POLİTİKA
EGEPOSTASI- CHP eski YDK Üyesi Murat Haluk Öncel, TR35 TV’de yayınlanan 8. Gün programında Gazeteci Mithat Umutoğulları’nın sorularını yanıtladı.
“DAYANAMADIM VE SİYASETE NOKTA KOYDUM”
Siyasi hayatını nasıl bitirdiğini anlatan Murat Haluk Öncel, “25 yıllık siyasi hayatım var. Türkiye’de kirlenmeden siyaset yapmak çok zor. Beni kötü etkileyen konularla karşı karşıya kaldım. Atatürk’ün çizgisine inandığım için Atatürk’ün partisinde siyaset yapıyordum. Bu siyasetin yaparken de temiz siyasetin olması gerektiğini savundum. Vatandaşa hizmet için siyaset yapmayı savunuyordum. Artık savunamaz hale geldim. Ben bunu savundukça karşımda savunmayan yönetici kitlesinin oluştuğunu fark ettim. Değişim olur diye sabrettim. Halka için halka birlikte siyaset yapan siyasetçilerin olması arzu ve isteklerimi bulamadım. Artık ben de dayanamadım ve siyasete nokta koydum” dedi.
“DÜN PARTİYE GELEN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI OLDU “
CHP Genel Merkez’deki gençlik örgütlenmesine tepki gösteren Öncel, “Ben CHP’nin kurumsal kimliğine çok saygı duyuyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinde yürümediğini fark ettim. Partinin yöneticileri Atatürk’ün ismini her yerde anarken kendileri Atatürkçü gibi davranıyor ve yaşamıyorlar. 2012 yılında YDK üyesiydim. Genel Merkez’de yöneticilik yapmış biri olarak yöneticilerle görüşmek için günlerce bekledim. 25 yıllık partili olarak daha dün partiye gelen ve Genel Başkan yardımcısı olan arkadaşa kendimi anlatmak zorunda kaldım. Partinin kurumsal kimliği içerisinde bir hafıza yok. Özgür Özel gençleşmekten bahsediyorlar. Genç ama toplumu, örgütü, partilileri tanımıyor. Partide ahde-vefa yok. Genel merkezde örgütlenmiş genç bir yapı var ve kendilerinden başka kimsenin bir yere gelmesini istemiyorlar. Özgür Özel Antalya’ya yaş ortalaması 50’nin üzerinde aday atıyor. İstanbul’da genç bir arkadaş yok. Neden İzmir’i baz alarak gençlere önem veriyorum diyor. Değişim gençleri belediye başkan adayı yapmakla olmaz. Değişim halkta, örgütte karşılığı olan arkadaşların aday yapılmasıyla olur. Değişim inanmışlıkla, güvenle, samimiyetle olur” diye konuştu.
“İZMİR’İN KREDİSİ HOVARDACA KULLANILIYOR”
Ben CHP’den istifa ederken siyaseti bırakma gerekçemle ettim. Bu siyasi iklimde siyaset yapabilecek biri değil. Ben kirlenmiş siyasetin içerisinde olmam. Atatürkçü kimliğime uygun değil. Hiçbir Atatürkçü hırsız olamaz. Hiçbir Atatürkçü apoleti ekonomik rantı için kullanamaz. İçlerinde bunu ekonomik rant olarak kullananlar var. Bu kirlenmişliği temizlemek için CHP’nin kendini silkelemesi lazım. Yöneticilerin tamamı İzmirli seçmene layık değiller. İzmir’e yıllardan beri CHP’ye avans veriyor. İzmirli demokrat, özgürlükçü yaklaşır. İzmir’in beklentisi İzmir’i kalkındıracak yerel yöneticilerdir. İzmir çok şey beklemez. Bunu yaparken İzmirli Atatürk çizgisine bakıyor. İlk kurşunun atıldığı manevi duygularla ülkesini düşünür. Bunu düşünürken seçimi bu şekilde yapıyor. Sen, bu kadar kredi veren İzmir’in kredisini hovardaca nasıl kullanırsın? “ ifadelerine yer verdi.
“BENİM KOLTUĞUM DAHA KALİTELİ”
‘Koltuk’ eleştirilerine yanıt veren Öncel, “İzmirli bana bilgili, birikimli, ahlaklı, temiz arkadaşları getir ve hizmet etsinler diyor. Ben hizmet aşkıyla yanıp tutuşuyordum. Benim bir koltuğa ihtiyacım yok. Geçen biri yorum yapmış, ‘Nedir bu senin koltuk sevdan, aday olmadın diye hemen partiden istifa ediyorsun.’ Demiş. Ben kendi koltuğumun fotoğrafını çekip, ‘belediye başkanın koltuğu benim koltuğumdan kaliteliyse eyvallah’ yazarak gönderdim. Siyasette ilkeli olmak zorundasın. İlkesiz olursan yaşayamazsın” diye konuştu.
“YAPAY ZEKAYI MI SUÇLAYACAĞIZ?”
Özel’e ‘yapay zeka’ üzerinden yüklenen Murat Haluk Öncel, “Biz İzmir’de siyaset yapanlar olarak ön seçim istedik. Partimizin üyeleri bir belediye başkan adayı çıkarsın ve siz de bunu onaylayın. Demokratik bir yapıda parti üyelerine güvenmeyip yapay zekaya güvenen zihniyet nasıl bir zihniyet. Yapay zeka İzmir’in yapısını, ihtiyaçlarını, sorunlarını bilebilir mi? Yapay zeka benim kadar duygusal, samimi olabilir mi? Sen yapay zekaya güvenecek kadar ileri gidiyorsun ve partililerinle alay ediyorsun. Partililere ‘anket yaptıracağım’ dedin. Partiye en yüksek oyu kazandıracak adaya bakacağını söyledi ancak yapmadı. Yapay zekayı mı suçlamamız lazım. Aklımızla alay edercesine bir açıklama yapılıyor. Bana da, ‘sus, konuşma, tepki gösterme, oy ver’ diyor. Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Ben tepkiyi ortaya koymazsam, ben yanlışa ‘yanlış’ demezsem bir hikayem yok. Ben ‘koyun’ değilim, güdülmem. Ben insanım, Atatürkçü çizgisinden dolayı CHP’nin bayrağını salladım, astım. Aday olmadığım zamanlarda da adayın elini kaldırdım ve onunla çalıştım. Canımızı dişimize takarak çalıştık” ifadelerine yer verdi.
BAŞKAN ADAYLARINI ÖRGÜT TANIMIYOR!
CHP tarafından atanan adayların örgütte karşılığı olmadığını vurgulayan Öncel, “Halkın arasında karşılığı olan bir tane CHP’li belediye başkan adayı var mı? Konak’ta yıllarca siyaset yaptım, Konak adayını tanımıyorum. STK’larda başkanlık yapan kişileri getirip başkan yapacaksanız örgütten gelen partiliye neden müracaat yaptırıyorsun? O zaman örgüte söylersin ve STK başkanları atayacağını söylüyorsun. Helil Kınay, Bornova’da aday adayı oluyor, Karabağlar’da örgütü hiçe sayıyor ve atıyor. Emeğe yazıktır. Ben hataya ‘hata’ derim. Ben atanmış olsaydım bile yanlış olanlara ‘yanlış’ derdim. Konu atama değil partilileri yok sayma. Bayraklı’da Serdar Sandal’ı başarısız diye değiştiriyorsun ancak Sandal’ın yardımcısını getiriyorsun ve atıyorsun” ifadelerini kullandı.
“KIRKPINAR’A OY VERECEĞİM”
AK Parti Bayraklı adayı Kırkpınar’a oy vereceğini açıklayan Öncel, “AK Parti ilçelerin demografik yapısına göre aday belirliyor. Benim siyasi arenadan beklentim yok. Ben AK Parti’ye destek vermiyorum. Ben Bayraklı’ya hizmet edeceğine inandığım ve beni ikna eden bir belediye başkan adayına destek veriyorum. Desteklediğim adaya oy vereceğim. Ben partiye değil şahısa oy vereceğim. Büyükşehir’de daha karar vermedim, beni ikna edecek birine oy vereceğim. Ben oyumu İzmir’in, Bayraklı’nın menfaati için kullanacağım. Ben ideolojik tavrımdan vazgeçmiyorum. Ben İzmirliyim, Bayraklılıyım. Bu memlekete hizmet edilmesi için bir karar aldım. Ben kentimin gelişmesini isteyen bir insanım. Bütün siyasi partilerin belediye başkan adayı bize değer verdikleri için ve fikirlerimizin kabulünün olduğunu bilerek beni ziyarete geldi. 5-6 partinin adayları beni ziyarete geldi. Bilal Kırkpınar’da şahıs olarak benim yeni tanıştım bir kardeşim. İnanılmaz donanımlı ve kendini yetiştirmiş bir insan. 25 yılı siyasetin içerisinde yoğrularak gelmiş. Ben oyumun kıymetli olduğunu düşünüyorum. İzmir’in şehri emini değilim. Ben İzmir’e hayran olan bir vatandaşım. İzmir’e hizmet gelmesini istiyorum. Bayraklı’ya hizmet gelmesini istiyorum. Örgütümden emek vermiş ve Bayraklı’da yıllarca çalışan bir arkadaşımız olsaydı eksiklikleri de olsa gider ona oy verirdim. Benim saygı duymadığım emeğe, hakka, hukuka saygı duymayan bir sürü hak eden insana saygı duymayan, İzmir’de gece gündüz altyapıya hizmet eden Tunç Soyer’i değerlendirmeden hak etmediği halde birisini atıyorsanız ben karşılığında susmam. Vicdanen mümkün değil. ” dedi.
İZMİRLİ SİYASETÇİLERE MAL BEYANI ÇAĞRISI
CHP’de ahbap-çavuş ilişkisine dikkat çeken Murat Haluk Öncel, “Bayraklı’yı güzelleştirmek için bir mühendis olarak aday adayı oldum. Amacım tamamen hizmetti. Benim bu hayalim gerçekleşmedi. Partinin yetkili organlarındaki görevli arkadaşların kararlarıyla olmadı. Partililere bıraksalardı ben ya da benim gibi mücadele eden bir arkadaşımız olurdu. Sen örgütü ve örgütte emek veren insanları yok sayıyorsun. ‘Ben istediğimi atarım, hizmet eder mi etmez mi araştırmadan, ahbap-çavuş ilişkileriyle ya da menfaat ilişkileriyle ortaya koyarım. Sen de zaten CHP’ye oy vermeye mecbursun’ diyor. Ben de diyorum ki, hayır ben karşı çıkıyorum. Ben tepki eylemi yapıyorum. Tepki eyleminin birincisi istifaydı. Ben yerel seçimlerde aday olduğum zaman AK Partililerden de oy sözü almıştım. Bayraklı’ya yeterli donanıma sahip arkadaşı seçtim. Kendi partimin adayı beni aramadı. Hak etmeyen birine hayırlı olsun demem. CHP’nin Bayraklı, Karabağlar, Konak, Menemen, Çeşme, Güzelbahçe, Gaziemir adayları hak etmiyor. İzmir’de siyaset yapan herkes çıkıp mal varlığını açıklasın. Belediye başkan adaylarının hepsi versin. Özgür Özel ve Veli Ağbaba da mal beyanında bulunsun” diye konuştu.
Sayfa başına git
