POLİTİKA
CHP yönetimi, İzmir’in Gaziemir ilçesinde varlığı 2007 yılında tespit edilen 500 bin tondan fazla nükleer atığın yer aldığı eski kurşun fabrikasının bulunduğu alanda basın açıklaması yaptı. Türkiye’de nükleer enerji kullanılmadığından yurtdışından getirilen, çevreye, halk sağlığına, hayvan sağlığına yönelik ciddi tehdit oluşturan atıkların bertarafı için yıllar içinde CHP’li yöneticiler, duran adam eylemleri yaparak sorunu gündemde tuttu. CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay, CHP Parti Meclisi Üyesi Baran Bozoğlu ile birlikte Hükümeti, sorunun çözümü için imzası beklenen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’yi göreve çağırdı. Açıklamaya CHP Gaziemir Belediye Başkan Adayı Ünal Işık, CHP Karabağlar Belediye Başkan Adayı Emine Helil İnay Kınay da katıldı.
“BİR AN ÖNCE BU ATIKLAR KALDIRILMALI”
Başkan Tugay, kronikleşen sorunun yıllardır çözüm beklediğini, CHP’nin atıkların bertarafı konusunda eylemler, açıklamalar yapmasına rağmen Hükümetin soruna duyarsız kaldığını dile getirerek, şöyle dedi:
“17 yıl önce tam olarak nereden geldiği bilinmeyen bir radyoaktif atık arkamızda gördüğünüz alana dökülmüş ve varlığı saklanmış, üzeri toprakla örtülmüş. İnsan sağlığına olumsuz etkileri yıllarca kişi ve kurumlarca dile getirilmiş, Hükümet ve Bakanlık göreve çağrılmış olmasına rağmen kayıtsız kalınmıştır. Bu atıkların buradan kurallara uygun bur şekilde taşınması gerekiyor. Bunun yolu da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin önündeki evrağa imza atmasından geçiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen ne görev varsa yerine getirmeye hazırız. Bu irademizi, söylemimizi bir kez daha ortaya koyuyoruz. Yapılması zahmetli bir iş de olsa insan sağlığı söz konusu. Bir an önce sonlandırılmalı.”
“HANGİ YÜZLE BU KENTİ YÖNETMEYE TALİP OLDUNUZ”
CHP Parti Meclisi Üyesi Baran Bozoğlu, bölgede 200 binden fazla nüfusun olduğunu, atıkların bulunduğu alanın 9 futbol sahasına eşdeğer olduğunu vurgulayarak, 17 yıldır 7 bakan değişmesine rağmen çevre felaketinin sonlandırılmadığını söyledi. Bozoğlu, şöyle konuştu:
“Bu da bize AKP’nin çevre karnesinin ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor. Eski bakanlar, milletvekilleri hepsi konudan haberdar. Çevre bakanları arasında şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Murat Kurum da vardı. Hatta en uzun çevre bakanlığını kendisi yaptı. Bu tehlikeli atıklara çözüm bulamadı. Şimdi hangi yüzle İstanbul’u yönetmeye talip oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, yıllarca milletvekilliği yaptı. AKP örgütlerinde yer aldı. Sorunun çözümü hiçbir şey yapmadı, hangi yüzle İzmir’i yönetmeye talip oldu. Dönemin Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar, soru önergemize verdiği yanıtta tehlikeli atıkların üzerine 10 bin ton toprak örtüldüğünü açıklamıştı. Hangi yüzle, hangi akılla bu kenti yönetmeye talip oldunuz? Bu atıkların hiç vakit kaybetmeden kaldırılmasını istiyoruz. Mehmet Özhaseki’nin bu imzayı atmasını istiyoruz. Top, AKP iktidarında.”
9 PUAN ÖNDEYİZ
Öte yandan basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tugay, AK Parti ile CHP arasındaki oy farkı makasınının 9 puan açıldığını belirtti. Tugay açıklamasında, "2 hafta önce Genel Merkezimizin yaptığı ankette 8-9 puan önde görünüyorduk. Bugünlerde yeni anketler yapılacak. Biz sadece seçim kazanmak ve puan olarak görmüyoruz bu süreci. İnsanlara nasıl bir yönetim göstereceğimizi anlatmamız önemli. Gerçekten CHP'deki değişim süreciyle birlikte aslında siyaset anlayışımız değişti. Belediye Başkan adaylarımızın profilleri değişti. Bugün bizimle olan PM Üyemiz Baran Bozoğlu gibi çok değerli isimlerle beraber bir takım çalışması anlayışı içinde bütün Türkiye'yi görerek, duyarak, anlayarak yönetmeye çalışıyoruz. Ben gerçekten iyi bir sonuç çıkacağına inanıyorum. Arada bazen algı oluşturmaya dönük bazı anket sonuçları yayınlanıyor ama bu her seçim döneminde oluyor. Gerçeği 31 Mart'ta göreceğiz" ifadelerini kullandı.
"BÜYÜKŞEHİR İÇİN DENEYİMİ OLMALI"
Tugay, İzBB Adaylığı için ilçe belediye başkanlığı deneyim vurgusunun Cumhur İttifakı Adayı Hamza Dağ'a gönderme olup olmadığına ilişkin sorulara ise, "Özel olarak birisine bir gönderme yapmıyorum ama şu gerçeğin de bütün İzmir kamuoyunca hatırlanmasında yarar görüyorum. Belediye başkanlığı tecrübesi olmayan insanların Büyükşehir Belediyesi yönetmeye kalkması çok doğru değil. O deneyimi mutlaka yaşamanız gerekiyor. Hele İzmir'in metropolünde büyük bir ilçeyi 5 yıl yönettiyseniz orada nelerin yapılması gerektiğine hakim olursunuz. Konu sadece mevzuat değil, işin siyasi, idari, ekonomik tarafıyla mutlaka bir deneyim yaşamış insanların Büyükşehir gibi bir kurumu yönetmeye talip olması daha doğru olur. Kendim için söylemiyorum, başkalarını eleştirmek için de söylemiyorum, doğrusu bu olduğu için söylüyorum. Aynı deneyimi Tunç Soyer de yaşadı. Bu yoldan gidilmesini daha doğru buluyorum" ifadeleriyle yanıt verdi.
"KEŞKE 'İLİŞKİ KURMAYACAĞIZ' DESEYDİ"
Hamza Dağ'ın "Yaşam tarzı ve TÜGVA" sorularına verdiği "Ben il müftülüğüne değil belediye başkanlığına talibim" yanıtı vermesini değerlendiren Tugay, "Diyecek bir şey bulamıyorum, nereden tutsak elimizde kalıyor. Soru o kadar değerli, cevap da bir o kadar öylesine verilmiş. Belediyelerin TÜGVA gibi vakıflarla ekonomik ilişkiler kurmaması yönündeki talebi dile getirilmiş o soruda, buna verilecek cevap 'Hayır, biz bunlarla hiçbir ilişki kurmayacağız' demek olmalıydı. Müftülük demeye gerek yoktu. Keşke 'biz bunlarla hiçbir ilişki kurmayacağız' deseydi" dedi.
30'DA 30 HEDEFİ
Tugay Büyükşehir ve 30'da 30 hedefi için, "Genel Başkanımıza sözümüz var, bunun için tüm arkadaşlarımız çok mücadele ediyor. Çok iyi sonuç alacağımıza eminim. Geçen döneme oranla daha fazla ilçeyi kazanacağımıza, uzun yıllardır bizde olmayan bazı ilçeleri, çok kritik ilçeleri kazanacağımıza inanıyorum. 30'da 30 olması için de bilinçli olarak tüm örgütümüzle sahada çalışmaya devam edeceğiz. Buradan da sesimizi duyuramadığımız CHP örgütü üyelerine Lütfen sahada olun, hep beraber bu mücadeleyi kazanalım' demek istiyorum. Türkiye'nin bu seçimde CHP'nin kararlılığını, gücünü, başarısını görmeye ihtiyacı var. CHP değişim süreciyle birlikte umut oldu bu ülkeye, üstümüze düşen görevin bilincindeyiz. Türkiye'yi içine düştüğü bu kara delikten çıkartacağız" dedi.
Sayfa başına git
