Ege Postası
Geri

CHP Lideri medyayla buluştu: Yönetemiyorlar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Marmaris'te düzenlenen 'Anadolu Medya Buluşması' başlıklı çalıştayın ikinci gününe katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, "Bir siyasi iktidar düşünün, parlamentoda çoğunluğu var, bütün bürokrasiye egemen. Verdiği talimat dakikalar içinde yerine getiriliyor. KHK yetkisi var. Bu iktidar neden seçim istiyor' Yönetemiyorlar" dedi. CHP Lideri Anadolu medyasıyla buluştu
CHP Lideri medyayla buluştu: Yönetemiyorlar
Haberler / Politika
29 Nisan 2018 Pazar 09:52
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 60 ilden 400 gazetecinin katıldığı 'Anadolu Medya Buluşması' başlıklı çalıştayda konuştu. İktidarı sert dille eleştiren Kılıçdaroğlu, "Neden seçim istiyorlar, çünkü yönetemiyorlar" dedi. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Marmaris Belediyesi ve CHP Genel Merkezi tarafından düzenlenen 'Anadolu Medya Buluşması Çalıştayı'na, katılmak üzere beraberindeki heyet ile birlikte saat 23.30 sıralarında karayoluyla Marmaris'e geldi. Toplantının düzenleneceği otele geçen Kılıçdaroğlu'nu kalabalık bir grup karşıladı. 

Genel başkan ile öz çekim yapmak isteyenlere ise korumalar tarafından müsaade edilmedi. Kılıçdaroğlu, otelde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi.

Kılıçdaroğlu, bugün Anadolu medyasıyla buluşmasında konuşmasının ilk bölümünde siyasi parti genel başkanı olarak değil, sade bir vatandaş gibi konuşacağını belirterek, şunları söyledi:

"Hayatım boyunca lehte, aleyhte yorum yapan hiçbir gazeteci arkadaşımı suçlamadım. Dilediği gibi yazabilir. Eğer bir ülkede demokrasi varsa, gazeteci olmalı. Demokrasi yoksa hayatın her alanında sorun vardır, gazetecilikte de sorun vardır. Gazeteciliğin varlık nedeni, halk adına gücü denetlemektir. Bir güç var kamu kaynağını kullanıyor. Kamu kaynağını doğru kullanıyor mu, hukuka uyuyor m? Gazeteci halk adına sorgulama yapar. Çağdaş demokrasilerde medya 4'üncü güçtür. Egemenlik hakkını gazeteci kullanır. Anayasada 'Yasama, yürütme, yargı bir de medya egemenlik hakkının kullanılmasında güç olarak yer almalı' dedim, teklif ettim ama kabul etmediler. Güçler ayrılığı ilkesinin bugün içinde bulunduğu durumu bilgilerinize sunayım. Yasama organı yani TBMM'de şöyle bir sorunumuz var; 12 Eylül darbe hukukunun getirdiği bir sorun var. Eğer yürütme organı parlamentoya yasa tasarısı vermişse iktidar kanadını oluşturan miletvekilleri, kendi özgür iradelerini kullanıp o tasarıyı eleştiremiyorlar. Nedeni, merkez yoklaması. Milletvekili 'bir dahaki seçimlerde beni aday göstermezler' endişesiyle gelen her şeyi kabul ediyor. Oysa gelen yasanın, teklifin doğruluğu, yanlışlığı tartışılmalı. Yasama organı egemenlik hakkını kullanıyorsa bu tekliflerin özgürce tartışılması lazım. Yargı organı. Anayasanın 138. maddesi der ki; Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar. Ben bir grup toplantısında Hakim ve  Savcılar Kurulu'nun hakimlere nasıl talimat verdiğinin belgesini açıkladım. Yargı bağımsız değilse adalet gerçekleşmez. Bir kişinin talimatıyla bir kişi mahkum olacaksa orada siyasi yargıç yoktur. Asıl temel sorunlarımızdan biri budur."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, gazetecilerin de otosansür uyguladıkları bir sürecin yaşandığını öne sürerek, "15 Temmuz darbe girişimi oldu. Darbeciler yargılansın m? Elbette yargılansın. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ile ilgili olarak 33 ere 'anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs ettikleri' gerekçcesiyle 7'şer kez müebbet hapis cezası verildi. Bunlar er. Komutan talimat verir, erler ona uymak zorundadır. Uymazsanız suç işlemiş olursunuz. Bunlar komutan değil er. Bu erlerden birinin son sözü; 'Aylardır içerdeyim. Babam buraya gelmek için telefonunu satmış. Sadece askere geldim. Bunları hak edecek hiçbir şey yapmadım.' O gece öldürülen bir erin annesi mahkeme sürecini izliyor. Oğlu şehit olan bir anne, bu erler için ağlıyor" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının bundan sonraki bölümünü siyasetçi olarak yapacağını belirterek, "21 Nisan 2018'de FETÖ operasyonu yapılır. Komutan gözaltına alınır, 4 gün sonra serbest bırakılır. Üstelik adli kontrol şartı aranmadan. Bana kimse 'Bu ülkede hak, hukuk, adalet vardır, can ve mal güvenliği vardır' demesin" diye konuştu.

Eski Başbakan rahmetli Bülent Ecevit'in 60 yıl önceki "Hürriyetsizlik acı ama haksızlık ondan da acı. Biz bugün iki acıyı birden yaşıyoruz" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, 60 yıl sonra da aynı sorunun yaşandığını ileri sürerek, "Tarihin tekerrür etmemesi için yöneticilerin geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarması lazım" dedi.

'O ORAYA HALKIN DEĞİL SARAYIN İRADESİYLE GELDİ'

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu'ndan oluşan yürütme organının sağlıklı çalışmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bir başbakan düşünün yüzde 49,5 oy almış, parlamentoda çoğunluğu sağlıyor. Arzu ettiği yasayı çıkarabilir. Bir sabah Saray'a davet ediliyor, elinden istifa dilekçesi alınıyor. Kapının önüne konuluyor. Bu darbe değil de nedi? Yüzde 49,5 oy alıyor. Elinden alınıyor başka biri başbakan yapılıyor. Kaçımız buna sağlıklı tepki verdi, kaçımız TV'lerde açık yüreklilikle tartışabild? Bugün iki yürütme organı var. Son günlerden örnek vereyim. Başbakan Binali Yıldırım, soru üzerine 'Bedelli askerliğe olumsuz bakmıyoruz' dedi. Partinin sözcüsü 'O Binali Yıldırım'ın kişisel görüşüdür, bizi bağlamaz' dedi. Böyle bir komediyi, demokrasisi gelişmiş ülkede göremezsiniz. Biri kalkıp bunu söylerse koltuğu bırakmak gerekir. İstifa etmesi lazım ama etmiyor. O oraya halkın değil sarayın iradesiyle geldi."

'BUNLAR BİZİM DEMOKRASİMİZE ZARAR VERİYOR'

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Medya halk adına gücü denetler, gücü övmez. Şimdi gazeteciler haber yapamıyor. Örnek, bu ülkenin Genelkurmay Başkanı ve Saray Sözcüsü, beraber Abdullah Gül'ü ziyaret ettiler. Bir ülkenin Geneykurmay Başkanı, o ülkenin sözcüsü, kimsenin haberi olmadan Gül'ü ziyaret ediyor ve konuşuyorsa o dünyanın her yanında haberdir. Halkın ilgilenmesi amacıyla yapmak gerekiyor. Demokrasinin üzerinde vesayeti kabul etmiyorsanız Cumhurbaşkanlığı adaylığının tartışıldığı bir dönemde Saray'ın Sözcüsü'nü Gül'e gönderemezsiniz. Gönderdiğiniz andan itibaren kendi iktidarınız için baskı kuruyorsunuz demektir. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Şu ana kadar yapılan hiçbir açıklama yok. 'Suriye konusunu açıklamak için gönderdik' dendi. Bu ülkenin dışişleri bakanı yok mu gitsin, anlatsın. Suriye konusunu anlatmaya gitti diyelim Sarayın Sözcüsü'nün orada ne işi va? Suriye ile onun ne ilgisi va? Sarayın Sözcüsü, yani gerçek dışişleri bakanı. Bunlar bizim demokrasimize zarar veriyor."

'O GECE MİLLETVEKİLLERİMİ TELEFONLA ARAYARAK MECLİSE GÖNDERDİM'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, '20 Temmuz darbesi' sözüne iktidarın çok kızdığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bu ifadeyi inanarak dillendirdiğimi bilmenizi isterim. 15 Temmuz darbesini en şidetli eleştirenlerden biriyim. O gece ben İstanbul'dayken milletvekillerimi telefonla arayarak Meclis'e gönderdim. Biz bunları biliyorduk. 20 Temmuz'da neye ihtiyacımız vard? FETÖ ile mücadele edecekseniz getirin bütün yasaları oybirliği ile çıkaralım. 800 gazetecinin pasaportuna el konuldu. Sarı basın kartları iptal edildi, 173 medya kuruluşu kapatıldı. 3 bini aşkın gazeteci işsiz kaldı. 150 gazeteci cezaevinde. 54 gazetenin mal varlıklarına el konuldu. Eleştiriyorsanız ödeyeceğiniz cezalar var. Basın İlan Kurumu üzerinden reklam ilan baskısı kuruluyor. Çok kanal var gibi görünüyor ama hepsi tek kanal. İsimleri çok ama içerikleri aynı. Bu bizim demokrasimize zarar veriyor. İktidara yapılan en büyük kötülük budur."

'TÜRKİYE EKONOMİSİ TEFECİLERE TESLİM EDİLMİŞ VAZİYETTE'

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de demokrasi, eğitim, toplumsal barış, ekonomi ve dış politika sorunları olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"16 yılda 14 kez eğitim politikası değişti. Kendi çocuklarını denek olarak kullanan tek ülke biziz. Dış politikada düşmanı çok dostu olmayan bir ülke haline geldik. Toplumsal barış kalmadı ve gerginlik giderek artıyor. Türkiye ekonomisi tefecilere teslim edilmiş vaziyette. 15 yılda Londra'daki bir grup sermayedara ödedikleri faiz, 150 milyar dolar. Türkiye'de bono, hazine senedi alanlara dönenen faiz 675 milyar Türk Lirası. 'Faizi düşüreceğiz' dediler tam tersi oldu, faiz yükseldi. Önümüzde seçim var. Bu beş sorunu aşmak zorundayız. Herkesin farklı görüşü olabilir ancak sandığa giderken bir konuda ortak irade sergilemeliyiz. Demokrasimiz olmalı. Türkiye, İran, Suriye, Irak biraraya gelmeli ve kendi sorununu çözmeli. Toplumsal barışı sağlamalıyız. Komşumuzun kimliğini, inancını sorgulamaya başladık."

'YÖNETEMİYORLAR'

Kılıçdaroğlu, iktidara yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Bir siyasi iktidar düşünün, parlamentoda çoğunluğu var. Bütün bürokrasiye egemen. Verdiği talimat dakikalar içinde yerine getiriliyor. KHK yetkisi var. Mecliste beklemeden istediği yasal düzenlemeleri yapabiliyor. Bu iktidar neden seçim istiyo? Her şey var. Yönetemiyorlar. Bunun bir şekilde masaya yatırılması lazım. Çiftçi en pahalı mazotu kullanıyor ama şikayet edemiyor. Gazetecilikte patron gazetecilik dışında başka faaliyetle uğraşmamalı. Gazeteci patronuna karşı da özgür olmalı."

Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu'na Anadolu'dan farklı illerinden getirilen yöresel ürünler hediye edildi.

'ARKADAŞLARIMIZ İSTERLERSE GERİ DÖNECEK'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Marmaris'te 'Anadolu Medya Buluşması' başlıklı toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, partisinden istifa edip İYİ Parti'ye katılan 15 vekile ilişkin soru üzerine "Arkadaşlarımız isterlerse geri dönecek" dedi.

'CUMHURBAŞKANI BİR ÜLKENİN SİGORTASIDIR'

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı'na aday olup olmadığının yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:

"Bu düzenleme, parlamentonun önüne geldiğinden itibaren siyasi parti genel başkanlarının cumhurbaşkanı adayı olmaması gerektiğini ifade etmiştim. Tarafsızlık, üzerinde özenle durduğumuz nokta o. Cumhurbaşkanlığı kavramı 80 milyonu kucaklaşan bir kavramdır. Bir siyasi parti genel başkanının 80 milyonu kapsaması çok zor. Siyasi parti kimliği olursa, bu durum gösteriden ibaret olur. 80 milyon, o kişiyi kendi cumhurbaşkanı olarak görmeyebilir. Şahsi düşencem Cumhurbaşkanı bir ülkenin sigortasıdır, devletin sigortasıdır. Siyasi partiler arasında görüş farklılıkları olabilir. Bir sorun olduğunda siyasi partiler çözüm için cumhurbaşkanlığı makamına çıkar, çözüm üretilir. Taraflı biriyse Cumhurbaşkanı soruna ne kadar samimi ve yansız yaklaşabilecek. Biz, bugünü ve yarını değil, Türkiye'nin geleceğini düşünerek hareket ediyoruz. Cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Tarafsızlığını deklere etmesi lazım. Anayasaya göre yemin edecek ki namus ve şeref kavramı çok önemli."

'SIFIR BARAJ İTTİFAKI'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, gelen sorulara verdiği yanıtta sağlıklı işleyen demokrasilerde yasalar çıkarılmadan önce parlamentoda, komisyonda görüşülürken meslek kuruluşlarının ve STK'ların da davet edildiğini görüşlerinin alındığını, ancak Türkiye'de meslek kuruluşlarının yasa çıktıktan sonra bundan haberdar olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, CHP'nin İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin 'sıfır baraj ittifakı' diye bilinen işbirliği modeliyle milletvekili seçimlerine katılma konusunda uzlaşıp uzlaşmadığı yönündeki soruya "Medyada sıfır baraj ittifakı olarak adlandırılan konu, yüzde 10 seçim barajını ortadan kaldırabilmek için seçim ittifakını sağlamaya çalışıyoruz. Her siyasi partide arka kapı diplamasisini çalıştırıyoruz. Ne kadar geniş ve büyük olursa, o kadar demokrasiye katkısı olur. Bu ittifakı sağlayacak olan siyasi partidir. Böyle bir yol yöntem üzerinde uzlaşmaya çalışıyoruz" yanıtını verdi.

'AB'YE DİYELİM Kİ; 'NE FASLI KARDEŞİM, BİZ GEREĞİNİ YAPTIK'

CHP lideri KIlıçdaroğlu, "Nasıl bir hukuk sistemi kurulacak" yönündeki soruyu, "Hukukun üstünlüğü, anayasaya sadakat olacak. Anayasanın gerçek anlamda toplumsal barışı sağlayabilecek doğruları içeren bir anayasa olması lazım. Hukuk sistemini oluştururken bir kültürü de oluşturmamız lazım. Yolsuzluk yapan insanın, devletin üst seviyelerine tırmanmaması gerekir. Bizde ne kadar malı götürürsen, o kadar hızlı yükseliyorsun" yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, dış poliktikada bütün komşularla iyi geçinileceğini, AB'ye tam üyelik konusunda önemli adımlar atılacağını belirterek, "Biz bekliyoruz, AB bir fasıl açsın da biz onun gereğini yapalım. Niye dayatsı? Biz onun dayatmasını beklemeyelim. AB'ye diyelim ki; 'ne faslı kardeşim, biz gereğini yaptık'. Gidip yalvarıyoruz 'şu faslı aç'. Ne olacağı belli, ne yapacağımız da belli" dedi.

Kılıçdaroğlu, sporda şiddet yönündeki soruya "Şiddeti doğuran tek unsur yok. İşin ekonomik, siyaset, psikolojik, eğitim cephesi var. Bunların hepsi şu bu şekilde şiddeti besler. Bütün bunların uzmanlar tarafından tespit edildikten sonra çözülüp bir kuşak yetiştirmeli. Spor düşmanlık ve kavga alanı değildir. Bir ülkenin tepesindeki kişi, kalkıp da 'şu takıma gideceksiniz, destek vereceksiniz yoksa bilmem ne olacaksınız' derse, siz doğrudan şiddeti teşvik etmiş olursunuz" dedi. Kılıçdaroğlu, bu akşam oynanacak  GS- BJK maçı  için "İyi oynayan kazasın" derken FB'yi tuttuğunu bildirdi.

'ÖN SEÇİM YOK, EĞİLİM YOKLAMASI VAR'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, seçim takviminin sıkışıklığı nedeniyle partide ön seçim yapılamayacağını, ancak bazı illerde eğilim yoklaması uygulanacağını belirterek, "600 kişiyi Ankara'da belirlemek başlı başına bir işkence. Nereden bulacağız, nereden bileceğiz. Belli illerde eğilim yoklaması yapacağız. En büyük sıkıntım şu; kadınlar siyasete yeteri kadar ilgi göstermiyor. İlgi göstersinler derken şunu kastediyorum. 'Bizi milletvekili listelerinde gösterin' değil. Kadınlar gidecek beğendikleri siyasi düşünce hangisiyse o partiye üye olacaklar. Ön seçimde kendi adaylarını çıkarıp ilk sıralara koyacaklar. Kadınlar önündeki tüm engelleri kaldırdık. Gelsinler, üye olsunlar. Biraz ilgi göstermelerini istiyoruz" dedi. (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası