EGE POSTASI - CHP İzmir İl Kadın Kolları Üyesi Özlem Eser, partinin il binası önünde basın açıklaması yaptı.
Geçtiğimiz Mayıs ayında Facebook'ta Özlem Eser adında açılan hesaptan paylaşılan "Kesinlikle Allah bu partinin cezasını versin. zaten vermiş ki hepsi Alevi...Yiyorsa beni de alsınlar da görelim" mesaj sonrası kamuoyunda hedef haline gelen Eser isyan etti.
Yapılan paylaşımın kimlik bilgileri ve fotoğrafı kullanarak açılan sahte bir hesaptan yapıldığını iddia eden ve uzun süredir hukuk mücadelesi veren Eser, son dönemde sosyal medya üzerinden kendisine yönelik yeniden başlatılan karalama kampanyası nedeniyle sessizliğini bozdu.
Eser, partisinin il binası önünde, CHP Karabağlar İlçe yöneticisi Mahinur Yener ile partililerin katılımıyla açıklama yaptı.
GAYRİ AHLAKİ KARALAMA KAMPANYASI
Eser açıklamasında şunları söyledi;
"CHP'den ihracımı sağlayacak bir çaba sarf eden bir grubun linç girişimi ve sürekli saldırısıyla karşı karşıyayım.
Aylar evvel sosyal medya hesabımdan izinsiz veya sahte bir girişle yapıldığı söylenen sözde bir yorumdan hareketle Alevi dostlarımızı ve parti üyelerimizi bana düşmanlık besletecek propagandalar yapılmakta. Bana karşı şahsımın zarar görmesi yönelik parti etiği ve disiplinine bağdaşmayan gayri ahlaki bir karalama kampanyası yürütülüyor.
Alevi-Sunni ayrımını bizzat kendileri yapan ve partiyi kişisel amaçları için kullanan çıkar şebekeleri ve çeteler güya Alevi inançlı üye ve yurttaşlarımıza hakaret etmişim gibi rol üstlenerek beni suçlu ilan etmeye çalışıyorlar. Ben yıllardır Laik demokrat Cumhuriyet ilkelerine bağlı bir Cumhuriyet kadını olarak savunduğum ilkeler doğrultusunda her zaman her inançtan her ırktan her mezhepten tüm insanları sevgi ve saygıyla sahiplendim.
20/25 mayıs 2016 tarihinde Konak İlçe Kadın Kolları Filiz Sezer ve yönetiminin görevden alındığı aynı gün ve tarihinde sonrasında benimde alınmam yönünde şahsıma yönelik adıma açılan profil resmim kullanılarak bana ait olmayan sahte bir Facebook hesabıyla ya da benzeri komployla gerçek dışı, ötekileştirici ayrım bir söylemle hedef gösterilerek beni hem siyasi hem iş hayatım hem de özel yaşantımda zor duruma düşürme karalama tehditler şeklinde yazılar yazılarak bana ve partime atılan çirkin ahlaksızca alçakça yapılan iftirayı ve suçlamayı asla ve asla kabul etmiyorum. Bu paylaşım Mayıs 2016 tarihinde yapılmış olup 23 Haziran 2016’da İzmir Cumhuriyet Baş Savcılığına vermiş olduğum suç duyurusunda tarafımdan yargıya intikal edilmiştir.
Yargı süreci devam etmekte olup, her iki ayda bir sürekli yenilenerek gündeme gelmesi ve tekrardan konuyla ilgili tekrar 05.02.2017 tarihi itibarı ile saldırı ve tehditlerin olduğu belge ve argümanlarla avukatım aracılığı ile kesinlikle bana ait olmayan ve hakkımda karalama yapan kişi, kişiler ve arka planda olanlar hakkında geniş kapsamda suç duyurusunda ikinci kez bulunup şikayetçi olmuş bulunmaktayım.
Sonuç olarak bu kiri bana bulaştırmak isteyenler ile yargı sürecinde hesaplaşacağımız gün yakındır. Yasal süreç devam etmekte olup sadece insan odaklı siyaset yaptığımın bilinmesini ve din mezhep ve inanç ilişkisi biçimlerini hiçbir zaman siyasi mecraya çekmediğimi söz konusu etmediğimi de tekrardan belirtmek isterim.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Gereğinin yapılacağına inandığım şahsıma yönelik gibi bu paylaşımı gerçekmiş gibi servis yapan kişiler hakkında sonuç ne olursa olsun sonuna kadar mücadelem yargı süresince devam edecek ve sürecektir. Asıl bu iftirayı atan kişiler nasıl vicdanen hesap verecektir. Adalet er yada geç yerini bulacaktır.
Ne mutlu ki gerek çalıştığım kurum gerek Cumhuriyet Halk Partisi kademelerine ister çevremde birlikte olduğum beni tanıyan insanların böyle bir şeye ihmal vermemesi ve inanmaması benim kazancım ve mutluluğumdur. Bu olaylar ve gelişmeler de yaşadığım sıkıntılar nedeniyle yakın ilgi ve desteğini esirgemeyen başta ailem olmak üzere çok sayıda dost arkadaş ve partililerimize de çok teşekkür ederim saygılarımla hayırlı günler ve hayırlı bir gelecek dilerim.
Türkiye'nin içinden geçtiği kritik süreçte bizi birbirimizi düşürmeye çalışanlara karşı dimdik ayakta durmalıyız. "
Hüseyin Çiçek, basın açıklamasına katılarak Eser'e destek verdi. Çiçek, " Ben Özlem hanımı senelerdir tanıyorum gerek parti içerisinde de siyasettede her yerden tanıyorum Özlem hanımın böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Ama bizim felsefemizde ezilenin yanında güçlünün karşısında olmaktır. Biz bunların savunucusuyuz Aleviyim deyipte Facebook'larda mesaj atan insanları kınıyorum.Buradan bütün alevi örgütlerine, kitlelerine sesleniyorum bizim felsefemizde güçlünün yanında olmak değil ezilenin yanında olmak vardır. Camia olarak Özlem hanımın arkasındayız kendisine siyasi rant sağlamak için uğraşan insanları da kınıyorum" dedi.