Ali Öztunç, bugün Muğla’da, "ÇED olumlu" raporu ve Menteşe Belediyesi tarafından ruhsatı verilen ve inşaatına başlanıldığı öğrenilen çimento fabrikasına ilişkin düzenlenen toplantıya katıldı. Öztunç, CHP Muğla İl Başkanlığı binasında, partisinin milletvekilleri, Menteşe Belediyesi avukatları, köylülerin ve çevrecilerin avukatları ile birlikte ruhsat iptalinin nasıl sağlanacağı hakkında görüşecekleri toplantı öncesi açıklamalarda bulundu. Öztunç, şunları söyledi:
"ÇEVRE HASSASİYETİ YÜKSEK BİR PARTİYİZ"
"Muğla’da, Muğlalıları, beni rahatsız eden bir konuyla ilgili görüşme yapacağız. Dün akşam burada bir temasım oldu. Bugün burada yurttaşlarımızı dinleyeceğim. Devamında da bu konuda yapılması gereken ne varsa yapacağız. Biz, çevre hassasiyeti yüksek insanlarız. Çevre hassasiyeti yüksek bir partiyiz. Muğla'da pek çok konuda bir mücadele veriliyor. Ben de bu mücadelelere elimden geldiği kadar katılmaya çalışıyorum. Kumkubük'te eylem yapıp da Menteşe'de çimento fabrikasına ‘evet’ denmez. Buna izin vermeyiz. Bakacağız, değerlendireceğiz. Gereken neyse yapılacak.
"BEYLER SARAYLARDA YAŞAR, KEYİFLERİ YERİNDE"
Bugün yine zam geliyor. Motorine, benzine yine zam gelecek. Dün geldi. Bugün bir daha geliyor. Sigaraya, zeytinyağına, ayçiçeği yağına, una, şekere, çaya zam geliyor. Çay olmuş 80-90 lira. Her şeye zam geliyor. Zam üstüne zam. Beyefendinin umurunda değil ama. Dün AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, çıkmış, 'Vatandaş zenginleşti' diyor. Sen zenginleştin beyefendi. Çevredekiler zenginleşti. 5'li çeteniz zenginleşti. AK Parti'nin seçmeni değil, AK Parti'nin kaymak tabakası zenginleşti. Yandaşlarınız zenginleşti. Millet nerede zenginleşti ya? Göstersinler, biz de görelim bakalım. Her gün zam. Beyler saraylarda yaşar, keyifleri yerinde. Vatandaş, evine ekmek götürmekte sıkıntı çekiyor. Halk Ekmek’te kuyruğa girenler var, ‘Bir lira daha az vereyim de ekmek alayım’ diye ama beylerin keyfi yerinde. Hiç dertleri değil.
"ONLARIN BİR ELİ YAĞDA, BİR ELİ BALDA"
Sayın Cumhurbaşkanı, elektriğe para vermez, suya vermez. Doğal gaza, akaryakıta vermez. Yemeye içmeye para vermez. Her şey devletten. Saray da oturuyor, her şeyi devlet ödüyor. Farkında değil ne olup bittiğinin. Eskiden, ilk başbakan olduğunda, Ankara'ya geldiğinde, normal vatandaş gibi, bizler gibi bir evde oturmuştu. Saraya gittiğinden beri başka türlü bakıyor. Ona bir önerim var; şu eski eve bir git, oradan mahalleye bir bak. Konu komşuyu bir dinle bakayım. Çevrendeki 3-5 kişinin sana söylediğine inanma. Senin çevrendekiler zaten 5 maaş 10 maaş alıyorlar. Onlara göre hava hoş, onlar zengin. Onlarda sıkıntı yok. Onların bir eli yağda, bir eli balda. Rahmetli Mahsuni'nin dediği gibi, 'Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana'; öyle bir sıkıntı var.
"EKONOMİK KRİZLER OLDUĞU ZAMAN SANDIĞA GİDİLİR"
Bu krizi, bu sıkıntıyı bitirecek tek şeyde sandıktır. Dünyanın neresine giderseniz gidin demokrasilerde ekonomik krizler olduğu zaman sandığa gidilir. Bizde de öyle oldu geçmişte. Sandığa gidilir. Hakem millettir. Buyurun gelin kardeşim. Millete gidelim, vatandaşa bir soralım bakalım; zenginleşmiş mi, fakirleşmiş mi? Zenginleşmişse seni tekrar seçer herhalde, neden korkuyorsunuz?
"6 KASIM'DA SEÇİM YAPALIM, HODRİ MEYDAN"
Bir kez daha Muğla’dan bir çağrı yapalım. Erken seçim kararını gelin alın. Kasım ayında seçim yapalım, ne var sanki? Hadi buyurun, 6 Kasım'da seçim yapalım. Madem millet zenginleşti, madem bu kadar yüksek oyunuz var. Hani AK Partililer diyor ya 'yüzde şu kadar, bu kadar oyumuz var, bizde sıkıntı yok' diye. O kadar yüksek oyunuz varsa, millet de zenginleştiyse buyurun gelin, 6 Kasım'da seçim yapalım. Var mı yüreğiniz? Hodri meydan. CHP hazır. Millet İttifakı da hazır. Diğer muhalefet partileri de hazır. Bir tek AKP ile MHP hazır değil galiba. Ama lafa gelince oyları çok, millet zenginleşti. Muğla'dan çağrı yapıyoruz, 6 Kasım'da buyurun gelin, seçim yapalım. Hodri meydan." (ANKA)
POLİTİKA
Sayfa başına git
