CHP Ekonomi Masası, İzmir'de bugün iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldikten sonra Türkiye'nin en büyük açık hava çarşısı olan Kemeraltı Çarşısı'nda esnaf ziyareti yaptı, yurttaşları dinledi.
Kemeraltı turunda CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak'ın yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP Ekonomi Masası üyeleri Akif Hamzaçebi, Orhan Sarıbal, Bedri Serter, Özkan Yalım, Rahmi Aşkın Türeli, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ile CHP İzmir il yöneticileri yer aldı.
Yurttaşların fotoğraf çektirme isteğini kırmayan Faik Öztrak ve CHP heyeti esnafın sorunlarını dinledi. Züccaciye ürünleri satan bir kadın esnaf, "Eskisi gibi alamıyoruz, fiyatlar yüksek. Ne kaldı ki ucuz? Bugün bile benzine zam gelmiş" diye dert yandı.
"KİRACILARA ALLAH SABIR VERSİN"
Kemeraltı'nda 45 yıldır avizecilik yapan bir başka esnaf ise "Umutla bekliyoruz. Bugün yeni siftah yaptık. Her şey dolara endekslendi. Neyse günlük kur, ona göre çarpıyor. 'Demirin, sacın fiyatı bu' diyor. Günümüzü geçirmeye bakıyoruz. Günümüzü geçirelim, karnımızı doyuralım, Allah bereket versin. Mülk sahibi olduğumuz için biraz rahatız. Kiracılara Allah sabır versin. Elektrik faturası bayağı geliyor. İşimizden kaynaklı mecburen makyaj yapmak gerekiyor” diye konuştu.
Yazlık ürün satan bir esnaf, “Yazın iş yapıyoruz. 7-8 ay yatıyoruz. Sıkıntı var fiyatlarla ilgili. Fiyatlarda artış var, durmuyor. Öngöremiyoruz. Neyi nasıl satacağını bilmiyorsun. Mesela 50 liraya alıp 70'e satıyorsun. Bir hafta sonra 60 liraya alıp 80'e satıyorsun. Müşteri 'Bir hafta önce bu kadara aldım, şimdi bu kadar olmuş' diyor" dedi.
"Buramıza kadar geldi" diyerek Faik Öztrak'ı durduran emekli bir kadın "Geçinemiyorum. Üniversite mezunuyum aldığım para 6 bin lira. Tek başımayım, kira versem ne yapacağım? Bunu düşünen yok. SGK emeklisi ikinci maaşı alıyor. BAĞKUR emeklisi ikinci maaşı alıyor. Ben ikinci maaşı alamıyorum. Niye devlet memuru olduğum için mi? Devlete hizmet edip emekli olduğum için mi? Bu çifte standart niye? Ben dul bir kadınım. Babam Emekli Sandığı, annem SGK emeklisi. Ben onlardan maaş alamıyorum. O Emekli Sandığı olur da siz SGK olursanız alıyorsunuz. Bu nasıl bir çifte standarttır, bu nasıl bir haksızlıktır. Buna bir el atın. Aklınızın bir köşesinde olsun" diye konuştu.
Bir başka yurttaş ise "Sizden tek ricam bunlardan hesap sorun" diye konuştu.
"ÜLKENİN YÜZDE 98'İ YOKSULLAŞIYOR"
Esnaf gezisi sonrası gazetecilere açıklama yapan Faik Öztrak ise ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. Öztrak şöyle konuştu:
"Ziyaretimiz sırasında ekonomiyle ilgili sorunların benzer şekilde İzmir'de de yaşanmakta olduğunu gördük. İzmirli insanların taleplerini almaktan büyük mutluluk duydum. Bu çalışmayı düzenleyen il başkanımıza (Deniz Yücel) teşekkür ediyorum. Dolu dolu bir çalışma oldu. İzmir'in nabzını tutma imkânı bulduk. Bu ülkede izlenen ekonomik politikaların tutarlı olduğunu söylemek son derece güç. Bir büyümeden bahsediliyor ama bu büyüme ülkenin yüzde 2'sinin cebini dolduruyor. Yüzde 98'ini sürekli yoksullaştırıyor. Ülke büyürken enflasyon yüzde 80'leri zorluyor. O da TÜİK'in makyajlı rakamlarıyla. 'Cari açık düşecek' diyorlar. Cari açık sürekli rekorlar kırıyor. Düşen bir şey yok. Bunları dikkate aldığımız zaman Türkiye'de bir ekonomik kriz, buhran yaşanıyor. Bunun arkasında da Türkiye'de 2018'den bu yana milletin cebini boşaltan ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi var. Artık bütün ülkemiz görmüştür ki istişare yoksa, danışma, fikir alma yoksa, her şey tek bir adamın iki dudağı arasından çıkan sözlerle yönetiliyorsa ülkede kural yok, kral varsa bu işler olmaz. 'Türkiye'de güçlü bir demokrasi, kuvvetler ayrılığı, olmalı. Yargı bağımsız olmalı' dedik. Hepimiz öğrendik ki esas cebimizi dolduran onlar.
"ERKEN SEÇİM BEKLENTİSİ OLDUĞUNU GÖRDÜK"
Öztrak açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ülkenin rekabet gücünü artıran ekonomik programa ihtiyaç var. Büyümenin herkese dokunması lazım. Kapsayıcı olması lazım. Bu politikaların sürdürülebilir olması lazım. Sürdürülemeyecek politikaları uygulayacaksınız, enflasyonu azdıracaksınız, ülkeyi borca batıracaksınız, sonra da '8 mi daha fazla 81 mi daha fazla tahribat yapar?' diyeceksiniz. Ülke çakma ekonomistler tarafından yönetildiğinde sonuç bu oluyor. Enflasyon hepimizin canını yakıyor. İnsanlar sattığı malı aynı fiyatta yerine koyamıyor. Vatandaş hayat pahalılığı altında eziliyor. Ülkeyi yönetenler karşımıza geçip 'Hiçbir sorun yok' diyor. Bizim halimize, vatandaşın haline bakan yok. Bu yaklaşımla bu ülkeyi yönetmek, sorunları çözebilmek mümkün değildir. Bu ülkenin yeni kurallara, kurumlara, yeni kadrolara ihtiyacı var. Nereye gittiysek insanlar yüksek enflasyondan, hayat pahalılığından, büyümenin 3-5 kişiye yansımasından rahatsız. Ülkenin büyük kısmı, yani yüzde 98'i rahatsız olunca bizim rahat olmamız mümkün değil. Çok fazla müdahale edilmesi, güven ortamının kalmayışı, belirsizliklerin artmış olması, Türk lirasının nereye gittiğinin belli olmaması, enerji fiyatları, hammadde temin konusunda yaşanan sıkıntılar, ulaştırma altyapısı ile ilgili plansızlıklar... Tüm bunlar sahada dinlediğimiz şikayetlerdi. Herkeste bir erken seçim beklentisi olduğunu gördük. Bu hükümetin tek kişilik şahsım hükümetinin verdiği hasar her geçen gün biraz daha artıyor. Enflasyon yüzde 20 iken düşürmek çok kolay. Giderek zorlaşıyor."