Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli’nde Schneider Enerji işçilerinin başlattığı grevi, ‘milli güvenliği bozduğu’ gerekçesiyle 60 gün erteledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasını taşıyan grev erteleme kararı, Resmi Gazete’nin bugünkü sayında yayınlandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Erdoğan’ın ilan ettiği grev yasağını değerlendirdi. Ağbaba, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
"Resmi Gazete’de AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın imzası ile Birleşik Metal-İş Sendikasının dün çıktığı grev bugün sözde erteleme adı altında yasaklandı. Bu grev yasağı, Erdoğan’ın son bir ayda yasakladığı üçüncü grev oldu. AKP, iktidarının 20 yılına tam 20 grev yasağı sığdırmış olurken, iki yüz bine yakın işçinin de bugüne kadar anayasal hakkını da keyfi bir biçimde ortadan kaldırmış oldu.
“İŞÇİLERİN ANAYASAL HAKKINA SAHİP ÇIKMASI MİLLİ GÜVENLİĞİ TEHDİT EDEMEZ”
Yasaklanan her grev, sendikalaşma hakkına yönelik her engelleme ne yazık ki ülkemizin bir ucuz iş gücü cennetine ve asgari ücret toplumuna dönüşmesine neden olmaktadır. Grevlerin bir gece kararnamesi ile yasaklanması kabul edilemez. İşçilerin anayasal hakkına sahip çıkması milli güvenliği tehdit edemez. Artık alışılagelmiş bir biçimde her grev yasağının sebebi ise ‘milli güvenliği bozucu nitelik’ olarak gösterilmeye devam ediliyor.
Dün başlayan grevde, bir gece kararnamesi ile milli güvenliği bozucu nitelik taşıdığı için ertelenmiş yani yasaklanmıştır. Türkiye’de anayasayı her gün ayaklar altına alan bir iktidar, işçilerin yasal hakkını kullanmasını nasıl milli güvenliği tehdit edici unsur olarak görüyor anlamış değiliz.
“MİLLİ GÜVENLİĞİ BOZUCU NİTELİK OLARAK GÖSTERMEK, İŞÇİLERİN ANAYASAL HAKLARINA EL KOYMAK DEMEKTİR”
Sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev hakkı anayasal bir haktır. Bu hakkı milli güvenliği bozucu nitelik olarak göstermek, işçilerin anayasal haklarına el koymak demektir. Çalışma Bakanını bir kez daha samimi olmaya davet ediyoruz. Sayın Bakan sürekli olarak sendika hakkından, toplu pazarlık hakkından bahsediyor. Sendika ve toplu pazarlık hakkının daha ileriye taşınmasını söylüyor.
Lakin bakanın söyledikleri ile ortaya çıkan uygulamalar tezatlık içeriyor. Bakan sendika hakkına, toplu pazarlık hakkına vurgu yapıyor, Cumhurbaşkanı ise grevleri yasaklamaya devam ediyor. Sayın bakanı bir kez daha samimiyete ve sözlerinin arkasında durmaya davet ediyoruz.”