POLİTİKA
Mithat Umutoğulları, Genel Merkez’in tavrını sert sözlerle eleştirdi:Bence Genel Başkan bir önceki kurultayın intikamını aldı. Şenol Aslanoğlu’nu itibarsızlaştırarak, onu siyaseten cezalandırdı. Önce ‘arkandayız’ dedi, sonra bir gün kala adaylığını çektiler. Bu etik değil.”Umutoğulları, Çağatay Güç’ün Aliağa’da seçim kaybetmiş bir isim olmasına rağmen il başkanı yapılmasını da “etik dışı ve örgütü zayıflatan bir hamle” olarak yorumladı.
NEO HABER Ekranlarında yayınlanan Gündeme Bakış programında Gazeteciler Hale Halime Yıldırım, Onur Çakır ve Mithat Umutoğlulları CHP İzmir il kongresi öncesinde yaşananları, liste tartışmalarını detaylı bir şekilde masaya yatırdı. Yıldırım’ın moderatörlüğünde; Çakır ve Umutoğulları çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
ÇAKIR: BİHLUN HANIM GEÇİCİ OLARAK İL BAŞKANLIĞI KOLTUĞUNA OTURACAKTI, KABUL ETMEDİ!
Gazeteci Çakır’ın programda öne çıkan kulisleri ve tespitleri şu şekilde:
Onur Çakır: Uzun yıllar hatırlayacağımız 5 yıl sonra tekrar Mithat Bey, şu şöyle olmuştu hatırlıyor musun diyeceğimiz bir CHP İzmir İl kongre süreci yaşadık. Şenol Aslanoğlu cezaevine girdikten sonra işte bir başkan vekilliğiyle il yönetilmeye başlandı. Ne olacak tartışması vardı. Orayla ilgili benim için yeni bir bilgi edindim. Kadın il başkanı formülü dile getirilmişti. Şenol Bey cezaevine girdikten sonra diyorlar ki ‘tecrübeli bir isim koltuğa otursun’ Çünkü Şenol Bey’in durumu net değildi. Bu sırada Bihlun Tamaylıgil ismi ortaya çıkıyor. Büyük ihtimal tüzüğe göre neyse Tamaylıgil öyle ya da böyle o göreve atanacaktı. Buna Özgür Özel de gayet sıcak baktı, okey verdi. Daha sonra ama Bihlun Hanım bu teklife sıcak bakmadı, kabul etmedi. Eğer o koltuğa otursaydı, daha sonra devam edip etmeyeceği tartışılacaktı.
Eylül ayında, şöyle ilginç bir şey oluyor: Şenol Bey cezaevinde, CHP İzmir'in milletvekili Ednan Arslan, belediye başkanlarını arayarak işte kongreyle ilgili konuşurken şöyle diyor: ‘Çağatay Güç il başkanı olsa nasıl bakarsınız?’ diye. Benim en az konuştuğum beş isim var. Soruyor. Hayır olmaz diyen çıkmıyor. Mesela, Ömer Eşki'ye sorulduğu zaman ‘benim adayım Çağdaş Kaya. Ama genel başkan ne derse ben onu yaparım" noktasını ilerliyor özellikle. Mesela metropoldeki belediye başkanları da şöyle bir yorum yapıyorlar. Diyorlar ki evet olabilir, neden olmasın? Genç belediye başkanları arasında tek mağdur isim o. Biz bunu Gündeme Bakış olarak 29 Eylül'de haberleştiriyoruz. Çağatay Güç ismi de var diye kulislerde.
Ve ben kongreden birkaç gün önce şu konuda netleşiyorum, en azından kafamda, Genel başkan Şenol Aslanoğlu cezaevinde olmasaydı da bence genel başkanın kafasındaki isimlerden biri Çağatay Güç'tü.
ÇAKIR: ASLANOĞLU İSMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİN PERDE ARKASINI ANLATTI
ONUR ÇAKIR: Şenol Aslanoğlu Pazartesi günü talihe oluyor. Salı sabah evine gidiyor. Daha Salı sabah evine gittiği andan itibaren Ednan Arslan, Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, MYK üyesi, genel başkan Yardımcısı Meryem Gül Çiftçi Binici, Ensar Aytekin Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal harekete geçiyorlar. Diyorlar ki, mağduriyet bitti. Genel başkanın aklında da vardı, biz bir daha bu işi kurcalayalım, diyorlar. Bu saydığım isimler harekete geçiyorlar. Çarşamba günü, Salı günü genel başkan Ankara'da olmadığı için düşünceyi iletemiyorlar. Genel başkanlar bu fikirlerini açamıyorlar. Çarşamba günü de açıyorlar. Çarşamba öğleden sonra Çağatay Güç ismi kulislere düşüyor. Ama kimi ararsan, ben bilmiyorum, haberim yok, öyle mi, vesaire mi diyor. Yani perşembe günü ben Şenol Bey ile sabahleyin konuştum. Kulislerde duyduğumu az önce size de anlattıklarımı kendisine de anlattım.
ONUR ÇAKIR: Şenol Bey'in Çağatay Güç isminden bir haberi ama olabilme ihtimali vermiyordu. Bir de Kongre'ye artık 24 saat kalmış. 24 saat kala CHP İzmir'de ilk defa defa böyle bir olay meydana geldi. AK Parti'nin o zaman il başkanı Aydın Şengüldü. Cumartesi ya da pazar kongre vardı. Üç gün kala AK Parti adayı değiştirmişti. Yıllar yıllar evvel. Şimdi aynı şeyi bir daha yaşıyoruz ve burada aslında ilginç bir olay daha var. Şenol Bey'e tebliğ ediliyor. Ensar Aytekin ve Murat Bakan evine gidiyor. 24 saat kala cezaevinden çıkmış, 105 gün tecritte kalmış, her nereden bakarsan bak, psikolojisi yani yıpranmış bir isme biz senden vazgeçtik deniyor. Hiç yani siyaseten ben bunu doğru bulmadım.
ÇAKIR: EVDE TOPLANMA TALEBİNİ BELEDİYE BAŞKANLARI BÜYÜTTÜ
ONUR ÇAKIR: Şenol Aslanoğlu ev hapsi cezası aldı. Şimdi nerede görüşmeleri yapacak, değil mi evinde? Yani dışarı çıkma ihtimali yok. Bahçesinden dışarı çıkamaz. ‘Ben evde toplantı yapacağım’ Demesiyle beraber özellikle ilçe belediye başkanları bu duruma çok büyük tepki gösteriyorlar. Gündeme Bakış olarak yaptığımız haber çok büyüdü. Bizim telefonlarımız susmadı. Doğru mu diye sordular. Haberden sonra ilçe başkanları arasında bir ilk önce istişare süreci yaşanıyor. Arkasından ilçe belediye başkanları devreye giriyorlar ve Ensar Aytekin'i arıyorlar. Biz geçmiş olsuna gideriz. İşte cezaevinin önüne de gittik, adliyenin önüne de gittik ama evdeki bir toplantıya katılmayız diye. Ensar Aytekin'e resmi bir şekilde söylüyorlar. Ensar Aytekin de benim toplantıların evde yapılacağından haberim yoktu yanıtını veriyor belediye başkanlarına ve toplantının il başkanlığında yapılacağını söylüyor. Arkasından örgüte mesaj atılıyor. Baktığınız zaman dışarıdan küçük bir olay ama olayın seyrini değiştiriyor.
ÇAKIR: ÇAĞATAY GÜÇ KAVGADAN, TARTIŞMADAN UZAK DURACAK
ONUR ÇAKIR: Ben Çağatay Bey'i tanıyorum. Karakter olarak kavganın uzak bir isim. Çok kavgayı çekeceklerdir. Ama hiçbir zaman ne yönetimiyle ne başkalarıyla, yani parti için kastediyorum kavga içine girmeyecektir. Çünkü karakteri çok ona müsait değil. Şuradan ben şeye bağlayacağım. Bu sürecin buraya gelmesinin nedeni ilçe başkanlarıdır. Kemalpaşa'da toplanıyorlar. Tamam, tanışma toplantısı adı altında diyorlar ki, yapmayın bu yanlış anlaşılır. Diyorlar ki, ya biz tanışacağız ya kötü bir niyetimiz yok. Ama il başkanlığına da haber vermiyorlar. Ya resmi olarak il başkanlığına haber verilmiyor. Genel merkez bunu haber alıyor. 7'de toplanıyorlar. 7'yi 3 geçe, Ensar Altekin Ertürk Çapın'ı arıyor. Adayımız Şenol Aslanoğlu'dur, diyor ilçe başkanına…Bu toplantıyı çok masumane bir şekilde yaptıklarını düşünüyorum. Ama kendi ayaklarına sıktılar. Eğer o toplantı olmasaydı buna katılır mısınız bilmiyorum. Eğer o toplantı, ilçe başkanı o toplantıyı yapmadı; yine Şenol Aslanoğlu'nun ismi erkenden açıklanır mıydı? Yoksa 13 Ekim'deki dava mı beklenirdi? Bence dava beklenirdi”
ÇAKIR: KONGRE ÖNCESİ CV BİLE TOPLANMADI
İşte Çağatay Göç yönetimle kavga edecek; Cemil Tugay'la dineyor. Böyle bir şey tabi olabilir ama yanlış yaparlar. CHP İzmir tarihinin en kötü yönetimlerinden bir tanesi olma ihtimali var. Çünkü toplama bir yönetim. İsimler listeye alınırken CV bile toplanmamış.
UMUTOĞULLARI: PARTİ ÇAĞATAY GÜÇ’E GÖREV VERDİ VE O BAŞARISIZ OLDU
MİTHAT UMUTOĞULLARI: “Birincisi Cemil Turgay, nasıl büyükşehir belediye başkanı adayı oldu? Herkes iddialıydı. En zayıf halka kimdi? Cemil Turgay'dı. Olmaz deniyordu. Karşıyaka’da ne yaptı ki burada ne yapsın diye… En büyük şey oydu. Kimse de ciddiye almadı, açıkçası adaylığını falan. Ne genel merkez koridorlarında sessiz sedasız gelip, büyükşehir belediye başkanı oldu. Şimdi Çağatay güç meselesi…Aliağa’da seçim kaybetti. Sanki parti onu adaya göstermemiş. Parti ona bir görev vermiş ve başarısız olmuş. Ben öyle anlatmıyorum. Ednan Arslan'ın devreye girişi böyleydi. Başarısız olmuş. Kaybetti seçimi. Aliağa’da seçim kazanamamış bir ismin gelip de Cumhuriyet Halk Partisi'nin il başkanı olması bir kere etik olarak doğru bir şey değil. Örgütü sürükleyemez. Aliağa’da belediye başkan adayı olduğu dönemde oradaki dengeleri kuramamış. Dolayısıyla doğru ilişki kurmuş olsaydı, bugün biz bunların hiçbirini konuşuyor olmazdık. Bugün ne Barış Eroğlu'nun karşı çıkabilirdi, ne de gece listeler yapılırken Barış Eroğlu'nun kurultay delegeliğine Çağatay Güç karşı çıkabilirdi.
UMUTOĞULLARI: EDNAN ARSLAN GENEL MERKEZDE KİM GÜÇLÜYSE ONA YAKIN
MİTHAT UMUTOĞULLARI: İki ay önce bu mevzu konuşuluyordu. Ve bunu yapan kim? Ednan Arslan. Ednan Arslan kim? Şu an Cemil Tugay'a en yakın milletvekillerinden bir tanesi. EDnan Arslan'ın gücü seven bir adam. Tunç Bey’e de yakındı. Yani genel merkezde kim güçlüyse ona yakın. İşte o yukarıda hemen Veli Ağababay'ı genel başkanı filmlemişler. Çağatay Güç'ü zaten aylar öncesinden yolu yapmışlar. Buna Cemil Tugay da destek vermiş zaten. Dolayısıyla, Çağatay Güç'ün gelmesi ama şurada şunu sorgulayabiliriz mesela: Etik bir durum değil. Genel merkez açısından etik bir durum değil.
MİTHAT UMUTOĞULLARI: Genel başkan geldi, biz arkamızda kimseyi bırakmayacağız’ dedi. Bizim adayımız Şenol Arslaoğludur, dedi. Şimdi bir genel başkanın bunu söyledikten sonra üç gün sonra gelip adayı değiştirmesi de çok, bence etik değil. Çağatay Güç'e oranla Şenol Arslanoğlu, en azından iki dönem il başkanlığı yapmış, belli bir deneyim kazanmış. Örgütü tanıyor, artık biliyor. Yani ustalık dönemine geçmiş bir adamın bu şekilde aday gösterme meselesi etik ve doğru değil. Ben orada inanılmaz Şenol Arslaoğlu adına üzgünüm, bir itibarsızlaştırma projesi. Bence genel başkan bir önce kongrenin intikamını aldı.
MİTHAT UMUTOĞULLARI: Özgür Özel açısından da karizmasının çizilmesi açısından da güven problemi yarattı. Çünkü bugüne kadar Özgür Özel, Tunç Soyer'e, hem Şenol Aslanoğlu'na hem de İmamoğlu'na yaptığı çıkışlarla sahipleniş duygusuyla, mesela Cumhurbaşkanı'na gitti. Özgür Özel'i ikna edip şey yapmışsa, bence o da bir güven problemi, bir soru işareti İzmirli'ler açısından.
UMUTOĞULLARI: KURGULAYARAK YAPTILAR
MİTHAT UMUTOĞULLARI: Bence şöyle; Şenol Aslanoğlu'nun ismini aslında dolgu malzemesi olarak kullandı. Nasıl kullanıldı? Kulis çalışmalarının önüne geçmek için Şenol Aslanoğlu ismi lanse edildi. Sonuçta cezaevinden çıkmış biri. Kimse de zaten dikkat edersin, istememesine rağmen örgütleşme ve hareketlilik olmadı. Yani, ne adaylık çalışması yapıldı, ne kulis yapıldı, ne bir şey yapıldı. Son gece, son güne kadar bu örgütü bence öyle tuttular. Son günde işte bu adaylık düşünenleri de ile çağırıp en son. Aslında benim söylediğim teoriye çıkıyor bu da. Çağatay Güç’ün gerçekten bu işi götürebilecek düzeyde biri olarak görmüyorum. Örgüt içinde ciddi sorunlar yaşıyor. Bunun zamanı işte göreceksiniz. Zaten tavrından da görüyorsunuz. Mesela Barış Eroğlu ile kavgası, zaten o il başkanının böyle bir şey duygusunu görüyorsunuz. O, kavgacı duygusunu görüyorsunuz. Cemil Bey'de aynı duygu var. Nasıl anlaşacaklar? Çok merak ediyorum.
Bugüne kadar Cemil Tugay'dan talimat almış bir ismin il başkanlığında nasıl grup başkanı olacak o da bence tartışmalı bir konu.
UMUTOĞULLARI: BENCE CEMİL TUGAY’IN BU İŞTEN HABER VARDI
MİTHAT UMUTOĞULLARI: Bana kalırsa; Cemil Bey'in bu işten haberi varmış. Bundan sonraki süreçte İli Cemil Tugay'ı mı yönetecek yoksa bir buçuk yıl emrinde çalışmış olan
beyefendi mi yönetecek? Şimdi bu yeni seçilmiş il başkanının böyle bir deneyimi yok, böyle bir tecrübesi yok. Şimdi dolayısıyla hepimiz Cemil Tugay'ı tanıyoruz. Direksiyonla kime oturttuysa otursun, kontrolün kendinde olduğunu düşünen bir adam. Şimdi dolayısıyla bu kişi gerçekten kendi özgür iradesiyle bunu yapabilecek mi? Şimdi bunu ilk nerede göreceğiz? Görevlendirmelerde de bakacağız. Bakalım Cemil Tugay'a yakın olan isimler mi o görevlerde, kritik yerde, mesela örgütten sorumlu genel sekreter gibi? Bu tip örgütlerden Cemil Tugay'ın benim sevdiği, yakın olan adamlar mı gelecek? Yoksa gerçekten atıyorum mesela Ömer Eşki'ye yakın biri gelebilecek mi?
Sayfa başına git
