı dendi. Halkın Bakkalı son 2 ayda 12 milyon liralık satış yaptı. Kısacası bunlar, Türkiye’nin medar-ı iftiharı projelerdir İzmir Büyükşehir Belediyesi, kamu kaynaklarını en verimli kullanan belediyelerdendir” dedi.

KREDİ KONUSUNDA BAŞKAN SOYER’E TAM YETKİ

Oturumda gündeme gelen konulardan biri, Çiğli Tramvay hattında kullanılmak üzere kredi sözleşmesi imzalanması hususunda Başkan Soyer’e imza yetkisi verilmesi oldu.

Büyükşehir Belediyesi'nin 414 milyon liralık yatırımla hayata geçireceği Karşıyaka-Çiğli tramvay hattının temeli geçtiğimiz Şubat ayında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı törenle atılmıştı. Çalışmaları tüm hızıyla devam eden proje kapsamında Büyükşehir Belediyesi’nden yeni bir hamle geldi. 

Meclise gelen önerge kapsamında; ''Çiğli Tramvay Hattı Projesi Raylı Sistem İnşaat + Elektromekanik (11 km), Tramvay Aracı (26 adet) Projesi'' kapsamında; yapılan görüşmeler sonucunda yıllara sari kullanılmak üzere İzmir Metro A.Ş. ile Hermes ve ICIEC kapsamı altında ING-DiBa AG arasında 749 milyon 750 bin lira veya eşdeğeri döviz cinsinden nakdi kredi tutarına kadar kredi anlaşmaları imzalanması için Başkan Soyer’e yetki verilmesi meclis üyelerine sunuldu.

İZETAŞ’A KREDİ TALEBİNE OYBİRLİĞİ

Oturumda gündeme gelen konulardan biri de İzmir Büyükşehir Belediyesi  iştiraklerinden biri olan İZNERJİ A.Ş., bünyesinde kurulan ve EPDK’dan 20 yıllık elektrik tedarik lisansı alan  İZETAŞ- İzmir Elektrik Tedarik Anomim Şirketi’nin 2022 yılında İZSU-İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne elektrik enerjisi tedarik edilmesi amacıyla bankalardan 50 milyon liralık kredi alması hususu oldu.
Plan ve Bütçe - Şirketler Komisyonlarından oy birliğiyle gelen 50 milyonluk kredi talebi önergesi, meclis üyelerince de oybirliğiyle kabul edildi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası