









EGEPOSTASI- CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, TR35 TV'de Birol Soylu ile 10. Köy programına konuk oldu.
Aslanoğlu, burada yaptığı açıklamalarda deprem, kentsel dönüşüm, kayyım atamaları, ön seçim hazırlıkları, belediyedeki işlerinden çıkarılan işçiler ve onları temsil eden sendikalar, kongre ve kurultay takvimleri ve il başkanlığı görevinden sonra neyi hedeflediğine dair önemli mesajlar verdi.
BÜYÜKŞEHİR ‘AFET ÇALIŞTAYI’ DÜZENLEYECEK
Son günlerde Ege Denizi'nde meydana gelen depremlerin İzmir'e verebileceği hasarlarla ilgili Aslanoğlu, "Büyük Türkiye depreminin üzerinden 2 yıl geçti. İkinci yılda aynı gün ve saate 30 ilçenin 30'unu da açarak anma programları yaptık. Çünkü büyük depremi ne unutturmak istiyoruz ne de dikkatlerin başka yere dağılmasını istiyoruz. Acılarına ortak olmaya çalıştık. Bölgeye ilk gidenlerden biriydim. Deprem bölgesinde CHP İzmir olarak çokça emek saffettik. Merkezi hükümet orada olmadan CHP'li belediyeler oradaydı. İlk kazmayı CHP'li belediyeler vurdular. Belediye hizmetleriyle, bütçeleriyle yaraları sarmak kolay değil. Merkezi hükümet bu konuda verdiği sözleri yerine getirememiş durumda. 600 binin üzerinde yıkılan ev için yenilerini teslim edeceklerdi. Bugün yüz vatandaşın yetmişi evine kavuşmuş değil. Cumhurbaşkanına göre bir sonraki ocakta, 3. yılda teslim edeceklerini söylüyorlar. Hala çadırda konaklayan, karda, kıyamette yaşayan vatandaşlar var. Bu yandaşa, beşli çeteye ayrılan bütçenin bir an önce deprem bölgesine aktarılması ve dirençli kentler oluşturmak için yaraları sarması gerekiyor. İzmir, İstanbul gibi deprem gerçeğinin var olduğu şehirlerde de hızla dirençli kentler oluşturulması gerekiyor. bizim hem bütçemizi hem aklımızı, direçli kentlere yöneltiyor olmamız lazım. İzmir’de de üzerimize düşecek çok şey var. Yakın zamanda İzmir'de Büyükşehir Belediye Başkanlığımız tarafından ‘Afet Çalıştayı’ yapılacak. İzmir'de odağımızı dirençli kent noktasına taşımalıyız. Merkezi hükümet de İzmir için neler yapması gerektiği konusunda artık adım atmalı." ifadelerine yer verdi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM SİYASALLAŞTIRILIYOR
İzmir'de vatandaşın arzu ettiği şekilde kentsel dönüşümün nasıl olacağı konusunda Aslanoğlu, "Bu konuda da Naci (Görür) Hoca katılıyorum. Naci Hoca, bu işin fazlasıyla siyasallaştırıldığını ve siyasetin bu konuyu tıkadığını söylüyor. CHP'nin İzmir İl Başkanı olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırım. Yeter ki kısır çekişmelerden herkes vazgeçsin. Yerel yönetimle merkezi hükümet arasındaki bu yaratılmaya çalışılan engellemeler meselesi kaldırılsın. Ben inanıyorum ki AK Parti İl Başkanı da MHP İl Başkanı da ben de bu kentin bir an önce depreme hazırlanması gerektiğini biliyoruz. O yüzden hepimiz üzerimize düşeni yapıyor olmamız lazım." dedi.
ASLANOĞLU’NDAN KAYYIM ÇIKIŞI: KİMSE KENDİNİ MAHKEME YERİNE KOYAMAZ!
Aslanoğlu CHP'li belediyelere karşı yapılan görevden alma ve kayyım atamalarıyla ilgili, " Hem Sayın Cumhurbaşkanı hem de çevresindekiler yenildiler ve hazmedemiyorlar. Hazmedememeleri nedeniyle de ‘CHP'li belediyeleri nasıl durdururuz telaşına girdiler. Vatandaş tercihini yaptı, CHP yerel seçimlerden Türkiye'nin birinci partisi olarak çıktı. Bunu hazmedemeyenler ilk önce gelirleri kısarak, kaynağından keserek, SGK borçlarıyla belediyeleri çalışamaz hale getirmeye çaışarak daha önceden beri çok uzun yıllardır sayıştayla giyotin şeklinde durup belediyeyi çalıştırmamak üzerine kurulu işlerini şimdi daha çok arttırdılar.
VATANDAŞIN İRADESİ GASP EDİLİYOR
Kayyımın demokrasiyle uzaktan yakından alakası yoktur. Mahkeme karar vermeden kimse kendini mahkeme yerine koyamaz. Mahkeme karar verdikten sonra kişinin siyasi hakları düşer, belediye meclisi kendi içinden otomatik olarak birini seçer. Daha üçüncü ayında, beşinci ayında onu ele geçirme yöntemidir bu. Seçimi tekrarlatın o zaman. Seçime girebilecekleri de siz seçiyorsunuz. YSK'da herkes seçime girilebilir mi bakılıyor. Bunun dışında yapılan seçmenin iradesini gasp etme işidir. Esenyurt'ta yapılan iş de seçmenin iradesini gasp etme işidir. Zor gücüyle, hukuku giyotin olarak kullanarak, hukuku siyasallaştırarak vatandaşın iradesini gasp etmektir. Esenyurt'un şu an yüzde 80'ni 90'ı yapılan işi doğru bulmuyor. Bunun siyasi bir gasp olduğunu vatandaş söylüyor." ifadelerini kullandı.
TOPLUMUN YARISINI DÜŞMAN OLARAK GÖRÜYORLAR!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasakla düşürülmesinin alt yapısının oluşturulup oluşturmadığını değerlendiren Aslanoğlu, " Kötülükler yapabilirler çünkü toplumun yarısını düşman gören bir rejimle karşı karşıyayız. Bu rejim toplumun yarısını düşman olarak görüyor. Yüzde 40'lık bir azınlığın yüzde 60'lık bir çoğunluğu düşman kabul ettiği bir şey olabilir mi? Vatandaşta bence bu yok ama vatandaşta bu olsun diye bir iktidar var. Bunlar başka kötülükler yapabilirler mi? Yapabilirler." dedi.
ÖN SEÇİME HAZIRIZ!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in oy pusulalarıyla, oy kullanarak Cumhurbaşkanı adayını belirleneceğini belirtmesi üzerine, CHP İzmir İl Örgütü olarak yaşanacak bir ön seçime hazırlıklı olup olmadıkları konusunda Aslanoğlu, "Pazartesi günü partimizde tartışılıp son hali oluşturulacak ve bir yönerge oluşturulacak. CHP İzmir İl Örgütü tüm CHP İl Örgütleri arasında en diri, en dinamik en disiplinli örgütlerden bir tanesidir. Biz 186 bin üyemizle bunu çok rahat yapabilecek durumdayız. Biz mahalle kongrelerinden, ilçe kongrelerinden, il kongrelerinden bunu çok rahat yapabilecek bir örgütüz. Bunu bir karnaval havasında götürebilecek bir örgütümüz var. O yüzden ön seçime hazırız. Biz ön seçimi savunmuş ve burada İzmir' e ilişkin özel hassasiyetimizi dile getirmiş bir örgütüz." ifadelerine yer verdi.
REJİME KARŞI DAHA FAZLA DAYANIŞMALIYIZ
'CHP İzmir İl Örgütü'nün düzenlediği çalıştaylarla belirlenen hedefe ulaşıldı mı?' sorusuna Aslanoğlu, "Bir yıl önce bir çalıştayda bir il başkanı ne yapmalı diye sormuştum. Cevabı ise, çalışmalı ve örgütü kucaklamalı. Bunlarla ilgili de elimizden geleni yapıyoruz. İlçe başkanlarımız, il yönetimimiz, ilçe yöneticilerimiz, kadın kolları, gençlik kolları yöneticilerimiz çok uzun süredir çok iyi çalışıyorlar. Seçimlerden sonra da CHP İzmir'in çalışmaları daha görünür olmuştur belki. O yüzden çalışmalar fazlalaştı gibi geliyor ama aslında ilk günden bu güne durduğumuz bir gün olmadı. Bunu kendime mal etmiyorum. Benden önce de görev yapan il ve ilçe başkanlarımız hep örgütü diri tuttular. Korkusuz Kentler Çalıştayı, şehrimize ilişkin bu baskılar sürerken, direnişimizin sembolü olsun istediğimiz bir çalışmaydı. Örgütle belediyeler arasındaki uyumu arttırmaya yönelikti. Madem rejim bize daha çok saldırıyor bunun karşılığı daha fazla dayanışmadır. Eskiden bu yana yerel yönetimlerimizle örgüt arasında bir uyum vardı ama bu dönem daha da arttırmamız gereken bir dönem. İktidarın İzmir’e yaptığı bütün bu zulümlerin karşısında da her yerden önce de biz bağırdık. Bizim yorulacağımızı zannediyorsunuz, yorulmuyoruz da.”dedi.
1 BUÇUK YILDA 38 BİN ÜYE KAZANILDI
Aslanoğlu, göreve geldiğinde ve geldikten sonra ne kadar üye sayısı olduğunu öte yandan hedefini açıklayarak, “17 bin üyemiz çeşitli sebeplerle ya da devlette çalışacağı için ayrılmıştı. 21 bin yeni üyemiz oldu. 1 buçuk yıla yakın bir zamanda 38 bin yeni üye kazandı İzmir İl örgütü. Üye sayısı da 170 bin küsurlardan 186 binler seviyesine çıkarttık. Aktif üye pasif üye uzun süre tartıştığımız, anadolunun birçok yerinde çok zorlanacakları için henüz olmayan bir şey. İzmir İl Örgütü bunu çok rahat başarabilirdi. Ben de uzun süre ‘50 binin üzerinde olan yerlerde bunu bir an önce yapalım. Yapmıyorsak da 100 binin üzerinde olan yerlerde olsun. Kendi şehirlerimizde ilk önce başaralım. Sonra diğer yerlerde yapalım.’dedim. Sonuçta bu karar tek başına alınabilecek bir karar değil, 81 il başkanı var. Aktif üyenin bu kısımları yürürlüğe girmedi. Ama zaman içerisinde dijital takip edebilmek için çalışmalar sürüyor.” ifadelerini kullandı.
BEKLENTİLERİ KARŞILAMAK İÇİN STRATEJİ OLUŞTURDUK
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in belediye başkanlarıyla ilgili yaptırdığı ‘memnuniyet anketini’ ve İzmir’in CHP’li belediyelerini değerlendiren Aslanoğlu, “Çokça yazı görüyorum. Yazıların epey kısmı fikir ya da düşünceydi. Ama bazıları var çok ‘kati’ şeyler yazıyor. Bunlar tamamen atmasyon. Çünkü o verilerin onda olma ihtimali yok. Belediye başkanının kendisine verdiğimiz, sadece onun bilmesini istediğimiz bir şeydi. Aslında şöyle bir şeydi; vatandaş nelerden memnun, nelerden memnun değil, beklentileri hangi noktalarda. Bunları bulalım ki ilk 6-7 aylık zamanın sonunda sonraki 4-4.5 yıllık zaman için rehberlik olsun. Vatandaşın bizden beklentileri var. İzmir seçmeni disiplinli bir seçmendir. İzmirliler mükemmeliyetçidir. Bir şeyin en iyisini, en doğrusunu, en güzelini istiyorlar. O yüzden de beklentileri var o beklentileri karşılamak için bir strateji oluşturduk.” dedi.
SENDİKAYI HİÇBİR İZMİRLİ HAKLI BULMADI
Belediyelerden çıkarılan işçilerle ilgili konuşan Aslanoğlu, “Seçim döneminde yaşanan bazı hareketlilik dışında sürecin kötü yönetildiği bazı dönemler oldu. Karşıyaka’da ya da Büyükşehir’de son günlerde gördüğümüz çalışan arkadaşlarımızın da sendikaların da doğru yönetemedikleri süreçlerle karşılaştık. Karşıyaka’da bir eylem oldu, sonra eylemi durdurdular, sonra çalışan arkadaşlar sendikanın durdurduğu eylemi haksız ve hukuksuz bir şekilde devam ettirdiler. Aslında süreci iletişimin iyi götürülemediği bütün tarafların haksız olduğu bir süreç yaşadık. Burada bana düşen şehri derlemek, toparlamak. Arkadaşlarımız haksız olsalar da yine kent içi barışı sağlıyor olmak lazım. Merkezi hükümet 1 buçuk milyar gibi bir parayı yatırmayacağını yarım gün kala haber verince çözülemeyen iki günlük gecikme nedeniyle sendikanın bu eylemi yapmasını hiçbir İzmirli haklı bulmadı. Maalesef bu haksız eylem sırasında bazı arkadaşlarımız da bundan soruşturma geçiriyor ya da ücretsiz izinde olan arkadaşlarımız var. Ama bunların hepsini akılla, mantıkla, İzmirlilik duygusuyla çözeceğiz.” ifadelerine yer verdi.
KONGRE TAKVİMİ İÇİN SONBAHARI İŞARET ETTİ!
İl ve ilçe kongrelerinin ne zaman olacağıyla ilgili Aslanoğlu, “Vaktinde olur tabi ki. Bu sefer şöyle bir şeyle karşılaştığı için herkes soruyor. Tüzük de değişti. Tüzükte eskiden iki yılda bir yaptığımız kongreler için insanlar, ‘sürekli bir zaman harcıyoruz, enerjimiz tükeniyor, bu süreçler de çok kısa oluyor’ diyorlar. Seçilen bir arkadaşımız bir altı ay zaten kentte TÜRK- İŞ’i, barosu, tabipler odası, tebrik vs. ‘seçildin, kutluyorum’la geçiriyor. Sonraki altı ay bizim kongre takvimimiz. Bir altı öncesi de millet seçime hazırlanıyor. Kalan doğru düzgün bir yıl kalmıyor. Birçok sivil toplum kuruluşu da böyle yapıyor. Bunu üç yıla çıkaralım dedik. Siyasi partiler yasası var, birçok şeyi kilitliyor. AK Parti işi çözmüş. İki yıldan az üç yıldan çok olmamak üzere demiş. Biz de benzer bir düzenleme yaptık. Asıl hedefimiz de bundan sonrakilerin tamamının düzenli bir şekilde 3 yıl olması. Tüzükten sonraki ilki olacak. Stratejik olarak şunu düşünüyoruz; seçim ne zaman ve biz seçime göre odaklanmalıyız. Acaba şu an bir kongre yapsak ki en erken mayıs- haziran gibi yapabiliyoruz. Benim kişisel fikrim şu; biz şu an erken seçimle uğraştığımız için de sonbahar, sonbaharın sonrasında bir takvim açıklayarak bahar ayları içerisinde de bu süreçleri tamamlayabileceğimizi düşünüyorum. Bir İzmirli olarak yaz aylarını çözmemiz gerektiğimizi düşünüyorum. Yaz aylarında zor oluyor. Geçen sefer yaşadık. Maalesef ilçe kongrelerinde o heyecanı tutamadık. Çünkü insanları getiremedik. Biz iktidara giden bir parti olarak bu ilçe kongrelerini mahalle seçimlerini daha bir coşkuyla yapmamız lazım. Tek itirazım yazın olması. Onun dışında genel merkez hangi tarihte uygun görürse o tarihte yapmamızın uygun olacağını söyleyebilirim. Büyük kurultay için de, çok kara kışa gelsin istemem.” dedi.
İL BAŞKANLIĞINDAN SONRA NE YAPACAK?
İl başkanlığı görevi bittikten sonra siyasi hedefinin ne olacağını açıklayan Aslanoğlu, “Siyasette böyledir... İl başkanları bir seçim geçirirler, sonraki seçim dönemi de adaylık düşünebilirler. Sanırım art arda iki seçim geçiren Deniz(Yücel) Başkan dışında herhalde ilk il başkanıyım. Deniz Başkan da 4 buçuk yıl gibi bir süre yapmıştı. Sağ olsun çok emeği var. Adaylık ya da sonrasının ne olacağını hiç düşünmedim. Onun hep o günkü koşullarda düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazen de bununla ilgili insanların hayalleri vardır. O hayaller kısmında çok yoktum. Bir de o günkü koşullarla bugünkü koşullar arasında çok büyük bir fark olduğunu düşünüyorum. Bugün ülke öyle bir yere gelmiş ki, iktidar olmak ya da olmamak noktasındayız. Çok samimi düşüncem şu; biz bir erken seçim olsun erken seçimde iktidar olalım. Ben ne il başkanı olayım, ne milletvekili olayım, ne siyasette başka bir şey olayım. Yeter ki biz iktidar olalım ve ben onu görmüş bir il başkanı olayım.” ifadelerine yer verdi.
İKTİDAR İZMİRLİLERİN TEMSİL ETTİĞİ DEĞERLERLE UĞRAŞIYOR
Son olarak İzmirlilere seslenen Aslanoğlu, “İktidar sadece CHP ile uğraşmıyor. İzmirlilerin temsil ettiği bütün değerlerle uğraşıyor. O yüzden hep beraber bu demokrasiyi var etmenin bir yolunu buluyor olmamız lazım.” ifadelerini kullandı.