CHP'de ağzı fermuarlı eylem
İZMİR’de yerel seçimde sekiz ilçe başkanlığını kaybeden CHP’de tartışmalar büyüyor. İl yönetimi, yarın (salı) seçim sonuçlarını değerlendirmek için ilçe başkanlarıyla toplantı yapacak ama muhalifler sonuçların daha geniş katılımlı toplantıda masaya yatırılmasını istedi. Karşıyaka Belediyesi eski Başkanı Cihan Türsen, İzmir örgütünün konuşturulmadığını öne sürerek, sosyal medyada ağzı fermuarlı bir kadın fotoğrafı paylaştı.
İZMİR - Seçim bitse de CHP’nin İzmir örgütünde tartışma sürüyor. İl yönetimi, yarın (salı) seçim sonuçlarını değerlendirmek için ilçe başkanlarıyla toplantı yapacak. Balçova Termal Tesisleri Seminer Salonu’nda düzenlenecek toplantı, saat 12.00’da başlayacak.
Karşıyaka Belediyesi eski Başkanı Cihan Türsen, ne il başkanı ne de milletvekilliği olmanın hesabını yapmadan hareket ettiğini öne sürerek, “CHP’li siyasetçilerin temel görevi, parti içindeki dağınıklığın ilkesizliğin ve hukuksuzluğun önüne geçmeleridir. Bu değişimler sağlanmadığı müddetçe parti görevleri çok anlamlı ve değerli olmaz. Hatta bu görevler uğruna bizler kendimizle ters düşen çabalara girebiliriz. CHP’de temel sorun siyasi ilkeler etik ve parti içi hukukun uğradığı erozyondur. Parti programına ve tüzüğüne aykırı ve bu önemli belgelerimizi hiçe sayan uygulamalara karşı bir farkındalık sürecini yaşamamız ve yaşatmamız gerekiyor. Bu nedenle de herkes parti programını ve tüzüğünü bir kez daha ama anlıyorum ki pek çok parti yöneticisi ilk kez olarak okumak zorunda” dedi.
“İZMİR’DE CHP OYU YÜZDE 65’TEN AZ OLMAMALIYDI”
Türsen, yerel seçimin sonuçlarının geniş katılımlı toplantılarla tartışılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Temel ilke soracağız, sorgulayacağız ve sergileyeceğiz. Bu nedenle yerel seçimlerde isimleri ne olursa olsun belediye başkanlığı seçimlerini kaybeden ilçe başkanlarımız ve yönetim kurulları siyasi nezaket gereği ve parti tüzüğü gereği istifa etmek veya görevden alınmak durumundalar. Bu yönetimler kongrelerle güvenoyu tazeleyebilirler. Ancak hiçbir şey yokmuş gibi yola devam edemleyiz. İl başkanlığı ve yönetimine gelince sekiz ilçenin kaybedildiği bir il başkanlığı hele hele kaybedilen ilçelerde adaylar konusunda tavır koyan bir İl Başkanı adı Ali Engin ya da Cihan Türsen hiç önemli değil hesap vermek zorundadır. CHP’nin İzmir’deki genel oyu yüzde 65’ten aşağı olamaz. Çünkü Gezi eylemleri, hakim, savcı ve emniyet atamaları tayinleri, bakan ve çocuklarının yolsuzluklarının olduğu bir ortamda alınan oy bu olmamalıydı. CHP il yönetimi yerinden kıpırdamasa yüzde 56 oy alınırdı yüzde 65’lik bir hedef yerine yüzde 50’ye düşürmesinin hesabı sorulmaz ve verilmezse CHP için gelecek kaygı vericidir.”
Türsen, İzmir delegasyonunun olağanüstü kongre için bu haftayı değerlendirme ile geçireceğini belirterek, imzadan önce il yönetimi ve kaybedilen sekiz ilçe yönetiminin istifa etmesi gerektiğini söyledi. Türsen, “CHP örgütünün susması isteniyor. Konuşması için tüzükte açıkça yazılı hükümler uygulanmıyor. Kol kırılır yen içinde kalır gibi sadece aile mahremiyetini ifade eden bir söylem öne sürülüyor. Suskunluk yanlışa haksızlığa ortak olmaktır. Öncelikle il başkanı ve yönetimi istifa etmeli. Bu önemli bir kazanım olur. İl başkan ve yönetimlerinin geleceğe bırakacakları çok önemli bir gelişme olur. Buna sessiz kalan Genel Merkez hata yapar. Genel Merkez’in yapacağı bir müdahale çok anlamlı olur. Yeni gelecek yönetimler için bir ders niteliğinde yerini alır. Delegasyonun olağanüstü kongre istemesi ise son çaredir. Ben görüştüğüm il delegasyonunda 45 günlük bir kongre süreci ve sonrasında cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle sorumlu bir düşünce içinde olduğunu durumu değerlendirdiğini düşünüyorum. Bu hafta il delegasyon üyeleriyle durum değerlendirmesi yapılacak ve parti sorumluluğu içinde kongre süreciyle ilgili karar verilecektir. Delegasyon belediye başkanlarını etkisinde onlar tarafından tayin edildikleri endişesi var. Çatışmalı il kongresi ise cumhurbaşkanlığı seçiminde zarar göreceği endişesi taşıyor” dedi.
“DANIŞMA MECLİSİ DERHAL TOPLANMALI”
CHP eski İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu da “Seçim sonucu partinin yetkili organlarında yapılmalı. Danışma meclisi derhal toplanmalı. Seçim sonucu tartışmaya açılmalı. Kimin ne değerlendirmesi varsa söylesin. Bu alanı açmazsa millet basın üzerinden konuşuyor. Bu da partiye zarar veriyor. Bu konuda konuşmamak partiye zarar vermemek konusunda insanlar ne kadar duyarlı ise bu zemini açmak konusunda o yetkililer o kadar duyarlı davranmalı” dedi.