CHP ’de 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlere yönelik 1 Ekim’de başlayan adayadaylığı başvuruları devam ederken partide seçimlere yönelik çalışmalar da sürüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla yarın yapılacak Belediye Başkanları toplantısında CHP ’nin yerel yönetimlere ilişkin vizyonu ortaya konulacak ve seçim çalışmalarına da resmen başlanacak. Yerel yönetimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un koordinasyonundaki araştırma ekipleri 12 Ekim itibarıyla Türkiye’nin dört bir yanında sahada anket çalışması yapmaya başlayacak. Aday adayı başvurularının sona ereceği 19 Ekim’den sonra yapılacak PM toplantısı sonrası açıklanacak.
Başkan adayları dört farklı kategori altında belirlenecek. Birinci grup, CHP ’nin iktidarda olduğu mevcut belediyelerde tekrar aday gösterilecek isimlerden oluşacak. İkinci grup ise üzerinde uzlaşılan ve örgütün üzerinde mutabakat sağladığı, tartışma olmayan isimlerden oluşacak. Bu grupta, hem milletvekillerinin hem örgütün, il başkanlarının üzerinde uzlaştığı ve kamuoyu araştırmalarıyla da desteklenen isimlerden oluşacak.
Büyükşehirler ayrı
Üçüncü grupta CHP ’nin iktidarda olmadığı ancak iktidar hedeflediği İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerin adayları da yer alacak. İzmir Büyükşehir Belediye adayının da yer alacağı belirtilen bu grupta; adaylar belirlenirken hem eğilim yoklaması, hem anket, hem de genel merkez yoklaması yapılacak. Üçüncü grupta yer alan belediye başkan adaylarının belirlenmesi için çok daha yoğun bir çalışma yürütülecek. Bu grup kapsamındaki adaylar belirlenirken “seçimi kazanmak” ve “ aday olması durumunda en yüksek oyu alması” kriterleri ön planda olacak. Son olarak dördüncü grupta ise CHP ’nin kaybettiği ve iddialı olmadığı genelde Güneydoğu ve Doğu bölgelerindeki belediye başkan adayları olacak.
Belirlenen dört grup içerisinde mevcut belediye başkanlarıyla yola devam edilecek olan adayların kamuoyuna ilk önce açıklanabileceği ifade ediliyor. Ardından üzerinde tam uzlaşma ve mutabakata varılan adayların kamuoyuna duyurulacağı belirtiliyor. Parti içinde en tartışmalı grup olarak tartışılan ve İstanbul ve Ankara gibi büyükşehir belediyelerinin içinde bulunduğu üçüncü gruptaki adayların ise seçim stratejsine göre en son açıklanan isimler olabileceği belirtiliyor.
Sınırlı önseçim
CHP ’de aday belirleme yöntemi olarak önseçim yapılması yönündeki talepler, genel merkezde aday profilinin parti kimliğinden daha çok öne çıkması nedeniyle her bölgede başarılı bir sonuç vermeyeceği görüşü nedeniyle soğuk bakılıyor. CHP’nin güçlü olmadığı bölgelerde önseçimin yanıltıcı olabileceği ifade ediliyor. Önseçimin sadece sadece CHP’nin güçlü olduğu bazı belediyeler için uygulanabileceği ifade ediliyor.
Eğilim ve anket
CHP ’nin güçlü olmadığı ancak iddialı olduğu yerlerde ise, önseçimden çıkan adaya vatandaşın oy verip vermeyeceğinin belirsiz olduğu görüşü dile getiriliyor. Bu kapsamda İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerin de yer aldığı üçüncü grupta adaylar belirlenirken örgütün katılımıyla eğilim yoklaması, vatandaşa da anket uygulamasıyla belirlenebileceği görüşü dile getiriliyor. Parti örgütünün katılımıyla yapılacak eğilim yoklamasından çıkan sonuçlara, anket yöntemiyle vatandaşların tepkilerinin ölçülmesinin “seçimi kazanacak” ya da “en yüksek oyu alacak” adayın belirlenmesi için önemli olduğu dile getiriliyor.