CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. MYK'nın gündemine ilişkin CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, basın toplantısı düzenledi.
CHP'nin ‘offshore' şirketleriyle ilgili Meclis araştırma önergesinin AKP’nin oylarıyla reddedilmesine değinen Tezcan Başbakan Binali Yıldırım'ın oğullarının offshore hesapları olduğu iddiası üzerine “soruşturulsun” dediğini anımsattı. Tezcan, “Başbakan ‘tavşana kaç, tazıya tut' mu diyor. Kamuoyunun önünde ‘bu iş araştırılsın' deyip Meclis grubuna da ‘araştırma önergelerini reddedin' diye talimat veriyor demek ki ya da grup Başbakan'ı dinlemiyor. Bunun izahında ikisinden başka bir yol yok” dedi.
“OFFSHORE’CU BAŞBANIMIZ VAR”
Başbakan Yıldırım hakkında Meclis gensoru önergesi vereceklerini açıklayan Tezcan, şunları kaydetti:
“Bu tablonun sonucunda artık Türkiye'de bir offshore'cu Başbakanımız var. Bu açık. Bunların araştırılmasını, Meclis'teki parmak hesabıyla önleyip bunu haber yapan gazetelere tazminat davası açarken, dönüp hala 11 yıldır hükümet olarak görevini yerine getirmeyip offshore cennetlerinin listesini yayınlamayan bir hükümetin Başbakanının yakınlarının o cennetlerde şirketi varsa onun adı ‘offshore'cu Başbakandır', ötesi yok. O zaman ana muhalefet partisi olarak bize de Meclis'te düşen görev var, offshore'cu Başbakan hakkında gensoru önergesi vereceğiz. Arkadaşlarımız hazırlık yapıyorlar, gensoru önergesi hazırlayacağız. Türkiye böyle bir tabloyu hak etmiyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda Meclis'te Başbakan hakkında gensoru önergesi vereceğiz ve orada daha ayrıntılı olarak bu konuları TBMM'de tartışacağız. Doğmamış çocuk için verginin ödendiği bir ülkede, milletin Meclisi'nde, milletin Başbakanının offshore'cu Başbakan olmasını Meclis'in önünde tartışacağız. Bakalım Meclis o zaman ne yapacak, Meclis'teki gruplar orada ne yapacaklar merak ediyoruz.”
10 KASIM TARTIŞMASI
Tezcan, iktidara işaret ederek, Atatürk'ün ölüm yıl dönümü 10 Kasım'da, “yetkili ağızların da Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü iyi ifadelerle anmış olmalarından” mutluluk duyduklarını ifade etti.
Ancak bunu sadece söylemenin yetmediğini, bundan sonrasına ilişkin hükümetten beklediklerinin olduğunu vurgulayan Tezcan, “Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamış olmanın siyaset kurumuna, devlet yönetimine, bürokrasiye yüklediği görevler var, bekliyoruz” dedi.
“TARİHTEN HUSUMET DEĞİL, DERS ÇIKARMAK GEREKTİĞİNİ BİLECEĞİZ”
Bu çerçevede, “Bütün kötülüklerin sebebi tek parti dönemidir” diye bir söylemden uzaklaşmanın gerektiğini ifade eden Tezcan, “Atatürk'le ilgili bu güzel şeyleri söyledikten sonra tarihten husumet değil, ders çıkarmak gerektiğini ve Türkiye'nin tek parti döneminden, çok partili demokrasiye geçmek için hangi çabaların harcandığını ve buna katkısı olan başta Atatürk olmak üzere, İsmet İnönü'yü ve onların hatıralarını büyütmeyi bileceğiz. Onları da saygıyla anmayı öğreneceğiz” diye konuştu.
“DERHAL HAREMLİK, SELAMLIK SEVDASINDAN VAZGEÇİLMELİ”
Eğitim konusuna vurgu yapan Tezcan, hükümete çağrıda bulunurken, şöyle devam etti:
“Atatürk'ü anlayıp sevgimizi ifade ettikten sonra hızla şunun yapılması lazım, müfredattan çıkardığınız Atatürk'ü müfredata yeniden koyun. 15 yıldan bu yana birer birer, sistematik olarak ayıklandı. Yeniden müfredata koyalım ki gelecek kuşaklarımız mahrum yetişmesinler.
Derhal haremlik, selamlık sevdasından vazgeçilmeli. Bugün özellikle eğitimde görev yapan belirli sendikaların bile bunu dile getirebiliyor olması, bu cesareti bulması çok ciddi biçimde Atatürk'ün anlaşılamadığının, hatta hasım görüldüğünün bir işareti. O nedenle derhal bu uygulamalardan vazgeçilir, diye düşünüyoruz.”
“EĞİTİM SİSTEMİNİ GELİN YENİDEN DÜZENLEYELİM”
Tezcan, tüm paydaşların katılacağı bir Milli Eğitim Şurasının yapılması gerektiğini belirtirken ise, “Savaş yıllarında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ‘ben böyle eğitim istiyorum' deyip oturup tek başına eğitimi düzenlememiş, maarif kongresi yapmış. Hala görüyoruz ki ortak akılla bu işi yapmak yerine talimatla ‘çocuklarımızı nasıl tek tip okula mahkum ederiz' planlaması hayata geçirilmeye çalışılıyor” dedi.
Atatürk'ün “En hakiki mürşit ilimdir” sözünü anımsatan Tezcan, “O zaman eğitim sistemimizi aklı ve bilimi ön plana çıkaran, hurafelerden uzaklaşmış, evrensel bilimin, aklın ölçütlerine göre gelin yeniden düzenleyelim. O zaman gerçekten 10 Kasım'da buluştuğumuz Atatürk'ün ne büyük bir anlam ifade ettiğini görürüz. İnanıyoruz ki 10 Kasım'daki bu dönüşüm bundan sonraki süreçte olumlu sonuçlara yok açacaktır. Bunun takipçisi olacağız” dedi.
TOPLANTI SALONUNA ATATÜRK'LÜ FON
Öte yandan, genel merkezdeki basın toplantı salonunda, kürsünün arkasında yer alan fonun yenilenmesi de dikkat çekti. Gökyüzü temalı fonun sol tarafında Atatürk'ün kendi imzasıyla birlikte portresi, sağ tarafında ise CHP logosu yer alıyor.
Daha önce kullanılan parti logolu fonda, Atatürk resmi yer almıyordu. Anka