YUSUF TOMRUK/EGEPOSTASI- Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) 37. Olağan Kurultay süreci ilçe kongreleriyle devam ediyor.
Narlıdere'de delegelerin önüne sandık konuldu. Delegeler ilçe başkanını, ilçe yöneticilerini ve il kongre delegelerini seçti.
Mevcut İlçe Başkanı Şahin Fırat'ın aday olmadığı kongre Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Kongrede İlçe Sekreteri Serkan Çağlar ile İlçe Yöneticisi Mesut Durgun yarıştı.
Seçim sonunda Mesut Durgun 164 oy alarak ilçe başkanı seçildi, rakibi Serkan Çağlar ise 100 oyda kaldı. 4 oy da geçersiz sayıldı.
Narlıdere'de seçimi kırmızı liste kazandı!
268 kişi oy kullandığı seçimde 4 oy geçersiz olarak kayıtlara geçti. Sarı listenin adayı Serkan Çağlar 100 oy alırken, kırmızı listenin adayı Mesut Durgun 164 oy alarak CHP Narlıdere'nin yeni ilçe başkanı oldu. Sonuçların açıklanmasının ardından salondan 'Birleşe birleşe kazanacağız!' sesleri yükseldi.
Seçim sonuçlarının ardından teşekkür konuşması yapan Çağlar, "Çok teşekkür ediyorum. Yola çıktığımız gün kimseyi ötekileştirmeden 8 aday arkadaşımızla yola çıktık. Üyelerimizin ve delegelerimizin teveccühü bana oldu ama biz 8 aday hep birlikte kazandık. Serkan Çağlar arkadaşımı da gösterdiği başarıdan dolayı tebrik ediyorum. Hepsi Narlıdere'nin birer değeri. Biz birlikte varız. Kimse kimseyi dışlamayacak. Parti bizim partimizdir. Herkesi bizimle birlikte partide olacak. Bizim ana temamız CHP, kurucu liderimiz Mustafa Kemal'in yoludur. Kimse azım diye temsil edilmiyorum demeyecek. Bunu da hep birlikte başaracağız" diye konuştu.
Mesut Durgun’un yönetim kurulu asil listesinde yer alan Akın Adıgüzel, Ulusal Aras, Erdem Ardıç, Yenal Cengiz, Sefa Dönmez, Alper Eltutan, Arzu Gültekin, Figen Kara, Gürsel Özgür, Gönül Selvitopu, Ferhat Şahanlı, Gizem Şahbaz, Zahide Gülten Unutmaz, Erhan Yaşar ilçe yöneticisi seçildi.
İl delegeleri Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in yanı sıra Zuhal Arabacı, Dilek Aras, Ergin Demir, Mesut Durgun, Özlem Eker, Nurettin Gömek, Begüm Kay, Erkan Kaya, Hakan Kılıç, Hüseyin Salman, Ezgi Deniz Urunga ve Ahmet Yetim.
KONGREDE GÜN BOYU NELER YAŞANDI'
ROL MODEL OLMALIYIZ'
Konuşma metnini okumak istemeyen Serkan Çağlar, "Ben gönülden ve yürekten konşmak istiyorum" dedi. Konuşmasının başında ülkenin gidişatından bahseden Çağlar, "CHP hepimizin ortak çatısıdır. Şu anda ülkemizin gidişatında ortak kaygılardan dolayı birleştiğimiz çatıdır. Onun için CHP'de adayım. Ortaokul ve lise çağlarımda birçok siyasi aktivitelerde bulundum. İşin çekirdeğinden başladım. Bu süreçte aday olan 8 ağabeyimizle çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalarda partimiz için mücadele verdik. Biliyorum ki kongre sonrasında da ağabeylerimiz mücadele verecektir. Emek harcayan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Biz ülkenin gidişatının farkındayız, biliyoruz ama hissetmiyoruz. Öncelikle bunu hissetmemiz lazım. Bunu hissettiğimizde gerçekten yürekten çalışacağız. CHP'de ilçemizde benim hedefim oyumuzu artırmak ama en büyük hedefim ilçemizi rol model haline getirmek. Biz en fazla oyumuzu 5 bin daha artırır yüzde 100 oluruz. Ancak rol model olursak ülkede konuşuluruz" dedi.
"Ben 4 aydır alanda geziyorum. Bana, 'Meclis üyeliği ne oldu, belediye başkanlığı ne oldu'' diye soruldu ama projelerim çok fazla sorulmadı" diyen Çağlar, "Artık bu soruları bırakmak lazım. Ben bu tür konuşmaların içinde olmadım, asla da kabul etmedim. Sorunlarımız bunlar değil, ülkemizi bir adım öteye getirmek için ne yapabiliriz. Malesef ki bu hiç sorulmadı. 400 tane siyaset yapan insan var ama kimse elini taşın altına yürekten koymuyor. Biz taşın altına elimizde yürekten koyacağız. Eğer ideolojiyle ilerlersek her şey çok güzel olacak" ifadelerini kullandı.
Çağlar, Narlıdere için projelerini şöyle anlattı:
"Öncelikle eleştiri toplantıları yapacağım. Fikir toplantıları yapacağız. Yapacağımız fikir toplantılarında herkes birfer fikir buldupğu takdirde bu hepimizin projesi olacak. Amaç belli hedef belli... Karşımızdaki güç de belli. Sizlerle bir arada olmak tek hedefim Herkes kongreden kongreye alana inerse kapımıza kadar dayanırlar. kapımıza dayandılar. O yüzden yönetici arkadaşlarımızla Türkiye'nin kuşatılmış alanlarına gitmemiz lazım. Kaygılarımız ortak mücadelemiz tekdir. O yüzden hep birlikte mücadele etmek istiyorum. Bundan önceki süreçlerin tamamını geride bırakıp yeni bir başlangıç yapmamız lazım. Mevcut hükümet de kendilerine göre yeni bir süreç başlatıyor. Dağılma öncesi yeni bir yapılanma sürecine girdiler. Biz de CHP olaral gerekli adımları atmamız lazım. Biz de Narlıdere İlçe Örgütü olarak elimizden geleni yapacağız."
‘DAHA AKTİF BİR CHP SİYASETİNİ NARLIDERE'DE GÖRMEK İSTİYORUZ’
İkinci konuşmayı yapan Mesut Durgun şunları söyledi: "Yola çıktık. İki aylık bir süreç. 11 mahalleden oluşan bir kentimiz var. Mahalle delegelerine toplu halde hitap etme şansı bulduk. Projelerimizi de konuştuk. Projeler birlikte alınacak kararlar zaten. 17 yıldır bir dikta rejimiyle yönetiliyoruz. Bir gençliği kaybettik. Apolitik bir gençlik meydana geldi. Çok eski dönemlerde bütün halk sokağa dökülüyordu. Anlayış farklıydı. Atatürk'ün kurduğu CHP 80'lere kadar halktaki sokağa dökme etkisi yaratabiliyordu. Şu anda bir şahıs yönetimi eline almış, kafasına göre ülkeyi yöneten bir Tiranla karşı karşıyayız. Partimizin kapısından içeri giren bir çok anne ya da baba üyelikten çıkmak istiyordu. Verdikleri yanıtta, kamusal alanda bir işe girme şansını sıfırlayan bir durumdan bahsediyorlardı. Evet korkuyor bazılarımız, iş ve aş kaygısıyla. Bunu aşmanın tek bir yolu var iktidar olmalıyız. Korkmamalıyız mücadele etmeliyiz. Sizlerin desteğiyle bir şeyler başarabiliriz. Komisyonların işlerlik kazanması gerekiyor. Ekonomi, eğitim, sağlık, engelli hakları gibi kurduğumuz komisyonlarla insanları örgütlemede bir dinamik yaratmalıyız. Bizi yönetenler bizden eylem ve hareket bekliyoruz. Bu durum 14 artı birle olacak bir durum değil. Bütün üyelerimizin aktif olarak çalışması lazım. Biz bütün mahallelerden katılım ve proje bekliyoruz. Üyelerimizden oluşan delegasyon ilçe başkanını ve il delegelerini seçmek için yetkili organlarısınız. Bir defa oy kullanın işiniz bitti yok, her türlü katkıyı ilçeye vermekte zorunlusunuz. İlk hesap sorma mekanizması sizsiniz. Sokağa daha çok katılım sağlayan bir örgüt haline gelebiliriz. Bir eylem yapıyorum 50 kişiyi geçemiyoruz. Biz tek tek bütün üyelerimize ulaşacağız. 5 bin 300 üyemiz var. Aktif üye sistemine geçmemiz gerekiyor. Ciddi anlamla gürül gürül iktidara yürüyoruz. İzmir bizim, Ankara'yı alacağız, İstanbul'u da alacağız demiştim. İstanbul'u iki defa kazandık. Erdoğan, İmamoğlu'nun kendince rakip olarak gördüğü huzursuz oluyor. Bu huzursuzluğu bütün ülkeye yaymamız lazım. Daha aktif bir CHP siyasetini Narlıdere'de görmek istiyoruz. Ben yönetim kuruluna önderlik edeceğim. Biz sadece proje üretebiliriz, ama siz kim seçilirse seçilsin sorgulayıcı olun elinizi taşın altına koyun bizi destekleyin. Sizlerin katılımcı olduğu bir yönetim anlayışı oluşturmak istiyorum. Ülkenin ana sorunu olan iktidarı nasıl gönderebiliriz, bunun çabasını gütmemiz gerekiyor. Son olarak Narlıdere çok büyük bir kent değil, ama İzmir'in en nadide kenti. Ormanla denizin buluştuğu 11 mahalleden oluşuyoruz. Üst kimli Narlıdere al kimlik ne olursa olsun diyoruz. O kadar güzel bir kentte yaşıyoruz ki Türkiye şampiyonu olmuş bir ilçeyiz. Delege sisteminde de aynı şeyi görüyorum, kimsenin etkisinde kimse kalmayacak. Yola çıktığımız 8 arkadaşımız da bu görevi yapabilecek insanlar. Son ikiye biz kaldık. Kim kazanırsa kazansın ben yarın partinin kapısında olup destek vereceğimi açıklıyorum. Delegasyon olarak siz karar vereceksiniz hepinize teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Divan başkanlığına delegelerin oylarıyla İzmir Milletvekili Ednan Arslan seçildi. Kongreye İzmir Milletvekilleri Atila Sertel, Kani Beko, İl Başkan Yardımcıları Adnan Alabay, Çetin Özdemir, Belediye Başkanı Ali Engin, mevcut ilçe başkanı Şahin Fırat, Güzelbahçe İlçe Başkanı Çağlayan Bilgen, Balçova İlçe Başkanı Binnur Akın, Seferihisar İlçe Başkanı Senem Gürer Solak, önceki dönem Balçova İlçe Başkanı Aygül Eryılmaz, İzmir eski Milletvekili Musa Çam, belediye meclis üyeleri, Büyükşehir Bürokratları, delegeler ve partililer katıldı.
‘PIRIL PIRIL İKİ ARKADAŞIMIZ YARIŞACAK’
Kongrenin Divan Başkanlığı'nı yürüten CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan "Yaşadığım, üyesi olduğum Narlıdere'de divan başkanlığı görevini yürütmekten gurur duyuyorum" diyerek kongrenin açılış konuşmasını yaptı. Arslan "Narlıdere her zaman kıskanılan bir örgüt olmuştur. İlçe başkanlığı yaptığım dönemde de 'Seçimlerin birincisi Narlıdere olur da ikincisi kim olacak'' diye konuşurduk. Narlıdere hiçbir zaman başımızı öne eğmedi, teşekkür ediyoruz. 31 mart yerel seçimlerinde de rekor kırdık. Hep birlikte el ele verdik ve yüzde 80 gibi kırılması zor bir rekora imza attık: Çıta çok yüksek. Bugün bir ilçe başkanımız görevi devredecek. Onun için pırıl pırıl iki arkadaşımız yarışacak ve sonuç olarak kazanan CHP olacaktır. CHP kongrelerinde başka bir sonuç yoktur" dedi.
‘KILIÇDAROĞLU’NA SAHİP ÇIKMALI, ONUN PEŞİNDEN GİTMELİYİZ’
31 Mart yerel seçimlerinde ülke siyasetinin şifrelerinin değiştiğinin altını çizen Arslan, "Artık tek başına iktidar olmanın tek yolu 50 artı 1'den geçiyor. CHP'nin kurulduğu yıllardan bu yana aldığı oy oranına baktığımızda görüyoruz ki tek başına iktidar olma şansımız yok. O yüzden 31 Mart'ta büyük bir özveri ile Millet İttifakı'nı inşa eden başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu kutluyor, onun çizgisinde ilerlemenin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Kimin Atatürk ile, demokrasiyle, kadın erkek eşitliliği ile sorunu yoksa haktan işçiden, emekçiden yana olanlarla kol kola girmek zorundayız. 'Egemenlik kayıtsız şartız milletindir' ilkesini yeniden hayata geçirmek için parlamenter sistemini yeniden hayata geçirmeliyiz. Biz tek adam rejimini yıkmak için ant içmiş yurtseverleriz o yüzden görevimiz çoktur. Bu kongreler ayrışma, kutuplaşma kongreleri değil yek vücut olmak ve partimizi daha da büyütme kongreleridir. 31 Mart'ta büyük bir başarı elde ettik. Buradan genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na bin selam olsun. Büyük bir sorumlulukla elinden gelen her şeyi en iyi şekilde yapan Kemal Kılıçdaroğlu'na sahip çıkmalı, onun peşinden gitmeliyiz. Demokrasi bedel ödenmeden kazanılamaz. Bu bedeli ödeyecekler de biziz. İlk seçimde tek adamlık rejimini alaşağı edeceğiz. CHP'nin temelinde Kuva-i Milliye vardır. Gözyaşı ve kan vardır. Bu partinin kökenlerinde ne ezen ne de ezilen Ecevit vardır, Lozan kahramanı İnönü vardır, Mustafa Kemal Atatürk vardır. Bu kongreler yenilenme ve güçlenme kongreleridir. Bu kongrelerden de güçlenerek çıkacağımıza inanıyorum" diye konuştu.
‘KONGRE YAPMIYORUZ ARKADAŞLAR’
Mustafa Moroğlu kongrede mevcut düzeni eleştiren bir konuşma yaptı. Moroğlu “Gördüğüm kadarıyla kongre delegeleri 280 kişi salonda yok.Kongre delegelerin en önemli görevine olduğunu dinleyip ona göre kararvermektir. Rica ediyorum ne kadar kongre delegesi varsa salonda olmalarınıistiyorum. Kendi görevleri için. Kongrelerde konuşma yapmak pek tarzım değil,ama 14 yaşından beri siyasetin içinde bulunmuş önemli tecrübeler edenmiş birsiyasetçi olarak, milletvekili olarak değil. Sade bir yurttaşken nasılyapıyorsan siyaseti, mevki sahibi olduğu zaman da aynı şekilde siyaset yaparsabiz kazanırız. Narlıdere ticaret yapıyorum. Bu süreçte kongre siyasetine hiçkarışmadım. Belediye başkanıyla, ilçe başkanıyla karşı karşıya gelmedim. İsteyenolursa tecrübelerimi anlattım. Narlıdere 1976 yılından beri siyasetin içindeyim.Narlıderelilerle, İnciraltı yurtlarından atıldığımızda çadır direnişlerisırasında tanıştım. Narlıderelilere Faşizme kurban giden Yusuf Ekinci’yenasıl sahip çıktığını gördüğümde tanıştım. Narlıdere’nin ne istediğini neyisevdiğini bilirim. Burada bir tarif var, Narlı Mahallesi’ni köşe bucakbilen partililerimiz var. Bu kongrede herkesin bir öz eleştiri yapmasıgerektiğini düşünüyorum. Hepimizin sorumlulukları var. Neden böyle söylüyorum.Bir aydır Narlıdere’de yaşananlar yüzünden. Kongre yapmıyoruz, arkadaşlar. Bir kısmımızın istediğini, bir kısmımızında istemediği adayı seçeceğiz. Kongrelerde en çok karşı karşıya geldiğimizdurum, kongre üyelerinin aldığı karara CHP örgütü uymak zorundadır. Burada sağasola söyleneceğinize alın kararı ön seçim olsun. Foça’da yıllardır ön seçimyapılıyor. Bir önerge verin 30 imzalı 40 imzalı. Alın kararı bunu yapamamazmısınız. Delege demek, aday atanacağı zaman parti binası önünde bu adayıistemiyoruz demek, atama gerçekleştikten sonra adayı bağrımıza basmak demek değildir.Böyle kararlar kongrelerde alınacak.Örgütün en üst karar mercileri, kongrelerve kurultaylardır. Ne karar alırsanız herkes uymak zorundadır. Peki biz neyegöre ilçe başkanı seçeceğiz arkadaşlar.Birazdan dinleyeceğiz, ona göre seçeriz.Umarım ona göre seçeriz. Yeni birörgütlenme tarzı beklerken eskide yaptıklarımız yapamaz hale gelmişiz. Neye göreseçeceğinizi siz de biliyorsunuz. Bizim mahellenin adayı,Mustafa Moroğlu’nunadayı, belediye başkanının adayı, meclis üyelerinin destekleyeceği aday olsundiye seçeceğiz. Yoksa yazılıp yazılmadığına göre, hatta yazılmadıysa karşılisteye oy veren bir düzenle başkan seçeceğiz. Narlıdere’de siyasetinden bir özeleştiri yapmak lazımdı.
‘BİR SÖZ YETER SAYIN BAŞKAN’
‘CHP kongreleri bir güne sığdırılmaktan çıkarılmalıdır’ diyen Mustafa Moroğlu Her gün başka gündemle toplanalım karar alalım. Verilenkararları savunalım. Siyasetin şekli şemali bu düşüncelerle oy kullandığımız zaman yeterli olsun. Ali engin beniyoldaşım. Karşıyaka belediye başkanı olması için elimden geleni de yaptım.Burada bir tarih var arkadaşlar Mustafa Moroğlu'nun hiç mi görüşü olmayacak.Narlıdere’e hiç mi beraber bir şey yapamayız. Bakın yolda geliyorum,sorumluluğum gereği bunu söylemek zorundayım. Bir işçi “listeyi bana getirin diyen arkadaşlarım var”diyor.Buna yapan da yapılmasına izin veren de bu kongreye zarar veriyor.Böyle birleşemeyiz arkadaşlar. Eşit yarışmalıyız. Politikalarımızyarışacak.Narlıdere ilçe örgütünü nasıl yöneteceğimiz yarışacak ve ona görekarar vereceğim. Bir söz yeter, sayın başkan. “Ben Narlıdere Belediye Başkanıolarak tarafsızım. Hiçbir ilçe adayıma destek vermiyorum. Hangi ilçe adayıseçilirse beraberce meclis üyelerimle, mahalle meclislerimle, kongre üyelerimlehepsiyle Narlıdere’de yeni bir siyaset anlayışını beraber oluşturacağız. Bugünekadar yaptıklarımızı kapatacağız yeni bir sayfa açacağız” bunu başarabiliriz” diye konuştu.
NALBANTOĞLU'NA SUÇLAMA
CHP İzmir İl Eğitim Sekreteri Binali Gül, Mustafa Moroğlu'nun konuşmasına atıfta bulunarak İzmir'deki Mavi liste hareketini sert bir dille eleştirdi. Gül “İl eski Başkanı Rıfat Nalbantoğlu bugün İzmir’i dizayn etmeye çalışıyor. O yüzden İl başkanlığında doğal delege olarak Deniz Yücel’i destekliyorum” dedi.
'SAHİP ÇIKACAKSINIZ!'
Konuşmasında CHP'nin rakibinin AK Parti, MHP değil yine kendisi olduğunu söyleyen CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, "Enteresandır, ayağımıza sıkma konusunda bizden daha başarılı siyasi parti yok. Mahalle delegelerinde, ilçe kongrelerinde, il kongrelerinde ayağımıza sıkıyoruz. Asıl gerçek şudur: Yıllardır iktidar olamayan CHP'ye emek vermiş ak saçlı insanlar, evlatlarına iş bulamadığı için ailelerinin içinde kavga eder duruma gelmiş. 17 yıldır ülkeyi yöneten, Cumhuriyet değerlerini bir bir elden çıkaranlar, geçtiğimiz günlerde en çok oy aldığımız Karşıyaka'da kabul edilemez işler yaptılar. Karşıyaka'da geçen hafta 800 kişi bir okulda tarikat toplantısı yaptılar. Duvarda asılı olan koca Atatürk posterinin üstünü kapattılar. Bunu İzmir'de yaptılar. Laiklik elden gidiyor, Cumhuriyet elden gidiyor. Biz hala sen mi delege olacaksın, ben mi kavgası yapıyoruz. İktidar olamadıktan sonra delege olsan neye yara? İlçe delegeliği bakın, bugün oy kullanılmasından sonra bitiyor. Başından beri delege sistemine karşı çıktım. Bu sistem bizi ayrıştırıyor. Tüm üyelerle seçim yapmak lazım. Bununla ilgili projelerimizi de sunduk. İktidara o kadar yakınız ki elimi uzatsam elma ağacından elma koparacak kadar yakınız. İktidar olmak çin iki önemli unsur var: Türkiye'deki nüfusun yüzde 64'ü chpli belkediyeler tarafından yönetiliyor. yerelde iktidarız. Şimdi belediye başkanlarımıza büyük iş düşüyor. Halka dokunacaklar ve topluma sosyal demokrat belediyeciliği tanıtacaklar. Biz ne yapacağı? Çocuğunu işe almadı diye ateş mi püsküreceği? Partinize, belediye başkanınıza, ilçe başkanınıza sahip çıkacaksınız" dedi.
37 yıllık siyasi hayatında Narlıdere'de bugüne kadar olan hemen her kongreye katıldığına dikkati çeken Bayır, "Katıldığım kongrelerin birçoğunda Narlıdere'de tek adaylı yarışlar yapıldı. Yani, önce çuvaldızı kendimize batıracağız. İnşallah il kongresinde de iki adayımız belki de üç adayımız olacak. Tek adaylı kongreler CHP'ye yakışmıyor. Birileri tarafından dizayn edilmiş gibi oluyor adaya da haksızlık oluyor. İki adaylı bu yarışta kongre sonrasında kazanan CHP olacak. Hangi aday kazanırsa kazansın belediye başkanı ile çalışmak zorunda. Çalışmama gibi bir lüksü yok. Belediye başkanı örgütünü kucaklayacak, ilçe başkanı da belediye başkanını kucaklayacak. Herkesin gönlünde bir arslan yatıyor ama onun kazanmaması bir şeyi değiştirmemeli. Diğeri kazanırsa ötekine daha fazla sahip çıkmalı. Gelin hep birlikte bu ak saçlılara, 'İki yıl daha sıkın dişinizi bu parti iktidar olacak' diyebilelim. Yolumuz açık olsun, inşallah iktidarda buluşacağız" diye konuştu.
'ARTIK HÜKMÜ YOK'
Narlıdere'ye gelince başka bir coşku yaşadığını ifade eden CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, "Narlıdere denilince rekorlar, CHP'nin İzmir'deki gücü aklıma geliyor. Demokrasiye inananlara, solculara, devrimcilere çok büyük güç veriyor. İnsanların dilini, dinini, ırkını, mezhebini sorgulamadan yoıldaşlık içinde beraber yaşamanın merkezi, demokrasinin beşiği olarak görüyorum. Önümüzde çok uzun bir süreç var. Çoğu gitti azı kaldı diyebileceğimiz bir süreç... Çok uzun yıllardır baskıyla, zorbalıkla ayrıştırarak ötekileştirerek tehdit ederek şantaj yaparak yöneten bir yapı var. O yapıyı artık AKP iktidarı da diyemiyoruz. Cumhurbaşknlığı tek adam sistemi ülkeye yerleştikten sonra AKP'nin milletvekillerini bakanların hükmü yok. Bize düşen bunları duymayanlara ve duymak istemeyenlere taşımaktır" açıklamalarında bulundu.
"Bizim birbirimize ayıracak, birbirimizle kavga edecek tek bir dakikamız yok" diyen Sertel, "Önemli olan iktidar yürüyüşüne katkımız ne olacak. Hak, hukuk, adalet yürüyüşünde 25 gün tırnaklar morardı, ayaklar su topladı. Sonuçta Ankara'dan başlayan yürüyüş İstanbul'da sona erdi. Aklı evveller sordu: Yürüdünüz de ne geçti eliniz? O yürüyüş bize İstanbul'u Ankarayı kazandırdı. Milyonlarca insan bir araya geldi ortak bir yapı oluşturduk. 854 bin tokat var yüzlerinde. Bu sadece İmamoğlu'nun kişisel başarısı değil, toplumun bir araya geldiğinde nasıl bir güç oluşturduğunu gösteren, baskı içinde bir seçim yaptıran örgütler... Halk ve birliktelik... İşte o zaferi getirdi. Önümüzdeki ilk seçimde iktidar olacağız. Bu ülkeyi barışa, kardeşliğe, adalete biz kavuşturacağız. Komşularımızla olan ilişkilerimizi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi 'Yurtta sulh cihanda sulh' anlayışıyla yürüteceğiz. Yurdumuza yönelik en ufak tehlike karşısında bizde seferberliğe hazırız ama başka ülkelerin savaşında düşman durumuna gelmemiz bu ülkeyi yönetenlerin akılsız davranışlarındandır" dedi.
Ülkeye demokrasi gelmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Sertel, şu sözleri kullandı: "Öyleyse biz kendi içimizde demokrasi ve önseçimi savunmalıyız. Ön seçimlerle adaylarımızı belirlemeliyiz. Bizler zengin olmadık, para pul peşinde koşmadık. Diplomalarını satıp mor binliklere çevirmemiş kuşaktanız. Biz insan biriktirdik, sevgi, saygı yoldaş biriktirdik. Bunu asla tehdit olarak söylemem ama ülkeye demokrasi getiren parti önce kendi içinde demokrasiyi getirmelidir. Seçilen arkadaşımı tebrik ediyor, seçilemeyen arkadaşımın da onun koluna girip yol yürümesini diliyorum."
‘HAKKIMI GÖNÜLDEN HELAL EDİYORUM’
Aday olmayacağını açıklayan mevcut ilçe başkanı Şahin Fırat bir teşekkür konuşması yaptı. CHP’li Fırat şunları söyledi “4 yıl içerisinde talimat almamıştır. Dayandığı tek şey tüzük ve il başkanlığı genelgeleridir. Bir araya gelip uzlaşıyorsanız o da demokrasidir. Sağlıklı bir liste oluşması için uzlaşı olmasını isterdim. Örgütümüzün fiziki koşullarını iyi bir duruma getirdiğimizi düşünüyorum. Herkes siyaset yapacak dedim, bugün herkes siyaset yapıyoruz. Başarılı bir mahalle kongresi süreci geçirdik. Bir mahallemizde bir boykot yaşandı. Emekçi kadınlarımızın bir kısmı ihmal edildi, ama bundan sonraki seçimlerde daha iyi bir delagasyon oluşur diye düşünüyorum. Ben partimi ve partililerimi çok seviyorum. Hepinize ayrı ayrı yürekten teşekkür ediyorum. Ne mutlu ki bizi yüzde 85 ile onore ettiniz, Türkiye birincisi yaptınız. Buradan eşime de yürek dolusu teşekkür etmek istiyorum. Fedakarlık yaparak bu partiye daha fazla katkı sağlamamızı sağladı. Çocuklarımı da ihmal ettim onlara teşekkür ediyorum. Hangi aday seçilirse seçilsin bu örgütün emrindeyiz. Bundan sonrası için bir talebim yok. Aday arkadaşlardan bibrisi il delegeliği için konuştu, ben de öyle bir talebim olmadığını söyledim. Sizleri çok seviyorum. İstemiyerek de olsa kırdığım üzdüğüm birileri varsa özür diliyorum, hakkımı gönülden helal ediyorum. İktidar mücadelemiz hep beraber devam edecek. İki adaya da başarılar diliyorum” diye konuştu.
Kongre için salon bayraklarla süslenirken, iki adayın da afişleri salonun iki yanına asıldı. Serkan Çağlar ‘Emekse emek, liyakatsa liyakat, doğruluksa doğruluk’, ‘Partimin vicdanın adayıyım’ sloganlarıyla delegelerden oy isterken, Mesut Durgun ‘Kadın, yaşam, özgürlük’ sloganıyla oy istiyor.
Seçimde Durgun’a Belediye Başkanı Ali Engin ve Grand Plaza Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kılıç destek verirken, Çağlar'ı örgüt, ilçe kanaat önderleri ve meclis üyeleri destekliyor.