Ege Postası
Geri

CHP'de yeniden Kılıçdaroğlu dönemi

İki gün sürecek CHP 35. Olağan Kurultayı Ankara Arena Spor Salonu’nda ‘Demokrasi, Değişim ve Kardeşlik Kurultayı’ sloganıyla yapılıyor. 92 imza toplayan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay baraja takıldı, aday olamadı. Kurultaya tek aday olarak giren İzmir Milletvekili mevcut genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Olağan Kurultayı'nda 1238 delegenin kullandığı 990 geçerli oyun tamamını alarak yeniden CHP genel başkanı oldu. 248 oy ise geçersiz sayıldı. Kılıçdaroğlu kurultaya 1100 imzayla girmişti. CHP'de kurultay mesaisi!Önce genel başkan seçimi yapıldı
CHP'de yeniden Kılıçdaroğlu dönemi
Haberler / Politika
16 Ocak 2016 Cumartesi 10:26
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
EGEPOSTASI- CHP’nin 35. Olağan Kurultayı Ankara Arena Spor Salonu’nda başladı.  Kurultay iki gün sürecek; ilk gün genel başkan seçimi yapıldı. Kurultayın ikinci gün ise 60 kişilik Parti Meclisi üyeleri belirlenecek.



KILIÇDAROĞLU TEK ADAY GİRDİ

İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın yeterli imzayı bulamamasının ardından kurultayda mevcut genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu, tek aday olarak seçime girdi. Kılıçdaroğlu, divana 1100 delegenin imzasını sunarak adaylık başvurusu yaptı. 



990 OYLA YENİDEN BAŞKAN

CHP Olağan Kurultayı'nda 1238 delegenin kullandığı 990 geçerli oyun tamamını alarak yeniden CHP genel başkanı oldu. 248 oy ise geçersiz sayıldı.



‘KEMAL ATATÜRK’ İDDİASI 

248 geçersiz oyun büyük bölümünde delegelerin oy pusulasına Kemal Atatürk yazdığı iddia edildi. CHP kulislerinde bu Kemal Kılıçdaroğlu’na bir tepki olarak değerlendirildi.




TÜZÜKTE 3 DEĞİŞİKLİK

Kurultayın ilk gününde tüzükte yapılacak üç maddelik bir değişiklik, delegenin onayına sunuldu.  Buna göre, milletvekili seçimlerinde "kontenjan aday" uygulaması bir dönemle sınırlandırıldı. Bir aday, iki dönem üst üste kontenjandan yararlanamayacak. Bir diğer değişikliğe göre de seçimlerin bir yasama yılı dolmadan yenilenmesi durumunda, milletvekili adayları ön seçim şartı uygulanmadan, merkez yoklamasıyla belirlenebilecek. CHP'nin tüzükte yapmayı düşündüğü diğer bir değişiklik ise Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeliklerinin yapısına yönelik. Değişikliğe göre, Genel Başkan MYK'ya atayacağı kişi sayısına kendisi karar verecek. Mevcut tüzüğe göre CHP MYK'sı 17 kişiden oluşuyor.

Değişikliğin onaylanması durumunda "MYK 17 kişiden oluşur" ifadesi, "MYK bir genel sekreter ve genel başkan yardımcılarından oluşur" şeklinde değişecek
.



"KILIÇDAROĞLU 1100 İMZAYLA ADAY GÖSTERİLDİ, ÇARŞAF LİSTE OLACAK" HABER İÇİN TIKLAYINIZ!!!



GÜN BOYU NELER YAŞANDI'



BALBAY ADAY OLAMADI


CHP’nin 1200 delegesi bulunuyor ve en az 120 imzayı toplayan isimler kurultayda genel başkanlığa aday olabilecek. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday olarak çıkan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın 120 imzayı bulamadığı belirtildi.  Balbay, "92 imzaya ulaştık, mevcut durumda aday olamıyorum" dedi.  







BALBAY: BARAJA TAKILDIM

Kurultay'da adaylık için yeterli izmaya ulaşamayan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay şu açıklamayı yaptı; 



“İlginç bir süreç oldu benim için. Baraja takıldım. Ülkede seçim barajı yüzde 10 CHP'de aday olma barajı yüzde 10... Ben yüzde 7'deyim. Yüksek bir oran. Sıfır baraj da doğru olmayabilir. Daha düşük baraj bize, demokrasiye daha yakışır. İddiayla yola çıktım. Bir kurultaylık nefes değil dedim. Mücadaleyi pazarlık konusu olarak yapmadım. Ben yıllarca ülkenin sorunlarını yazdım. Şimdi de çözmek için yola çıktım. Aday olacağım için liste hazırlığı yaptım. PM listesi için arkadaşlarımla yeniden bakacağız. Ben CHP'nin yeni bir yön yeni bir yöntem ve yeni bir yönetime ihtiyacı olduğunu görüyorum.Anadolu'yu karış karış dolaştım Yine dolaşacağım İmza veren 92 delegeye teşekkür edeceğim. Bir ilde 6 delegeden dördü  'sana imza vereceğiz' dediler. Sonra gelip 'Bizi Genel Merkez'e çağırdılar imza atmamız gerekitğini söylediler' dediler. İmza veremediler bana...Delegeler baskı altındaydı. Genel Merkez sadece tek adayla gidilmesi için bastırdı. Tek aday CHP'yi bir yere götürmez. Bütün illerde tek aday olunması iradesi baskın çıktı. Bir delege “Ülkede demokrasi mücadelesi veriyoruz, CHP içinde de demokrasi mğcadelesi vereceğim aklıma gelmezdi” dedi. Bunu unutmayacağım”








KILIÇDAROĞLU'NDAN KURULTAYDA SERT SÖZLER

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 35. Kurultayı'nda konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:



35. Kurultayımızın umuyorum üzerimize çöken atmosferi dağıtmış olur. Bu kurultayın bir bayram havasında geçmesini isterdik. İsterdik ki hapishanelerinde gazetecilerin olmadığı bir Türkiye'de yapalım, bu kurultayı yaptığımız günde hiçbir çocuk teröre kurban gitmesin, herkes rahat nefes alabilsin.  Yönetilemeyen bir Türkiye gerçeği var. Demokrasiden, özgürlükten söz ediyoruz ama oluşan bu atmosfer hepsini gölgeliyor. Bugün karamsar bir hava varsa toplumda yönetimden kaynaklanıyor. Bizim görevimiz bu havayı dağıtmak. İş, aş, ekmeği isteyenler , demokrasi ve özgürlüğü isteyenler bir olursa aydınlık günler gelir.








Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 35'inci Olağan Kongresi'nde konuştu. Kılıçdaroğlu, "Kendi düşüncelerini açıklayan akademisyenler tek tek gözaltına alındı. Bir diktatör bozuntusunun talimatıyla tek tek gözaltına alınıyor. İçeriğine katılmayabilirsiniz. Bizim de içerikle ilgili sorunlarımız var. Katılmadığımız yönleri var. Neden yasak getiriyoruz düşünceye'" dedi. Bu sözler salonda büyük alkış alırken AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve beraberindekiler kongreyi terk etti.



"TOPLUMDA KARAMSAR BİR HAVA VARSA YÖNETİMDEN KAYNAKLANIYOR"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ankara Arena Spor Salonu'nda 'Demokrasi, Değişim ve Kardeşlik Kurultayı' sloganıyla başlayan 35'inci Olağan Kongre'de kurultay konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmasının başında terör olaylarına ve tutuklu gazetecilerin durumuna değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu atmosferi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "Bu kurultayın bayram havası içinde geçmesini isterdik. Hatta konuşmalardan önce bu sahnede oyunların oynanmasını isterdik. Türkülerin söylenmesini isterdik. 35'inci kurultayımızın bugününde isterdik ki hapishanelerinde gazetecilerin olmadığı bir Türkiye'de yapalım bunu. İsterdik ki bu kurultayı yaptığımız günde hiçbir çocuk teröre kurban gitmesin. Ama bugün geldiğimiz nokta iç açıcı değil. Yönetilemeyen bir Türkiye gerçeği var. Demokrasiden, özgürlüklerden, birlikten, beraberlikten, kardeşlikten söz ediyoruz. Ama oluşan atmosfer bütün bunların tümünü gölgeliyor. Bugün karamsar bir hava varsa toplumda yönetimden kaynaklanıyor. Ayrışmadan, bölünmeden mücadele edersek demokrasiyi isteyenler, özgürlüğü isteyenler bir olursa, iş, aş, ekmeği isteyenler bir olursa Türkiye'yi aydınlığa çıkarırız" diye konuştu.



"BİZ CHP'LİLER OLARAK TERÖRE KARŞIYIZ, NOKTA"

Son dönemde artan terör olaylarıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, CHP'nin teröre karşı tutumunu anlatarak "Terörün yeniden azdığı her gün şehitlerimizin geldiği can kayıplarının olduğu bir Türkiye atmosferini yaşıyoruz. Mısır'daki sağır sultan da duysun. Biz CHP'liler olarak bu ülkeye hizmet etmeyi temel ilke olarak benimseyen CHP'liler olarak  terör nereden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin, hangi amaçla olursa olsun teröre karşıyız. Nokta. Terör bir insanlık suçudur ve teröristler asla affedilmemelidir. İnsan hayatı kadar değerli olan başka bir şey yoktur. Masum insanların öldürüldüğü bir süreci asla kabul etmiyoruz. Terör bir insanlık suçuysa teröre karşı durmak da insanlığın ortak görevidir" ifadelerini kullandı.








ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI

Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın bir televizyon programında yaptığı konuşmayı hatırlattı:

Güneydoğu'da bunlar adeta çözüm sürecini silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi silah stoklaması yaptılar diyor. BU süreç içinde güvenlik güçlerimiz herhangi bir çatışmaya girmeyin dediler ama daha sonra anladık ki bunlar bu süreçte bunu yaptılar.

Doğu, Güneydoğu silah deposu haline getirilirken kim iktidardayd? Ölenlerin tamamının suçu AKP'dir.



DAVUTOĞLU'NA YENİ ANAYASA ÇAĞRISI

Son günlerde bir tartışma daha var: Anayasa. Darbe döneminde çıkarılan yasalar topluma dar geliyor. Toplum özgürlükçü bir demokrasi istiyor. Evet, darbe hukuku ortadan kaldırılmalı. Hiçbir kaygımız, kuşkumuz yok. Darbe yasalarının değişmesi konusunda samimi olarak, toplantılara katılacağız, düşüncelerimizi ifade edeceğiz. Hiç kimsenin kişisel beklentileri üzerine yeni bir dünya inşa etmeyeceğiz.

Darbe yasalarının arkasına saklananlar, yeni bir darbe anlayışını Türkiye'ye dayatmasınlar. AKP'nin değerli genel başkanına çağrıda bulunuyorum. Siz bu ülkede özgürlükçü bir demokrasi istiyorsanız, gelin darbe hukununu tümüyle değiştirelim. Bunları değiştirebilirsek darbe hukukunu temizleriz.

Darbe hukukunu tümüyle değiştirelim. Bunları değiştirebilirsek Türkiye'ye demokrasiyi getirmiş oluruz.

Yasa değişiyor, adı değişiyor ama o yasanın darbeci ruhu değişmiyor. Özgürlükçü, çoğulcu demokrasiyi getirelim. Demokrasi hukukundan söz ediyoruz. Darbe hukukunun kaldırılmasından söz ediyoruz. Anayasa diyor ki, "basın hürdür, sansür edilemez" diyor. Bugün basın hür mü' Basın özgür olsaydı, o gazeteciler doğru haber yaptığı için tutuklu olur muydu'







"AYRIŞMAYI DEĞİL, BİRLİKTELİĞİ SAVUNALIM"

Terörle mücadele vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse unutmasın. Terörden beslenen terör örgütleridir. Kandan beslenen terör örgütleridir. Ne kadar çok kan akarsa o kadar çok mutlu olan terör örgütleridir. Terörle mücadele akılla yapılır, bilgiyle yapılır, bilimle yapılır. Ama bugün geldiğimiz nokta iç açıcı değil. 31 yıldır PKK terör örgütüyle mücadele ediliyor. Önce dediler ki iki baldırı çıplak olayı. Bugün geldiğimiz nokta çok daha felaket bir tabloyu önümüze koyuyor. Mücadeleyse elbette mücadele edelim. Hiç kimsenin burnu kanamasın istiyoruz. Ayrışmayı değil, birlikteliği savunalım. Bunu yapabilirsek biz ancak terörle mücadele edebiliriz" dedi.



"SIFIR TERÖRLE TÜRKİYE'Yİ DEVRALDILAR, HİÇBİR ŞEY YAPMADILAR"

AK Parti'yi terörle mücadele üzerinden eleştiren Kılıçdaroğlu, "Sıfır terörle Türkiye'yi devraldılar. Hiçbir şey yapmadılar. Terör örgütü palazlandı, büyüdü. Biz barışı sağlayacağız, dediler. Buyrun sağlayın, dedik. Onlara bunu nasıl yapacaklarını da anlattık. Sizin önerinize ihtiyacımız yok dediler. Oturdular terör örgütüyle masaya. Terör örgütüyle masaya oturursanız örgütü meşrulaştırırsınız dedik. Düne kadar gidip doğu ve güneydoğuda 'Biz bu sorunu çözeceğiz ama CHP engel oluyor' diyorlardı. Siyasi partileri değil terör örgütünü muhatap alarak masaya oturdular. Bugün acı, kan ve gözyaşı geliyor" açıklamasında bulundu.



"AKP HÜKÜMETİ İLK DARBEYİ ORADA YEDİ"

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Masaya otururken ciddi yanlışlar yaptılar. Önce silahları bırakın yurtdışına çıkın, dediler. Örgütün yetkilileri dediler ki 'Hayır biz silah bırakmayız, sitersek çıkarız' dediler. İlk darbeyi yedi zaten orada AKP hükümeti. Valilere talimat verildi 'Sakın dokunmayın bunlara' diye. Bugün 17 ilçede ve pek çok ilde terör örgütü ağır silahları depoladı. Kandil'den gelenler şehir merkezinde gencecik çocuklara terör eğitimi verdi. AKP sadece bunları seyretti. Kimse bunlara dokunmayacak, dedi. Mahkemeler kurdular, sesleri çıkmadı."








“HAKSIZLIK YAPMIYOR MUSUNUZ”

Haksızlık yapmıyor musunuz CHP’ye. Bu kurultayımızın adı demokrasi, değişim ve kardeşlik kurultayı.

CHP en büyük değişimleri bu ülkeye getiren parti.

4. büyük devrime hep beraber hazırlık yapacağız. Bu ülkeye özgürlükçü demokrasiyi getireceğiz, ne olursa, olsun, bedeli ne olursa olsun, bu ülkeye özgürlükçü demokrasiyi getireceğiz.

Bizi tutuklayabilirler, dokunulmazlıklarımızı kaldırabilirler. Ne yaparlarsa yapsınlar, bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye demokrasiyi ölümüne getireceğiz,

Bir eleştiri de ‘CHP elitlerin partisi’, nasıl elitlerin partisi ben de anlamadım, elit ne demek, seçkin adam demek, okuma yazma bilen demek.



“BİZ HALKIN PARTİSİYİZ”

Ama biz halkın partisiyiz. İçimizde çöpten kağıt toplayan da var, sanayici de var, emekli de var, işçi de var, biz kitle partisiyiz, halkın partisiyiz biz. Bizim tek koşulumuz var. Biz herkese kucak açıyoruz. Bizim ilkelerimizi bizim düşüncelerimizi benimseyen herkese kucak açıyoruz. Tek koşulumuz var, kul hakkı yiyenlerin bu partide işi yoktur.

“Efendim CHP darbecileri savunmuştur” Hayatımda duyduğum en büyük yalanlardan birisi bu.



“BU İFTİRAYI ATAN ADAMLAR MÜSLÜMAN DA DEĞİLLER”

Bir diğer bize yöneltilen eleştiri ‘CHP dine karşı’… Bunu söyleyen adam dine inanmıyor. Bu iftirayı atan adamlar Müslüman da değiller, samimi Müslüman da değiller. Biz ibadetimizi Allah için yaparız, siyaset için yapmayız.

İmam hatip okullarını CHP kurmuştur. Ama biz inançları siyasete alet etmeyiz. Dine saygısızlıktır bu. Böyle bir ahlak olabilir mi, kapalı kapılar ardında bize yapılan bu iftiraları Allah’a havale ediyorum. Şunu söylüyorum, Kocatepe Camii’ne gidin, tarihine bakın, kurucuları arasında CHP milletvekilleri var.



“BANA YAZIN”

Bu konuda kimin kafasında soru işareti varsa lütfen bana yazsın.

Din ve vicdan özgürlüğü, laiklik bizim için olmazsa olmazdır.

Laiklik inançların güvencesidir.

Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. ‘Ben ibadetimi özgürce yerine getiremiyorum’ diyorsan gel yanıma, kapım açık, ibadetini özgürce yapıncaya kadar seninle beraber mücadele edeceğim.



Gelin 4. Büyük devrimi hep beraber yapalım, bu ülkeye demokrasi ve adaleti getirelim. İnsanlarımız ahlaklı olsun. Siyaset zenginleşme aracı olmasın. Bunun için yola çıktık. Gelin hep beraber Türkiye’ye bir mesaj verelim.

Ayağa kalkalım. Selam gönderelim. Ben söyleyeceğim. Hep beraber tekrarlayacağız




"DOĞU, GÜNEYDOĞU SİLAH DEPOSU HALİNE GETİRİLİRKEN İKTİDARDA KİM VARDI'"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Doğu, güneydoğu, kentler, ilçeler, köyler silah deposu haline getirilirken iktidarda kim vard? Doğu ve güneydoğu silah deposu haline getirilirken güneydoğudaki valilere, kaymakamlara 'Sakın bunlara dokunmayın' diye talimatı veren kimd? Eğer siz bunları kendi vicdanınıza sorgulayamazsınız bu hükümeti yeterince değerlendiremezsiniz. Akan kanın gözyaşının ölenlerin sivil olsun şehit olsun tamamının sorumlusu mevcut iktidardır yani Adalet ve Kalkınma Partisi'dir"



"DARBE HUKUKU ORTADAN KALDIRILMALI"

Yeni Anayasa vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, "Darbe döneminde çıkarılan yasalar topluma dar geliyor. Toplum özgürlükçü bir demokrasi istiyor. Darbe döneminde çıkan yasaların değiştirilmesi gerektiği talebini biz de dile getiriyoruz. Darbe hukuku ortadan kaldırılmalı. Türkiye'ye özgürlükçü bir demokrasi gelmeli. Bu konuda hiçbri kuşkumuz yok. Darbe yasalarının değişmesi konusunda samimi olarak toplantılara katılacağız, düşüncelerimizi samimi olarak ifade edeceğiz. Hiçbir kişinin kişisel beklentisi üzerine yeni bir dünya inşa etmeyeceğiz ve buna izin vermeyeceğiz" diye konuştu.



"DARBE HUKUKUNDAN BESLENENLER YENİ BİR DARBE ANLAYIŞI DAYATMASIN"

'Özgürlükçü, çoğulcu demokrasiyi getirelim' diyen Kılıçdaroğlu, "Darbe yasalarının arkasına saklananlar, darbe hukukundan beslenenler yeni bir darbe anlayışını Türkiye'ye dayatmasınlar. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin değerli genel başkanına açık çağrıda bulunuyorum. Kendisine de söyledim. Siz bu ülkede özgürlükçü bir demokrasi istiyor musunu? İstiyorsanız gelin darbe hukukunu tümüyle değiştirelim. Anayasa da darbe hukukunun bir parçası. Bunları değiştirebilirsek Türkiye'ye demokrasiyi getirmiş oluruz. Yasa değişiyor, adı değişiyor ama o yasanın darbeci ruhu değişmiyor. Gelin o darbeci ruhu değiştirelim. Özgürlükçü, çoğulcu demokrasiyi getirelim" ifadelerini kullandı.



"PATRONLU BİR BAŞKANLIK SİSTEMİNİ İSTİYORLAR"

Başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Benim çağrımı kabul ederse bu sözümü geri alacağım. Onların niyeti darbe hukukunu kaldırmak değil. Bu yetmiyor bize diyorlar. Ne yapacağı? Başkanlık sistemini getireceğiz. Nasıl bir başkanlık sistem? Patronlu bir başkanlık sistemini istiyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. Herkes bilsin herkes duysun. Hangi gerekçeyle patronlu başkanlık sistemini istiyorla? Bir ülkenin rejimini tarihi, siyasal, sosyolojik koşullar belirler. Biz 2'nci Meşrutiyet'ten bu yana parlamenter sistemi benimsemiş bir ülkeyiz. Düne kadar Osmanlı, Osmanlı, Osmanlı diyorlardı. Osmanlı'da da parlamenter sistem vardı. Neden Osmanlı'nın parlamenter sistemini reddediyorsu? Demek ki niyetleri farklı. Bunların niyeti patronlu başkanlık sistemini getirmek. Bir kişi emredecek yargı gereğini yapacak. Bir kişi emredecek aydınlar hapishanelere tıkılacak. Buna izin vermeyeceğiz. Bunun mücadelesini yapacağız. Mısır'daki sağır sultan da duysun kaçak sarayda oturan zat da duysun" açıklamasında bulundu.



"DÜŞÜNCELERİNİ AÇIKLADILAR DİYE AYDINLAR GÖZALTINA ALINIYOR"

'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin yayımladığı bildiride imzaları bulunduğu gerekçesiyle akademisyenlere yönelik yürütülen soruşturmaya değinen Kılıçdaroğlu, "Düşünce özgürlüğü bütün demokrasilerin ortak temelidir. 12 Eylül, 12 Mart dönemine bakın. Kitapların yakıldığı, kitapların topraklara gömüldüğünü hepimiz çok iyi biliyoruz. Şimdi bu ülkenin aydınları düşüncelerini açıkladılar diye sabahın köründe kapıları çalınıyor. Gözaltına alınıyor. Mahkeme salonlarına çıkarılıyorlar. Düşünceyi bir insan açıklayamazsa bu ülkenin büyümesine gelişmesine nasıl katkıda bulunaca? Düşünceye katılırsınız katılmazsınız o ayrı bir şey. Eleştirirsiniz o da ayrı bir şey. Ama düşünceyi açıklama özgürlüğünü bu topraklara getirmek bizim boynumuzun borcudur. Herkes bunu bilsin" dedi

"AKADEMİSYENLER BİR DİKTATÖR BOZUNTUSUNUN TALİMATIYLA GÖZALTINA ALINIYOR"

Akademisyenlere yönelik gözaltıları eleştiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Düşünceyi açıklayan kendi düşüncelerini açıklayan akademisyenler tek tek gözaltına alındı. Bir diktatör bozuntusunun talimatıyla tek tek gözaltına alınıyor. Ben onlara şunu sormak istiyorum. Bir İslam büyüğümüz diyor ki 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' diyor. Bu akademisyenler bir harf değil on binlerce genç yetiştirdiler. Nasıl oluyor da siz bu insanların kapılarına sabahın köründe polisleri gönderip terör mücadele şubesinin ekiplerini gönderip bunları gözaltına alıyorsunu? İçeriğine katılmayabilirsiniz. Bizim de içerikle ilgili sorunlarımız var. Katılmadığımız yönleri var. Ama insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebilmeli. Neden yasak getiriyoruz düşünceye'"



"BU KARA LEKE SENİN ALNINDADIR VE HİÇ SİLİNMEYECEK"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Bu diktatör bozuntusu diyor ki 'Devletin ekmeğini yiyip devlete düşmanlık edenler' lafa bakın. Ben de ona sormak istiyorum. Devletin ekmeğini yiyip aile boyu devletin bütün imkanlarından yararlananlar devleti soyarken acaba neyi düşünüyorlard? Oturduğun yer devleti soyma makamı değildir. Bu kara leke senin alnındadır ve hiç silinmeyecektir. Bunu böyle bil. Ne diyordu b? Benim servetim sadece bu yüzükten ibarettir, diyordu. Bırakın yüzükleri. Dünyanın en zengin liderlerinden birisin. Nereden buldun bu parayı, nasıl götürdün bu mal? Bunun hesabını sormak zorundayız"



"BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR İLK 4 MADDE"

Anayasa'nın ilk 4 maddesinin değiştirilemeyeceğini ve bu maddelerin CHP'nin kırmızı çizgisi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Anayasa'nın ilk 4 maddesi. Bir ülkenin rejimini tarihi koşullar belirler demişler. Siyasal, sosyolojik koşullar belirler demiştim. İlk 4 madde TC'nin kuruluş maddesidir. Bizim kırmızı çizgimizdir ilk 4 madde. Bu maddeler biz bu devleti kan ve gözyaşıyla kurduk demek. Şehitlerimiz gazilerimiz kan ve gözyaşı var. Kan ve gözyaşıyla kurduk bu güzel ülkeyi. Mandayı reddeden irade bu irade. Bağımsız bir Türkiye'yi kuran iradedir. Erzurum'da Nenehatun'dur bu irade. Gaziantep'te Karayılan'dır. Özgürlükçü ve demokrat bir iradedir. Tarihimize sahip çıkarak gerçeklerimize sahip çıkarak Türkiye'yi ileriye taşıma iradesidir" diye konuştu.



"DIŞ POLİTİKADA TÜRKİYE BİR BATAĞA SAPLANDI"

Türkiye'nin şu anda kendi tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşadığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Demokrasiden dış politikaya kadar her alanda ciddi sorunlarımız var. Yeni bir sayfa yapmak zorundayız. Dış politikada Türkiye bir batağa saplandı. Dış politika milli olmak zorundadır. İktidar muhalefet olmaz dış politikada birlik bütünlük olur. Ama şimdi dış politikadaki ilişkilere bakın" ifadelerini kullandı.



"SAYIN DAVUTOĞLU, DARBE HUKUKUNUN ARKASINA SAKLANMA"

Partisine yönelik 'CHP darbeciler savunmuştur' eleştirisine yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Hayatımda duyduğum en büyük yalanlardan birisi bu. Nasıl darbecileri savunuyoru? Bizim genel başkanlarımız hapse atılıyor. Sizinkilerde tık yok. Bizim mal varlığımıza el konuluyor. Sizde tık yok. Bizim gencecik çocuklarımız sokakta caddede öldürülüyor. Bizim evlerimiz basılıyor. Kitaplarımız toplanıyor. Yine sizde tık yok. CHP darbecileri savunuyor, onlar da özgürlüğü savunuyor sözde. Sana açık ve net bir çağrı yapıyorum Sayın Davutoğlu. Darbe hukukunun arkasına saklanma. Darbe hukukunun arkasına saklanan adam darbe zihniyetini kafasından atmamış adamdır" dedi.



"BUNU SÖYLEYEN ADAMLAR DİNE İNANMIYOR"'

CHP dine karşıdır' eleştirilerine de yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Bunu söyleyen adamlar dine inanmıyor. Bu iftirayı atan adamlar samimi Müslüman da değil. Açık ve net söylüyorum. Biz ibadetimizi Allah için yaparız, siyaset için yapmayız. Biz inançları siyasete alet etmeyiz. Günahtır. Dine saygısızlıktır. Böyle bir ahlak olabilir m? Bize yapılan bu iftiraları Allah'a havale ediyoruz"



"DİKTATÖR BOZUNTUSU OLAN ADAM..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 'tarafsızlık yemini' üzerinden eleştiren Kılıçdaroğlu, "Namus ve şeref kavramının bu toplumda ne kadar önemli bir değere sahip olduğunu biliyoruz. Bir kişi çıkıp namusu ve şerefi üzerine söz vermişse ölümüne o sözü yerine getirir. Bu konuşmayı burada yapmayacaktım. Ama dün yine bize sataşmış. Ben yine Sayın Erdoğan'a hatırlatıyorum. Diktatör bozuntusu olan adam, senin için şeref ve namus ne anlama geliyo? Oturacaksın bunun hesabını vereceksin. Ya adam gibi tarafsızlığını korusun saygı görürsün. Tarafsızlığını korumazsan sana her gün her dakika her saniye namus ve şeref kavramını hatırlatacağım. Sen bu yemini niye etti? Sende namus ve şeref ne anlama geliyor öğrenmek istiyorum. Ya tarafsızlığını adam gibi korursun ya bu lafları ağırlaştırarak devam ettireceğim. Ta ki senin susturuncaya kadar" diye konuştu.



"TARAFSIZLIĞINI BOZARSA ONA NAMUS VE ŞEREFİN NE OLDUĞUNU BEN HATIRLATACAĞIM"

Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir de dindar geçiniyorsun. Ona göre sadece o dindar başkalarının dini imanı yok. Dindar adamda namus ve şeref kavramı baş tacıdır. İnançlı insanda namus ve şeref kavramı çok önemlidir. Sen namus ve şerefini çöp sepetine atabilir misi? Ya tarafsızlığını koruyacaksın ya ben bu lafları edeceğim. Sayın Davutoğlu, beni eleştirebilir. Hiçbir sorunum yok. Ben de cevabımı veririm, takdir millete aittir. Ama tarafsızlık yemini etmiş birisi tarafsızlığını bozarsa ona namus ve şerefin ne olduğunu ben hatırlatacağım"



PARTİLİLER KILIÇDAROĞLU'YLA TEKRAR ETTİ: SELAM OLSUN TÜRKİYE

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda tüm partililerden ayağa kalkmalarını isteyerek sözlerinin tekrar edilmesini istedi. Kılıçdaroğlu'nun "Ankara'dan Hakkari'ye, Diyarbakır'a Mardin'e İstanbul'a Muğla'ya, Rize'ye, Samsun'a, Kilis'e Yozgat'a, Sivas'a, Çorum'a, Rize'ye selam solun. Selam olsun Türkiye" sözleri partililer tarafından tekrar edildi ve ardından alkışlarla Kılıçdaroğlu konuşmasına son verdi. 








ÇAKMUR: CHP SOLA DAHA ÇOK YAKLAŞMALI

Kurultayda İzmir adına söz alan İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve kurultay delegesi Yüksel Çakmur'dan ‘sol’ vurgusu geldi. Çakmur, “Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Hükümetin baskıcı anlayışı dayanılmaz hale geldi. Basın ve aydınlar zor durumda… CHP de bu durumda sola daha çok yaklaşmalıdır. Partide sol anlayış hakim olmalıdır" diye konuştu. Hükümeti eleştiren Çakmur şunları söyledi;  "İktidarın başındaki kişi makamı, korumaları bırak halkın içine tek başına çıksın da görelim. Ne yazık ki hükümet kendi halkına zulmediyor” 







KURULTAYDAN NOTLAR

CHP'nin 35. Olağan Kurultayı'nın yapılacağı Ankara Spor Salonu'na davetliler saat 10:00'da gelmeye başladı. Kurultayı izlemek için gelenler, yoğun güvenlik önlemleri altında salona alınıyor.    




Partililer Kılıçdaroğlu'nu salona girişinde ayağa kalkarak alkışlar ve sloganlarla karşıladı. Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu da partililere alkışla karşılık verdi ve salon içinde tur attı.  

 





Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi daha sonra protokol bölümünde kendileri için ayrılan yerlere oturdu.      

        

Bu sırada partililer "Halkın umudu Kılıçdaroğlu" ve "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları attı.  




3 PARTİDEN TEMSİLCİ

Kurultaya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel de partilerini temsilen katılıyor.
Kurultayda ayrıca öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi'nin mesajı da okundu.



AK PARTİ KONGREYİ TERK ETTİ

CHP Genel Başkanı kurultay konuşmasında başkanlık sistemi eleştirilerini sıraladı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik 'diktatör' şeklinde bir benzetmede bulununca AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve beraberindekiler kongreyi terk etti.



Özdağ, "Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında biraz durakladım ama baktım ki eleştiri dozunu kaçırıyor, benim bunu kabul etmem mümkün değildi ve salonu terk ettim. Kendilerini daha nezaketli, daha dikkatli uslup kullanmaya davet ediyorum, temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum. Yüzde 52 oyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'na siz nasıl diktatör dersiniz. Bu, ülkemize ihanet, demokrasimize ihanet. Ben Kılıçdaroğlu’nu kınıyorum, kınadığımı belli etmek için de bir tepki koymam lazımdı'' dedi.








DİVAN BAŞKANI KARAYALÇIN

Kılıçdaroğlu 10.30'da salona geldi ve dolaştı. Saat 11.00'de de çoğunluğun toplandığını belirterek kurultay açışılını yaptı. Divan başkanlığına Murat Karayalçın önerildi. Başka bir talep olmadığı için oy birliği ile Murat Karayalçın divan başkanı seçildi. 
Karayalçın konuşmasında "yüzde 25'e saplanıp kalamayız" dedi. Kendilerini yeniden tanımlamaya ihtiyaç olmadığını belirten Murat Karayalçın, “Ama örgütümüzü yeniden yapılandırmaya çok ihtiyacımız var. idari birimlere göre devlet tipi örgütlenme yerine toplum kesimlerine göre halk tipi örgütlenmeye geçmeliyiz. Devlet tipi örgütlenmeden CHP’nin halk tipi örgütlenmeye geçmesi iktidar yolumuzda bir zorunluluktur” diye konuştu.



Konuşma yapan Murat Karayalçın, kendilerini, CHP'yi, CHP'nin kimliğini yeniden tanımlamalarına gerek bulunmadığını belirterek, "Çünkü bizler, Cumhuriyetçiyiz, Atatürkçüyüz, bizler sosyal demokratız, Sosyalist Enternasyonel'in kararlarına, değerlerine inanan partiyiz. Bu toprakların tarihine, halkımızın, ulusumuzun değerlerine bağlıyız. Kendimizi neden tanımlayalı? Kimliğimiz çok net, tanımımız açık" diye konuştu.



Partiye katılacaklara seslenen Karayalçın, "Biz dışlanmışların, ötekileştirilenlerin partisiyiz. Bize gelecekler, bunları kabul ederek aramıza gelmeliler. Bunları kabul ederek bizimle siyaset yapmalılar. Kendimizi yeniden tanımlamamıza ihtiyaç yok ama örgütümüzü yeniden yapılandırmamıza ihtiyacımız var. Devlet tipi örgütlenmeden, halk tipi örgütlenmeye geçmemiz gerekir" dedi.


 

Kurultayın gerçekleştirileceği salona, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun posterleri asıldı.    








YÜKSEL-KOCAOĞLU YAN YANA

İzmirli kurultay delegeleri de salondaki yerini aldı. CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocoğlu, Kılıçdaroğlu'nun oturduğu koltuğa yakın bir şekilde birlikte oturuyor.








PANKARTLAR DİKKAT ÇEKTİ

Balonlarla süslenen salonda, davetlilerin oturacakları yerlere Türk bayrakları, CHP flamaları ve Kılıçdaroğlu'nun posterleri konuldu.Salona, "Özgür basın varsa, özgür toplum vardır", "Baskı ve zulüm düzeni CHP ile bitecek", "Savaşın değil, barışın partisiyiz", "Türkiye bizimle özgürleşecek", "Barışı birlikte inşa edeceğiz", "Demokrasiyi biz getirdik, biz yücelteceğiz" ve "Ey özgürlük" yazılı pankartlar asıldı. Salonda, Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözü de pankart olarak yer aldı.               

Salonda CHP'nin eski Genel Başkanları İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Hikmet Çetin ve Altan Öymen'in fotoğrafları da bulunuyor.







Orta bölümü basın mensuplarına ayrılan salona, dev bir ekran kuruldu.               

Kurultaya 30 bin davetli ile bin 275 kurultay delegesinin katılması bekleniyor.    





 

Delegelerin oturacağı koltuklar Türk bayrağı ve Kılıçdaroğlu resimli bayraklarla üstü kaplanarak partililerin kongrede  ellerinde bu bayrakları tutmaları önerildi. 





 

30 BİNDEN FAZLA KATILIM

Kurultaya 30 bin davetli ile bin 275 kurultay delegesinin katılması bekleniyor.



Kurultayı takip eden çok sayıda mensubu da kendilerine ayrılan bölümde yerini aldı.  




CHP yönetiminin belirlediği ve onayladıkları dışında tüm pankart ve dövizlerin kaldırılması yapılan anonslarla istendi. Bu pankartlardan birisi Bağcılar İlçe Teşkilatı tarafından asılan “Aşiti, peace, barış. Bu sese kulak ver barışa ses ver" pankartıydı. 

 





Yine salonda Cumhuriyet Gazetesi'nin tutuklu gazetecileri Can Dündar ve Erdem Gül için CHP Arnavutköy İlçe Başkanlığı tarafından asılan pankart dikkati çekti.    







Kurultayı takip eden çok sayıda mensubu da kendilerine ayrılan masalarda yerlerini aldı.  







5 BİN POLİS GÖREVDE

Öte yandan, kurultay için Ankara Spor Salonu’da güvenlik önlemleri de alındı. 5 bin polis ile 2 bin partili güvenliği sağlayacak.




GENEL BAŞKAN SEÇİMİ



Kurultayın ilk gününde genel başkanlık seçimi yapılacak. Tüzükte yapılacak üç maddelik bir değişiklik, delegenin onayına sunulacak.

Buna göre, milletvekili seçimlerinde "kontenjan aday" uygulaması bir dönemle sınırlandırılacak. Bir aday, iki dönem üst üste kontenjandan yararlanamayacak.



Bir diğer değişikliğe göre de seçimlerin bir yasama yılı dolmadan yenilenmesi durumunda, milletvekili adayları ön seçim şartı uygulanmadan, merkez yoklamasıyla belirlenebilecek.



MYK YAPISI

CHP'nin tüzükte yapmayı düşündüğü diğer bir değişiklik ise Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeliklerinin yapısına yönelik.

Değişikliğe göre, Genel Başkan MYK'ya atayacağı kişi sayısına kendisi karar verecek. Mevcut tüzüğe göre CHP MYK'sı 17 kişiden oluşuyor.

Değişikliğin onaylanması durumunda "MYK 17 kişiden oluşur" ifadesi, "MYK bir genel sekreter ve genel başkan yardımcılarından oluşur" şeklinde değişecek.



PARTİ MECLİSİ

Kurultayın ikinci gününde ise 60 kişilik Parti Meclisi (PM) üyelerinin seçimi gerçekleştirilecek.

Divana seçimlerin "blok olması" yönünde bir öneri verilmezse, PM üyeleri "çarşaf liste" yöntemi ile belirlenecek.




BAYKAL, GENEL BAŞKANLARLA OTURMADI

Eski genel başkanlardan Deniz Baykal'ın salonda Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve diğer eski başkanlarla birlikte oturmaması dikkat çekti. Baykal, salonun bir ucunda Antalya il örgütü ile birlikte kurultayı takip etmeyi tercih etti.








ELÇİ'NİN MESAJINA BÜYÜK ALKIŞ

Bir süre önce silahlı saldırıda öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi'nin kurultaya gönderdiği mesaj, büyük alkış aldı. Elçi gönderdiği mesajda, "Yaşamın en zor anında acımı paylaştığınız için teşekkür ederim. Gelecek günlere inancınızı yititrmeden çalışmalarınızda başarılar dilerim" dedi.



DİVAN BAŞKANLIĞI'NA KARAYALÇIN SEÇİLDİ

Kılıçdaroğlu, Ankara Spor Salonu'ndaki kurultayda kürsüye gelerek, çoğunluğun olduğunu söyledi.

              

Kurultayın, Türkiye'ye, bölgeye ve dünyaya hayırlı olmasını temenni eden Kılıçdaroğlu, salonda bulunanları, "Ülkeye emek verenler başta olmak üzere, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah  arkadaşları, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, CHP'nin şehitleri, çocuklar, gençler, şehitler, ülkenin bütün insanları için" saygı duruşunda bulunmaya ve  İstiklal Marşı'nı okumaya çağırdı.               

Kurultay delegelerinin imzasıya kendisine gelen yazıyı okuyan Kılıçdaroğlu, delegelerin Divan Başkanlığı'na, eski İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın'ı önerdiğini söyledi.               

Daha sonra Karayalçın, delegelerin oyuyla Divan Başkanlığı'na seçildi.

 

CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL'DEN MEKTUP

Karayalçın, Genel Başkan Kılıçdaroğlu aracılığıyla kendisine iletilen tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün mektubunu da kürsüden okudu. 



"CHP Kurultay"na ifadesiyle başlayan mektupta, şunlar kaydedildi:

"CHP'nin 35. Kurultayı, Türkiye'de medyanın en ağır baskı döneminde toplanıyor. Biz o baskıya direnen, halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunan gazeteciler olarak 52 gündür Silivri'de hapis yatıyoruz. Tutukluluk koşullarında bile direnmeye, korkutma çabalarına inat doğru bildiğimizi daha gür bir sesle yazıp, söylemeye devam ediyoruz. Bu mücadelemizde ilk günden beri bizi hiç yalnız bırakmayan başta sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP'nin tüm milletvekillerine ve vefakar örgütlerine içtenlikle teşekkür ediyoruz. Özgür ve demokratik bir Türkiye'nin inşasında bağımsız ve cesur bir basının önemini hatırlatıyor ve dayanışma duygularıyla kurultayınıza başarılar diliyoruz." 



Karayalçın, mektubu okuduktan sonra Başkanlık Divanı üyelerini oylamaya sundu. 



Divanın oluşmasından sonra, kurultay çalışmalarına başladı.   







TRT'YE TEPKİ

Divan Başkanı Murat Karayalçın, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında canlı yayından çıkan TRT'yi eleştirdi. Salonda TRT'ye büyük tepki geldi.


            

KILIÇDAROĞLU'NDAN TWEET

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP 35. Olağan Kurultayı öncesi Twitter hesabından, "CHP 35. Olağan Kurultayı’nı, demokrasiyi temele oturtan, değişime, gelişime hizmet edecek bir felsefeyle, kardeşçe yapacak. Ülkenin geleceği için var gücümüzle çalışmak en asli görevimizdir. Çünkü tek vücut olmuş bir CHP, Türkiye için tek çıkış yoludur" açıklamasında bulundu.







KILIÇDAROĞLU'NDAN MUHARREM İNCE'YE TEKLİF İDDİASI

Kılıçdaroğlu, kurultay öncesi Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile görüştü. Dün akşam saatlerinde yapıldığı öğrenilen görüşmenin, Kılıçdaroğlu'nun daveti üzerine gerçekleştiği iddia edildi.           



Yaklaşık yarım saat süren görüşmede, Kılıçdaroğlu'nun İnce'ye Parti Meclisi üyeliği teklif ettiği, İnce'nin ise bu teklifi "teşekkür ediyorum ancak arkadaşlarımla çalışacağım" diyerek kabul etmediği ileri sürüldü.




CHP: PM ÜYELİĞİ ÖNERİLMEDİ

CHP Genel Merkez yönetiminden, “İnce’ye PM üyeliği önerildi” haberlerinin doğru olmadığı açıklaması geldi. Genel merkez kaynakları, “Görüşme talebi de sayın Genel Başkan'dan değil İnce’den geldi. Görüşmede kendisine PM üyeliği yapılması da sözkonusu değildir” dediler.



40 KİŞİ SÖZ İSTEYİNCE...

Kurultayda, çalışma ve hesap raporları üzerinde, yaklaşık 40 kişi söz talebinde bulundu. Karayalçın, bu şekilde devam etmesi halinde konuşmaların 6 saati bulacağını belirterek, konuşma sürelerinin en çok 5 dakikayla sınırlı tutulması uyarısında bulundu. Eski ve yeni milletvekilleri, örgüt yöneticileri, kürsüde parti ve ülke gündemine yönelik görüşlerini, eleştirilerini ifade ediyor.








KILIÇDAROĞLU SALONDAN AYRILDI

Kemal Kılıçdaroğlu, 1 saat 15 dakika süren konuşmasının ardından, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile dinlenme odasına geçti. Kılıçdaroğlu, daha sonra salondan ayrıldı.  


        





İzmir Örgütü’nden şu isimler oy atacak…Doğal delegeler: Milletvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu, Selin Sayek Böke, Musa Çam, Tuncay Özkan, Tacettin Bayır, Özcan Purçu, Ali Yiğit, Murat Bakan, Zeynep Altıok, Zekeriya Temizel, Mustafa Balbay, Aytun Çıray, Atilla Sertel, Kamil Okyay Sındır; Parti Meclisi Üyeleri Mehmet Ali Susam, Elfin Tataroğlu, İrfan Önal; Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri Mustafa Moroğlu, Selahattin Balta ve Süheyle Sumru Karaer… Kurultay delegeleri: Levent Piriştina, Aziz Kocaoğlu, Hüseyin Mutlu Akpınar, Mustafa Güngör, Tahir Şahin, Ülkümen Rodoplu, Sema Pekdaş, Çağdaş Kaya, Umut Tekin, Saniye Nazik Işık, Şehrazat Mercan, Muhittin Dalgıç, Olgun Atilla, Ayşe Şimşek, Alattin Yüksel, Nurdan Karlıdağ, Hasan Arslan, Ulaş Gül, Abdül Batur, Halil İbrahim Şenol, Muhittin Selvitopu, Nurgül Uçar, Nazan Dönmez, Leyla Yıldız, Gaye Gürcan, Mustafa İnce, İsmet Korkmaz, Nevzat Kavalar, Mehmet Ali Çalkaya, Fikret Doğan, Yüksel Çakmur, Ulviye Üreten, Abdurrahman Batıhan, Sevda Erdan Kılıç, Günal Biçer, Zeynel Mertoğlu, Uğur Yıldırım, Şahin Fırat, Aygül Eryılmaz, Bedri Serter, Vasfi Şentürk, Ahmet Pala, Alev Boyacı, Cevat Durak, Nurşen Balcı, Erkan Büyükkaya, Ahmet Bahri Yalaz, İsmail Yetişkin, Ester Bulut, Öznur Mercan, Banu Özdemir ve Affet Uygur

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası