İZMİR- "Özgecan Aslan 20 yaşında Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1'nci sınıf öğrencisi. Mersin, Tarsus'ta yaşıyor.Özgecan, 12 Şubat Perşembe günü minibüste son yolcu olarak kalınca minibüs şoförü önce tecavüz ediyor, direnincebıçaklayıp öldürüyor ve yakıyor. Özgecan o anda nasıl korkmuştur acab? Ne kadar acımıştır can? Anne diyebilmiş midir sizce'" diye soran Utku, "12 Şubat, 2 gün sonrası 14 Şubat. Sevgiye, insanı sevmeye adanmış gün. Kadını, erkeği, genci yaşlısıyla "BİR İNSANI SEVMEKLE BAŞLAYACAK HER ŞEY" dediğimiz gün.
Bir can bir cana nasıl kıya? İnsan mıdır insana kıyan'
Kadın her geçen yıl daha değersiz bu ülkede… Yine hafifletme, yine kadında suç arama, aşağılanma, yine bahaneleraranacak, bahaneler bulunacak…
ÖLDÜRÜYORLAR BİZİ!" dedi.
Özün Utku sözlerini şöyle sürdürdü: " 'Erkeklerle eşitlik kadının fıtratında yoktur' dendiğinde kendinizi güvende hissediyor musunuz'
Peki “hamile kadın sokağa çıkmasın” ya da “kahkaha atan kadın ahlaksızdır” denilince. Kırmızı ruj sürünce kötü kadın mıoluyoru? Biz kadınlar kaç çocuk doğuracağımıza, nasıl doğuracağımıza kendimiz karar veririz.
BU BEDEN BENİM!"
Devletin görevinin vatandaşını korumak olduğunu dile getiren Utku, " 'Kadın cinayetlerini sağır sultana duyurmaya gerek yok' diyenler mi bizleri kadına uygulanan şiddeti çözeceklerine inandıracakla? Özgecan’ın katilleri yakalandı. “Diz kapağı görünen annem bile olsa tahrik olurum” diyenler ellerini kollarını sallayarak gezerken bu cinayetlerin sorumluları gerçekten bulunur mu'
Kadına uygulanan şiddetin %1400 arttığı, neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü günümüzde; en temel hakkımız olan yaşam hakkımızı elimizden alınıyor.
ÖLDÜRÜYORLAR BİZİ!
"Erkeklerin taşımayacağı kadar ağırdır Özgecan'ın cenazesi" evet öyle. Öldürülen binlerce kadının cenazesi artık erkeklerin kaldıramayacağı kadar ağır. Çok ağır. Farkında mısınız'
Kadına, bedenine, seçimlerine, haklarına saygı göstermeyen kafalar! Tecavüz, bıçaklanma, otobüs durağına komada bırakılma, yakılma. İnsanlık suçlarına göz yummak suçtur!
Yarın 17 Şubat. Medeni Kanunumuz 17 şubat 1926’da kabul edildi. Kadın ve erkek kanun önünde eşit oldu. Bugün, hala, kadınların yanlarında bir erkek olmadan sokağa çıkamadığı, yalnız başına araba kullanamadığı ülkeler var. Öyle bir Türkiye’de yaşamak ister misini? Tüm kadınlara sesleniyoruz, kendinizi güvende hissediyor musunu? Kız çocuk anne babaları, kız torun sahipleri çocuklarınızın nasıl bir Türkiye’de yaşamasını istiyorsunuz'
Biz Cumhuriyet Halk Partili kadınlar erkekle kadının eşit tanımlandığı yan yana olduğu bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Bu nedenle ÖZGECAN İÇİN YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ!" dedi.
İzmir Adliyesi önünde toplanan kadınlar, Mersin'in Tarsus İlçesi'nde vahşice öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için eylem yaptı. Yakalarına siyah kurdele takan ve hep bir ağızdan, 'Kadın katillerine en ağır ceza verilsin', 'Hükümet istifa' sloganları atan yüzlerce kadın, cinayetlerin artık durdurulmasını istedi.
İzmir Adliyesi C-Blok önündeki eyleme Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve CHP Kadın Kolları üyeleri, CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven, CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atila Sertel ile çocuklarını cinayete kurban veren aileler katıldı. Ellerinde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan ile cinayete kurban giden kadınların fotoğraflarını taşıyan yüzlerce kadın 'Kadın cinayetlerine indirim değil, ağır ceza' ve 'Hükümet istifa' diye bağırdı.
CHP İzmir Miletvekili Hülya Güven, 2012 yılında çıkarılan yasadan sonra kadın cinayetlerinin daha da arttığını söyledi. Güven şöyle konuştu:
"Özgecan, vahşi bir şekilde öldürüldü. Hükümet, daha önce öldürülen kadınların evlerine taziyeye gitmedi. Seçim yaklaşıyor diye Özgecan'ın ailesinin yanına oy toplamak için taziyeye gitti. Bunlara kanmayın. Seçim bittikten sonra yine bildiklerini yapacaklar. Artık kadın katillerine en ağır ceza verilmeli. Bu konuda hükümet biran önce harekete geçmeli."
'TBMM'YE GİTTİK AMA BİZE SÖZ BİLE VERMEDİLER' Kızı Pınar Ünlüer'i cinayete kurban veren baba Zeki Ünlüer de duygularını şöyle dile getirdi:
"Özgecan hepimizin kızı. İçimiz yanıyor. Taziyeye giden bakanlara, siyasilere soruyorum, şimdiye kadar neredeydile? Şimdiye kadar çok söyledik, ama kimse sesimizi duymadı. Kadın cinayetlerine ağır cezalar verilmesi ve indirim uygulanmaması talebimizi iletmek için Ankara'ya TBMM'ye gittik, ama bize söz bile vermediler."
Adliye önünde eylem yapan kadınlar daha sonra dağıldı.