Alaattin Yüksel açıklamasını şöyle sürdürdü: “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun en önemli yatırımlarından biri kentin gelişme alanlarında gelecek planlarının yapılmış olması. Ulaşımdan tarıma, tasarım kentinden turizme, çevre yatırımlarından kültür sanata kadar pek çok alanda planlamalar yapıldı. Gelecek dönemde yapılacak olan, kentimizi rant saldırılarından koruyacak şekilde yapılmış plan hedeflerini daha ileri uygulamalarla geliştirmek olacaktır.”
İktidarın İzmir’in çevresindeki illere verdiği teşvik imkânlarını yıllardır İzmir’den esirgediğini savunan Yüksel, “İzmir’e yapılan her türlü engellemeye karşınbu yıl Büyükşehir Belediyesi 6 milyarlık dev bütçesinin yüzde 40’ı yine yatırımlara ayırdı. Türkiye’de bütçesinin neredeyse yarıya yakın bölümünü yatırımlara ayıran başka bir belediye yok. İzmir ekonomisine iktidarın yapmadığı teşviki İzmir Belediyesi tek başına yapıyor” dedi.
İzmir’in Ege ekonomisinden ayrı düşünülemeyeceğini, kentin hedeflerinin bölge kentleri ile bütünleşerek büyütülmesi gerektiğine de değinen Alaattin Yüksel, “İzmir’in çevre yatırımlarındaki tecrübesini komşu illerle paylaşmalıyız. Gediz ve Menderes havzalarını arındırmak için çalışmalıyız. Bölgede tarım faaliyetlerini çoğaltmalıyız. Sanayi Bölgeleri, Serbest Bölgeler ve Lojistik Bölge hedeflerimizin de bölge ile bütünleşmesini sağlamalıyız. En önemlisi de bölgenin turistik zenginliklerini pazarlamayı en temel hedef olarak seçmeliyiz. Bölge üretimini sanayide, tarımda, hizmet sektöründe büyüteceğiz ve hep birlikte kazanacağız” diye konuştu.
Bu seçimlerde önemli olanın, dünyanın en baskıcı iktidarlarından biri haline gelen AK Parti iktidarına karşı çıkmak ve yerel seçimlerde yeniden demokrasiye geçişin önünü açmak olduğunu vurgulayan Alaattin Yüksel, “İnanıyorum ki toplumumuzun içinde bulunduğu umutsuzluk hali 31 Mart yerel seçimlerinin ardından dağılacak. Başta demokrasinin başkenti olan İzmir'imiz olmak üzere ülkemizde de güzel günler göreceğiz. Bu umudu İzmir’den yükselteceğiz" diye konuştu.